Bozkurt NET

[Delikanli66]

HULKİ CEVİZOĞLU, KONYA SELÇUK ÜNİVERSİTESİ VE KARAMAN İİBF’NDE KONFERANSLAR VERDİ. KONYA SELÇUK ÜNİVERSİTESİ TÜRKÇE TOPLULUĞU’NUN DÜZENLEDİĞİ VE 2 BİNİN ÇOK ÜZERİNDEKİ İZLEYİCİNİN BÜYÜK İZDİHAM HALİNDE İZLEDİĞİ KONFERANS İLE KARMAN İİBF’NDE BİN CİVARINDA ÖĞRENCİNİN İZLEDİĞİ KONFERANSLARDA KONUŞAN HULKİ CEVİZOĞLU, “SEVR, YALNIZCA, ESARET ANLAŞMASI DEĞİL, AYNI ZAMANDA TÜRKLERİN SOYUNU KURUTMA PROJESİDİR” DEDİ.

CEVİZOĞLU, “SEVR’İN KARŞISINDA MUSTAFA KEMAL ATATÜRK VARDI. BU NEDENLE UYGULANAMADI” DİYEREK, “TÜRK VARLIĞINI YOK ETMEYİ AMAÇLAYAN BU ANTLAŞMA İLE KÜRDİSTAN VE BÜYÜK ERMENİSTAN KURMA PLANI VARDI. BALIN VARSA SİNEĞİN BOL OLUR. TÜRKİYE’NİN DE SİNEĞİ BOL. TÜRKİYE’NİN BALINI ALMAK İÇİN ETRAFINDA UÇUŞUYORLAR. PKK AVRUPA BİRLİĞİ ARACILIĞIYLA İSTEKLERİNİ DİKTE ETTİRİYOR. BUNU GENELKURMAY BAŞKANI DA AÇIKLADI” ŞEKLİNDE KONUŞTU.CEVİZOĞLU, “HİÇBİR ÜLKEDE TERÖR ÖRGÜTÜNÜN PARTİSİNİ KURAMAZSINIZ. AMA TÜRKİYE’DE ‘BENİM TABANIM İLE PKK’NIN TABANI AYNI DİYEBİLEN PARTİ GENEL BAŞKANI VAR. DÜNYANIN HİÇBİR YERİNDE BUNU GÖREMEZSİNİZ” DEDİ.

“MUTLAKA SANDIK BAŞINA GİDİN!”

HULKİ CEVİZOĞLU, “AB’NİN YAKINDA İKİNCİ ABD YANİ AVRUPA BİRLEŞİK DEVLETLERİ HALİNE GELECEĞİNİ” BELİRTEREK, “KENDİ İÇİNDE KAVGALI OLAN FRANSA VE ALMANYA ‘BİRAZ DA BAŞKALARINI DÖVELİM’ DÜŞÜNCESİYLE BU BİRLİĞİ KURDULAR. UZUN SÜREDİR TÜRKİYE’Yİ DÖVÜYORLAR, POLİTİKACILAR DA BUNU ENGELLEMİYOR” DEDİ.


CEVİZOĞLU, İKİ BİNİN ÜZERİNDEKİ GENCE SESLENİRKEN, “ERKEN YA DA NORMAL SEÇİM. MUTLAKA SANDIK BAŞINA GİDİN VE OY KULLANIN. OY NAMUSTUR SATMAYIN. NAMUSUNUZA SAHİP ÇIKIN” ŞEKLİNDE KONUŞTU.

AB OYLAMASI: YİNE “HAYIR”

KONYA VE KARAMAN KONFERANSLARINDA ÖGRENCİLERDEN GELEN YOĞUN SORULARI CEVAPLANDIRAN CEVİZOĞLU, AB İLE İLGİLİ YİNE OYLAMA YAPTI. YAPILAN OYLAMADA, DİĞER ÜNİVERSİTELERDE OLDUĞU GİBİ ÖĞRENCİLERİN YÜZDE 99’U “AB’YE HAYIR” DEDİ. ÖĞRENCİLER, ‘’AB’YE HAYIR’’ CEVAPLARINI UZUN SÜRELİ ALKIŞLARIYLA GÖSTERDİLER.


KONFERANS SONUNDA SELÇUK ÜNİVERSİTESİ REKTÖR YRD. PROF.DR. KÜRŞAT TURGUT VE TÜRKÇE TOPLULUĞU BAŞKANI YASEMİN OĞUZ CEVİZOĞLU’NA PLAKET VERDİ. KİTAP İMZASINDA DA YOĞUN İZDİHAM YAŞANDI…





Not:Hulki Cevizoglu gibi degerli insanlara vatanseverlere sahip cikmaliyiz.

[Delikanli66]

HULKİ CEVİZOĞLU, “ULUSAL DİRENCİMİZ VE TEPKİMİZİ AZALTMA OPERASYONLARI BAŞLATILDIĞINI” AÇIKLADI.

PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ VE ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ(ADD) DENİZLİ ŞUBESİ TARAFINDAN DÜZENLENEN KONFERANSTA KONUŞAN CEVİZOĞLU, TÜRKİYE ÜZERİNDE OYNANAN OYUNLARA KARŞI OLUŞAN “ULUSAL DİRENCİ VE TEPKİYİ AZALTMA ÇABALARINA” DİKKAT ÇEKTİ. CEVİZOĞLU, SON GÜNLERDE YURT İÇİNDE DE, “DİNLERARASI DİYALOG” ÇAĞRISI YAPAN HIRİSTİYAN DÜNYASININ FARKLI NİYETLER TAŞIDIĞINI BELİRTTİ VE ŞÖYLE KONUŞTU:

“TÜRKİYE’DEKİ PAPAZLAR, İSTİKLAL SAVAŞI’NDA DİN ADAMLIĞI YAPMAMIŞ. PAPAZ CÜPPELERİNİN ARKASINA GİZLEDİKLERİ FAALİYETLERİ İLE İŞGAL KUVVETLERİNE AJANLIK YAPMIŞ, FENER RUM PATRİKHANESİ’NE BAĞLI METROPOLİTLER(PAPAZLAR) İŞGALCİLERİ TÖRENLERLE KARŞILAMIŞ, ONLARI KUTSAMIŞ VE HATTA ATATÜRK’ÜN SÖYLEDİĞİ GİBİ FENER RUM PATRİKHANESİ’Nİ SİLAH DEPOSU HALİNE GETİRMİŞLER. BUGÜN İSE, BENZER OYUNLARI OYNAYANLARA KARŞI FİKRÎ DİRENÇ GÖSTEREN, BİLİNÇLENEN ULUSAL BÜTÜNLÜĞÜ BOZMAK İÇİN, YURT İÇİNDE DE, BAZI KÖŞE YAZARLARI ‘TEPKİ GÖSTERMEYELİM. BU AMERİKA’NIN İŞİNE YARAR’ DİYEREK İÇERDEN BÖLMEYE VE BU TEPKİYİ AZALTMAYA ÇALIŞIYORLAR.”

CEVİZOĞLU KONUŞMASINI, “BÖCEK OLMAYI KABULLENENLER, EZİLİNCE ŞİKAYET ETMEMELİDİR” SÖZLERİYLE BİTİRDİ...

ÖĞRENCİLERİN YANI SIRA, DENİZLİ HALKI DA KONFERANSA BÜYÜK İLGİ GÖSTERDİ VE ÜNİVERSİTE KONFERANS SALONUNA 1600 KİŞİ GİRMESİNE RAĞMEN, YÜZLERCE KİŞİ DE GERİ DÖNMEK ZORUNDA KALDI. BİR KISIM İZLEYİCİ İSE, SALON DIŞINDAN KONFERANSI İZLEME OLANAĞI BULDU.

[Delikanli66]

EGE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ VE DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ’NDE ÖĞRENCİ TOPLULUKLARININ ORGANİZE ETTİĞİ VE İZDİHAM HALİNDE İZLENEN KONFERANSLARDA KONUŞAN GAZETECİ YAZAR HULKİ CEVİZOĞLU, BİR ÖĞRENCİNİN SORUSU ÜZERİNE, TERÖR ÖRGÜTÜ İLE KÜRT VATANDAŞLARI AYIRMAK GEREKTİĞİNİ BELİRTEREK, ‘’TERÖR NEREDEN GELİRSE GELSİN, TERÖRÜN TANIMINI YAPALIM DİYE BİRŞEY YOK. KUNDAKTAKİ BEBEKLERİ ÖLDÜRENLER TERÖRİSTTİR. ABDULLAH ÖCALAN DA TERÖRİSTLERİN BAŞIDIR. TÜRKİYE’DE BİR KÜRT SORUNU YOKTUR, TERÖR SORUNU VARDIR. KUNDAKDAKİ BEBEKLERİ ÖLDÜRENLER TERÖRİSTTİR. ABDULLAH ÖCALAN DA TERÖRİSTLERİN BAŞIDIR’’ DEDİ.

AB OYLAMASI: YİNE “HAYIR’’

AB İLE İLGİLİ OYLAMA YAPAN HULKİ CEVİZOĞLU, ÖNCE AB’YE EVET DİYENLER, SONRA KARARSIZLARDAN, DAHA SONRA DA HAYIR DİYENLERDEN ELLERİNİ KALDIRARAK VE ALKIŞLAYARAK YANITLARINI ALDI. YAPILAN OYLAMADA, DİĞER ÜNİVERSİTELERDE OLDUĞU GİBİ YÜZDE 95’İ ‘’HAYIR’’ OLDU. ÖĞRENCİLER, ‘’HAYIR’’ OLAN CEVAPLARINI UZUN SÜREN ALKIŞLARIYLA İFADE ETTİLER.

[polat_38]

TÜRKÜN soyunu kimse kürütamaz bu hicde kolay degildir hata imkansizdir


saygilarimla

NE MUTLU TÜRKÜM DIYENE

[Delikanli66]

Elbette Ulkudasim aynen katiliyorum.Ama yinede degerli yazarimizin soylediklerini dikkate alalim.

[hasan1299]

keşke bütün aydınlarımız hulki cevizoğlu gibi milli kopnulara karşı duyarlı olsalar.cevizoğlu çok güzel mesajlar verdi.türkiye üzerinde oynna oyunlara çok dikkat etmeliyiz sevrin2.çdefa dayatılmasına karşı tek yürek olup bütün olumsuzlukları yok etmeliyiz.ALLAH TÜRK Ü KORUSUN VE YÜCELTSİN

[sinan37]

-TÜRK SOYUNUN YOK EDİLMESİ-

Bu hususta bilinçli ve planlı çalışmalar yapılmaktadır. Kürt nüfus artışı bilinçili bir biçimde körüklenmektedir. Bu yapılırken Tokat, Amasya, Kastamonu, Sinop, Çankırı, Zonguldak, Samsun, Ordu, Giresun, Trabzon, Gümüşhane, Bayburt, Çorum, Erzurum, Malatya, Sivas, Yozgat, Kırşehir, Kayseri, Konya, Nevşehir, Niğde, Kahramanmaraş, Elazığ, Erzincan, Kırıkkale, Bartın, Karabük gibi Türkmenlerin ezici çoğunluğa sahip olduğu illerimizde aile planlaması adı altında Türk nüfusunun artışı dizginlenmeye çalışılmaktadır. Oysa Doğu ve Güneydoğu’da aile planlaması çalışmaları Kürtçülerin bölge halkını bu hususta bilinçlendirmeleri nedeniyle başarısızlıkla sonuçlanmaktadır. Kürt aileler için çok çocuğa sahip olmak artık bilinçli bir hareket noktasına gelmiştir.Ülke nüfusu batıda aynı avrupadaki gibi kaplumbağa hızı ile ilerlerken diğer bölgede ise tavşan hızı ile artmaktadır

Özal iktidarı ile birlikte Türklere yönelik doğum kontrol kampanyası başlatılırken Kürtlerin nüfusunun arttırılması için özel çaba harcandı. 2005 yılı nüfus istatistikleri bugün karşı karşıya olduğumuz tehlikenin boyutlarını ortaya çok acı bir şekilde koymaktadır.

1- PKK’nın aktifleştiği 1990’dan 2005’e geçen on beş yılda Türkiye nüfusu toplam %24 artmıştır. Ancak bu nüfus artışının üstünde kalan bir bölge bulunmaktadır: Güneydoğu. Güneydoğu nüfusu son onbeş yılda %40 artmıştır.
Güneydoğu’daki bu artışla birlikte Türk bölgelerdeki nüfus azalması da dikkat çekicidir. Karadeniz, İçanadolu ve Doğu Anadolu’nun Türk nüfusu artış göstermemiştir.

"TÜRK ANNE VE BABADAN DOĞAN HER TÜRK ÇOCUĞU ERGENEKONDAN YENİDEN ÇIKIŞIN MÜJDESİ OLACAKTIR.

[sinan37]

"SEN BENDİNİ YIKAN ASİ SU,SEN ENGEL TANIMAYAN RUZGAR,SEN ERGENEKON DAGINDAN DOGAN GUNES ,SEN ALLAH IN İMAN VE BİLEK GUCUYLE DONATTIGI SANSLI KUL SENİN ADIN TÜRK!...

"TÜRKÜN SOYU KURUDUĞU GÜN İSRAFİL ALEYHİSSELAM SURA ÜFLEMİŞ OLACAKTIR"

[gelibolulu]

Matematiksel yaklaşımlar beni pek tatmin etmiyor.
Çünkü, sayısal üstünlüğün, Türk'ler için bir anlamı olmadığını düşünüyorum.
Malazgrit'ten, Kurtuluş Savaşımıza kadar olan zaferlerimizi hatırlayın.

Düşmanımın matematiksel üstünlüğü beni fazla ilgilendirmiyor...

Onların sayıca ve teknolojik olarak bizden üstün olmaları, sadece küçük bir ayrıntı...

Yeter ki, "TÜRKLÜK BİLİNCİ"mizi kaybetmeyelim...

Varlığımızın tek teminatı "TÜRKLÜK BİLİNCİ"dir...

Düşmanlarımızın, ısrarla ve azimle saldırdıkları, yıkmaya çaıştıkları olgu budur.

Dün, İslam inancımıza saldırıyorlardı. Bu gün hala devam ediyorlar, ancak oldukça yol katetmiş olarak...
Sıra Türklük şuurunda...



NE MUTLU TÜRK'ÜM DİYENE !

[alptemizkan]

Arkadaşlar Türk nufus azalmasının en önemli göstergesi, baba ve dedelerimiz en az 4-5-6 kardeşken bizim en fazla 4 kardeş olmamız. Her Türk genci en az 4 çocuk yapmalıdır. Yoksa 10 yıl sonra ikinci tehcir gerekecektir. 15-20 çocuk yapıp devlet bize bakmıyo demek pek doğru değil. Milletin geri kalanı ve devlet kimsenin düşnmeden yaptığı çocuğa bakmak zorunda değildir.

[BasbugAtilla]

Bugün Türk nüfusunun yok olmasını isteyenler bilinçli olarak 10 tane 20 tane çocuk doğuran kürtlerdir.Sinek lavraları gibi üreyen bu topluluğun bir an önce önüne geçmez isek Türkler kendi vatanlarında ikinci sınıf insan konumuna düşecek...

[BasbugAtilla]

Bize kardeş gibi görünüp kız varmeye çalışan bu insanların tek amacı safkan Türk değil de Türk-kürt kırması çocuklar oluşturmak.Amaçları saf Türkleri azaltıp kendilerine karşı koymalarını engellemek.Zaten kendilerinin nerden geldiği belli olmadığı için bizi de aynı konuma düşürmek.Ne yalan söyliyim sanırım başarılı oluyorlar baksana kürtlerin meğer ne çok seveni varmış??

[tonyokuk]

Osmanlı da böyle parçalanmıştı



Soner Yalçın bugünkü yazısında son günlerin en önemli gündem maddlerinden biri olan Kürt açılımını ele aldı.Yalçın yazısında Osmanlı'nın dağılma döneminde yaşanan olaylarla günümüz Türkiye'sinde yaşanan olaylar arasında paralellik kurarak çeşitli değerlendirmelerde bulundu.

Türkiye dejavu yaşıyor. 100 yıl önce Balkanlar’da başına gelenlerin neredeyse tıpatıp aynısı bugün Güneydoğu’da karşısında. Tek fark, ayrılıkçı çeteler dağdan inerken değil Avrupa’nın baskısıyla cezaevinden çıkarılırken davul-zurnayla karşılanıyor olmasıdır. üstelik ayrılıkçılar ve karşılama ekibi Türk mahallelerinden geçerek gösteri yapıyorlardı.

ENVER'LER, RESNELİ NİYAZİLER...
İttihat ve Terakki mensubu subayların anı kitapları birbirinden çetin, birbirinden acı sahnelerle doludur.
Hepsi Balkanlar’da ayrılıkçılara karşı mücadele verdi. İttihatçılar zaten komitacılık metotlarını bu gerilla savaşı sürecinde öğrendi. Ve İstanbul’daki Sultan’a karşı aynı yöntemle zafer kazandılar.
Biliyorsunuz ki bu zaferin fitilini, dağa çıkan subaylar ateşledi. Enver’ler, Eyüp Sabri’ler, Resneli Niyazi’ler niye dağa çıkmıştı? Kuşkusuz temel neden sosyo-ekonomikti. Ancak dağa çıkışın “politik psikolojisi” de vardı. İşte bu psikolojik etnik yara, PKK’lıların karşılanma törenleriyle yakından ilgiliydi...

BALKAN OYUNU
önce biraz geriye gitmemiz gerekiyor...Osmanlı “93 Harbi” adıyla bilinen savaşta Rusya’ya yenilince 3 Mart 1878’de Ayastefanos Antlaşması’nı imzalamak zorunda kaldı. Bu yıkım antlaşmasına göre, Romanya, Sırbistan, Karadağ tam bağımsız oldu; Karadeniz’den Ege Denizi’ne kadar inen koskoca bir Bulgaristan kuruldu. Osmanlılara sözde Bosna-Hersek ve Arnavutluk bırakıldı ama buralarla bir kara bağlantısı yoktu; “Avrupa Türkiye’si” ikiye bölündü. Kısacası Osmanlılar, Balkanlar’dan atılıyordu. Ancak, Rusya’nın Balkanlar’daki nüfuzunu artırması, İngilizleri, Fransızları, Almanları, İtalyanları, Avusturyalıları telaşlandırdı.
Avrupalıların diretmesiyle 13 Temmuz 1878’de Berlin Antlaşması imzalandı. Rusya’nın hâkimiyet alanı daraltıldı; Bulgaristan tekrar küçük bir prensliğe indirildi vs. Tabii bu arada İngilizler, oldubittiyle Akdeniz’in en stratejik adası Kıbrıs’a fiilen el koydular ama ayrıntıya girmeyelim. İşin özü aslında şuydu: Avrupalılar endüstrileşmeyle birlikte dünyayı paylaşım mücadelesine girmiş; fakat “hasta adam” Osmanlı’nın nasıl pay edileceği konusunda bir türlü anlaşamamışlardı. Tabii bu arada bu paylaşım savaşını meşru göstermek için, halkların hoşuna gidecek sözcükleri dillerinden düşürmüyorlardı: İnsan hakları, medeniyet, reform vs. Yani aynı bugünkü gibi...

TERöR TIRMANIYOR
20’nci yüzyıl başında Balkanlar’daki ayrılıkçı örgütler terörü zirveye çıkardı. Neler yapmadılar ki; Osmanlı Bankası’nı havaya uçurdular; Selanik limanında gemi yaktılar; Vardar köprüsünü tahrip ettiler; birçok insanı kaçırıp fidye aldılar vs...Balkanlar yanıyordu. örneğin sadece 1903 yılının üç ayında Makedonya’daki terör olaylarında, 5.328 Türk, 6.000 Makedonyalı öldü, 198 ilçe yakılıp yıkıldı, 71 bin kişi evsiz kaldı, 30 bin kişi yurdundan oldu. Mehmetçik yangını söndürebilmek için dört yana koşup duruyordu. Maaşını alamayan, soğukta kendini koruyacak kışlık giysi giyemeyen, hastalıklarla mücadele eden, silahına sürecek mermi bulamayan Mehmetçik o zorlu koşullarda var gücüyle ayrılıkçılara karşı mücadele verdi.
İlk dönemlerde zorlanan ve çok sayıda şehit veren Mehmetçik zamanla gerilla savaşını öğrendi.
özellikle yeni kurulan Avcı Taburları, tıpkı komitacılar gibi dağlarda yaşayıp, istihbarat toplamaya, iz sürmeye, pusu atmaya başladı. çete savaşında artık üstünlük Avcı Taburları’ndaydı.

AMA NE OLDU DERSİNİZ?
Avrupa “İnsan hakları ihlalleri var” deyip Balkanlar’da yeni bir güvenlik anlaşması dayattı.
Balkan güvenliğinden sorumlu Makedonya Müfettiş-i Umumisi Hüseyin Hilmi Paşa’nın yanına biri Rus diğeri Avusturyalı iki yardımcı subay verdiler.
Yeni kurulan jandarma biriminin başına ise bir İtalyan general ile 25 yabancı subayı getirdiler. Jandarma okullarının başına da yabancı subaylar atadılar.
Bitmedi... Avusturya üsküp, İtalya Manastır, Rusya Selanik, Fransa Serez, İngiltere Drama illerinin güvenliğinin sorumluluğunu üstlendi. Böylece 1905 yılında Makedonya, adeta milletlerarası bir memleket görünümü kazandı.

TüRK MAHALLESİNDEKİ GöSTERİ
Avrupa’nın istediği güvenlik yapılanmasına rağmen terör bitti mi? Hayır. üstelik...
Avcı Taburları’nın yakaladığı ayrılıkçı komitacılar yabancı subayların inisiyatifiyle serbest bırakılmaya başlandı. Serbest bırakılmalarının amacını ise hep şöyle açıklıyorlardı: Toplumlar arasında barış sağlamak!
Barış sözcüğünün adı geçince akan sular duruyordu.
“Barışı sağlama” umuduyla cezaevlerinden salıverilenler davul-zurnayla karşılandı. Her salıverilme olayında kutlama yapıldı. Ve bu gösterilere nedense hep Türk mahallelerinin içinden geçilerek başlanıldı.
Ne mesaj vermek istiyorlardı acaba?
Şaka gibi; dün sanki bugün! Yazdım ya dejavu!
Aynı bugün gibi...
Balkanlar’daki Türk köylüsü gibi Türk askeri de bu olup biteni şaşkınlıkla seyretti. Herkes suskundu. Kimse ne yapacağını nasıl davranacağını bilemiyordu.
Acı olaylar yaşanıyordu. örneğin...
Yabancı subaya selam durmadığı için sokakta herkesin önünde kırbaçlanan Mehmetçik bunu onuruna yediremiyor, tüfeğini ateşliyordu. Gönüllü ölümdü bunun adı. O günlerde idam sehpasına gülümseyerek yürüdü Mehmetçik Halimler...
Ellerinden başka bir şey gelmediğine inanıyorlardı.
Subay direnişi böyle doğdu Balkanlar’da... Avcı Taburları’nda görevli Enver’lerin, Resneli Niyazi’lerin Eyüp Sabri’lerin niye dağa çıktığını sanıyorsunuz siz?
Politik psikoloji bilimi (üstelik kurucusu bir Türk’tür; Prof. Vamık Volkan) bilinmeden bu topraklar anlaşılamaz...
alinti
nettavır.com