Bozkurt NET{ Bozkurt NET
  Tıklayın kayıtlı kullanıcı olun
Ana sayfa ::Hasabınız :: Forumlar :: Makaleler :: İndir :: İletişim :: KURALLAR
alt1 alt1 alt1
alt1 alt1
alt1
Atatürk
Başbug
Atsız´ın Mektupları
Bozkurt
Tarihte Türkler
Osmanlı Sultanları
3 Mayis
Türk İslam Ülküsü
Ülkücü Hareket
İslam
Türk Büyükleri
12 Eylül
Dokuz Işık
Kızıl Elma
Doğu Türkistan
Türk Dünyası
Şiirler ve Marşlar
Ülkücü Şehitler
Ülkücüye Mektuplar
Sorular ve Cevaplar
Komünizm
Videolar
Müzikler
Postakartı

alt1 alt1
alt1
 Haber :
 Haber Ekle
 Haber Arşivi
 Arama
 Konular
 Baskıya hazırla
 Üyeler :
 Hesabınız
 Günlük
 Üye Listesi
 Özel İletiler
 ICQ Servisi
 Servisler :
 Kur'an-ı Kerim Meali
 Resim Galerisi
 E-Kart
 Dosyalar
 Müzikli Postakartı
 Cep Melodileri
 İletişim :
 Forumlar
 Bozkurtlar 100
 Bize Ulaşın
 Bizi Önerin
 Dökümantasyon :
 Makaleler
 Fikir ve Tarih Dünyası
 Kısa Nükteler
 Şairler ve Şiirler
 İzlenimler
 Ansiklopedi
 Dosyalar
 Dosya Ekle
 Popüler
 İlk 10
 Bağlantılar
 

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1
AB'YE HAYIR

alt1 alt1
alt1
Makaleler
·Meluncanlar ve Biz
·Türk Tarihi ve Türk Adı
·Amerikan Genç Hristiyanlar Cemiyeti (Y.M.C.A.) ve Amerikan Kolejleri
·SEVR YASALARI MECLİS’TEN GEÇİRİLEREK TÜRKİYE YENİ BİR KURTULUŞ SAVAŞINA BAŞLAMAK MECBURİYETİNDE BIRAKILDI!
·ABD, Alenî Bir Düşman Haline Gelmiştir!
·Dedelerimiz Oğuzlar Çıkmış Yola Aral Kıyısından
·Avrupa Birliğine neden hayır.. Jeopolitik Yaklaşım
·Noel Üzerine
·Gümrük Birliği Anlaşmasının Anayasanın Başlangıç Kısmına Aykırılığı -1-
·Siyasi Konjonktürde Irak Türkmenleri
·Gümrük Birliği Anlaşmasının Anayasanın Başlangıç Kısmına Aykırılığı -2-
·Kıbrıs'ın Türkiyesiz AB üyeliği mümkün mü?
·Avrupa Birliği ve Kıbrıs Konusu
·Internet mi, İnternet mi?
·DİLDE, FİKİRDE, İŞTE BİRLİK (Gaspıralı ve Türkistan)
·İSMAİL GASPIRALI'NIN FİKİRLERİ
·Türkler ve İslamiyet
·Alparslan Türkeş'in Din Anlayışı ve İslama Bakışı
·Gök Tanrı
·Şamanizm Meselesi
·Ruhban Okulu neden açılmamalı?
·Ruhban Okulu
·Çanakkale Savaşları
·Türk Kültüründe Nevruz ve Milli Birlik-Beraberlik
· Sovyetler Birliği’nin Çöküşü ve Yeni Rusya Çeçen Mücadelesi
·Türkçenin Anadil Olarak Dünyadaki Yeri
·Masonların Kirli İşleri
·Gümrük birliği mi; sömürge antlaşması mı?
·17 Ağustos 1999 Depremi ve gizlenen gerçekler

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1

alt1
Bozkurt NET :: Başlığı Görüntüle - Atatürk ve Kerkük
  Link 1Ana sayfa | Link 2
Arama       


Bozkurt NET
Bozkurtların Yuvası
 

Forumlar Gruplar Gruplar Hesap Aç Oturum Aç  

Sayfa: 1, 2  Sonraki »  

Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder 1. sayfa (Toplam 2 sayfa)
« Önceki başlık :: Sonraki başlık »  
Yazar İleti
kerkuk_turk
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Aug 06, 2004
İletiler: 855

İletiTarih: Pts May 01, 2006 9:51 am    ileti konusu: Atatürk ve Kerkük Alıntıyla Cevap Gönder

Atatürk ve Kerkük


Nefi Demirci
01.05.2006


Her evde boy boy resimleri, heykelleri bulunurdu, çocuklar bu resim ve heykellerinden tanırdı O'nu. Aileler çocuklarına Türk milletinin atasını bu şekilde tanıtır, millî inançlarına onun sevgisini katarak
yetiştirirlerdi.

Onun içindir ki, her Kerküklü evvelâ ve evvelâ Türktür, Türk kalmak için de yalnız varını yoğunu değil, canını bile vermekten kaçınmaz, yeter ki, kimliklerine dokunulmasın.

Ataya yemin edenlerin, yeminin doğruluğundan şüphe etmek ihanetlerin en büyüğü sayılırdı. Cüzdanında Mustafa Kemal'in resmi ile ay yıldızlı bayrağı bulunduranlarla, çeyiz sandıklarında şanlı bayrak ile Kuran-ı Kerim'i saklayan Türkmen kızları Türk olmanın gururunu ve yüce Atatürk'ün sevgisini tadarak, hissederek büyürlerdi.

Türk demek, Türk olmak Türk doğup Türk gibi büyümek, anavatanı Türkiye'yi, Mustafa Kemal'in Türkiyesini görüp havasını teneffüs etmek mutluluğuna erişebilmek için büyütürlerdi, büyürlerdi. Erişilmez Türklük şuuru ile dolu yüce insan, oradaki Türklerin Turan fikriyatını bilmekte idi ki, siyasî sınırlarımız dışında kendilerine
sorulmadan bırakılmalarından çok önceleri, 1926 Ankara Antlaşması'ndan önce: 1 Mayıs 1920 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisi'ndeki nutkunda1 hep kabul ettiğimiz esaslardan birisi ve belki birincisi olan, hudut meselesi tayin ve tespit edilirken, hudud-u millîmiz İskenderun'un cenubundan geçer, şarka doğru uzanarak Musul'u, Süleymaniye'yi, Kerkük'ü ihtava eder. İşte HUDUD-U MİLLÎMİZ BUDUR demiştir.

Atatürk 1920 ve de 1927'deki büyük nutkunda millî sınırlarımızın nerelerden geçtiğini, bizim olmasının gerektiğine işaret etmesine rağmen, tarihçi sayın Cemal Kutay Bey'in dedikleri gibi Atatürk'ün dönemi onun vefatı ile bitmiştir. Yalnız dönemi değil sayın hocam, düşüncesi de, önerileri de, Türk millî politikası da bitmiştir. Bitmiştir ki, 1990 yılında Körfez Savaşı sonunda millî menfaatlerimize hizmet etmeyen, zedeleyen oyunların tezgâhlanması sonucu, o dönemin siyasî iktidarı zamanında ABD ile yapılan müzakereler sonucunda, reddedilen Sevr Antlaşması'nda belirlenen sınır benimsenmiş, hayâl edilen Irak Kürdistan'ının sınırı çizilmiş, Irak'taki Türk varlığı ikiye bölünmüş, az bir kısmı güvenli, yani plânlanan ve korunan, bugün alt yapısı tamamlanmış oluşumun içinde bırakılmış, öz olan çoğunluktaki Türkler Allah'a emanet, Irak'la bütün ilişkiler kesildiği bir zamanda kuzuyu kurda teslim eder misâli, güvensiz bölgede güvencesiz bırakılarak erimelerine, tehcir edilmelerine, bugünkü durumun ortaya çıkmasına neden olunmuştur. Türk milletinin millî sınırlarını belirleyen Atatürk'ün "Ahval ve Şerait" uygunluğu, plân ve fikirleri bir kenara itilmiş, ilkeleri, düşünceleri unutulmuş, unutturulmuştur. Hâlâ biz Atatürkçüyüz demekte olanlar, ata yurtlarında toprakları için kanları akan şehitlere ne cevap verecekler? "Ahval ve Şerait" uygun oldu ama biz beceremedik, 3 milyon Türkün erimesine vesile olduk, oluşum oluştu ve vatanımızın belli kesimini büyük
tehlikelere maruz bıraktık. Seni dinlemedik, bizi affet mi diyecekler? Eminim 40 yıldan beri siyaset yapanlar bir şey olmamış gibi öğütlerine devam edecekler, bir toplum eridi, hem de öz be öz Türk, şairin dediği, "Ki ben Türk oğlu Türküm, Türk için terki hayat ettim". Türklüğü için hayatı terk etmekten sakınmayan
yüce milletimizin bir parçası olan Kerküklüler erimektedir, ulu önderim başına yemin edenlerin hâlini kalk da bir gör, öfkelenmek yerine mutlaka benim gibi ağlarsın.

1 Ağustos 1925 yılında Seyyid Muhammed Cebarîye yazdığı mektupta Musul2 ahalisinin kurtuluş günlerinin yakın olduğunu, aşağıda okuyacağımız yazıda bildirmiştir:

"Mücahid-i muhterem Sadatdan Seyyid Muhammed ve akrabalarına:3 Memleketin bir cüz'î hayenfekki olan Musul'un ahalisinin kariben halas bulacağına itikad ve itimad olunarak öteden beri devam eden mücahedatınızda berkarar olmanızı selâmet ve saadet-i atiniz namına hamiyyeti malûmumuzaterk eylerim.

Türkiye Hükûmetinin şefkatini ve Musul'un hükûmetimize karşı yüksek bir cidal ile münevver bir istikbal temin olunması din kardeşlerimizin huzur ve saadeti için kıymetdardır. Halas günleri karibdir. Şems-i istihlasın
tulüuna4 kabürane müterakkib bulunulmasını hatırlatır, Cenab-ı Vacib-ül-vücud'dan cümleye muvaffakiyetler temenni eylerim."

1 Ağustos 1925.

Mustafa Kemal

"Layenfek" ayrılmaz bir bütün olarak yüce Atatürk ve Meclis-i Mebusan tarafından kabul edilen bu toprakların kurtuluşu ele geçen fırsatlar değerlendirilmediği için gerçekleşemedi, 3 milyon Türk sabırla Atatürk'ün vaad ettiği "Güneşin" doğmasını beklemektedir.

Fakat gerçek olan bir şey varsa, bu insanlar, ister anavatanda isterse yaşadıkları topraklarında, pek güç durumdadırlar. Atatürkçü bir politikanın özlemini yıllardan beri çeken, bekleyen Kerküklüler yaşam kavgalarında, mücadelelerinde yalnızlığın bedelini çok pahalı ödemektedirler, kimliklerinin yok edilmesi için her yola başvuranların karşısında, ölüm kalım arasında direniyorlar, ne mutlu Türküm nidalarının Babagurgurun alevleriyle ufuklarında birleşmesini, ebedîleşmesini, tarihin bu haksız sayfasının kapanmasını, albayrak üstünde güneşlerinin bir an önce doğmasını istemektedirler. Bugünlerin yakınlığına inanmak istiyorlar, Tanrı Dağı'nda bir elinde ay yıldızlı bayrak, diğer eliyle Bozkurdun başını tutan Atatürk'ün önünde dizilen Kerkük'ün kahraman şehitleri, kanları ile sulanan ata topraklarına kavuşacakları günü ümitle beklemektedirler.



DİPNOTLARI

1. Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri. Atatürk Araştırma Merkezi yayınları, 1989. s. 75.

2. Musul vilâyeti imparatorluk zamanında. Musul, Erbil, Kerkük ve Süleymaniye'yi kapsamakta idi. Kerkük, Erbil ve Musul vilâyetinin bir bölümü Türktü.

3. Tarih Dergisi. Sayı 10. Kasım 1972. Dr. Fethi Tevetoğlu.

4. Kurtuluş güneşinin doğmasını, Kerküklüler bugüne kadar hep beklediler,
beklemeye sabırla ve inançla devam ettirmektedirler.

Kaynak : http://www.bizturkmeniz.com/
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
hlly
Yeni Üye
Yeni Üye



Kayıt: Feb 20, 2006
İletiler: 45

İletiTarih: Pts May 01, 2006 1:25 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

"Allah nasip eder, ömrüm vefa ederse Musul, Kerkük ve adaları geri alacağım.Selanik de dahil Batı Trakya'yı Türkiye hudutları içine katacağım." (M.K.Atatürk bu sözü 1933 yılında General Mc Arthur ile görüşmesinde söylemiştir.)

İşte Atatürk'ün farkı buydu.İnşallah sonuna kadar yanınızdayız Türkmen kardeşlerim.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
hasan1299
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Oct 25, 2005
İletiler: 806

İletiTarih: Pts May 01, 2006 2:46 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

dünya atatürk gibi bir lideri görmemiştir atatürk eşşsiz bir liderdi bu devlet hala onun ilkeleriyle ayakta durmaktadır.atatürk ölmeden önce hasta yatağından kalkıp tek başımada kalsam hatayı devlet sınırları içine katacağım demiştir.atatürk birazdaha yaşasaydı kuzey ırak ıda topraklarımıza katacaktık.hiç bişey için geç değil atatürk ilkelerine sahip çıktığımız takdirde gelecek türkün olacaktır.birlik olup kenetlenmeliyiz.ALLAH TÜRK Ü KORUSUN VE YÜCELTSİN
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
mustafayaman
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Jan 09, 2006
İletiler: 315
Şehir: türkiye

İletiTarih: Pts May 01, 2006 8:21 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Büyük Türk milleti töresine, geçmişine gelenek göreneğine, bağlı bir millet olarak, hiç bir zaman Ataların mert yiğit şehitlerinin prensip yolundan ayrılmayacaklar. Irak Türkleri, Anayurtları olan Kerkük için kanlarını, canlarını bile verseler de bir karış toprak vermeyeceklerdir.




ve Kerkük bir Türkmen şehri olarak, hep Türkmen şehri kalacaktır, Kerkük’te hiçbir zaman Türkmen milletinden başka hiçbir millet yaşamadı ve yaşamayacaktır.

Kerkük bir Türk şehri olarak bir genci bile kalsada hep Türk şehri kalacaktır, Tarih boyunca binlerce Türkmenler Kerkük için canlar verdi kanlar verdi şehit oldu, uzun yıllar hapishaneye atıldı, kadın, yaşlılar çocuklar bile kurşuna dizildi, Kerkük diye Türklük diye Yarbay Abdullah Abdurrahman, Necdet Koçak, Adil Şerif, Rıza Demirci, Mehmet Saatçi, Rüştü Reşat Salıhı, Mehmet Korkmaz, Hüseyin Demirci, Ahmet Enver Köprülü iki oğluyla, Zehra Bektaş ve başkaları şehit oldular Kerkük diye, Hapishanede Enver Neftçi, Şakır Fatih Kifirli, Behaddin Kocava şehit olup öldüler hep Kerkük, Kerkük diye.

Bizlerde bunların yollarındayız ilkelerindeyiz hep ölürüz, ölürüz can veririz kan veririz Kerkük, Kerkük onu yadlara düşmanlara vermeyiz bir damla kanımız kalsa bile.

Kerkük’e bağlı Türk yerlerimiz, topraklarımız Kerkük’le ve Musul, Erbil, Diyala onlara bağlı Tuzhurmatu, Tazehurmatu, Kifri, Kümbetler, Kızıl yar, Dakuk, Bastamli, Hanekın, Mendilli, Kızlar bat, Şehreban, Adana köy, Vasit, Deli Abbas, Altunköprü, Telafer, Şirin han, Mehalabiya, Selamiye, Reşidiye, Ömer mandan, Aziziye, Hilla,Yengice, Türkmen bağ ve başka ilçe, bucak, Kasaba, Köylerimiz Türk’tür her zamanda Türk kalacaklar yakındada ellerimize dönecektir.

Kerkük’e Kürtler 1959 den sonra yerleşti, dağdan köylerden iş aramak için gelerek Şorca da yerleştiler, Araplar ise Cellat Saddam tarafından Türkmenleri uzaklaştırma sırasında, 1976 den sonra başlamıştır, bu tarihlerden önce Kerkük şehri hep Türk şehriydi ve Türk şehri kalacaktır.

Bizler Irak Türkleri olarak, Nerde bir Türk olursa orası bizim vatanımız, toprak, yerlerimiz sayılır, büyük Turan ülkesi Türkiye’den başka, bizim Anayurtlarımız, Türkmenistan,Türkistan,Tacikistan, Azerbaycan, Kırgızistan, Özbekistan, Tebriz, Erdebil, Urumya, Halep, Lazikiya, Cenin, Ehzan, Kara bağ, Gagavuz, Ahıska, ve Mısırda başka Türk topraklarında yaşayan her bir Türk’le kan kardeşiz ilkemiz bir duygumuz, yolumuz bir kanımız, dilimiz gönlümüz birdir bir kalacak, ve her an damarımız Türklükle atacaktır.

Nerde olursa olsun, bizler Türk toprakları kendi topraklarımız olduğundan dolayı, onları canımızdan, her bir varlığımızdan fazla severiz ve onun yolunda ölmeye her an cephede duran bir milletiz, doğrudur düşmanlar söylediği gibi bizler Türkiye için her şeyimizi, malımızı, mülkümüzü, kanımızı, canımızı vermekte azdır niye vermeyelim doğru Türk olan kardeşi Türk’e nasıl canını kanını vermeyecek .

Bu uğurda çok Irak Türklerimiz kurşuna dizildi, idam oldu hapishaneye atıldı, Ne mutlu bizlere, çünkü bizler Kerküklü, Erbil’li, Musullu Telaferli, ve Iraklı Türk’üz, Türklük diye öleceğiz yaşayacağız.. hiç bir Türkmen toprağını düşmana vermeyecektir. Çünkü bu topraklar dedelerinin, atalarının topraklarıdır.

Kerkük ve tüm Irak Türklerinin yerleri, toprakları, hep onlarındır ve onlarında kalacaktır, Irak’ta hiç bir millet yaşamadan, Irak’ın güneyinde, ve kuzeyinde, milattan önceleri, yalnız ve yalnız efendi tarihi belli, Sümer Türkleri yaşarmış, kurmuş oldukları devlet, ilhanlarda Devletler bellidir.

Bugünlerde boş kafayla uykuda yaşayan hayala dayanan Kürtler, Konuşmalarında yüce ulu Türk milletini, yok etmek istiyorlar, Kerkük, Erbil, Musul, Diyala, Vasit, Bağdat, Ve başka Türk topraklarımızı kendi yerleri olduğunu tekrar, tekrar çıkmayan kapalı yollarına devam ederek eski tarihli büyük devletler kuran bir milleti yok etmeye yok saymaya çalışıyorlar.

Kürt nerden geldi ?-asılları ne? Babaları kim acaba? Kürdün adı bundan bir kaç yıl önce ortaya atıldı, Mulla Mustafa uzun süre Komünist, Rusya’ya ajansı olarak Kürdün Rus ırkından olduğunu söyledi, ve Asıllarının Acem İranlı Hindistanlı, Ve Almandan bir parça olduklarını da söylediler.

Dillerine baktığımız sırada birkaç dillerden sözler uydurmakla konuşmaktadırlar, her milletin dilinde numara bulunmaktadır, yalnız Kürtlerin dillerinde olan numaralar Acemce, Hindice, İran’cadır.

Bu günümüzde Kürtlerin çoğunluğu, kendilerini Mason Yahudi sayarak Irak’ın kuzeyinden bir çok sayıda Yahudi olarak İsrail da yaşamaya giderek kutsal İslam dinini bırakmışlardır.

Adlarında belli olan Kürtlerin Yahudi olmaları dinlerini bile satarak Masonların İsrail’in kucaklarına düşmüşlerdir buna kanıt olarak ta Mulla Mustafa Mesut Berzaninin babası, uzun yıllarını İsrail da hayatını geçirmiştir, ve bir çok kitaplarda bunu göstermektedir .

Bunun yanında da Celal Talabani, Nuri Talabani iyice tanımalıyız, Türk şehri Kerkük katliamının, önde gelen cellatlarından olarak, Irak Türklerine karşı her türlü zulüm baskı işkence yapmakla kendisini ve kendi babasını tanımayan ne olduğunu da bilmeyen Nuri Talabani çok aşırı düşman komünist Kürt Kerkük adında, bir dosya yazarak Kerkük Türk şehrini boş kafasıyla Kürt göstermektedir ve bu kitap Türkiye’de son günlerde basılmıştır.

Türk Kerkük’ü Kürt göstermeden önce, aslının ne olduğunu, ve nereden gelmiş olduğunu bilmelidir. 1990-2003 Yılında Kerkük Türk şehrine saldırmakla, yağma yaparak nüfus ve tapu dairesini yakarak, şehrin kütüphanelerini yağmalayarak ve bir çok eylemler düşmancasına yapmışlardır .. çok sayıda masum çocuk, kadın, yaşlıları öldürmüşlerdir.

Bizler Irak Türkleri olarak, Kerkük Türk şehrini hiçbir zaman, bir kimseye vermeyiz ölürüz Kerküksüz kalmayız ,Kerküksüz hiçbir zaman Türklük olamaz, Kerküksüz hiçbir zaman Türkmeneli kurulamaz, Kerkük Irak Türklerinin kan damarlar, Kerkük Türklerin başkenti, sevgi, aşk besleyen, büyüten büyük gönülleridir . Kerkük’ü bıraktığımız zaman, Kerkük uğrunda şehit olan, Hapishaneye giren Türkmenlere acaba ne söyleyeceğiz .

Bizim varlığımız Kerkük’le Türklükledir, Türk dünyasıyladır.

Artık canımızı veririz, kanımızı veririz, Kerkük’ü asla, asla veremeyiz bir erimiz, bir damla kanımız, kalana dek, ölene can verene dek, Kerkük bir Türk şehridir ve Türk şehri kalarak , Türklük duygusuyla coşmaktadır….

KAYNAK:Sadun_Koprulu
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
burak88
Yeni Üye
Yeni Üye



Kayıt: Mar 26, 2004
İletiler: 4
Şehir: türkiye

İletiTarih: Çar May 10, 2006 6:07 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

teşekkürler kardeşim yazı için sağolun
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
thegreen_wolf
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Feb 12, 2006
İletiler: 466
Şehir: trabzon

İletiTarih: Per May 11, 2006 4:29 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder




Kaç sene doldu matem bitmedi
Atalar, İhsanlar izi gitmedi
Albaylar , Koçaklar, Rıza yetmedi
Ne kader şehit var bağında Kerkük
Şehitler kan ağlar çağında Kerkük

Altünköprü doksan birin Martında
Şehitleri taşıyorum sırtımda
Öyle zulüm hangi dinin şartında
Yaşam bitti, bugün Köprü çöl oldu
Türkmen kanı sokaklarda göl oldu

Göz açıp bak Kerkük’üm
Her yanı yak Kerkük ‘üm
Sarı yeşil boz kara
Değişmez AK Kerkük’üm

Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et MSNM ICQ
mustafayaman
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Jan 09, 2006
İletiler: 315
Şehir: türkiye

İletiTarih: Per May 11, 2006 9:29 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Türkmenler Kürt işgaline direniyor

Kerkük'ün dağı taşına, devlet arazilerine hızla Kürtler yerleştiriliyor. Türkmen arazileri işgalde.



Kerkük'ün dağı taşına, devlet arazilerine hızla Kürtler yerleştiriliyor. Türkmen arazileri işgalde. Şehirde iç savaş kapıda

TÜRKMEN kenti Kerkük'ün durumunu belirleyecek referandum öncesi, Kürt nüfusun fazla çıkması için peşmerge liderleri her türlü hileye başvuruyor. Kerkük'e çevre illerden yandaşlarını getiriyor. Kürtler, devlet arazilerine yerleştiriliyor, dağlara bayırlara ev yapılıyor.

KERKÜK'e bugüne kadar 230 bin kişinin yerleştirildiğini açıklayan Türkmenler, Kürtlerin ABD askerleri ve polis nezaretinde getirildiğini belirtiyorlar.Kerkük'te hala bayrak krizi yaşanıyor. Şehirde Kürt esnaflar, dükkanlarına Kürt bayrağı asarken, Arap ve Türkmenler Irak bayrağı asmayı tercih ediyor.

Irak'ın kuzeyinde bulunan Kerkük kentinde 2007 yılında yapılacak olan referandum öncesi, Kerkük'ün nüfus yapısını değiştirmek için yoğun çalışma devam ediyor. Kürt liderlerin başlattığı çalışmalara Kerkük yerel yönetimi ve Irak geçici yönetiminin her türlü desteği verdiği ileri sürüldü. Türkmenlerin ağırlıkta olduğu Kerkük'te 2007 tarihinde yapılacak olan referandum öncesinde harekete geçen Irak Kürdistan Yurtseverler Birliği
(IKYB) Başkanı ve Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani ve Irak Kürdistan Demokratik Parti (IKDP) Başkanı Mesut Barzani, yönetimin desteği ile yandaşlarını Kerkük'e yerleştirmeye devam ediyor.

Nüfüs çoğunluğunun önemi

Petrolleri dolayısıyla her grubun yönetimine talip olduğu Kerkük'ün, nüfus sayımı sonrasında çoğunluğu sağlayan gruplar tarafından idare edileceği belirtildi. Bugüne kadar, değişik bölgelerden getirilen yaklaşık 230 bin Kürt'ün Kerkük'e yerleştirildiği açıklandı. Kerkük'e getirilen Kürtler, Türkmen ve Arapların arazilerinin yanı sıra devlete ait alanlara, ücretsiz olarak yerleştiriliyor. Çevre illerden Kerkük'e yerleştirilen Kürtlere, her türlü desteğin yanı sıra geçimlerini sağlamak ve ev yapmak için para da verildiği bildirildi.

ABD desteği

Kerkük'e bugüne kadar 230 bin kişinin yerleştirildiğini açıklayan Türkmenler, Kürtlerin ABD askerleri ve polis nezaretinde getirildiğini belirtiyorlar. Iraklı Türkmenler, Kerkük'ün Kürtleştirilme çalışmalarının devam ettiğini ve dışarıdan getirilen Kürt grupların Türkmenlere ait arazilere yerleştirildiğini söylediler. Türkmenler, "Kerkük'e dışarıdan getirilen binlerce Kürt'e her türlü imkan sağlanarak yer veriliyor.

Türkmen arazileri işgalde
_
Türkmenlere ait tapusu olan bölgeler de işgal edilmiş durumda. Bize ait yerler, Kerkük yönetimi tarafından Kürtler arasında paylaştırılıyor. Bunların amacı nüfus sayımında Kürt nüfusunu fazla göstererek yönetimi onlara vermektir. Mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz. Bugüne kadar yapılan çağrılarımıza hiç kimse kulak vermedi. Uluslar arası gözlemciler istedik ama, kimse gelmedi. Kerkük'ün nüfus çoğunluğunun yanı sıra Kerkük'ün statüsünü de değiştirmek istiyorlar" dediler.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
polat_38
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Jan 27, 2006
İletiler: 641

İletiTarih: Per May 11, 2006 9:57 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

kerkük bizimdir musulda bizimdir INSALLAH bu sehirleri birgün geri alacagiz
ingilizler bu sehirleri bizden kalesce aldi biz erkece alacagiz
TÜRKÜN nasil bir yigit oldunu gösterecegiz

saygilarimla

NE MUTLU TÜRKÜM DIYENE
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
thegreen_wolf
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Feb 12, 2006
İletiler: 466
Şehir: trabzon

İletiTarih: Cum May 12, 2006 5:02 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder



Kerkük'ün asırlardır bir Türkmen şehridir.
Nüfus yapısının bozulması bu kentin Türkmen kimliğine asla zarar vermez.
Bütün tarihi yapılarımız oradadır. Ulu Cami'miz, Aziziye Kışla'mız, mimarimiz, folklorumuz, ortadadır.

Kerkük, Türkmen kültürünün bütün izlerini taşıyan bir kenttir. Şöyle bir inceleyin, kürt gazetelerinin çıktığı yerlere bakın.

Ya Süleymaniye'dir ya başka bir yerdir. Ama Kerkük'te yoktur. kürtlerin Kerkük'te kültürel hiçbir mirası bulunmamaktadır

Türkmenler, endişeli bir bekleyiş içinde. İkinci bir baskı, zorlama, kıyım ve göçe zorlanmaktan endişe ediyorlar.

Kerkük'e aile adı altında silahlı peşmergeler yerleştiriliyor.
Türkmenlerin silahlı güçleri yok. Irak ordusunun silahları peşmergelere dağıtıldı.

Amerika ve diğer Avrupa devletleri de peşmergelere yardım ediyorlar. Göz göre göre, hileyle Kerkük'ü peşmergelere teslim ettiler.

Saddam bir diktatördü, ama şimdi onun yapamadığını yapmaya çalışıyorlar.

Kerküklülerin elleri kolları bağlı. Tek dayanakları TÜRKİYE Kerkuk bızımdır....

Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et MSNM ICQ
thegreen_wolf
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Feb 12, 2006
İletiler: 466
Şehir: trabzon

İletiTarih: Cum May 12, 2006 5:04 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Alıntı:


"30 yılın ardından 16 arkadaşım ile birlikte Kerkük'e gittim. İçimizdeki hasret öyle büyüktü ki kente girdiğimizde kimimiz gözyaşlarına hakim olamadı, kimimiz toprağı öptü. Birkaç saat kendimize gelemedik. Nereye gittiğimizi bilmiyorduk. Kerkük Kalesi'nde doğmuştum. Baba ocağımı bulabilmek için saatlerce dolaştım ama maalesef yerinde yeller esiyordu..."

1952'de Kerkük'te doğan Prof. Mahir Nakip, 1973'de tahsil için Türkiye'ye gelir. 20 yaşına kadar Kerkük'te yaşayan Nakip, Ankara İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi İşletme Bölümü'nden mezun olur. Prof. Nakip, şimdi Erciyes Üniversitesi'ne bağlı İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'nin Dekanı.

Nakip de pekçok Türkmen aydını gibi uzun yıllar Kerkük'e gidemez. 1980'de Necdet Koçak ve arkadaşlarının Baas tarafından katledilmelerinden sonra Prof. Nakip, Saddam rejimin izlediği aydınlar arasına girer. 1973-2003 yılları arasında bir gün bile ayak basamadığı Kerkük'e gitmek, 2003'te kısmet olur Prof. Nakip'e.


"Benim yaşadığım Kerkük'te 20. Yüzyıl başlarında küçük bir grup olarak Araplar olmuştur, kendilerine bir hayat kurmuşlardır. Kürtler de aynı dönemlerde aynı şekilde bir hayat kurmuşlardır. 1900'lerde Kerkük'te ilk Kürt mahallesi olarak kurulan Şorce Mahallesi'nin arazilerinin sahipleri Türkmenlerdir. Dolayısıyla her yönetim, istediği her şehrin demografik yapısını değiştirebilir, bu mümkündür. Saddam 30 yıl bunu yapmaya çalıştı. Saddam'ın 30 yılda yapamadığını şimdi birkaç günde yapmaya çalışıyorlar" diyen Prof. Nakip, "İstediğiniz kadar dışardan adam yığın, nüfus kaydırın, Kerkük'ün kimliği değiştirilemez. Seçimler de sağlıksız yapıldı. Kerkük'ün dört kapısı vardır, ikisi Kürt bölgelerine açılır. O kapılar açık tutuldu, diğer kapılardan girişler yasaklandı. Bizim istediğimiz, 10 Nisan 2003'ten sonra gelenlerin gitmesidir. Nüfus kaydırması ABD'nin çanak tutmasıyla yapılıyor" şeklinde konuşuyor.

30 yılın ardından 16 arkadaşı ile birlikte Kerkük'e gittiğini söyleyen Prof. Nakip şöyle konuşuyor: "Yıllar sonra Kürkük'e ayak bastığımız gün, bu şehrin simgesi olan Baba Gurgur'daki petrol bacalarından fışkıran kırmızı ateşi gördüğümüzde hepimiz çok duygulandık. Kente girdiğimizde kimimiz ağlıyor, kimimiz toprağı öpüyorduk. Birkaç saat kendimize gelemedik. Saatlerce dolaşıp evimizin yerini bulabildim. Çünkü evler yıkılmış, sokaklar değişmişti. Kendimi yabancı bir şehirde hissettim. Kerkük tam bir savaş meydanına dönmüştü. Kanalizasyonlar patlamış, yollar berbattı. Planlı bir yokedişi hissettim. Bütün yönetimler Kerkük'ü bir petrol fabrikası olarak gördükleri için yatırım yapmamışlar. Kentte en yüksek bina 5-6 katlı, onlar da devlet binaları. Ben Kerkük Kalesi'nde doğdum. Saddam 2000 yılında kaledeki tarihi evleri yerle bir etti. Evimin yerini zor olsa da bulabildim ama baba ocağımdan geriye bir iz bile kalmamıştı. Ancak bu zulümlere rağmen Kerkük halkını bütün değerleriyle ayakta bulmak beni çok sevindirdi."

Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et MSNM ICQ
thegreen_wolf
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Feb 12, 2006
İletiler: 466
Şehir: trabzon

İletiTarih: Cum May 12, 2006 5:06 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Alıntı:



Peşmergelere teslim edildi

"Çocukluğumun Kerkük'ü tam bir Türkmen şehriydi. Sokaklarında Türkçe konuşulur, Türkçe türküler söylenir, cuma vaazları Türkçe yapılırdı. Şimdiki Kerkük'ü görünce çok şaşırdım. Kerkük'te dış mahalleler oluşturulmuş, binlerce aile getirilip yerleştirilmiş."

Ünlü tiyatrocu İsmet Hürmüzlü 1938'de Kerkük'te doğdu. Hürmüzlü 1961'de Ankara Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümü'nde okumak için Türkiye'ye geldi. Konservatuvarı bitirdikten sonra Kerkük'e döndü ve orada tiyatro kurdu. Türkmenlere yönelik baskılara dayanamayarak 1965'te Türkiye'ye döndü. 1967'de vatandaşlığa kabul edilen Hürmüzlü Devlet Tiyatroları'nda oyuncu, reji yönetmeni, oyun yazarı olarak görev yaptı. 36 yıl Kerkük'e gidemeyen Hürmüzlü, ilk defa '2004 Aralık'ında Kerkük'e gitme imkanı bulmuş. Hürmüzlüler Kerkük'ün köklü ve kalabalık ailelerinden. Hürmüzlü'nün 9 kardeşi Kerkük'te yaşıyor. 1959'daki Kerkük Katliamı'na tanık olan Hürmüzlü 1960'da yazdığı "Baykuş" adlı oyunda katliamı anlatmış, oyunu Kerkük'te sergilemiş, kendisi de oyunda yer almış.



İki farklı Kerkük

Çoçukluğunun Kerkük'ü ile bugünküKerkük arasında büyük bir fark olduğunu belirten Hürmüzlü "Saddam'ın zulmünden ötürü 36 yıl Kerkük'e gidememiştim. İlk kez geçen aralık ayında gittim. Ailem yüzyıllardır Kerkük'te yaşıyor. Çocukluğumun Kerkük'ü tam bir Türkmen şehriydi. Sokaklarında Türkçe konuşulur, Türkçe türküler söylenir, cuma vaazları bile Türkçe yapılırdı. Ama şimdiki Kerkük'ü görünce çok şaşırdım. Kerkük'te dış mahalleler oluşturulmuş, dışardan binlerce aile getirilip yerleştirilmiş. Kerkük'ün nüfus yapısını bozmak için akla hayale gelmeyen işler çevirilmiş. Peşmergeler tapu ve nüfus dairelerindeki evrakları kamyonlara doldurarak götürmüşler" diye konuşuyor.

Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et MSNM ICQ
thegreen_wolf
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Feb 12, 2006
İletiler: 466
Şehir: trabzon

İletiTarih: Cum May 12, 2006 5:08 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Alıntı:



Babamı, kardeşimi hapse attılar

1967'den bu yana Türkiye'de yaşayan Kızılay, 35 yıl Kerkük'e gidemedi. Pek çok arkadaşını ve dostunu Baas rejimine kurban verdiğini belirten Kızılay, "1980'de katledilen merhum Necdet Koçak ile Ankara'da uzun yıllar aynı evi paylaşmıştık. Koçak'la birlikte Adil Şerif ve daha pek çok arkadaşım Baas'çılar tarafından katledildi. Kerkük Türkleri'nin hak ve hukuklarını savunduğumdan dolayı Baas'ın hedefi oldum. Ağabeyim ve babam birkaç kez tutuklandı. Kardeşime 'Ağabeyini sen çağırırsan gelir. Çağır' diye tehdit ettiler. İstediler ki Kerkük'e gideyim de ellerine düşeyim. Annemi 1969'da, babamı 1979'da kaybettim. Ne annemin ne babamın ne de vefat eden kardeşimin cenazelerine katılamadım" şeklinde konuşuyor. 35 yıl aradan sonra 2003 Eylül'ünde yakın arkadaşı ünlü sanatçı Mehmet Özbek ve Hayriye Abakay ile birlikte Kerkük'e giden Kızılay o anı şöyle anlatıyor: "Bir şiir yazmıştım, "Ah Kerkük'e bir gitseydim/Konca gülün derseydim/O mübarek torpağı öpüp sonra ölseydim" diye. Nasip oldu. Şafak vaktiydi, doğalgaz ve petrol bacalarından yükselen alevler Kerkük semalarını kıpkırmızı bir renge bürümüştü. Çocukluğumun Kerkük'ü gözlerimin önünden bir şerit gibi geçti. Çok güzel karşılandık Kerkük'te, sokakta boynuma sarıldılar. Hasret giderdik. Ailemin mezarlarını ziyaret ettim. 1 hafta kaldım. Ama harap bir Kerkük gördüm, keşke gitmeseydim dedim. 35 yıl önceki Kerkük'ü bulamadım. Çocukluğumun Kerkük'ünde deyim yerindeyse kurt ile kuzu yan yana yaşardı. Hiçbir ayrımcılık yoktu. Canlı bir sosyal hayat vardı, konserlerimiz, şenliklerimiz, çok güzel günlerdi. Bizim mahallemizde bir Kürt aile vardı sadece. Kerkük'te de bir mahallede Kürtler yaşardı. Şimdi Kerkük'ün her tarafında peşmergeler gördüm."

"Çocukluğumu yaşadığım yıllarda hemen hemen Kerkük'teki bütün mahallelerde Türkmenler vardı ve büyük bir nüfusa sahiptiler. On beş yıl gibi uzun bir süre Kerkük'ten, ailemden ayrı kaldım. Bu uzun zaman içinde Kerkük'te olumsuzluklar düzeleceği yerde, yenileri eklenmişti. Çünkü Türkmenler sahipsizdi, onların haklarını savunan kimse yoktu. Rejim değişikliğinden sonra gittiğim Kerkük'teki sefalet, kargaşa beni çok üzdü. Acı ve sevinç içinde gidip gelen duygulara kapıldım. O güzelim toprakların işgal altında olması beni yaraladı. İnsanların çaresiz ve ümitsiz çırpınışlarından çok etkilendim. İlk ayrıldığım zaman ile tekrar geldiğim andaki tespitlerime gelince, zulüm, haksızlık ve insanların ne yapacağı belli olmayan hedefsiz, ümitsiz ve istikrarsız bir ortamdaki insanları görmemdi. Ayrıca o güzelim kültür, tarih ve sanat ile yoğrulmuş kentler adeta harabeye dönmüştü. Kerkük'teki çocukluk yıllarımı düşündüğüm zaman, hani çocuk deyince insanın aklına hayata yeni yeşermeye başlayan ümit dolu, sevgi dolu insan gelir ya, işte bir çok Türkmen çocuğu gibi diktatörlük, kargaşa ve savaş yılları nedeni ile ben bu çocuksu duyguları yaşayamadım. Ama benim çocukluğumda da üzerimde büyük bir sorumluluk, huzursuzluk, sıkıntı ve umutsuzluk vardı. Bölgede yaşayan bütün çocuklarda bu duygular hakimdi, bu gün daha da karamsar bir tablonun çocuklar ve gençler üzerinde hakim olduğunu görüyorum."

Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et MSNM ICQ
sinan37
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Jan 17, 2006
İletiler: 558
Şehir: Kastamonu

İletiTarih: Cum May 12, 2006 6:59 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

hasan1299 demiş ki:
dünya atatürk gibi bir lideri görmemiştir atatürk eşşsiz bir liderdi bu devlet hala onun ilkeleriyle ayakta durmaktadır.atatürk ölmeden önce hasta yatağından kalkıp tek başımada kalsam hatayı devlet sınırları içine katacağım demiştir.atatürk birazdaha yaşasaydı kuzey ırak ıda topraklarımıza katacaktık.hiç bişey için geç değil atatürk ilkelerine sahip çıktığımız takdirde gelecek türkün olacaktır.birlik olup kenetlenmeliyiz.ALLAH TÜRK Ü KORUSUN VE YÜCELTSİN


Ülküdaşım sana gönülden katılıyorum artık birleşme zamanı geldi bizler ATATÜRKü içimizde canlandırmalı ve bedenimizde yaşatmalıyız.

Ulu önderimizin vasiyeti açıkça ortadadır.Bu vasiyeti okumalı ve okutmalı ve bir an önce hayata geçirmeliyiz.aksi takdirde fare gibi üremekten başka birşey yapmadan sırtımızdan geçinen hainlerin bu toprakları daha fazla kirletmelerine izin vermemeliyiz.Irakta amerikadan yüz bularak TÜRKMEN soydaşlarımıza zulüm eden kürt peşmergelere hadleri Büyük Ordumuz tarafından derhal bildirilmelidir.

----------------------------------------------------------------------------------
Mutlaka Kerkük''teki kürt işgaline son verilmelidir!
Aksi hâlde bu topraklarda etekle dolaştırırlar bizi! Ağzımıza da birer çiklet verirler.(Necdet SEVİNÇ-TERCÜMAN)
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
Rovshan
Yeni Üye
Yeni Üye



Kayıt: Apr 01, 2006
İletiler: 34
Şehir: Azerbaijan

İletiTarih: Cum May 12, 2006 9:05 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

selamunuz aleykum qardashlar.
man Irakta yashayan butun turk ulkudashlarimiza ALLAHDANA sabir dileyirem. INSHALLAH onlar da, hurriyete kavusharlar. man sizin yazdiklarinizi okudukca ichim yandi, manim aklim ala bilmiyor, axi ne uchun turkler bu cur eziyyetleri chekmeli? analar ushaqlari oldurulduyu uchun aglamali? ushaqlar yetim qaldigi uchun aglamali, hasret chekmeli, sizlamali? turkler ne zaman bir huzur ichinde yashayacaqlar? BUNA BIR SON VERMELIYIZ!!!!!!!! axi ne uchun turkler bir olmurlar? ne uchun biz birleshmirik? kurt, ermeni, yunan ve digerleri kim ki, bizim bashimiza boyle oyun achiyorlar? onlarmi dunyanin hakimleri olmushlar? onlarmi goyde ALLAH yerde bizik demishler? tarih tekrarlanmali, biz-turkleriz dunyanin hakimleri ve biz olmaliyiz. ey turkler nedir size bir olmaya mane olan? sinirlarmi? kopartalim sinilari buyuk bir Turani yaradalim, karshimizda olanlari mahv edelim. ya bizimle olun deyelim ya da ki, bize qarshi olun. biz bilek dushmanmiz kim? dostumuz kim?
qardashlarim bir turkun canina qiymaq, mene ele gelir ki, butun turkun canina qiymaqdir.
ermeni cocugu dunyaya gelende anasi ona "senin dushmanin turkdur" deyir. aglayan ermeni cocuguna burda turk var deyince o susur. bes ne uchun turke yaninda ermeni var deyende, ona fikir vermir ve sonunda ermeni turku kahbecesine arkadan vurur.
TURKUN BELALARI YALNIZ TURKLER BIR OLANDA SONA YERECEK VE INSHALLAH BIZ BIR OLACAYIZ, AMMA QORXURAM KI, BIZ BIR OLMAQ UCHUN GEC OYANAQ.
MANIM TURKMEN QARDASHLARIM BILMENIZI ISTERI KI, BIZ AZERBAYCANLILARDA BIR TURK OLARAQ SIZIN ACNIZA AGLARIQ, SEVINCINIZE GULERIK, INSHALLAH SIZDE HURRIYYETE QAVUSHARSIZ.
ALLAH BOYUKDUR VE O, HER SHEYI GORUR. ALLAH BILEN MESLEHETDIR.




TURKUN DOSTU ALLAHDIR, DUSHMANI CHOKDUR!
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder 1. sayfa (Toplam 2 sayfa)

Sayfa: 1, 2  Sonraki »  


 
Forum Seçin:  
Bu forumda yeni konular açamazsınız
Bu forumdaki iletilere cevap veremezsiniz
Bu forumdaki iletilerinizi değiştiremezsiniz
Bu forumdaki iletilerinizisilemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © 2001, 2005 phpBB

alt1
1998-2007 Bozkurt NET
alt1
1998-2010 BOZKURT NET
--------------------------------------
Web sitemiz PHP-Nuke (© 2003) kodlarına sahiptir. PHP-Nuke GNU/GPL lisansı altında dağıtılan ücretsiz yazılımdır.
alt1