Bozkurt NET

[kadir45]

Türkmenbaşı öldü

Hükümet kaynakları, Türkmenistan Devlet Başkanı Saparmurat Niyazov'un öldüğünü bildirdi.

Bir hükümet kaynağı, kendini ömür boyu ''Türkmen Lideri'' ilan eden 66 yaşındaki Niyazov'un sabaha karşı hayatını kaybettiğini belirtti.

Türkmenistan, "ömür boyu lideri" Saparmurat Niyazov Türkmenbaşı'nı kaybetmesinin şokunu yaşıyor.

Adının açıklanmasını istemeyen bir hükümet kaynağı, "Hepimiz şoktayız" dedi. Bir hükümet kaynağı da 21 yıldır devlet başkanı olan Niyazov'un beklenmedik bir şekilde öldüğünü duyurdu.

Her iki kaynak da Niyazov'un yerel saatle 04.30'da hayata veda ettiğini belirtti.

TÜRKMENBAŞI 24 ARALIK'TA TOPRAĞA VERİLECEK

Türkmenistan Devlet Başkanı Saparmurat Türkmenbaşı'nın kalp krizi sonucu vefatı, Türkmen halkını yasa boğdu.

Türkmenbaşı, 24 Aralıkta toprağa verilecek. Cenaze töreni, Devlet Başkan Yardımcısı ve Sağlık Bakanı Gurbangeldi Berdimuhammetov başkanlığında kurulacak bir komisyon tarafından düzenlenecek.

Ülkede cenaze töreninin yapılacağı güne kadar yas ilan edildi. 1940 doğumlu Türkmenbaşı'nın ölümü nedeniyle ülke çapında bütün bayraklar yarıya indirildi. Devlet Başkanı Türkmenbaşı toprağa verilene kadar, Türkmenlerin, adetleri gereği, yemekler vereceği ve sadakalar dağıtacağı belirtiliyor.

Türkmenbaşı'nın vefatıyla ilgili detaylı açıklama, bu sabah yerel saatle 11.00'de televizyon aracılığıyla halka duyuruldu. Duyuruda, Türkmenbaşı'nın yerel saatle 01.10'da öldüğü kaydedildi.

1991'de devlet başkanı olan Türkmenbaşı, 2 defa üst üste bu göreve seçildi. Daha sonra da Türkmen ileri gelenleri tarafından "ömür boyu devlet başkanı" seçildi.

Türkmenbaşı'nın 7 adet kitabı bulunuyor.

KALP YA DA ŞEKER HASTASI OLABİLECEĞİ SÖYLENİYORDU

Türkmenistan'ın bu sabah erken saatlerde hayata veda eden Devlet Başkanı Saparmurat Niyazov'un kalp ya da şeker hastası olabileceği söyleniyordu.

Hükümet kaynaklarının ardından devlet televizyonunun da beklenmedik biçimde hayata veda ettiğini duyurduğu Niyazov, Ekim ayında, bir kalp hastalığı yüzünden günde 3 kez ilaç aldığını ve Almanya'da bir klinikte 1997 yılında kalp ameliyatı olduğunu açıklamıştı.

Niyazov, kendine "bütün Türkmenlerin lideri" anlamına gelen Türkmenbaşı adını vermişti.

Eksantrik lider bu yılın başında halkına, 2030'a kadar doğal gaz ve elektriği ücretsiz vermeye başlayacağını duyurmuştu. Türkmenistan, Rusya'dan sonra eski Sovyetler Birliği'nde doğal gaz üretiminde ikinci sırada yer alıyor.

TÜRKMENBAŞI KİMDİR

Saparmurat Niyazov Türkmenbaşı, 1940 yılında bir işçi ailesinin çocuğu olarak dünyaya geldi.

Babasını 2. Dünya Savaşı'nda, ailesinin diğer üyelerini de 1948 yılında meydana gelen Aşkabat depreminde kaybeden Türkmenbaşı, önceleri bir yetimhanede sonra da uzaktan akrabalarının yanında büyüdü.

Leningrad Teknik Üniversitesinden enerji mühendisi unvanıyla mezun olan Türkmenbaşı, Aşkabat yakınlarındaki Bezmein enerji tesislerinde çalıştı.Komünist Partisi üyesi olan Türkmenbaşı 1985'te Türkmenistan Milletvekilleri Konseyi Başkanlığı'na atandı. Daha sonra Türkmen Komünist Partisinin Merkez Komite Birinci Sekreterliği'ne seçildi.

Türkmenbaşı, Türkmenistan'ın Moskova'dan bağımsızlığını ilan etmesinden önce 1985 yılından bu yana iktidarda bulunuyor.

Türkmenistan devlet televizyonu, Saparmurat Niyazov Türkmenbaşı'nın ölümünü "Büyük Türkmenbaşı öldü" flaşıyla duyurdu. Televizyon, Türkmen liderin "kalbinin aniden durması sonucu öldüğünü" bildirdi.

Televizyonda Türkmenbaşı'nın ölümü nedeniyle karartılan ekranda bayrak görüntüsü ve liderin portresi yayınlanıyor.

(AA)

[Delikanli66]

Allah rahmet eylesin ve Turk Dunyasinin basi sagolsun.

[muhafazakar]

..

[Delikanli66]

ULkudasim belge diye birsey var burda yayinlarsan iyi olur.
Yanlis anlama yalan demek istemiyorum,maksat bizi bu konu uzerine aydinlat bilmedigimiz sey varsa bilelim.

[muhafazakar]

	Delikanli66 demiş ki:
	ULkudasim belge diye birsey var burda yayinlarsan iyi olur. Yanlis anlama yalan demek istemiyorum,maksat bizi bu konu uzerine aydinlat bilmedigimiz sey varsa bilelim.

belge yayınlayamam......

[Sebas]

öyle konusmasi kolay, vay diktatörmus, vay koministmis cart curt ...

gidin de bakin yaptigi islere sonra konusun tamammi !!
Ekonomi ne hale geldi, Milli gelir kaça katlandi, adam 15-16 yilda bu hallere getirdi ama biz 1923 den beri hala su bulamiyoruz yalanmi !!
böyle konusmasi kolay !! neymis belgeler var açiklayamam söyle olur böyle olur, sonun getiremiyeceksen ne diye yaziyorsun Ülküdasim !!

neyse, kalin saglicakla

Ruhu sad mekani cennet olsun, TÜRK'lerin Basi sagolsun !!!!

[muhafazakar]

Sebas demiş ki:

öyle konusmasi kolay, vay diktatörmus, vay koministmis cart curt ... gidin de bakin yaptigi islere sonra konusun tamammi !! Ekonomi ne hale geldi, Milli gelir kaça katlandi, adam 15-16 yilda bu hallere getirdi ama biz 1923 den beri hala su bulamiyoruz yalanmi !! böyle konusmasi kolay !! neymis belgeler var açiklayamam söyle olur böyle olur, sonun getiremiyeceksen ne diye yaziyorsun Ülküdasim !! neyse, kalin saglicakla Ruhu sad mekani cennet olsun, TÜRK'lerin Basi sagolsun !!!!

İlk önce konuşma tarzını değiştir, sen her yazdığın iletiden sonra belge mi sunuyorsun ki ben sunayım...

[kadir45]

YENİÇAĞ GAZETESİNDEN ALINTIDIR.

Alıntı:

AB’yi bırakın Orta Asya’ya bakın Türklüğe, Türkçe’ye büyük önem veren, 21 Ocak 2000’de Türkmen-Türk Kardeşlik Bayramı ilan eden Türkmenbaşı, Türkiye’ye şöyle seslenmişti:Türkiye, Orta Asya’yı ihmal etti. Avrupa’nın kapısını çalacağınıza Doğu’ya yönelin, onlar kapınızı çalsınlar.... Sovyet zulmü altında ezilen Türkmenleri yeniden milli benliğine kavuşturup kısa sürede ayağa kaldıran büyük lider, Türkmenistan Devlet Başkanı Saparmurat Niyazov, geçirdiği kalp krizi sonucu hayata gözlerini yumdu... Türkmenler başsız kaldı Türkmenistan Devlet Başkanı Saparmurat Niyazov kalp krizi geçirerek hayatını kaybetti. Türkmenistan şokta, yurt dışındaki Soros destekli muhalifler harekete geçti. Türkiye’de derin üzüntü... Türkmenbaşı’nın ölüm haberi Türkiye’yi de yasa boğdu. Sezer, Arınç, Erdoğan ve siyasi parti liderleri taziye mesajı yayınladı. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, “Türk dünyasının üzüntüsü büyüktür. Ümit ediyoruz ki böyle kritik bir süreçten Türkmenistan, büyük bir dirayetle geçer” dedi. Gül, cenaze törenine Başbakan Erdoğan’la kendisinin de katılacağını açıkladı. Parlamentonun ömür boyu “Türkmen lideri” ilan ettiği Türkmenistan Devlet Başkanı Saparmurat Niyazov hayatını kaybetti. Türkmenistan devlet televizyonu 66 yaşındaki Niyazov’un ölümünü “Büyük Türkmenbaşı öldü” flaşıyla duyurdu ve Türkmen liderin “kalbinin aniden durması sonucu öldüğünü”belirtti. Devlet televizyonundan okunan açıklamada “İlan edilmiş olan iç ve dış siyasetin sürdürüleceği ve daha da ilerletileceği” ifade edilerek, Türkmenistan’ın uluslararası yükümlülüklerine ve ikili anlaşmalara saygı göstereceği belirtildi. Ulusal yas ilan edildi Türkmen başının ölümünü değerlendiren ve adının açıklanmasını istemeyen bir hükümet kaynağı, “Hepimiz şoktayız” dedi. Türkmenbaşı, 24 Aralıkta toprağa verilecek. Cenaze töreni, Devlet Başkan Yardımcısı Gurbangeldi Berdimuhammetov başkanlığında kurulacak bir komisyon tarafından düzenlenecek. Ülkede cenaze töreninin yapılacağı güne kadar yas ilan edildi ve bütün bayraklar yarıya indirildi. Türkmenbaşı toprağa verilene kadar, adetler gereği, yemekler verileceği ve sadakalar dağıtılacağı belirtiliyor. Acil toplantı yapılacak Türkmenbaşı’ndan boşalan koltuğa ise Yardımcısı Gurbanguli Berdimuhammetov getirildi. Hükümetten bir kaynak, Türkmenbaşı’nın cenazesiyle ilgili işleri yürüten komisyonun da başkanı olan Berdimuhammetov’un devlet başkanlığını vekaleten yürüteceğini açıkladı. Kaynak ayrıca, Halk Maslahatı’nın Türkmenbaşı’nın yerine kimin geleceği konusunu görüşmek üzere 26 Aralıkta acil toplantıya çağrıldığını açıkladı. Sorosçular harekete geçti Yurt dışındaki Türkmenbaşı muhalifleri ise ölüm habei sonrasında hemen harekete geçti. İsveç’te bulunan Yahudi spekülatör George Soros destekli muhaliflerden Parakhad Iklimov, “Birinci vazifemiz hemen Türkmenistan’a dönmektir. Şu anda bunu nasıl yapacağımızı tartışıyoruz” dedi. Türkçülük bir neferini kaybetti Ülkesini 20 yıldan fazla süre yöneten Türkmenbaşı, 1940 yılında bir işçi ailesinin çocuğu olarak dünyaya geldi. Babasını 2. Dünya Savaşı’nda, ailesinin diğer üyelerini de 1948 yılında meydana gelen Aşkabat depreminde kaybeden Türkmenbaşı, önceleri bir yetimhanede sonra da uzaktan akrabalarının yanında büyüdü ve Leningrad Teknik Üniversitesinden enerji mühendisi olarak mezun oldu. Komünist Partisi üyesi olan Türkmenbaşı 1985’te Türkmenistan Milletvekilleri Konseyi Başkanlığı’na atandı. Türkmenbaşı, Türkmenistan’ın Moskova’dan bağımsızlığını ilan etmesinden önce 1985 yılından bu yana iktidarda bulunuyordu. İsimler Türkçeleştirildi Milli değerlere önem veren Türkmenbaşı bir çok yeni uygulamaya da imza atmıştı. Türkmenbaşı’nın isteğiyle, Ağustos 2002’deki 12. Devlet ve Halk Maslahatı toplantısında, eski Sovyetler Birliği döneminden kalma ay ve gün isimleri değiştirildi ve Türkçeleştirildi. Türkmenbaşı, Ocak ayına kendisinin ve nisan ayına annesinin ismini verdi. Türkmenbaşı’nın ismi, Ay’da bir kratere, bir dağın zirvesine, hatta bir meteora verildi. Aylara, Türkmenbaşı (Ocak), Bayrak (Şubat), Nevruz (Mart), Kurbansultan (Nisan), Mahdumkulu (Mayıs), Oğuz (Haziran), Korkutata (Temmuz), Alparslan (Ağustos), Ruhname (Eylül), Garaşsızlık (Ekim), Sultansancer (Kasım) ve Bitaraflık (Aralık) isimleri verildi. Gün isimleri de Başgün (Pazartesi), Yaşgün (Salı), Hoşgün (Çarşamba), Soğapgün (Perşembe), Anna (Cuma), Ruhgün (Cumartesi) ve Dinçgün (Pazar) olarak değiştirildi. Puşkin’i yıktı, Karacaoğlan’ı dikti Türkmenbaşı, her zaman destek verdiği Türk iş adamlarını ülkesinde yatırım yapmaları için teşvik ediyordu. Sovyet döneminde başkent Aşkabat’ın merkezinde yapılan Puşkin tiyatrosunu yıkarak, yerine Türk ozanı Karacaoğlan’ın heykelini diktirdi. Türkmenbaşı’nın Devlet Başkanlığı sırasında, 1999’da idam cezası kaldırıldı, her yıl Kadir Gecesi’nde, terör ve ağır suçlular ile muhalifler hariç diğer mahkumlar için af ilan edildi. İsimlerin Türkçeleşmesini isteyen Türkmenbaşı, 1999’da Daşhovuz vilayetinin ismini “Dışoğuz” olarak değiştirdi. Gül: İstikrar için gerekeni yapacağız Türkmenbaşı’nın ölüm haberi Türkiye’de de üzüntü yarattı. Cumhurbaşkanı Sezer başta olmak üzere, TBMM Başkanı Arınç, Başbakan Erdoğan ve siyasi parti liderleri taziye mesajı yayınladılar. TBMM’de gazetecilerin sorularını cevaplayan Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ise, Türkmenistan Devlet Başkanı Saparmurat Türkmenbaşı’nın ölümünden duyduğu üzüntüyü ifade ederek, “Üzüntümüz büyüktür. Ümit ediyoruz ki böyle kritik bir süreçten Türkmenistan, büyük bir dirayetle geçer ve yeni dönem başlar. Türkmenistan’da bir boşluğun, belirsizliğin olmaması çok önemli. Tabii kaynakları özellikle dünyanın ilgisini çeken bir ülkenin istikrar içerisinde devam etmesi bizim için çok önemlidir. O bakımdan biz, en üst seviyede Türkmenistan’ın bu dönemden sağlıklı bir şekilde çıkması için gereken her şeyi yapacağız.” dedi. Gül, Türkmenbaşı’nın cenaze törenine Başbakan Erdoğan ve kendisinin de katılacağını söyledi. Orta Asya’nın en büyük camisini yaptırdı Türkmenistan Devlet Başkanı Saparmurat Türkmenbaşı’nın 7 ayrı kitabı bulunuyor. Ençok ses getiren ve 3 yıllık çalışmayla kaleme aldığı “Ruhname” isimli eseri, 2001’de yayımlandı. “Ruhname”, Ekim 2001’de bağımsızlığın 10. yıldönümü kutlamaları sırasında halka dağıtıldı. Kitabıyla ilgili “Türkmenbaşı Ruhname’de kendini peygamber ilan ediyor yorumları yapılsa da Türkmenbaşı, ülkesine ” Orta Asya’nın en büyük camisini “yaptı ve ibadete açtı. 10 bin kişinin aynı anda ibadet edebileceği cami, 113 milyon dolara malolmuştu. 20 yılda gelenekler yeniden diriltildi İktidarı boyunca ilginç uygulamalara da imza atan Türkmenbaşı, 2005 yılında da playback yapılmasını yasakladı. Türkmenbaşı, yasağın gerekçesini, “Genelge Türkmen ulusunun, müzik ve şarkı söyleme dahil, gerçek kültürünü zararlı yabancı faktörlerin olumsuz etkilerinden korumaya yöneliktir” diye açıkladı. Yine ülkedeki genç erkeklerin saçlarını uzatmasını yasaklayan Niyazov, 2003’te aldığı kararla genç kızların saçlarını örtmesini ve Türkmen şapkalarını takmasını istedi. Önce ekonomik bağımsızlığı sağladı Ekonomik bağımsızlık kazanılmadan, politik bağımsızlığın pek bir şey ifade etmeyeceği gerçeğiyle hareket eden Türkmenbaşı, Türkmenistan’da, Türkmen işadamları ve firmalarının yabancı firmalar ile iş ortaklığı geliştirmesini ve böylece ekonomik reformun başarıya ulaşmasını amaçladı. Bu süreç bilhassa kendini tarımda, ticarette, ulaşım ağında, tekstil, petrol ve doğalgaz endüstrilerinde gösterdi. Türkmenistan, bu politikalar sayesinde Orta Asya cumhuriyetleri içinde en istikrarlı ülkesi oldu. ‘Türkiye bizi ihmal etti’ 20 yıllık yönetimi boyunca Türkiye ile iyi ilişkiler kurma peşinde olan Türkmenbaşı’nı ençok ekileyen lider büyük önder Atatürk oldu. Her fırsatta Atatürk’ün devrimlerini kendisine örnek aldığını söyleyen Türkmenbaşı’nın ülkesinin bağımsızlığından sonraki uygulamalarında, Cumhuriyetimizin ilk yıllarındaki uygulamalarını önnek aldı. Dil, Tarih kurumlarının kurulması, milli iktisadi kalkınma planlarının uygulanması buna örnektir. Kardeşlik bayramı Türkiye’nin Rusya ve İran’la yaptığı doğalgaz anlaşmalırını da sık sık eleştiren Türkmenbaşı ” Türkmen doğalgazını ben Türkiye’ye daha ucuza verecektim, ama maalesef şimdi Türkiye diğer ülkelerden daha pahalıya alıyor “ diye tepki göstermişti. Yine Türkiye’nin Orta Asya’ya ilgi göstermediği yönündeki açıklamalarıyla da dikkat çeken Türkmenbaşı, 22 Ekim 2001’de kendisini ziyaret eden dönemin Dışişleri Bakanı İsmail Cem’e şu sözleri sarfetmişti: ” Türkiye, Orta Asya’yı ihmal etti. Avrupa’da hâlâ Osmanlı korkusu var. Batı sizin yeniden Osmanlıyı canlandıracağınızdan korkuyor. Avrupa’nın kapısını çalacağınıza doğuya yönelin, onlar kapınızı çalsınlar. “ Aynı ziyarette Cem’e Türkmenistanı kaç defa ziyaret ettiğini soran Türkmenbaşı, iki cevabını alması üzerine bu sefer, Cem’e Avrupa’yı kaç defa ziyaret ettiğini sorarak sitemde bulunmuştu.Türkmenbaşı ayrıca, 21 Ocak 2000 tarihini Türkmen-Türk Kardeşlik Bayramı olarak ilan etmişti. Ülkesindeki Sovyet izlerini sildi Ülkesinde Sovyet döneminin etkilerini kaldırmak isteyen Türkmenbaşı, Rus televizyonlarını kapattı. Çarlık döneminde ve SSCB boyunca yeraltı zenginlikleri hortumlanan Türkmenistan bir asrı aşan bir mahrumiyetin ardından kendi kaynaklarını kendi halkı için kullanmaya başlarken Sovyet kalıntılarını da kısa bir sürede temizledi. Türkmenbaşı, 1997’de kendisiyle yapılan bir röportajda şunları söylemişti : “SSCB ideolojik devlet olarak yaşadı. Halkın durumu pek göz önünde bulundurulmadı. Türkmenistan’dan 17 milyon ton petrol alınıyordu, karşılığında çok az para ödeniyordu. 84 milyar metreküp gaz gönderiyorduk. Bunların dünya piyasalarındaki değeri onlarca milyar dolar tutuyordu. 1 milyon ton pamuk üretimimiz vardı. Onu da bizden 76 kopüke (0,76 ruble) alıyorlardı, aynı zamanda Türkmenistan’da hiçbir tesis kurulmadı.” Türkmenbaşı, Türkiye’den son olarak Başbakan Erdoğan’la görüşmüştü.

Başımızın derdine düştük,sağımızı solumuzu göremiyoruz.Boyalı basına bakıldığında olay çok net bir biçimde ortaya çıkıyor.Hepsi adamın dinsiziliğinden bahsetmişler.Biz Türk Cumhuriyetindeki o Türkçü Turancı hareketleri çok iyi biliyoruz kimlerin desteği ile kalkışıldığını.İşte şu andaki muhalif de soroz desteğiyle besleniyor ve ülkeye dönmeye kalkışıyor.
İnsanları yaptıkları ile tarafsız olarak yargılamanızı rica ediyorum ülküdaşlarımdan.Komünist parti üyesi olabilir.Ama o ülkenin içinde bulunduğu şartlara ve etrafının da kimler tarafından kuşatıldığına çok iyi bakmak lazım.Bu gün fethullah güken elemanlarının o cumhuriyetlerde abd yanlısı faaliyetlerini de biliyoruz.
Hepsini bir tarafa bırakın bir Türk Devletinin lideri vefat etmiş.Buna gerekli saygıyı göstermezsek kime göstereceğiz?Yaptığı işlere bakıldığında adamın bir yanlışı yok.Ülkesini kimseye de teslim etmiş değil.
Bu konuda duygusallığı bırakıp ,birbirimizi kırmadan dökmeden doğruları bulmalıyız.Bu ülkede de dünya kadar hain var.Rezil,adi aşağılık insanlar var.Başkalarını eleştirmeden önce kendi halimize bakalım.Olaya sadece din açısından bakmak,insanları daima yanlışa götürür.Bu gün islam olsun olmasın,islami ahlakı;farkında olmadan yaşayan sayısız karakter sahibi insanlar var dünyada.Ama bu ülkede milletin yüzde 99 u islam iken;çok dış ülkede yapılmayab adilik ve rezaletler serbestçe işleniyor ve bunlara dincilerin yoğun katılımlarını da ibretle izliyoruz.Sakin olalım ve birbirimizxi kırmadan;düşünerek,aklımızla yazalım;duygularımızı işe karıştırırsak;bu işlerin içerisinden çıkamayız.

[Bedii]

Aziz Dstlar,
Değerli Ülküdaşlarım;

Türk Alemi bir yiğit evladını daha kaybetti. Başımız sağolsun!
HER CANLI ÖLÜMÜ MUTALAKA TATACAKTIR. Bunda hiç bir kimsenin şek ve şüphesi yok. Biz bu gerçeği kabul ettik- innadık, iman edddik. Fakat dostlar, bizi " zamanından evvvel gelen ölümler"rahatsız etmeketedir. Merhum Türkmenbaşı'nın Ölümü de böyle oldu. Beklenilmeyen bir anda çıkageldi. Türkmenistanlı Türkler için daha yapacak bir çok güzel işi vardı. Galiba bunlardan bir kısmı yarım kaldı. Dilerim yerine geçeçek olan kişi, devam ettirir.
Cenab-ı HAKK Kahraman ruhlu Türkmenbaşı'nın taksiratını affdsin. Ruhu şad olsun.
Aşağıdaki eseri,büyük bir zevkle-keyfle okudum. vefkalde müstefit oldum.
Sizlerinde, istifade etmeniz dilek ve temennisi içinde takdim ediyorum.
Saygı ve sevgilerimle.
ALLAH(c.c.)'a emanet olunuz.
Bedii Edipoğlu



Türkmenistan Devlet Başkanı Saparmurat Türkmenbaşı tarafından yazılan Ruhname kitabının ikinci cildi geçtiğimiz ay yayınlandı. Ruhname’nin birinci cildinde ağırlıklı olarak milli değerler ön plana çıkarken, ikinci cildinde ‘edep’ ve ‘ahlak’ kavramları esas alınarak manevi değerler ağırlıklı olarak yer alıyor. 70 yıl boyunca milli ve manevi değerlerden mahrum bırakılan Türkmen milleti, Türkmenbaşı’nın yazmış olduğu Ruhname kitabıyla yeniden öz değerleriyle buluşuyor. Ruhname kitabı, sadece Türkmen halkına değil, bütün Türk Dünyası’na ışık tutan bir rehber niteliğinde..


Sevgili vatandaşlarım!
Her üç durumda da ruhunu yüce tut ve kendinle de, başkalarıyla da ilişkilerinde ruh yücelik adabına riayet et!
Başarıda kibirlenme, zorluklarda da ümitsizliğe düşme!
Başarılı olduğunda: ‘Ata binen babasını tanımaz’ dedirtme. Zorluklar karşısında kendini kaybedip rezil olma!
Başarıda böbürlenme, zorluklarda pes etme!
Başarıda şansın, başarısızlıkta ise şanssızlığın daimi olmadığını unutma!
Şanın, makamın, itibarın yükseldikçe, daha da alçak gönüllü ol!
Başarının, aklın ve gönlünün imtihanı, zorlukların ise mertebenin ve gururun imtihanı olduğunu bil!
Başarıda vermeyi alışkanlık haline getir ki, ihtiyaç zamanında isteyecek yüzün olsun!
Başarıda, insanları kaybettikten sonra bulmuş gibi ol, zorluklarda kaybolduğunda onlar kendileri seni bulur!
Sağ iken şükretmeyi öğrenirsen, hasta olduğunda gönlünü rahat tutabilirsin.
Hayatın sırrı hayatın kendisi değil de, senin hayata bakış açındadır. Başarıya geniş çerçeveden yaklaşırsan, başın dönmez, yoldan çıkmazsın; zorluklara ruh yüceliği ile bakarsan, telaşa kapılmazsın,
kendini kaybetmezsin, yoldan çıkmazsın. Her şey kendine bağlıdır. Ruhun yüce olursa, zorluklar karşısında da şaşırmazsın, başarıda da şaşırmazsın!
Başarıda şımarma, alçak gönüllü ol, zorluklarda ümitsizliğe kapılma, ümitvar ol!
Başarıda nefsine, zorluklarda gönlüne hakim ol!
Başarıda başkalarına, zorluklarda kendine iftira atma!
Başarıda başkalarına, zorluklarda kendine sığın!
Başarıda sarhoşluğa, zorluklarda yılgınlığa düşme!
Başarıda dillendirme, zorluklarda şikayet etme!
Başarıda sevincini gizleme, zorluklarda acını söyleme!
Başarıda kibirlenme, zorluklarda alçaklığa meyletme!

Hayatımı aziz halkıma adadım
Ben şimdi Ruhname’nin ikinci kitabının son cümlelerini yazarken, Muhammed Peygamber’in arkasına bıraktığı ömrüne bakarak, geçmiş hayatımın menzilini (fasılalarını) bilinç-insaf mizanına koyuyorum (terazisinde ölçüyorum).
Kat etmiş olduğum hayat yolu, yetimlik, muhtaçlık erkimi kıramadı. Ben hayata her zaman isabetli ve ruh azimliği ile çabaladım. Yılmadan-yorulmadan okudum, öğrendim.
Ruhname kitaplarım, şiir külliyatlarım, benim ruhsal dünyamın sanatsal ifadesidir.
Ruhname kitaplarım, şiir külliyatlarım, ruhsal özgeçmişimdir.
Peygamber yaşını (Türkmenistan’da 63 yaşına Peygamber yaşı deniyor) aşıp tıpkı meyveli ağaç gibi değerli halkıma kendi ruhsal meyvelerimi sunuyorum.
Ben hayatın lezzetlerini, rahatlığını terk edip, anlamlı yaşamımı ve kendi şahsi hayatımı aziz halkıma adadım. İki karpuz bir elde tutulmaz. Bunun için şahsi rahatlıklarımı terk etmek zorunda kaldım. Kendime bu kadar sert, gazaplı davrandığım için kendimi zerre kadar suçlamıyorum.
Benim aziz vatandaşlarım için hayatın lezzeti bir veya iki şeyde değil, çok şeylerde kilitlenmiştir. Ben bunu beğeniyorum. Fakat seçip tercih ettiğim yolumda ömrümün manası ve lezzeti, sadece bir şeye; halkımın bahtiyar, parlak şartlar altında yaşamayı kazanmasına odaklanmıştır. (Sayfa 460)
Başarılarımı halkımın güler yüzlerinden okuyorum
Hayattan aldığım lezzet, vatandaşlarımın yüzlerinden eksilmeyen tebessümlerdir.
Ben, çiftçilerimizin ana topraktan aldığı her mahsulü beğeniyorum.
Ben, tahılcılarımızın ana topraktan aldığı her bir batman tahılını beğeniyorum. Petrol ve gaz üreticilerimizin her bir başarısı bana kanat açtırıyor.
Kendimi Türkmenistan devletimizin bir parçası gibi görüyorum.
Ben, Türkmen halkımın kaygı ve hasret içinde olmaksızın sadece sevinç ve bayram ortamında yaşamasını diliyorum.
Ben, her bir Türkmen vatandaşının, hayatın sağlamış olduğu tüm güzelliklerinden tam istifade etmesini istiyorum.
Günümüzde, Sovyet dönemine; yirmi yıllık mazi öncesindeki döneme kıyasla kırk kat fazla hasılat toplamamız, Büyük Kalkınış, Büyük Devrim değil midir?
Her sahurda: “Ben bugün aziz vatandaşlarıma ne tür iyilik yapabilirim?!” düşüncesiyle işe geliyorum.
Kendi başarılarımı, zahmetimi halkımın güler yüzlerinden okuyorum.
Siyaset, iktisat ve maneviyat alanlardaki devrim niteliğindeki kalkınışlarımız, hevesimin, gece ve gündüz yaptığım fikirleşmelerimin, ilgi ve alakalarımın isabetli olduğunu tasdik etmektedir.
Teşkil eden yolumun doğru yol olduğuna duyduğum kıvancım sınırsızdır.
Kat edilen mesafeler, tamamlanan işler, günümüzü ve geleceğimizi daha ileriye götürecek yollara ışık tutmaktadır. (Sayfa 461)
Siz benim hayatımın manasısınız
Aziz Türkmen halkım!
Siz benim hayatımın manasısınız.
Her günümü, sadece sizin mutluluğunuz uğrunda çabalayarak geçiriyorum.
Benim kanadım halkımdır.
Benim bahtım halkımdır.
Dünya dursun, Türkmen halkım dursun!
Dünya dursun, Türkmenistan devletim dursun!
Aziz Türkmen halkım, aziz Türkmen vatandaşlarım!
Ruhname kitabını tamamlarken sizin her birinize dilediğim arzum; Türkmen toprağına, Devletine, milletine, dinine, diline olan ebedi sönmeyecek sevgini Yüce Allah versin! (Sayfa 462)
Arçabil, 26.VIII. 2004

Vatanseverlik ruhu
Değerli Türkmen milletim!
İyi edep, vatanı sevmektir.
Vatanın kıymeti, vatanın azizliği ile ölçülür. Çünkü o, insana verilen yegane azizliklerden biridir. Aziz demek tek, biricik demektir.
Yegane azizliklerin arasından vatandan başka yalnız Allah birliğini, hem de can birliğini hatırlamak mümkün.
Eğer, “Bu azizliklerden hangisi daha üstün, bunların azizden azizi hangisi?” diye sorarlarsa, şöyle de: Azizliklerin hangisi hangisine kurban oluyorsa, sonundaki üstündür. Can vatana kurban, vatan Allah’a kurban. Demek candan aziz sadece vatan, vatan üstünde sadece Yüce Allah vardır. Sebebi, Allah vatandan sonra hem lâzımdır. Vatan ise candan sonra gerektir. Bir düşün: Kıyamet günü ahirette vatan kayıplara, vefat edenden sonra ise can kayıplara karışır. Hangi anda kopacağını sadece Allah’ın bildiği harasat (fırtınalı) güne kadar vatanın koynunda yatacaksın. (Sayfa 21)

Geçiş devrinde akıl ve yaşam kılavuzları gerek
Bizim devrimiz geçiş devridir. Geçiş devrinde gönüllerin çoğu sarmaş dolaş olup, yolsuzluktan ve kimi gerekli, kimi gereksiz, kısır neticeli cihetlerin çokluğundan yakınmaktadır. Bu tür durumlarda onlara rasim gibi berk, kenek gibi ağır, istikrarlı ve keskin değerler, akıl ve yaşam kılavuzları gerek olur. Verilen akılların, ortaya atılan fikirlerin olağan dışı özelliği, su gibi istikrarsızlığı, insanların başına ağır yük olarak düşüyor. Geçiş devri, özellikle bu devrin başlangıç yılları, bir istikrarsızlık dönemidir. Çünkü eski çatlıyor, yenisi ise henüz olgunlaşamadı, şekil kazanamadı, istikrarlığa kavuşamadı. Böyle bir devirde, durgunlaştırıcı, temelleri araştırıcı ve temelleri belirleyici, insanı yönlendirici, bedenine ve bilincine yolu aydınlatacak aklın ve zekanın ışık tutucu çalışmasına ihtiyaç duyulmaktadır. Bir düşünün; yeryüzünde kaç milyon kitap var, kaç bin hikmetli insanlar var, kaç yüz bilge (akıl) var? Kitaplar, akıllar, yön ve yönsüzlükler ummanında insan beyninin ve kalbinin gark olmaması için bu çalışmanın gerekliliğini (özünü) görmek lazım. Onları istikrarlı ve güvenilir yola koymalıdır. (Sayfa 19)
Vatanın hem üstü aziz, hem altı aziz. Çünkü üstünde can, altında ise iman var.
Ey Türkmen oğlu, kendini akıllı hem lezzetli sadece bir gecelik sohbete misafir olduğunu farz et, ne zaman şükranlık duyguları içinde dolaşıyorsun, seyahatte kendini birkaç geceye konuk olduğunu düşün, kaç ay minnettar oluyorsun, iş veya eğitim, zaruret veya iş seferi sebepli birkaç ay koynunda seni ikamet eden yabancı şehre şükranlarını sunuyorsun. Ve bu arada düşün, seni kıyamete dek kucağında taşıyacak vatan toprağına sevgi şükranlarını nasıl beyan edersin?!
Sen canına veda ettikten sonra, -hayır, daha uygun tabirle-, can senden yüz çevirdikten sonra, hem sana yüz veren, yumuşacık toprağını sana yatak yapan vatan değil mi?
Vatanın hem üstü aziz, hem altı aziz. Çünkü üstünde can, altında ise iman var. Gerek can, gerekse iman vatanın varlığı ile münasebetlidir.
Beş günlük ömrünü vatanda geçirmek istiyorken, niçin ebedi uykunu vatan koynunda geçirmeyi istiyor olmayacaksın?!
Sen canının iradesinde değilsin, can senin iradendedir. Allah senin iradende değildir, sen Allah’ın iradesindesin. Fakat düşün, sen vatanınki, vatan ise seninki! Ömrün vatanda, hem ahiret nefesin vatandadır. Vaktin hem vatan, ebediyetin hem vatandadır. Vakit dışına çıkıp gidersin, ama vatandan çıkıp gidemezsin.
Ademoğlunda iki tür olgunluk vardır: Akıl olgunluğu, duygu olgunluğu. Akıl olgunluğu; hikmet, duygu olgunluğu; ruhaniyettir. (Sayfa 22)

“Söz ten, kalp can”dır

Sözünü, inancını hareketlerinle ispat et
Hareket edebi ile söz ve kalp edebin azabını yerine getir! İnsanın insandan farkı, konuşmasından ziyade, hal-hareketinden belli olur! Sözünü, inancını hareketlerinle ispat et! Hareket hayırdır, neyin ne olduğu hayırda, nihai neticede belli olur. Kimin galip, kimin mağlûp olduğu koşuş pistinde değil, çarkıfelekte belli olur. Hareketlerin senin feleğindir. Hareket vefalıktır. Sevgini diline destan etme, aksine vefalılığını göster! (Sayfa 32-33)

Edep: Milli Türkmen Ahlaki Yönler Sistemi
Edep sözü, eski Türkmen sözlerinden biridir. Uçsuz bucaksız eski kadimlerde çeşitli manalara ve mana cehtlerine sahip olmuş. Bunların hepsini aşağıdaki ana manalara sığdırabiliriz:
Terbiye,
Tertip,
Utanç-hayâ,
Mütevazilik,
Örf-adet.
Yüz yıllarca süren zaman akımında bu manalar çeşitli anlam kazanarak şekillenip, manevi değerlerin yeknesak sistemini tenasül ettiler. Bu kitapta edep kelimesi, Milli Türkmen Ahlaki Yönler Sistemi manasında yorumlanmaktadır. Bunların amacı ise XXI. yüzyıl – Türkmen’in Altın Asır şahsiyetini yetiştirmektir. (Sayfa 29)

Toplumun temel hücresi, esas dayanağı ailedir
Ev bir evliyadır.
Türkmencilikte, berk keskin kanuna dönüşen bu tanımlamanın aydın manası şudur; ev mukaddesliktir denilen ifadeden ibarettir. Milliyet toplumdan ibarettir. Toplumun temel hücresi, esas dayanağı ailedir. Toplumun ahlak, ruhsal ve edep seviyesi ailenin gelişim seviyesine bağlıdır. Toplumun başlangıcı ailedir. Sağlıklı ve temiz toplum istiyorsan, sağlıklı ve temiz aile bulundurmalısın. Toplumun bozulmamasını istiyorsan, ailenin bozulmamasına gayret göstermelisin. Eğer toplumda istikrarlık, refah ve barış istiyorsan, ailenin istikrarlı, refah ve barış içinde olmasını kazanmalısın. Toplumun huzuru ve bir arada geçinmesi aileden başlıyor. (Sayfa 66)

Bolluk bulmak istersen, evini helalden kur!
Evde düzgün nizam yoksa, yurtta düzgün nizamı bekleme!
Evine vefasızlık edenden, yurduna vefa beklenmez!
Haram adam evini yıkmak (bozmak) için hem devletin, hem de halkın malını evine taşır!
Temiz olmayan kişi halkına bigâne olmak için hem devletin, hem halkın malını kendine mal edinir.
Müreffeh (bolluk) bulmak istersen, evini helalden kur!
Haramlık temelinde helâllik duvarı örülmez!
Mutluluk daimi olduğunda mutluluktur, devlet parçalanmadığı müddetçe devlettir, zenginlik helâl olduğunda zenginliktir.
Haram har eder (yakar), helal hal eder! (var eder) (Sayfa 70)

kaynak: www.turksoylaipekyolu.com

[EgE]

ALLAH rahmet eylesin. Türk Dünyasinin basi sag olsun...

[polat_38]

ALLAH rahmet eylesin


saygilarimla


NE MUTLU TÜRKÜM DIYENE

[Sebas]

muhafazakar demiş ki:

Sebas demiş ki: öyle konusmasi kolay, vay diktatörmus, vay koministmis cart curt ... gidin de bakin yaptigi islere sonra konusun tamammi !! Ekonomi ne hale geldi, Milli gelir kaça katlandi, adam 15-16 yilda bu hallere getirdi ama biz 1923 den beri hala su bulamiyoruz yalanmi !! böyle konusmasi kolay !! neymis belgeler var açiklayamam söyle olur böyle olur, sonun getiremiyeceksen ne diye yaziyorsun Ülküdasim !! neyse, kalin saglicakla Ruhu sad mekani cennet olsun, TÜRK'lerin Basi sagolsun !!!! İlk önce konuşma tarzını değiştir, sen her yazdığın iletiden sonra belge mi sunuyorsun ki ben sunayım...

ben bgerektigi gibi konusurum ! sana soracak degilim !
kimse Turkmenbasi hakkinda ileri geri konusma hakkina sahip degildir, herkes iyi seyler kotu seyler yapar, Turkmenbasi, bir Liderdi !
Turkmenistan onun sayesinde azad oldu !!
Allah rahmet eylesin !

[kadir45]

ülküdaşlar;
olayı kişisel mesele haline getirmemenizi size nazikçe ikaz ettim.
Bu defa açıkça ikaz ediyorum.Ülkücü ülkücü ile kavga etmez.
Forum kurallarını okuyarak yazarsanız isabetli olur.Kavga etmek burada yasaktır!ASrasında meselesi olan msn den görüşüp ne yapacaksa yapsın.Bu satırlar bilmeye öğrenmeye susamış insanlara açıktır ve kirlenmesine izin verilmeyecektir.Burada tek bir üye kalmasa dahi;bunun dışına çıkanların site ile alakaları kesilecektir.Beni tanıyan tanır,tanımayan da tanısın.Burada Türk-islam ülküsü'nün dışına çıkacak şekilde yazı yazmadığı;sadece Türkçülük,ya da sadece din konuşmadığı sürece;aksi ıspatlanmadıkça,kendisini açığa çıkarmadıkça herkesi ülkücü kabul ederiz.Sizlerden ülkücü gibi davranmanızı ve çekişmeleri bir tarafa bırakarak;ortak hedefe kilitlenmenizi istiyoruz.Gereğini yapacağınıza da inanıyoruz,inanmak istiyoruz.

[muhafazakar]

Sayın site yöneticisi şu Sebas adlı şahsın konuşmaları ortada.Terbiyesizlikte üstüne yok.Neden o uyarılmıyorda ikimiz birlikte uyarılıyoruz.Bende onun anladığı dilden konuşmasını bilirim ama konuşmuyorum.Klavye başında artistlik yapmak kolay tabi.....