Bozkurt NET{ Bozkurt NET
  Tıklayın kayıtlı kullanıcı olun
Ana sayfa ::Hasabınız :: Forumlar :: Makaleler :: İndir :: İletişim :: KURALLAR
alt1 alt1 alt1
alt1 alt1
alt1
Atatürk
Başbug
Atsız´ın Mektupları
Bozkurt
Tarihte Türkler
Osmanlı Sultanları
3 Mayis
Türk İslam Ülküsü
Ülkücü Hareket
İslam
Türk Büyükleri
12 Eylül
Dokuz Işık
Kızıl Elma
Doğu Türkistan
Türk Dünyası
Şiirler ve Marşlar
Ülkücü Şehitler
Ülkücüye Mektuplar
Sorular ve Cevaplar
Komünizm
Videolar
Müzikler
Postakartı

alt1 alt1
alt1
 Haber :
 Haber Ekle
 Haber Arşivi
 Arama
 Konular
 Baskıya hazırla
 Üyeler :
 Hesabınız
 Günlük
 Üye Listesi
 Özel İletiler
 ICQ Servisi
 Servisler :
 Kur'an-ı Kerim Meali
 Resim Galerisi
 E-Kart
 Dosyalar
 Müzikli Postakartı
 Cep Melodileri
 İletişim :
 Forumlar
 Bozkurtlar 100
 Bize Ulaşın
 Bizi Önerin
 Dökümantasyon :
 Makaleler
 Fikir ve Tarih Dünyası
 Kısa Nükteler
 Şairler ve Şiirler
 İzlenimler
 Ansiklopedi
 Dosyalar
 Dosya Ekle
 Popüler
 İlk 10
 Bağlantılar
 

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1
AB'YE HAYIR

alt1 alt1
alt1
Makaleler
·Meluncanlar ve Biz
·Türk Tarihi ve Türk Adı
·Amerikan Genç Hristiyanlar Cemiyeti (Y.M.C.A.) ve Amerikan Kolejleri
·SEVR YASALARI MECLİS’TEN GEÇİRİLEREK TÜRKİYE YENİ BİR KURTULUŞ SAVAŞINA BAŞLAMAK MECBURİYETİNDE BIRAKILDI!
·ABD, Alenî Bir Düşman Haline Gelmiştir!
·Dedelerimiz Oğuzlar Çıkmış Yola Aral Kıyısından
·Avrupa Birliğine neden hayır.. Jeopolitik Yaklaşım
·Noel Üzerine
·Gümrük Birliği Anlaşmasının Anayasanın Başlangıç Kısmına Aykırılığı -1-
·Siyasi Konjonktürde Irak Türkmenleri
·Gümrük Birliği Anlaşmasının Anayasanın Başlangıç Kısmına Aykırılığı -2-
·Kıbrıs'ın Türkiyesiz AB üyeliği mümkün mü?
·Avrupa Birliği ve Kıbrıs Konusu
·Internet mi, İnternet mi?
·DİLDE, FİKİRDE, İŞTE BİRLİK (Gaspıralı ve Türkistan)
·İSMAİL GASPIRALI'NIN FİKİRLERİ
·Türkler ve İslamiyet
·Alparslan Türkeş'in Din Anlayışı ve İslama Bakışı
·Gök Tanrı
·Şamanizm Meselesi
·Ruhban Okulu neden açılmamalı?
·Ruhban Okulu
·Çanakkale Savaşları
·Türk Kültüründe Nevruz ve Milli Birlik-Beraberlik
· Sovyetler Birliği’nin Çöküşü ve Yeni Rusya Çeçen Mücadelesi
·Türkçenin Anadil Olarak Dünyadaki Yeri
·Masonların Kirli İşleri
·Gümrük birliği mi; sömürge antlaşması mı?
·17 Ağustos 1999 Depremi ve gizlenen gerçekler

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1

alt1
Bozkurt NET :: Başlığı Görüntüle - BİZİ NE BEKLİYOR...
  Link 1Ana sayfa | Link 2
Arama       


Bozkurt NET
Bozkurtların Yuvası
 

Forumlar Gruplar Gruplar Hesap Aç Oturum Aç  

Sayfa: « Önceki  1, 2  

Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder 2. sayfa (Toplam 2 sayfa)
« Önceki başlık :: Sonraki başlık »  
Yazar İleti
tamerr
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Feb 27, 2006
İletiler: 416

İletiTarih: Çar Haz 03, 2009 7:58 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Alıntı:



* MHP AKP İzmir kavga Bekir mayın tepki tehdit Suriye Isparta gerginlik Genel Kurul Osman Durmuş Necat Birinci Mehmet Şandır

AKP'li vekiller, MHP'li vekilin üzerine yürüdü

Meclis Genel Kurulu’nda mayın tasarısıyla ilgili MHP İzmir Milletvekili Şenol Bal’ın AKP milletvekillerine "bastırılmış, örtülmüş, karartılmış vicdanlarınızın sesini duymak için bizi dinlemelisiniz" diye seslenmesi kavgaya neden oldu.

Genel Kurul’a, AKP ve MHP milletvekilleri arasında yaşanan gerginlik üzerine birleşimi yöneten Meclis Başkanı Köksal Toptan ara verirken, gerginlik verilen arada kavgaya dönüştü. Bazı AKP milletvekilleri MHP’li Şenol Bal’ın üzerine yürüdü.
Meclis Genel Kurulu’nda mayın tasarısıyla ilgili MHP İzmir Milletvekili Şenol Bal’ın AKP milletvekillerine "bastırılmış, örtülmüş, karartılmış vicdanlarınızın sesini duymak için bizi dinlemelisiniz" diye seslenmesi kavgaya neden oldu. Genel Kurul’da AKP ve MHP milletvekilleri arasında yaşanan gerginlik üzerine birleşimi yöneten Meclis Başkanı Köksal Toptan ara verirken, gerginlik arada kavgaya dönüştü. Bazı AKP milletvekilleri MHP’li Şenol Bal’ın üzerine yürüdü.
Türkiye ile Suriye sınırındaki mayınların temizlenmesine ilişkin tasarının görüşmeleri gergin bir ortamda devam ediyor. Tasarıyla ilgili verdiği önerge üzerinde konuşan MHP İzmir Milletvekili Şenol Bal, AKP’li milletvekillerine "bastırılmış, örtülmüş, karartılmış vicdanlarınızın sesini duymak için bizi dinlemelisiniz" deyince, Genel Kurul bir anda karıştı. AKP milletvekilleri Bal’ın sözlerine tepki gösterirken, birleşimi yöneten Meclis Başkanı Köksal Toptan, birleşime ara verdi.

KAVGA VERİLEN ARADA DA DEVAM ETTİ
AKP’li Necat Birinci ve bazı AKP milletvekillerinin MHP’li Bal’ın üzerine yürüdükleri görüldü. AKP’li milletvekillerine Devlet eski Bakanı Kürşat Tüzmen ile MHP milletvekilleri engel oldu. Bal’a AKP’li Fatma Şahin ve Öznur Çalık’ın da oturdukları sıralarından tepki gösterdikleri dikkat çekti. AKP’li Ayşenur Bahçekapılı ise MHP’liler için, "Onlar önce ellerindeki kanı temizlesinler" diye tepki gösterdi. Verilen arada MHP Isparta Milletvekili Nevzat Korkmaz, AKP sıralarına, "Odalarımıza gelip biz onlardan değiliz deyip burada el kaldırıyorlar. İsim de veririz" diye bağırdı.

"BİR BAYAN MİLLETVEKİLİNİN ÜZERİNE YÜRÜMÜŞ OLMANIZI KINIYORUZ"
Verilen aranın ardından yeniden toplanan Genel Kurul’da, Meclis Başkanı Köksal Toptan, MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır’a söz verdi. Şandır, "Tansiyonu yüksek bir görüşme yapıyoruz. Biz muhalefet yapacağımızı söyledik, muhalefet imkanlarını kullanıyoruz. Hiçbir milletvekilimizin hakaret kastı yok. Bir bayan konuşmacının üzerine yürümüş olmanızı kınıyoruz. MHP’nin hiç kimseye hakaret kastı yok. Bir milletvekilinin bu muameleye muhatap olmasını üzüntüyle karşılıyorum ve bu tavrın engellenmesini talep ediyorum" diye konuştu.

"ALENİ TEHDİT EDİYOR" TEPKİSİ
AKP Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ’ın Meclis kürsüsünde, "İnsanların bir sabrı var, sabrı taşırdığınızda sağlıklı çalışma ortamı bulamayız" şeklindeki sözleri de gerginliğe neden oldu. MHP milletvekilleri Bozdağ’ın sözlerine, "Aleni tehdit ediyor" şeklinde tepki gösterirken MHP’li Osman Durmuş, Meclis Başkanı Toptan’a, "Ben sakinim, cevap vereceğim" dedi.

TOPTAN BAL’DAN SÖZLERİNİ DÜZELTMESİNİ İSTEDİ
Meclis Başkanı Toptan yaşanan tartışmaların ardından MHP’li Bal’a yeniden söz verdi. Toptan, Bal’ı sözlerinin İçtüzüğün 67’nci maddesinde yer alan "temiz bir dille konuşulması" ilkesine aykırı olduğunu ve düzeltmesi gerektiği yönünde uyardı. Bal ise yaptığı konuşmada, kabalık yapmadığını ve Genel Kurul’a hakaret etmediğini belirterek şunları söyledi:
"Ancak sözümün arkasındayım. Burada baskılanmış, örtülmüş, karartılmış vicdanlarınız derken bu şekilde olan arkadaşlar varsa vicdanlarının sesine kulak versin dedim. Hakaret kastım yok. Başbakan Meclis’te bu tasarının uzaması nedeniyle muhalefete, ‘zihinlerindeki mayınlar’ dedi. Bu kontrolünü kaybetmiş bir ruh halini yansıtıyor. Bizim zihniyetimizdeki mayınlar zararsız. Ancak Başbakan ve şurekasının kafasındaki mayınlardan ziyadesiyle endişeliyiz. Bu milletin, bu devletin tahribatına neden olmasından endişeliyiz. Başbakan geçmişle yüzleşmeyi çok seviyor. Önce kendi siyasi geçmişiyle yüzleşsin."

"TÜCCARLIĞINA VATAN TOPRAKLARI DAHİL Mİ?"
Bal’ın bu sözlerine AKP milletvekilleri tepki gösterirken Bal, konuşmasını "Başbakanın kafasındaki mayınların sınırdaki mayınlardan çok daha tehlikeli olduğunu bildiğimiz için endişeliyiz. Başbakan tüccar, tüccarlıktan geliyor. Tüccarlık anlayışına vatan toprakları ve sınırlar dahil mi" sözleriyle sürdürdü. Genel Kurul’da tasarı üzerindeki görüşmeler 5’nci maddesi üzerinde devam ediyor. (ANKA)




Bunların iç yüzü ortaya çıkmıştır. Bir milletvekiline saldırmak, hemde bayan bir milletvekiline saldırmakla ne kadar aşağılara düştüklerini göstermişlerdir.

Bu arada ısrarla bu yasanın geçmesi için erdoğan neden bu kadar istiyor???

Bunun altından kesinlikle bir hinlik çıkacaktır.

saygılarımla
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
kadir45
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi



Kayıt: Jun 03, 2004
İletiler: 3100

İletiTarih: Çar Haz 03, 2009 10:27 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Bir emekli sitihkam albayımız çıkıyor ve ortaya bir fikir uretiyor;rte kalkıyor gurup toplantısında"otur oturdugun yerde!"diyerek,gayet kaba bir şekilde kabadayılık yapıyor.
Bu ülkenin elbet de bir gün rte yi emekli edip,otur oturdugun yerde diyecegi gunler de gelecektir.Bu da yetmiyor;bugun muhalefetin ve ozellikle mhp nin direnisi karşısında akepeliler çılgına donuyor,ve yukarıdaki yazılanları yapmaya kalkışıyorlar.
Peki bu milletvekillerini kışkırtan,bu hale getiren kim?Neden Isparta mhp milletvekilimiz Süleyman Nevzat Korkmaz ın bugun haykırdığı gibi ;bazı akepeliler;milletvekillerimizin odasına gelip de" biz onlardan" degiliz dedikleri halde,mecliste bu olaylara topyekun katilyorlar ve haddini aşmış bazı densizlere "yapmayın" demiyorlar ve bu kanunu topyekun destekliyorlar?Bunları kuran kim;tabii ki rte!Ya su Aysenur kadının ettiğiéellerinizdeki kanı silin"hakareti?Bıraksaydık ülkeyi komunistlere de ;asıl o zaman gorur du o kanı!O tankların nasıl Macarlar ın uzerinden geçtiğini unutan;uyusmuş bir beyinden ancak bu sözler beklenir!Neyse konumuz bu degil.
Albayimiz iddia ediyor;bir kaç tabur askerle bir mevsimde bu mayınları temizliyebilecegini soyluyor.Kendisi zamanında bu mayın doseme işinde gorev almış birisi.Ben de askerliğimi istihkam yedek subay olarak yaptım.Soyledikleri aynen dogruudur.Nasıl döşediklerini de gayet güzel anlatmiş.Şimdi bu Albayımız konuşmayacak da kim konuşacak?Kantin yedeksubay astegmen rte mi?
Şimdi ülküdaşlarım şu rezalete bir bakın!
rte,ona sonsuz destek veren Cumhurbaşkanı;ormanların peşkeş çekilmesi için,çıkarılan orman arazilerinin yagma kanununda;orman alanlarını iskana açarak özellikle yabancıya peşkeş çekilebilmesini sağlamak için;verimli ve hayat dolu orman alanlarını TARIMSAL NİTELİLİGİNİ KAYBETMİŞ"diye sınıflandırırken;diger tarftan da verimli arazaiyi ülkeye kazandiracagiz iddiasi ile,bilmem kaç yıllığına bu arazileri mayın temizleme bahanesi ile peşkeş çekmeye kalkışıyor.Yani bir arazi satılacaksa,kullanım hakkı devredilecekse;ya çorak oluyor,ya da mayın gibi bir uyduruk neden bulunuyor sözde tarım alanı kazandırılıyor.Yahu bunu doşeyen kuvvet;bunu temizlemek den aciz mi?
Bu Baykal ne cins adam anlamadim.O da bu işin özelleştirilmesini kabul ediyor.Ama araziyi satmadan parasını ode temizlet diyor.Al birini vur digerine!İkisi de serbest piyasacı!
Beni davet etsinler,boğaz tokluğuna gidip ben de bu çalışmaya katılayım!Benim gibi kaç tane emekli istihkam takım komutanı var bu işi yapabilecek.Şu anda silah altında istihkam takım komutanları yok mu?Asker yok mu?Ne teknolojisi be ?Kafadan mayın döşenmez.
Bunun anahtarı vardır,krokileri ,haritaları,röperleri vardır!Gelişigüzel mayın doşendiğii nerede görülmüş?Elimizle koymuş gibi,tek tek buluruz!
Ama amaç mayın temizlemek degil.Bunun altından bi şeyler çıkacak!Petrol mu;degerli bir maden mi,altın mı,tarihi eser mi?Yakında kokusu çıkar!
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
kadir45
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi



Kayıt: Jun 03, 2004
İletiler: 3100

İletiTarih: Cum Haz 05, 2009 12:42 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

vatan dan alıntı:
Alıntı:
Mayın tartışmasına son nokta
Org. Başbuğ: Gerekirse TSK bunu da yapar...

Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, mayınlı arazilerin TSK tarafından temizlenmesi gerektiği yönündeki tartışmalara Washington'dan cevap verdi. Önemli olanın yöneticilerin en uygun olan hareket tarzını seçmesi olduğunu söyleyen Başbuğ, "TSK gerekirse bunu da yapar. Ama gerek var mı? Evet bütün çareler için uğraştık olmuyor, o zaman TSK onu da yapar. Daha uygun çareler varken, siz onları yapmadan neden o konuya gidiyorsunuz?" dedi.

Başbuğ, Amerika'daki temaslarının ardından Türkiye'nin Washington Büyükelçiliği'nde bir basın toplantısı düzenledi. Gazetecilerin soruları üzerine mayınlı arazilerin temizlenmesi tartışmalarını değerlendiren Başbuğ, bu konuda bir iletişim noksanlığı yaşandığını ifade etti. "İletişim noksanlığı olunca, konu farklı boyutlara gidiyor. Daha küçük boyuttayken daha çözümsüz noktaya gidiyor" diyen Başbuğ, bu konuda kendilerinin bir eksiği olduğunu zannetmediğini ama yine de olabileceğini söyledi.

Bazı kişilerin TSK'nın neden mayınlı arazileri temizlemediğini sorduğunu hatırlatan Başbuğ, şöyle devam etti: "Bu mayınların toplanması için elinizde bir yığın hareket tarzı var. Önemli olan yöneticilerin en uygun hareket tarzını seçip onları ortaya koyması. Bir ateş varsa ateşi elle mi almak lazım yoksa maşa ile mi almak lazım? Ama gerekirse elle de alırsın. Önemli olan en uygun olan. TSK olarak en uygun hareket tarzının NAMSA olduğunu düşünüyoruz. Çünkü tecrübeli. TSK gerekirse bunu da yapar. Ama gerek var mı? Evet bütün çareler için uğraştık olmuyor. O zaman TSK onu da yapar. Daha uygun çareler varken, bunlar varken siz onları yapmadan neden o konuya gidiyorsunuz? Mayınlı alanı temizlediğiniz zaman birilerinin buna sertifika vermesi lazım. Biz veremeyiz. Geçerli değil. Ana NAMSA yapıyor. Elbette zaman süreç kaybedildi. Keşke daha önce çözülse. Ama eğer bir problem varsa en uygun hareket tarzı ile yapılması lazım. Bütün bunları bir tarafa bırakıp bu olayı kullanarak bilmem ne yaparak TSK'nın güvenlik konularına bakış açısını sorgulayama kimsenin hakkı yoktur. TSK'yı güvenlik ile ilgili konularda eleştirmeye kimsenin hakkı ve yetkisi yoktur. Birinci derecede askeri yasak bölge, ikinci derecede askeri yasak bölgesini kaldıracak mısınız? Böyle bir şey olur mu? Bu konuda iletişim konusunda aksaklıklar oldu. Olmamasını temenni ederdik. Önemli olan sorun için birden fazla hareket tarzı varsa en önemli hareket tarzını seçmektir. Ateş varsa elinizde maşa varsa maşa ile alın. Maşa yok bina yanacak o zaman elimizi de sokarız; eliniz yanar o zaman ama olsun."

Ben artık kafayı yemek uzereyim.Şu açıklamayı dehşet ve hayretler içerisinde kalarak okudum.Gözbebeğimiz,canımız ciğerimiz,her şeyimiz Tsk dan bu açıklamanın gelmesi karşısında;ne diyeceğimi ne soyleyeceğimi şaşırdım.Kurumu yıpratmamak için susma hakkımı kullanıyorum.Ama şu açıklamayı okuyan milletimiz neler düşünür,morali ne hale gelir,en guvendiği daglara kar mı yağar,yağmaz mı bilemiyorum!Şu kadarını soyleyeyim.
İki ucu pis iş.Mayın temizliği esansında 1 tek can kaybı olsa,kıyameti koparacaklar,milleti orduya karşı kışkırtacaklar.Mayınlı arazinin temizlendikten sonra belge verilmesi işi.Bu da yaş!Çünkü pkk lı cirit atiyor.Sen temizleyeceksin,o it gelip gece doşeyecek.Ondan sonra tsk beceremedi diye gene milleti kışkırtacaklar,tsk ve sorumluları aleyhine tazminat ve ceza davaları açılacak!rte alacak sazı eline"biz demiştik,uzmanına yaptıralım,biz ulemayı bulduk,tsk taş koydu;sorumluluk ona ait dir "diyecek!
Bu işi yapmasa,ordu beceremiyor,bunlar beceriksiz diye tefe koyacaklar.
Sorun şu.Devletin başında ordu düşmanı bir iktidar var.Hle bülent arınç ın diline bir düşmeye gör.
Bu bakımdan tsk ya da fazla bir şey diyemiyorum.Gerçekten bu mayın birine patlayacak ama;kime ;ben de bilmiyorum!
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
hilalugruna1
Amatör Üye
Amatör Üye



Kayıt: Apr 18, 2008
İletiler: 178
Şehir: ERGENEKON

İletiTarih: Cmt Ağu 08, 2009 7:05 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Amaç ne? Anneler buluşturuluyor!

--------------------------------------------------------------------------------



Şırnak'ta şehit annesi ile öldürülen PKK'lının annesi buluştu!

Şırnak'ta aralarında AK Parti ve DTP'li meclis üyeleri ile sivil toplum örgütleri temsilcilerinin bulunduğu bir grup, şehit ailesi ve güvenlik güçlerince öldürülen PKK'lının ailelerini bir araya getirdi.

M.Selim YALÇIN / ŞIRNAK (AHT)

Şırnak İl Genel Meclis üyeleri ile sivil toplum kuruluşları, önceki gün Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile DTP Genel Başkanı Ahmet Türk'ün bir araya gelmeleriyle başlayan barış sürecine destek vermek amacıyla çeşitli ziyaretlerde bulundu.

DTP'li ve AK Partili Şırnak İl Genel Meclis üyeleri ile Sivil Toplum Kuruluşları, ilk etapta Türk Silahlı Kuvvetleri'nin 2008 yılı aralık ayında Kandil dağına yaptıkları hava saldırısında öldürülen PKK'lı terörist Hafiye Bilgi'nin ailesini ziyaret etti. Kendisini ziyaret edenlere hitaben konuşan PKK'lının annesi Kumriye Bilgi, hayatlarını kaybedenlerin kendi çocukları olduğunu, akan kanın bir an önce durması gerektiğini belirterek konuşmasına şöyle devam etti; "Bizler anneler olarak artık bu kanın durmasını istiyoruz. Bizler her zaman beraber yaşamış halklarız. Bu barış sürecinde PKK ateşkes ilan etmesine rağmen operasyonlar devam ediyor. Annelerin yüreği artık yanmasın" dedi.

Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Kandil dağına yaptığı hava saldırında öldürülen Hafiye Bilgi adlı PKK'lı teröristin ailesi ile Tunceli'nin Pülümür İlçesi Kocatepe Karakolu'nda, PKK'lıların açtığı ateş sonucu şehit düşen Burhan Yalçın'ın ailesi bir araya geldi. Evladını kaybeden iki annenin buluşması sırasında duygusal anlar yaşanırken, annelerin gözyaşlarını tutamadıkları görüldü.

ŞEHİT BABASI: GÖZYAŞLARI ARTIK AKMASIN

Şehit babası Yusuf Yalçın, Türkçe ve Kürtçe "O günden bu yana yaşadıkları acının halen devam ediyor. Gözyaşlarım akmadığı bir günüm yok. Evladımızı hiçbir zaman unutulmayacağız. Ateş her zaman düştüğü yeri yakar. Acımız her geçen yıl artmakta. Artık başka ailelerinin gözyaşları akmasın, yürekleri yanmasın. Başbakan Sayın Recep Tayip Erdoğan'ın başlatmış olduğu bu barış sürecinin geç kalmış bir adım olduğunu ancak buna rağmen bir şehit ailesi olarak bu barış sürecine sonuna kadar destek verilmelidir" dedi.

Şehit annesi ve PKK'lının annesi birbirlerine sarılarak, akın kanın durması ve gençlerin ölmemesi için barış mesajları verdi.

HaberTürk
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
kadir45
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi



Kayıt: Jun 03, 2004
İletiler: 3100

İletiTarih: Cmt Ağu 08, 2009 12:39 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Vatanı parçalamanın kılıfını hazırlarlarken;"biz bir kürdistan kurmaya çalışıyoruz" diyecek halleri yok elbet de.Buna da kılıfı hazırlamışlar.Demokrasi,insan hakları,daha fazla özgürlük gibi lafların tek başına yetmeyeceğini bildikleri için;Türk milletinin en deger verdigi analık kavramını da kullanıyorlar.
Bölücü terör örgütünün siyasi kanadı olan dtp ile görüşmenin gerekçeleri arasında;"analar bu kanın durmasını istiyor"diyerek rte bu bahaneyi tv ekranları karşısında zaten kullanmıştı.
Hakkını isteyen çiftçiye"ananı da al git"diyerek;bu kavrama saygısını ispatlayan ve milletin degil anasını,ebesini bellemeye kalkışmaktan çekinmeyen rte,şimdi kışkırtıcı tipleri hangi yolla kendisine bağlamış ise;kurma pilli bebekler gibi belli ağızlarla;özellikle bölücü yazar ve basın ağzıyla konuşturuyor ve olayı dramatize ediyor.
Ben teröristin;anasını da ebesini de bilmemnesini de tanımam!Benim askerimin üzerine keyifle mermi sıkan şerefsizlerin;ana ve babaları şerefli insanlar ve ve bu milletin bireyleri ise;zaten onlar bu itleri reddederler.Düşmana alet olan,vatanını satan,dış güçlere yardım ve yataklık edenleri hangi Türk;ana babası reddetmez!Yok kanmışlarmış,yok bilmem neymiş.Bunların hepsi laf!Domuz gibi ne halt ettiklerini hepsi biliyor.
Terörist ana nın ağzı ile konuşan şehit anasını da Türk olarak kabul etmem!İnsana düşmanın attığı mermi koymaz!O savaş da analar böyle konuşabilir.Çünkü herkes kendi milleti için çarpışıyor.Ama içimizden;bizden oldugu kabul edilen insanların mermisi,çok daha fazla canımızı acıtır.İnsana yabancını sıktığı mı,yoksa,öz kardeşinin sıktığımı daha fazla acı verir?Hele hele dtp gibi;çapulcuların siyasi kanadını onaylayan ana ve babaların Türklik ile zerre kadar ilşkisi yoktur.Türk olmanın,bu milletin bir bireyi olmanın en az koşulları bellidir.
Bunu şarta şurta bağlayan ;ne ana babanın,ne yazar çizerin,ne aydın geçinenin ne de siyasinin;Türk milleti ile zerre kadar alakası ve işi yoktur;olamaz da!
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
hilalugruna1
Amatör Üye
Amatör Üye



Kayıt: Apr 18, 2008
İletiler: 178
Şehir: ERGENEKON

İletiTarih: Cmt Ağu 08, 2009 10:14 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Kanı Donduran Açılımlar

Bazen ne zor ifade etmek gerçeği,aslında yaşattırılan dezenformasyon süreci doğruyu yanlıştan ayırtmayı,iyiyle kötüyü tercih etmeyi imkansız hale getirecek nerdeyse.

Sokakların cılız sesleri arasında, yandaş medyanın ,Akp'nin güdümlü kanadının ve 12 kötü adamın sesinin çıkardığı uğultunun beyinlerimizi kemirmeye çalıştığını ve irin dolu fikirlerini bu memleketin oluklarından akıtmak için çaba harcadıklarını ibretle izliyoruz.

Memleket adına bugüne kadar bir çivi çakmamış mevcut iktidarın yalakası durumundaki aydın müsvetteleri memleketin bin yıllık temellerini yıkmaya çalışacak ve bunun karşısından benim gibi düşünenlerin sağ duyulu davranması beklenecek şaşarım sizin aklınıza.

Bırakın bir kere de biz böyle düşünelim de siz sağ duyulu davranın.

Her seferinde biz düzeltmek zorunda kalmayalım,bırakın yanlışsak eğer bir kere de biz hata yapmış olalım.

Yapılacak açılımların ülkeyi rahatlatmaktan öte büsbütün sıkıntıya sokacağı açıktır.

10 sene önce bugün gelinen süreçten bahsedilseydi,samimi söylüyorum hiç kimse inanmazdı.

Nitekim geçen gün rahmetli Alparslan Türkeş'inde katıldığı bir programın görüntülerini izledim.

O dönem bu tartışmaların sadece yüzde biri tartışılmak istenmesine rağmen ülke ayağa kalkmış

bugünse gelinen durum geçekten içler acısı bir mal pazarı alıcı kuşlar alıcısı

AKP'nin temel politikası olan ver kurtul zihniyeti millete sirayet ettirilmek isteniyor.

Daha bir şey söylemedik ki ne açılım yapacağımızı nerden biliyorsunuz da karşı tavır geliştiriyorsunuz diye soruyorlar.

Arif olan anlar sayın bakan hiç tüylerin ürpermesin.

Senin bu feraset üstü konuşmaların ve sanki Türkiye Cumhuriyetinin bakanı değilmiş gibi yaptığın açıklamalarda bizim kanımızı donduruyor.

Milli refleksler köreltilip yerine oynak bir damar monte edilmek isteniyor.

Dış borçlar almış başını giderken içerde suni bir ekonomik rahatlama yarattırılarak milletin milli meselelere karşı duyarsızlaştırılması isteniyor.

Akp politikalarının milli meselelerde tavrı ortada,ancak Akp'ye oy veren Anadolu insanının AKP ile aynı düşünceleri paylaştığını hiç zannetmiyorum.

Eminim akp'ye oy veren vatandaş süreci tedirginlikle takip ediyordur.

Binlerce insanın canına mal olmuş ülkenin bağımsızlığına göz dikmiş ekonomik kısmı beni ilgilendirmiyor gerekirse 10 katı daha harcanması gerektiği fikrindeyim.

Neredeyse bitmek üzere olan hepsi topu 3000 kişi kalmış terör örgütü ile pazarlık masasına oturulmasını kabul etmiyorum.

Terör örgütünün misyonunu tamamladığını ve artık silahlı mücadelenin dışında bölünme projelerini devreye sokma planları yapanlar emellerine ulaşamayacaklardır.

Terör örgütünü muhatap kabul etme söz konusu olamaz.

Irak'ın kuzeyinde tasarlanan ve uygulanmak istenen küresel siyasetin bir parçası da Türkiye olmamalıdır.

Kürt meselesi alt başlığıyla,Türk meselesi üst başlığını halletmek isteyen emperyalizmin küresel baronları;taşeronlaştırdığı sınıfçı pragmatist fikir fukaralarını bu işte maşa olarak kullanmaktadır.

Dünya siyasetine yön verenler Türkiye'nin siyasi iktidarını amaçlarına en uygun hareket ettiklerinden ötürü desteklemekteler.

Cumhurbaşkanının Türkiye güzel gelişmelere gebe dediği zaman aha dedim kesin bir sıkıntı geliyor.

Peşi sıra açılımlar birbirini kovaladı.

Böyle bir tezgah görülmedi.

Milletle resmen dalga geçiyorlar.

Başbakan sözde dtp'lilerle görüşmez tavır sahibidir.

Sonrasında açılım ısrarlarına dayanamaz görüşür.

Cumhurbaşkanı köşkte ağırlar, hayatta bırakmam birde Çin'e gidelim der.

Meclis başkanı zaten kendini bunların üzerine kol kanat etmiştir.

Kime laf söylesen,kime ne anlatsan faydasız karşılık bulmuyor.

Yaşattırılan bu karmaşanın, bu açılımların, kenara kaçılımların bir son bulmasını diliyorum.

Adamların tuvalete bile gitmesine muhalefet şerhi koyan Baykal'ın bu açılım konusunda destek vermesi de anti parantez fazlasıyla düşündürücü değil mi?

Bir daha ki yazımda ırak'ın kuzeyindeki istihbarat oyunlarını sizlerle paylaşacağım.


A. Savaş Çolak
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
kadir45
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi



Kayıt: Jun 03, 2004
İletiler: 3100

İletiTarih: Pts Ağu 10, 2009 12:47 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

hürriyet den alıntı:
Alıntı:
Cumhurbaşkanı'na 'bölücü' suçlaması



A.A 10 Ağustos 2009





MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, “Kendisine 'muhafazakar demokrat' denilen bir parti, bugün siyasal Kürtçülüğün, siyasal amaçlarına ulaşılmasını 'demokratik açılım' olarak ileri sürmektedir” dedi.


Vural, Kamu-Sen Genel Başkanı Bircan Akyıldız'ı TBMM'de kabulünden sonra gazetecilerin, “Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün açıklamalarına ilişkin soruları yanıtladı.

Vural, Gül'ün “demokratik açılım” konusunda “kafayı kuma gömmemek lazım, artık jargon bile değişti” şeklindeki sözlerine ilişkin soruya, “Kafayı kuma gömen kendisi. Devekuşu politikası uygulayan kendisi. Türkiye'de silahlı terörle, Kürtçülüğü siyalaştırmak isteyenleri görmeyen kendisi” karşılığını verdi.

Oktay Vural, “Bu milletin askerine, polisine, öğretmenine, mühendisine kurşun sıkanları görmediler mi? Türkiye'yi bölmek isteyenlerin siyasal amaçlarının farkında değiller mi? Türkiye'nin hangi tehlikeyle karşı karşıya olduğunu bilmiyorlar mı? Bu milleti etnik kimliklere göre bölme senaryosunun farkında değiller mi? Bu muhteremler nerede yaşıyorlar? Kendilerine sormak lazım; bu milletin adını değiştirmek isteyenler yok mu, bu milletin coğrafyasını bölmek isteyenler yok mu, bu millete kurşun sıkanlar, Doğu ve Güneydoğu da Kürtlere kurşun sıkan PKK diye bir örgüt yok mu? Sayın Cumhurbaşkanı... Yok mu? 40 bin şehit yok mu?” şeklinde sorular yöneltti.

Türk milletinin tarihinde etnik kimlik ayrımı, ırkçılık yapılmadığına dikkati çeken Vural, “Kafanızdaki kategorik yaklaşımı, ırkçı yaklaşımı millete izafi edemezsiniz. Bu millet, bu coğrafyayı vatan yaparken kardeşlikle yaptı. Bugün milletimizin hiçbir ferdinde düşmanlık yok, kardeşlik vardır. Şimdi bu kardeşliği bozma projesi ile karşı karşıyayız” dedi.

“GÖRÜŞME YAKLAŞIMI İÇİNDE OLMAYACAĞIZ”

Vural, İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın bu hafta konuyla ilgili muhalefetle görüşeceğini, kendisine randevu verilip verilmeyeceğine ilişkin soruya, “MHP olarak bin yıllık kardeşliğimizi bozacak, PKK ile müzakere döneminin başlatıldığı ve onlarla el sıkışıldığı bir dönemde, böyle bir konuda kesinlikle bir görüşme yaklaşımı içinde olmayacağız” karşılığını verdi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin de konuya ilişkin açıklama yaptığını anımsatan Vural, “Hiç kimse böyle bir ihanet projesinin parçası olmamalıdır.
Hükümeti de uyarıyoruz. Kendisine 'muhafazakar demokrat' denilen bir parti, bugün siyasal Kürtçülüğün, siyasal amaçlarına ulaşılmasını 'demokratik açılım' olarak ileri sürmektedir. AKP'ye oy vermiş herkesi bu konuda duyarlı davranmaya davet ediyorum. Nereye gidiyor partiniz, kimin sözcülüğünü yapıyor? Hangi siyasal amaçları gerçekleştirmek istiyor?” diye konuştu.

“TÜRK MİLLETİ, AÇILIMA KAPALI OLACAKTIR”

“Sayın Cumhurbaşkanı sen Bizans tekfuru musun?” diyen Vural, şunları kaydetti:

“Demokratik olduğunuzu göstermek için İstanbul'un adına da 'Konstantinopolis' diyelim. Böyle bir gaflet olmaz. Bu projeyi, Türk milletine düşmanlık projesi olarak görüyoruz. Sayın Ahmet Davutoğlu, 'Kardeşlik Projesi' diyor. Bu millet kardeşçe yaşamıyor mu ey Ahmet Davutoğlu? Üç beş terörist, askere, polise kurşun sıkıyor; onların istek ve taleplerini yerine getirmeyi 'Kardeşlik Projesi' olarak görüyorsun. Bu coğrafyada kardeşlik projesi, büyük Türk milleti ailesinin oluşmasıdır. Kardeşlik burada.

Kardeşlik dedikleri bölücülüğe prim tanımaktır. Hükümeti uyarıyoruz MHP olarak biz bu milletin birlik ve beraberliğini savunan bir parti olarak bu tip safsatalarla MHP'nin kapısını çalmaya kimse cüret edemez. Bir Cumhurbaşkanı kalkıyor Bizans'tan bahsediyor. Türk İslam Medeniyetine atıfta bulunması gerekirken Bizans'tan bahsediyor. İsmimizi 'Türkiye' olmaktan çıkartalım mı? Milletimizin ismini mi çıkartalım. Bunlar safsatalardır. Uyarıyorum, bu milleti böyle kışkırtmayın, yanlış yapıyorsunuz. Bu milletin birliğinden yana olanlarla bir hesabınız mı var?”

Söz konusu projeyi “tarihe hakaret” olarak değerlendiren Vural, “Biz Afrika;da bulunmuş yeni kabile miyiz? Cumhurbaşkanına çağrımız, ettiği yemini iyi okumasıdır ve o yemine sadık davranmasıdır. AKP'yle bu konuda giriştiği rol paylaşımını ve Cumhurbaşkanlığı makamını AKP'nin siyasi projelerinin uygulama yeri yapması da Cumhurbaşkanlığı makamıyla bağdaşmadığını söylüyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı, milleti ve bu devleti temsil ediyorsunuz. Siyasal anlamda bölücülük, ayrımcılık, milli kimliği paylaştıracak bir takım projeler, sizin üstlendiğiniz görevlerle bağdaşmaz” diye konuştu.





Cumhurbaşkanı;söylemleri ve davranışları ile Türkleri çıldırtmaya devam ediyor!
En son doğu gezisinde;bir yere kürtçe adı ile seslenmesi;bardagı son taşıran damla oldu.
Cumhurbaşkanı bu hareketleri ile kime yaranmaya çalışıyor anlayabilmiş degilim.Ama Türklere olmadığı kesin.Cumhurbaşkanı benim doğduğum,büyüdüğüm ege ilçesinin
eski adını bilmez!Oradan geçse;o eski ismi ile seslenmez.Ama kürtçe konuşmaktan kendini alamıyor.Biz dtp meclis de kürtçe konuşuyor diye çıldırırken;bu ülkenin birlik ve beraberlik
içinde yücelmesi için yemin vermiş;bu devletin başı,ve sözde başkomutan;neredeyse Çankaya da kürtçe basın açıklaması yapacak kadar gözünü kararttı!Ve işin acı tarafı,bunu bir kültürel zenginlik olarak görüyor,sözde bu kürt sorununun çözümü zihnini meşgul ediyor.Devletin başı;Batının ve abd nin tüm yapmak istediklerini;yüce Türk milletine bir aılım olark,bir süreç olarak göstermek peşinde.İşin ta başından beri,taaa dış işleri bakanı ve başbakan olduğu günlerden beri;Abdullah Gül ün yüce Türk milletinin çıkarları için yaptığı tek hareketi gösterin!Süreç,zenginlik,açılım,çalıştay gibi uydurdukları kelimelerin arkasına sığınıp,Türk milletini bölünmeye götürecek açıklamaları ;büyük bir pervasızlık
ve cüret içerisinde tek tek yapıyorlar.Biz mi anayasayı,cumhurbaşkanının görev ve yetkilerini bilmiyoruz;yoksa bunlar mı bundan bir haber?Bu nasıl bir sorumluluk ve görev anlayışıdır ki;cumhuriyetin kuruluş ruhuna aykırı olarak bölünmeyi hayata geçirecek açıklama ve işlemleri tek teke hayata geçiriyorlar?
Bir taraf da tehlikeyi hisseden ve bunu açık açık söyleyen degerli insanlar alınmış,içeri tıkılmış;anayasayı silahlı olarak ortadan kaldırmaya çalışmakla suçlanıyor;ama diğer taraftan devletin başı,yürütmenin başı,devletin bakanları;anayasayı ve cumhuriyeti ortadan kaldırma girişimini,demokrasi kılıfı altında sürdürüyorlar.Sorumsuzca konuşmalara yapıyorlar.Yani ben çoğunluktayım,beni halk seçti,ben de kafama göre takılır,bu ülkeye istediğim açılımı getirir ,dilediğimi yaparım mantığı!
O zaman da Oktay Vural haksız mı?Sen bizans tekfuru musun?diye sormak da!
Cumhurbaşkanı acaba durup dururken mi bu lafları işitiyor?Yakışıyor mu kendisine böyle hitap ettirecek derecede milleti çıldırtması?
Bu olup bitenler bir kabus!İnanılır gibi degil!Birilerini gözü iyiden iyiye dönmüş.Ama dikkat etsinler bu milletin gözü bir kez dönmesin!Bu millet kendisi kalkışmaz ama;birilerini öyle bir dürter,öyle bir kış uykusundan uyandırır ki;ondan sonra kaçacak delik araralar bunları yapanlar!Burası Türkiye.Sanmayın o günler geçti!Bu ülkenin Osmanlı dan beri tarihine dogru dürüst bir bakın!Türkleri çıldırtmayın!
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
kadir45
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi



Kayıt: Jun 03, 2004
İletiler: 3100

İletiTarih: Sal Ağu 11, 2009 7:49 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Alıntı:
Abdullah Gül’ün, ‘açılım’ başlattığı Nurşin, cumhuriyet düşmanlığıyla
bilinen Said-i Nursi’nin ilk medrese eğitimini aldığı yer çıktı...



TÜRKİYE’yi geren sözde “açılım”, Abdullah Gül’ün Bitlis’in Güroymak ilçesindeki konuşmasıyla yeni bir safhaya taşındı. Gül’ün, eski adı “Norşin” (Doğrusu Nurşin’dir - Yeniçağ) olarak bahsettiği ilçe, Said-i Nursi’nin ilk medrese eğitimini aldığı yerleşim bölgesidir.
yenicag dan alıntıdıri

Şimdi buna rastlantı demek mümkün mü?Cumhurbaşkanı nın kürtçe adı ile seslendiği yer bakın nasıl özel olarak seçilmiş bir yer!
Bunlar çok ince düşünülmüş,hazırlanmış,planlanmış hareketler.Bu hareketi taammüden kim yapıyor;bu devletin başı,silahlı kuvvetlerin başkomutanı!
Ben bunca yıl bu kadar cumhurbaşkanı gördüm.Yerlisini de yabancısını da.
Fakat ilk kez;başı olduğu devletin sistemine karşı bu kadar açıktan hasmane hareket eden birisini ilk kez görüyorum.Bütün bunların;sözde yumuşak bir kişilik maskesine bürünerek,ve sözde demokratik olmak,demokrasi havarisi kesilmek maskesi altında yapılması;beni daha da dehşete düşürüyor.Belli ki,kendisinin de ifade ettiği gibi bu kürt meselesi ile cumhurbaşkanın kafası çok meşgul.rte yetmedi;liderliği cumhurbaşkanı ele aldı.
Yani devletin başı,hükümetin başı ayni görüş içerisinde;uyum içerisinde Türkiyeyi bölme ile sonuçlandıracak eylemlere taammüden kalkışmış durumdalar.
Ben şunu anlamakta güçlük cekiyorum.Demek ki bu ülkede cumhurbaşkanı ve başbakanın bölücülük yapmaya hakları var yasalarımıza göre!Demek ki cumhurbaşkanı ve başbakanın sistemi beğenmemek,değiştirmeye kalkışmak gibi bir serbestileri var bu ülkede!
Yüce Türk milleti!Görmüyor musun?Siz dtp ye pkk ya ne kızıyorsunuz ki?!!!
Cumhurbaşkanı ve başbakanın önderliğinde Yüce TBMM nin ezici çoğunluğu kalkışma başlatmış durumda!Sizce bu ülke için hangisi tehlikeli?dtp pkk mı;yoksa bu iktidar mı?
Dtp ve pkk nın 30 yıldır,tüm emperyalist güçleri ve düşman devletleri arkasına alıp da yapamadıklarını;çözüm,açılım,süreç,demokrasi safsataları arasında TBMM yapmak üzere!
Şimdi Türkiye yi yüce meclis mi idare ediyor;yoksa akepenin 3 lü triumvirliki mi?
Türkiye cumhuriyeti ve onun anayasası tehdir altında!
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
tamerr
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Feb 27, 2006
İletiler: 416

İletiTarih: Sal Ağu 11, 2009 8:20 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Aylar önce bu başlığı açarken epey düşünmüştüm, tilkiler, çakallar meydanı boş buldular, birşeyler dönecek Ülkemde diye, kafamdan kırk düşünce geçmişti. Yok demiştim canım yok, o kadarda değil ama dedim ama??? bunlar ya bu kadarınıda yaparlarsa? ki yaptılar yapıyorlar yapacaklar daha. Çünkü daha amaçlarına ulaşamadılar.....

Büfenin önünden geçerken, gözüm gazetelere takıldı....

Kafanızı kuma gömmeyin !!! demiş biri............

Gözlerim doldu bir anda..........

İçimden bir haykırış tutamadı kendini.......

Bre dedim !!!

Hey Bre !!!

BU MİLLETİN KAFASI HEP DİK OLMUŞTUR !!!

SEN NE DEMEK İSTİYORSUN???

EĞİLMEYİZ KİMSENİN ÖNÜNDE !!!

DEĞİL KUMA GÖMMEK, EĞİLMEYİZ KİMSE ÖNÜNDE

ALLAH'TAN GAYRI !!!

Ağzımda dolu dolu bir kaç kelime, gözlerim dolu dolu birkaç hüzün,

bu kadarmı sahipsiz dedim bu ÜLKE ?



Saygılarımla
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
hasan1299
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Oct 25, 2005
İletiler: 806

İletiTarih: Sal Ağu 11, 2009 6:39 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

bu hallere düşeceğimizi hiç düşünmemiştim,ne kadar çok kızsamda ne kadar çok aşağılasamda bir başbakanın böyle ihanet edeceğini hiç düşünememiştim,sadece başbakan mı cumhurbaşkanı makamıda aynı ihanet çemberi içinde debeleniyor,aslında bu ekibin geçmişi bütün bunların olacağını gösteriyordu fakat o makamlardaki kişilerin böyle bir ihanet oyununa geleceğini düşünmek insnaı ürkütüyordu,ve şimdi şunu görüyoruz herkese yıllarca söyledim bu ekip DAMAT FERİT hükümetinden daha hain,o dönemde işgal vardı korkularından biyerlere yamalanan vatansızlardı onlar,şimdi işgal yok heryer güllük gülistanlık bağımsız bir ülkeyiz bu durumda ihanet ediyorlar vatana işte bu yüzden bunlarrın hainlik derecesi daha fazla diğerlerinden.
başbakan diyorki bugün cemaat aynı kıbleye dönüyor,yani birliğimizi inanca indirgiyor o yüzden milli kimlik yerine inanca göre şekillendirmeliyiz demeye getiriyor,iyide dağdaki pkk da kendini müslüman diye söylüyor onlarda aynı kıbleye dönüyor ne yapacaz şimdi bu işin içinden nasıl çıkacağız,başbakan ve ekibinde milli kimlik eksikliği var onlar MİLLİ olan herşeye k<rşılar,CUMHURBAŞKANI olacak zat bitlisin bir ilçesini kürtçe adıyla anıyor nasıl bir zihniyet bu,DEVLET BAHÇELİ NİNDE DEDİĞİ GİBİ İSTANBUL ADA konstantinopolis diyelim madem öyle.
çözüm diyorlar neyi çözeceğiz,biz zaten birlik beraberlikl içindeyiz,nerde bir kürt vatandaşa eziyet edildi hor görüldü ok dara şehit verdik kimi karşımıza alıp sövdük sildik,hep alttan alan biz olduk ,analar ağlamasın diyor bizmi dedik çıksınlar dağa,ne biçim bir sözdür bu vatanı savunmasın mı asker ,öğretmene,polise,askere mühenbdise vb kişilere kurşun sıkana sıkmasın mı asker vatan müdafası yapmasın mı,
birisi çıokıp akil adamlar devreye girsin dedi ,akil adam dedikleri hep ihanet odağı içind eolan kişiler,sonrasında aydın bozuntuları çıkıp polis akademisinde bir toplkantı yaptı kararlar almışlar hep aynı kişiler hep aynı hainler,ama bunlara söz söyleyecek kişiler ne yazıkki hür değil hepsi tutuklandı bunun zemini hazırlandı yılalr öncesinden,ses çıkaran kişiler dışarda olmamlıydı onu yaptılar şimdi sadece hain takımı konuşuyor onların sesi çıkıyor.
barış diyorlar karşımızda dfüşman askerleri mi var,başka bir devlet mi var 2 devlet arasında barış olur biz kimle barışacağız pkk ile mi,15 ağustosu bekliyor başbakan ve ekibi APO köpeğinin sözlerine göre hareket edecekler APO yönlendiriyor bunları okadar alçaldı bu erdoğan kabinesi,hyepsi teker teker hesap verecek hepsi yüce divanda yargılanacak.
bu ihanetin hesabı sorulur biz daha son sözümüzü söylemedik,okadar sinirliyimki doğru dürüst yazamadım hepsi birbirine girdi,biz bu durumdanda çıakrız
ALLAH TÜRK ü korusun ve yüceltsin
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
Gokcebala
Amatör Üye
Amatör Üye



Kayıt: Dec 20, 2008
İletiler: 172

İletiTarih: Cum Ekm 23, 2009 9:39 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Yine Oyun İçinde Oyun Planları Yapıyorlar



ABD tarafından kurulup, kullanıldığına dair artık hiçbir şüphe olmayan PKK'ya yeni roller verilerek, Türkiye üzerinde bir takım hesapların uygulanma süreci "Kürt Açılımı" adı isimli ihanet projesi ile iyice hızlandırıldı.

ABD, Türkiye üzerinde çok ince hesaplar tutarak yıllar sonrasının planını yapmaktadır.

1999 yılında (AB)(D)ullah Öcalan'ı 56.Hükümete teslim eden ve PKK'nın siyasallaştırılması için bir yol açan ve gelinen bu süreçte bu konuda oldukça ilerleyen ABD, kendisine sadakatle bağlı AKP iktidarını da kullanarak bölgede ve Türkiye üzerindeki planlarını hayata geçirmeye çalışmaktadır.

7 yıllık iktidar süresinde siyasi Kürtçülüğü meşru bir zemine oturtup, önünü açan AKP iktidarı olgunlaşan bu sürece "Kürt Açılımı" adını vererek meyvelerini toplama aşamasına gelmiştir.

PKK'yı Kandil Dağı'nda koruyup besleyen ve Türkiye üzerinde terör yapması için yönlendiren ABD, şimdi PKK'nın tasfiyesini yapıyor gibi bir hava oluşturarak yine bir aldatma yoluna gitmektedir.

56.Hükümet zamanı (15 Şubat 1999), (AB)(D)ullah Öcalan'ı Türkiye'ye teslim ettiğinde dönemin başbakanı merhum Bülent Ecevit "Amerika Abdullah Öcalan`ı niye bize teslim etti, anlayamadım" şeklinde değerlendirmede bulunmuştu, şimdi aynı Amerika'nın PKK'nın önde gelen kadrosunu Türkiye'ye teslim edeceğinin konuşulması olayların deşifresi olmaktadır.

ABD "saldır" diyor, PKK saldırıyor, ABD "teslim ol" diyor, PKK teslim oluyor. Bu durum PKK'nın maşa olarak ABD tarafından kullanıldığının en basit örneğidir.

İmralı adasını PKK'yı yönetme bürosu gibi kullanan Öcalan, geçtiğimiz haftalarda Türk devletine tehditler savururken, şimdi birden PKK'nın dağ kadrosunun teslim olmasına yönelik çağrılarda bulunuyor.

PKK, yıllardır silahlı terörle yapamadığını, DTP'yi kullanarak siyasi terörle hayata geçirmişken, şimdi siyasi alanda tamamen meşrulaşmak için ABD tarafından bu yöne çekilmektedir.

AKP iktidarı zamanında hem terörün boyutu artmış, hemde PKK'nın siyasi alanda rahat faaliyeti en yüksek dereceye gelmiştir.

Sözde Kürdistan'ın kurulması için bir ittifak oluşturmuş, ABD, Talabani, Barzani, PKK, DTP, AKP bunu başarmak için şimdi yeni pozisyon vaziyeti almaktadır.

ABD ve İsrail'in Büyük Kürdistan hayali tüm dünyanın bildiği bir gerçektir. Talabani, Barzani Ve PKK'nın bunların maşası, uşağı olması ve AKP'nin de bu ittifaka olan bağlılığı ve dostluğu tüm taşları yerine oturtmaktadır.

Türk Ordusu, Irak'ın kuzeyinde PKK'ya yönelik operasyon başladığında "Kürdistan'dan defolun" diyen ve apar-topar operasyonu kesintiye uğratan ABD'nin şimdi maşalarına yeni görev dağılımı yapmasını herkes dikkatle takip etmelidir.

Çünkü bu pozisyon Türkiye'nin menfaatine değil, Türkiye'nin bölünmesi için gelinen son noktadır.

PKK'ya dağdan iniyor görüntüsü verilerek, Türkiye'de DTP tarafından sınırda coşku içinde karşılanacak olması sadece Türk milletinin psikolojisi aldatmak adınadır. Bu büyük bir oyunun propaganda yansımasıdır.

AKP'nin "Kürt açılımı" safsatasının arkasında tamamen ABD'nin olması ve Kandil Dağı ile ilgili yine ABD'nin şekillendirme yapması, bu projelerde AKP'nin yardımcı oyuncu olduğunu göstermektedir.

ABD, (AB)(D)ullah Öcalan'ı Türkiye'ye teslim etti ne değişti? Şimdi Murat Karayılan'ı İmralı'ya getirip koysalar ne değişir?

Kandil Dağı'nda bulamadıkları rahatı, refahı İmralı'da bulacaklar ve PKK terör örgütünü daha konfor içinde yöneteceklerdir.

(AB)(D)ullah Öcalan'ın İmralı'dan af edilip çıkartılacağının tartışıldığı şu günlerde, Murat Karayılan'ın Türkiye'ye teslim edilmesi olsa olsa PKK'nın zaferi olacaktır.

Zaten PKK'nın dağ kadrosuna sorsan Kandil'de mi, yoksa İmralı'da mı kalmak istersiniz diye tamamı İmralı'yı tercih edecektir. O yüzden PKK teslim oluyor diye "Kürt açılımı" denilen ihanet projesini hiç kimse masumlaştırmaya çalışmasın…

ABD, Kürdistan'ı kurmaya doğru yol almaya başladı, maşaları, uşakları ve yardımcı oyuncular büyük bir şevkle bu projeyi hayata geçirmek için atağa kalktılar.

Türk milleti bu süreci çok iyi takip etmeli… Eğer bu oynanan oyunları göremiyorlarsa daha neyi göreceklerdir?

Yıldıray Çiçek

ALİNTİ ORTADOGU.COM
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder 2. sayfa (Toplam 2 sayfa)

Sayfa: « Önceki  1, 2  


 
Forum Seçin:  
Bu forumda yeni konular açamazsınız
Bu forumdaki iletilere cevap veremezsiniz
Bu forumdaki iletilerinizi değiştiremezsiniz
Bu forumdaki iletilerinizisilemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © 2001, 2005 phpBB

alt1
1998-2007 Bozkurt NET
alt1
1998-2010 BOZKURT NET
--------------------------------------
Web sitemiz PHP-Nuke (© 2003) kodlarına sahiptir. PHP-Nuke GNU/GPL lisansı altında dağıtılan ücretsiz yazılımdır.
alt1