Bozkurt NET

[mustafayaman]

Türkiye ve Dünya TV’lerinin karşısında, yüzlerce seyirciden gözlerini ayırmadan Başbakan oturduğu yerden sesleniyor:
" Aliiii.. Çağır şu sahtekarı...."



Sandalyesinden ok gibi fırlayan Ali, eli göbeğinin üstünde elpençe divan durmuş kızarmış suratıyla büyüğünün emirlerini alıyor.



Güvenlik görevlisi gibi çağrılan bu Ali, kim?



Ekonomiden sorumlu, 70 milyon Türk'ün kaderiyle oynayan çok önemli bir Bakan.. AB nezdinde Ülkemiz adına karar verebilecek Baş müzakereci Ali Babacan.



Pekiiii sahtekar kim?



Dolandırılmış Alamancı vatandaşlarımız adına konuşan, acılarına çare arayan, efendi, kibar bir dernek temsilcisi..



Dolandıranlar ve dolandırılanlar ise dudak uçuklatacak kadar çok. 78 adet "İslami Holding" Yurt dışında çalışan 800 bin yurtdaşımızın 15 milyar Euro' sunu iç etmiş. Halkın "Yeşil Sermaye dediği" bu holdinglerden bugün sadece 12 tanesi ayakta. Diğerleri ya iflas etmiş ya da topladığı milyarları torbalara doldurup toz olmuşlar.



Bu dinci şirketler, dinci politikacıların üfürmesi ile saf insanları kolayca ikna etmişler. Bazıları AKP ileri gelenlerinin hatta Başbakanın yakın dostu.. Yabancı ülkelerdeki camilerin imamları holding temsilcisi gibi çalışıyor, inanç sahibi insanlarımız, cuma vaazlarında, dini amaçlı toplantılarda imamlar tarafından insafsızca kandırılıyor. Toplanan paralar üzerinden bu imamlara büyük tutarlarda komisyon ödeniyor. İmamların da çoğu ceplerini doldurup ortadan kayboluyorlar..



İşte bu kişi Başbakan'a bunları anlatmaya çalışıyor, yardım istiyor. Ancak İlgi ve teselli beklerken, Antalya'lı çiftçi gibi ağır hakaretlere uğruyor. Zavallı, nereden bilebilirdi ki, konuştukları bu Başbakan, “dinci soyguncuları halk öğrenmesin, gariban Türk seçmeni din tüccarlarının ne mal olduğunu anlamasın diye inatla bu soygunu bilmezden gelen, üzerini örtmeye çalışan” AKP gibi bir partinin başıdır...



O sadece, alkışlanmak, pohpohlanmak istiyor. Şikayet, eleştiri onu delirtiyor.



Aynı toplantıda Başbakan başı türbanlı bir hanımın ne dediğini anlamadan,

söylediklerini tümüyle ters yorumluyor. Bu kez, yüzlerce kişinin önünde Türkiye'yi ve Cumhurbaşkanı'nı temsil eden Büyükelçi'yi fena halde azarlıyor. Yuhalanmasını en ufak bir rahatsızlık duymadan seyrediyor.



Türkiye'nin yetiştirdiği değerlerden biri olan, bakanlık da yapmış bu insanın onuru yerle bir ediliyor. Benzeri olayları durmadan tekrarlayan ve durmadan birilerini azarlayan, bir yerleri kırıp döken Başbakan bir de başkalarını ortamı germekle suçluyor.



Arkasından da AKP'nin anlı şanlı grup toplantılarında elini kolunu sallaya sallaya, " Biz 73 milyonluk Türkiye'yi ayırım yapmadan kucaklıyoruz." diye halka sesleniyor.



Biz de buradan kendisine sesleniyoruz;



" Sayın rte bizi sakın kucaklamayın. Zaten Sizin de bizleri kucaklamaya pek niyetiniz yok ama bir gün rastlaşırız falan. Aman bir terslik olmasın."

[gelibolulu]

Yeşil Hortumcular

--------------------------------------------------------------------------------

Kar payı yutturmacası

Gurbetçileri 'yüksek kar payı' vaadiyle kandıran bazı İslami holdingler, krizi bahane ederek milyonlarca markı 'iç' etti. Kötü gün için sakladıkları birikimlerini kaybeden gurbetçiler ise şaşkın

Holdinglerin para toplayana kadar yaptıkları tüm planlar adım adım uygulanıyor. Hedefe ulaşmaları toplanan paraların çantalara konulmasıyla yeni bir boyut kazanıyor. Toplanan para karşılığında üzerinde miktarı, ad ve soyadı yazan bir hisse senedi gurbetçiye veriliyor. Belgenin kanuni ve hukuki hiçbir tarafı yok. Zaten toplanan paraların Türkiye'ye getirilmesi de bankalar aracılığıyla değil kuryeler aracılığıyla yapılıyor. Buna da özen gösteriliyor.

Türkiye'ye sokulan paralar işletmeye hisseler ölçüsünde dağıtılmıyor. Yönetim kurulu başkanı ve yardımlarının hisse adetleri artırılıyor. Şirket bir veya birkaç kişinin üzerinde toplanıyor. Bu kişiler sermaye artırımı yapıyor ve böylelikle yatırıma yöneliyorlar. Yani hisse senetlerini alarak holdinge ortak olan gurbetçinin adından başka hiçbir hakkı yok. Gurbetçinin yanına gittiğinde verdiği paraya göre kar payı dağıtılıyor. İşçi kar payı almasıyla birlikte yastık altında tuttuklarını, eşinden dostundan borç olarak aldıklarını ya da bankadan düşük faizle çektiği krediyi yatırıyor. 'Arbeitsam' denilen işsizlik parası ödeyen kuruluştan aylık alan birçok işçinin holdinglere ortak oldukları dikkate alınırsa dönen çarkın büyüklüğünü siz düşünün.

100 bin mark kaptıran gurbetçi

İsviçre' nin Zürich kenti yakınlarında yaşayan bir gurbetçinin anlattıkları içler acısıydı. Kıt kanat geçindiğini, birikim yapmaya çalışıp kendi dükkanını kurmak istediğini belirtiyor. 110 bin İsviçre Franklık bütçe oluşturmuş. Arkadaşının isteğiyle bir holdinge 100 bin mark yatırıyor. Karşılığında alınan belgenin yasal olmadığını kendisi de biliyor. 'Müslümanlar'a iş imkanı sağlayacak. Siz de kazanacaksınız , onlar da' diyerek para toplandığını anlatıyor. Bir-iki yıl kar payı aldığını belirtiyor. Ama üç yıldır kapısını çalan kimse yok. Holdingin kendi bölgesinden 6 milyon mark toplandığını belirten gurbetçi, bazı holdinglere Almanlar'ın hatta İsviçreliler''in bile para kaptırdıklarını söylüyor. Mayıs ayının içinde holdingin toplantısı için Türkiye'ye geldiğini ve arkadaşlarıyla birlikte holding yönetiminden isteklerinin; aldıkları hisseler ölçüsünde hisselerinin ortak pay defterine işlenmesi olduğunu belirtiyor. Ama karşılaştığı manzara ile bir kez daha yıkılıyor. Toplantıda bütün hisselerin yönetim kurulu başkanında toplandığını öğreniyor. Yönetim kurulu başkanının yerini ve parayı sağlama almak için böyle bir yola başvurduğu anlıyor. Bunun için dava açılması gerektiği belirtiliyorlar. Yönetim kurulu başkan yardımcısının (eski milletvekili) bulduğu bir avukata işçiler vekalet veriyor. Zaten avukat da holding avukatı. Bunun için yeni bir vekalet ücreti veriyorlar.

SPK ve Almanya yakın takipte

Kar oranları bilanço üzerinden mi, yoksa kafadan mı dağıtılıyor? Holdingleri incelemeye alan Sermaye Piyasası Kurulu ve Alman makamları en çok bu sorunun üzerinde duruyorlar. Kredi Kontrol Dairesi, 1998'den bu yana Türk kuruluşlarını mercek altında tutuyor. Bu konuda çarpıcı sonuçlara ulaşmış durumda.

Holdingler kar paylarını bilançodan değil kafadan yapıyor. Kar dağıtan holding bunu bilançodan yapması gerekiyor. Ama bir bakıma işçiye söyledikleri 'Biz haram olan faizi vermiyoruz' sözlerinden daha kötü bir şey yapıyor. Dolandırıcılık. Bu olay İslam fıkhi açısından geçersiz bir işlem.

Kar payı dağıtımında kart topu denilen bir sistem uygulanıyor. Yeni üye, yeni para akımı olursa, oradan gelen paralarla ödeme yapılıyor. Taze para gelirse, ödenebiliyor, durduğu anda ödenemeyecek ve günün birinde duracak. Sonunda ödenemeyen para ceza kanununa göre dolandırılık suçuna giriyor.

İslamiyetin kutsal mekanı cami. Gurbetçilerin inanıp güvendiği imam, hoca efendi ve siyasiler. Birçok milletvekili seçim bölgesinin holdingine kefil olmuş. Tabii ki para toplamaya. Kar payı, ana para isteğinde milletvekili ortada yok. 'Ben mi zorladım. Araştırsaydın' cevabını veriyorlar. İşçiler paralarının gittiğinin farkındalar. Paralarını isteyenleri ise terslemişler, sonra da mafyanın korkutmasına bırakmışlar. Şimdi paralarını kurtarmak için her söze inanıyorlar.

İGMG uyarıda geç kaldı

Üyelerinin önemli bir kısmının holdingzede olduğu İslam Toplumu Milli Görüş Teşkilatı, (İGMG) geç kaldıklarını belirtmekle birlikte (Çünkü 1998 (Jet -Pa) ve 1999 (Noya) yılında yapılan genel kurulları holdinglerin sponsorluğunda yaptı) üyelerini holdingler konusunda uyarmış.

Caiz değil fetvası

İGMG'nin yayın organı Milli Görüş & Persektive Dergisi'nin 1999/59 sayısında üyelere yapılan acil kodlu duyuru, teşkilatın bu konudaki yaşanan sıkıntıyı önceden sezdiğini gösteriyor. İGMG, işsizlik parası alan üyelerinin holdinglere para yatırmak suretiyle yasadışı bir iş yaptıklarını belirtirken, doğruyu beyan etmemek suretiyle sosyal yardım almanın İslam dini bakımından caiz olmadığının atını çiziyor.

Türkiye'de ismi ön planda olan holdinglerin evlere gönderdiği kağıtta; 'paranızı batırdık unutun' ifadesi kesin olarak yer almıyor ama '4 yıl kar payı ödemeyeceğiz' ifadeleri yer alıyor. Türkiye'de Sermaye Piyasası Kurulu'nun takibinde olan holdingler izinsiz olarak şirket hisselerinin halka açılmasından dolayı yeni yollar arıyorlar. Hisselerin birleştirilmesi ve ana paranın eksiğiyle ödenmesi.

Şimdi Almanya'da her yerde duyacağınız bir söz var: 'Dolandırıcı ve tamahkar birbirini çabuk bulurmuş!'

Mafya işe el atmış

Türk mahallelerinde gettolaşma, yanında çeteleşmeyi de beraberinde getiriyor. Holdinge parasını kaptıran işçilerin müracaat ettikleri mafyanın başka bir müşterisi daha var. Holding yöneticileri. Kendilerini sıkıştıran holding üyelerini bu suretle bertaraf ediyorlar. Berlin'de bir lokantada çalışan bir gurbetçi ile bu minval üzerinde konuştuk. Nizamı Alemci olduğunu söyleyen gurbetçi, bir dönem JET-PA'nın Başkanı Fadıl Akgündüz' ü koruduklarını söylüyor. Buna ilişkin gerekçelerinden biri ise çok ilginç. Teşkilatın üyelerine ait 9 milyon markın korunması.

Gurbetçi bir yandan parasını kaptırdığına mı yoksa tehdit edildiğine mi yansın? Ama başının çaresine bakan işçiler de var. Münih'te karşılaştığım bir terzinin anlattıkları bu bakımdan çok önemli. Referans olduğu holding ortaklarıyla (işçiler ile) bir araya gelmişler. Paralarını geri almak için hangi yola başvuracaklarına karar verip, işe koyulmuşlar. Aralarından seçilen iki kişi operasyonu gerçekleştirmiş. Holding sahibini bulmuşlar, alnına dayadıkları silah sayesinde İstanbul Beylikdüzü'nde 9 milyon marka alınan bir arazi ile Bursa'da tekstil işi yapan fabrikayı üstelerine devralmışlar. Burada ortaya çıkan en önemli detay ise, holdingin sahibi olduğunu söylediği arsa ve fabrika başka kişilerin üzerine. Ortada holdingle ilgili bir kayıt yok.

Konu: Şirket ortaklarının sosyal yardım almaları

Avrupa ülkelerinde yaşayan insanlarımızın tasarruflarını değerlendirmek istemeleri fevkalade doğaldır. İnsanımız bir iradesi ile istediği ticari kuruluşa yatırım yapabilir. Teşkilatımız başından beri, ne belirli bir yere yatırım yapmayı veya ortak olmayı; ne de belirli bir yere yatırım yapmamayı veya ortak olmaması tavsiye etmiştir. Dolayısıyla bu bağlamda teşkilatımız hiçbir mesuliyet üstlenmemektedir. Ne var ki, teşkilatımızın, mensuplarını, görebildiği muhtemel olumsuzluklara karşı uyarma görevi vardır.

Avrupa ülkelerinde işleyen resmi sosyal güvenlik ve sigorta sistemleri, ancak asgari gelir ve/veya herhangi bir servete sahip olmayan ihtiyaç sahiplerini gözetir. Bir yandan bir yatırım şirketine ortak olmak, diğer yandan da sosyal yardım (işsizlik parası, kira yardımı, sosyal ödenek vs.) almak, ancak konuyu tarif eden kanunların ihlali ile mümkündür. Bunun tespiti halinde ise ilgililerin cezalandırmaları söz konusu olur. Dolayısıyla, bir yandan sosyal yardım alan, diğer yandan da yatırım ve ortaklıkları olanların, durumlarını gözden geçirmeleri, yukarıda tarif edilen bir hukuk ihlalinin söz konusu olması durumunda da bir avukata başvurmaları önemle tavsiye olunur. Bu bağlamda ayrıca, doğruyu beyan etmemek sureti ile sosyal yardım almanın şer'an caiz olmadığına dair, Yüksek Din Kurulumuz ve Avrupa Fıkıh Konseyi'nin ilgili fetvalarına dikkat çekeriz .

İGMG HUKUK MÜŞAVİRLİĞİ

Holdingler teşkilatın tarlalarında yayıldılar

İslam Toplumu Milli Görüş Teşkilatı (İGMG) eski Genel Başkanı Ali Yüksel, Avrupa'da yaşanan vurgunda oldukça iddialı bir tespitte bulundu. Bir dönem yöneticisi olduğu teşkilatı hedef alan Yüksel, 'İslami holdingler teşkilatın tarlalarında yayıldılar' dedi. Yüksel'in sorularımıza verdiği yanıtlar şöyle:

-Milli Görüş'teki başkanlığınız döneminde iki genel kurul holdinglerin sponsorluğunda yapıldı. Sizin camilerinizde para toplandı. Böyle eleştiriler var?

- Eleştirileri halklı bulmuyorum. Benim zamanımdan önce başlamış bir holding faaliyeti. Bizim arzu etmememize rağmen yayıldı. Bizim rızamız olmamasına karşın yayılmış vaziyette idi. Bunu da önleyemedik. Bunun neticesinde dedik ki; 'Madem bunu önleyemiyoruz; bu bizim teşkilatın tezgahlarında dokunan kumaşsa, hani bu bizim teşkilatın tarlalarında yayılınıyorsa bu yayılmadan meydana gelecek hasattan teşkilatın da bir payı olması lazım' gelir dedik. Biz sponsorluk noktasında ayırım yapmadık. Bütün holdinglere teklifi yaptık. Sponsorluğu kabul ettik. Bazıları kabul etti. Bazıları çekildi. Bu nedenle suçlanıyorsak, sponsor olmayan birçok kişinin zarara uğratanlara, olanlara ne diyeceksiniz? Biz teşkilat olarak neden vebaldeymişiz ki. Bunlara üye olanlar bize mi sormuşlar? Buralarda bir sürü kar aldılar. Hakları olmayan aşırı bir kar aldılar. Hakları olmadığını bildikleri karı aldılar. Bunun alırken kaç tanesi alıp da 'biz teşkilatımız sayesinde kuruluşları tanıdık, ortak olduk, bu karları aldık. Bu da genel merkezin hakkıdır' diyen kaç kişi merkeze bir şey vermiş. Kar edince karından vermiyor, zarar edince genel merkezi suçlu görüyor.

-Ama bu camianın faiz konusunda çok şiddetli hassasiyeti var

-Tamahkarlık insanı böyle felaketlere sürüklüyor. İnsanlarımızın samimiyeti burada sorgulanabilir.



Alıntı : Akşam gazetesi

[gelibolulu]

Alıntı:

Bunun neticesinde dedik ki; 'Madem bunu önleyemiyoruz; bu bizim teşkilatın tezgahlarında dokunan kumaşsa, hani bu bizim teşkilatın tarlalarında yayılınıyorsa bu yayılmadan meydana gelecek hasattan teşkilatın da bir payı olması lazım' gelir dedik. Biz sponsorluk noktasında ayırım yapmadık. Bütün holdinglere teklifi yaptık. Sponsorluğu kabul ettik. Bazıları kabul etti. Bazıları çekildi. Bu nedenle suçlanıyorsak, sponsor olmayan birçok kişinin zarara uğratanlara, olanlara ne diyeceksiniz? Biz teşkilat olarak neden vebaldeymişiz ki. Bunlara üye olanlar bize mi sormuşlar? Buralarda bir sürü kar aldılar. Hakları olmayan aşırı bir kar aldılar. Hakları olmadığını bildikleri karı aldılar. Bunun alırken kaç tanesi alıp da 'biz teşkilatımız sayesinde kuruluşları tanıdık, ortak olduk, bu karları aldık. Bu da genel merkezin hakkıdır' diyen kaç kişi merkeze bir şey vermiş. Kar edince karından vermiyor, zarar edince genel merkezi suçlu görüyor.

Nasıl savunma ama !!! Kargalar bile güler... Yuh yani yuh !!!

Hem suçlular, hem dolandırıcılar, hem de böylesine pişkinler...

[kaganos]

BU düzenbazlar..sahtekarlar...

Bir gün kendi yarattıkları bataklıkta boğulacaklar... aynı yöntemler ile şimdi de TÜRKİYE'yi ele geçirmeye çalışıyorlar..


Ama bir farkı unutuyorlar;


Karşılarında bu sefer.. Vatanı ;Milleti; Bayrağı üç kuruş menfaate değişmeyecek...


TÜRK milleti var...

[mustafayaman]

İşte gurbetçinin kanını emen ekip

Bu defa dede sözü şaşırdı!!!

Dinlinin hakkından, sahte Müslümanlar geldi!!!

Hemde bu sahte Müslümanlar , dindarları camide dolandırdılar..

Bundan önceki yazımda da üstüne basa basa söylemiştim. Başımıza ne geldiyse,Müslüman olmamızdan gelmiştir demiştim!!!

Kimse dine karşı veya İslam düşmanı olduğum gibi, bir şey çıkartmasın…

Ne İslam karşıtıyım nede din düşmanıyım!!!

Üstelik dindarım diyenlerin, çoklarından daha düzgün her kulvarda İslam’ı savunacak kadar bilinçli Müslümanım!!!!

İsterseniz tek tek sayalım neden başımıza ne geldiyse Müslüman olmamızdan gelmiştir sözlerimin nedenlerini!!

İslam idik; diğer Müslümanları korumaya kalktık ve yıllarca koruduk..

En büyük ihanetleri onlardan gördük.

Tarih boyunca Kürtlerin ihanetlerine göz yumduk. Müslüman’dır dedik,

Müslüman müslümanın kardeşidir dedik Kürtleri hep bizden saydık!!

Arapların ihanetleri,tarihin derinliklerinde,kaybolup gitmiş değildir.bakınca görürüsünüz.velii nimeti Türk oğlunu nasıl arkadan vurduğunu nasıl İngilizlere sattığını..

Aha sana en son kazık oda yine Müslüman olmanın verdiği Müslüman müslümanın kardeşidir mantığı ile yenilen kazıktır..

Sebatay sevi gibi bir azılı Yahudi’yi!! Müslüman oldu diye affettik, hala belasından kurtulamadık…

BİZ KONUMUZA DÖNELİM!!

Ya buna ne demeli!!! Yıllardır Almanya ve diğer vatandaşlarımızın bulunduğu ülkelerdeki çalışanların birikimleri. Türkiye’deki namussuzların iştahını kabartmıştır..

Bir test çalışmasından sonra. Başlangıcın İslam ve din çerçevesinde olmasına karar veren bu namussuz şürekası.hemen Planlarını yaparak faaliyete geçmiştir.. bu dolandırıcı grubunun içinde kimler yok ki!!

Politikacısı, hoca kılıklı düzenbazı, Bakanı, millet vekili, Yine gurbetçinin kendi içinde gelen haysiyetsiz gurbetci.getirdiği her kurban için komisyon alan namussuzu, vesselam aklınıza kim gelirse…..

BU ARADA: BU ÇAKAL SÜRÜSÜNÜN ORTAYA ÇIKMASI BİRBİRİNİ İZLEDİ

KOMBASAN, HAŞİM BAYRAM İslami görünümde siyaset cambazı destekli bir dolandırıcı. Günün siyasi partisi Erbakan merkezli bazı kişiler.

YİMPAŞ HOLDİNGİN Yine İslami görünümde. ortaya çıkmış siyaset madrabazlarının kurdurduğu bir dolandırıcılık şebekesi..

Görünen YÖN. KUR. BAŞ. DURSUN UYAR! Bu işleri bu adamaların kıvırtması kesinlikle olanak dışıdır. her ne kadar bakınca vitrinde bunlar görünse de. CEMİL ÇİÇEĞE ve AKP’YE bakınız..

Tezgahın kurulduğu ve paraların gittiği yer orasıdır..

Almanya ve diğer bölgelerde camilerdeki yimpaş Holding adına toplanan paraların tamamının referansı bu günkü adalet bakanı geçinen fetullahın birinci derecedeki adamlarından cemil çiçektir..

DEMİRKAYA HOLDİNG SAHİBİ: TAYYİB VE ŞÜRAKASINA YAKINLIĞI İLE BİLİNİR..

İflas eden Demirkaya Holding Almanya’ya gelerek buradaki biz inekleri nasıl dolandıracağının planını yaparak bizleri burada görüldüğü gibi dolandırmıştır.

Bu paralar ipotekte olan bu inşaatlara değil de Türkiye’de yeni bir dönem başlamış oldu AKP partisi yani Adalet ve Kalkınma partisi açıkçası Adaletsizlik ve dolandırıcı partisi (İspatımı) evet Demirkaya GmbH nin Almanya Temsilcilerinden sayın Hor……….İsmini bilirsiniz ) Halil Demir kaya bu vatandaşın yanında yapmış olduğu bir telefon görüşmesi şöyle meydana gelmiştir. Alo Sayın Başkanım Taze Para geldi Kim acaba bu başkan. ispati 21,ve 22, Mayıs 2004 tarihinde ULUSALKANAL da saat 20,00 den itibaren 8 saatlik bir canlı yayında ertesi gün gene devam eden bir hafta boyunca resimlerle gösterilen sayın Başbakan Tayyip Erdoğan’dan başka kimse olamadığını görmüşünüzdür.

Şimdi soruyoruz Sayın Başbakana bu olaya acaba siz bir basın toplantısı yapıp bu iddialara bir yanıt verdiniz mi???

Hayır vermediniz Halil Demirkaya ne yapıyor Hala T.C. İstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı ve Halil Demirkaya Tekrar Almanya’da bu vatandaşları Dolandırmaya devam ediyor.

JETPA Bu zatın arkasındaki kim??

İmza numarasının mimarı kim??

Jet Fadıl Akgündüz’ü oralara taşıyan kim?

Akgündüzün dışında toplanan paraların gittiği adres belli AKP,ya Akgündüzün’ki o paraları hovardalık da yedi..nasılmı? topçu satın alarak bitiremeyeceği inşatlara yatırarak tv. Proğram yapımcılarına rüşvet vererek…

BİR DEMİRKAYA MAĞDURU

Demirkaya Holdin Tayyib erdoğanın yakın arkadaşıdır.Yine paraların gittiği adres burasıdır..

Halil demirkaya sadece bir jokerden ibarettir..

Aşağıdaki renkli olan bölüm. Bir demirkaya mağdurunun internte yazdığı bir yazıdan alınmış prağraftır..

Halil Demirkaya’nın en yakın Dostu Sayın Başbakan Tayyip Erdoğan Size soruyorum sayın Başbakan Erdoğan böyle Dolandırıcı kişiyi neden koruyorsunuz!!!

MR. ERDOGAN: PARALARIN SİZE GELDİĞİ SÖYLENİYOR!!!

Size ispat edebilirim Türkiye’nin en ünlü mafyalarını araya koyduk paramızı almak için maalesef sizin eliniz olduğunu söylediler size soruyorum yakışır mı size koskocaman ADALET VE KALKINMA PARTİSİ BAŞKANI BAŞBAKAN’ISINIZ..


BURADA KİMLER NE KADAR PARA YATIRMIŞ DİBİ DELİK AKP KUMBARASINA.ONA BAKACAĞIZ..

ŞİMDİ VERECEĞİM ADRESE DİKKAT EDİN PARALAR BÜYÜK BÖLÜMÜ.

AMERİKAYA ÇÖREKLENEN KARDİNAL FETULLAH GÜLEN ÖRGÜTÜNDEDİR..

KULLANILDIĞI YERLER

ASYA FİNANSIN KURLUŞU:

İSTİKBAL GURBUNUN SERMAYESİ

ÜLKERİN SERMAYESİ

VE AKP’NİN SEÇİM YATIRIMLARI.

PARANIN MİKTARINA VE BU ÜSTTEKİ KURUMLARIN YATIRIMLARININ BÜYÜME SÜRECİNE BAKRSANIZ,GURBETÇİLERİN PARALARI NEREYE GİTTİĞİN ÇOK RAHAT TAHMİN EDERSİNİZ..

temizeller

[hlly]

kar payı dağıttığını, faizsiz bankacılık yaptığını söyleyen kurumlaın kar payları sizce neden piyasa faiz oranına çok yakın oluyor.zaman zaman piyasadaki faiz oranından çok fazla veya çok az olması gerekmez mi?bu adamlar yatırımlarından her zaman istikrarlı gelir mi elde ediyorlar?

[thegreen_wolf]

Ülkemizde gazetecilik kolay mesleklerden biri haline geldi! Başbakan'ı izleyin yeter. Her lafı, her yaptığı ayrı haber... Almanya'da sivil toplum örgütleriyle toplantı düzenliyor. İslami holdinglere para kaptıran vatandaşların kurduğu Avrupa Türkleri Dayanışma Derneği Başkanı Muhammet Demirci, "1 milyon holdingzede var" deyince kızıyor, onu provokatörlükle suçluyor, sonra mikrofonun açık olduğunu unutup Devlet Bakanı Ali Babacan'a dönüyor:
- Çağırın şu sahtekârı, derdi neymiş anlayalım, diyor...
Sahtekâr dediği İslami holding temsilcisi değil. İslami holdingler tarafından dolandırılan yurttaşların dernek başkanı...
Muhammet Demirci haklı olarak Almanya ve Türkiye'de Başbakan aleyhine dava açacağını söylüyor. Ekliyor:
- Özellikle Münih Savcılığı'nın, holdinglerin topladığı paraların Fazilet ve Refah Partisi'ne gittiğine ilişkin raporları var. Konuyu Alman Başbakan Merkel, Erdoğan'a aktaracaktı. Ama raporlar geciktiği için aktaramadı.
Bu konuda TBMM'de bir araştırma komisyonu kuruldu, kurul raporunu hazırladı. Ancak rapor 2 yıldır TBMM Genel Kurulu'na inmiyor. Belli ki iktidar partisi konuyu görüşmekten kaçınıyor. Kimi iktidar bakanları, malum, YİMPAŞ'ın Almanya'daki mağaza açılışlarına da katılmış, yurttaşları YİMPAŞ'a para yatırmaya teşvik etmişti. İlişkiler hayli içli dışlı.
Konu ikircikli...

IMF talimatıyla sağlık harcamaları azaltılacak.
Bu durumda cenaze harcamaları artacak demektir!






TANRI TÜRK'Ü KORUSUN VE YÜCELTSİN

[hasan1299]

bu sahtekar vatan hainleri geldikleri gibi gidecekler.devlet yönetimiyle ilgili hiç birşey bilmeyen bu ekip yüce ddivanda yargılanacaktır.bunları kimse kurtaramayacak.o günleri sabırsızlıkla bekliyorum.ALLAH TÜRK ü korusun ve yüceltsin

[mustafayaman]

Bu işler Büyükelçi Yuhalatmaya Benzemiyor! Madem delikanlısın birazda çevrende gelişen olaylara sesin çıksın sayın ŞAŞBAKAN

Gözünüz Aydın Tayyip Bey!.

Irak’ın kuzeyinde bir kürdistan kurulması girişimi bizim kırmızı çizgimizdi ve bu Türkiye için savaş sebebi sayılacaktı.

Önce askerimizin başına çuval geçirildi, Tayyip Bey’den ses çıkmadı. Sonra, Barzani Türkiye’ye geldi ve Ankara’nın orta yerinde, “Kerkük Kürdistan’ın kalbidir” dedi. Tayyip bey’den gene tepki çıkmadı.

Ardından Irak’ın kuzeyi Kürdistan bölgesi ilan edildi. Kırmızı çizgilerimiz dipomatik utanca dönüştü. Şimdi Tayyip Bey Yurtiçi gezilerinde yurttaşları azarlıyor. Yurtdışı gezilerde Büyükelçilerimizi yuhalatıyor. O bunlarla uğraşırken bakın aşiret ihaneti işi nerelere kadar götürüyor.

Irak İçişleri Bakanlığı, Kürtçe olarak düzenlenen ilk Irak pasaportunu çıkarmaya başladı.

Yeni Irak pasaportunda, kapağında “Kurdi Passport” başlığıyla, tüm bilgilerin Arapça’nın yanı sıra Kürtçe de yazılmasına başlandı.

KYB Başkan Yardımcısı Nevşirvan Mustafa, Irak Kürdistan bölgesi pasaport müdürlüğünün, yeni çıkarılan pasaportlarda, -anayasa gereği Irak’ın ikinci resmi dili olan Kürtçe’nin yer almamasına altı ay önce itiraz etmesi üzerine- Irak İçişleri Bakanlığı tarafından Kürtçe’yi de içeren yeni pasaportların düzenlenmesini olumlu bir adım olarak niteledi.

Bununla yetinilmemesi gerektiğini vurgulayan Mustafa, para, posta pulu, resmi gazete gibi tüm resmi belge ve evraklarda da Kürtçe’nin yer alması gerektiğini söyledi.

[turkuaz51]

Bir memleket yalnız bir milletindir ve o milletin istek ve menfaatlerine göre idare olunur .
H.NİHAL .ATSIZ
HOCAMIZ GEREKLİ SÖZLERİ SOYLEMİŞ BİZE DE BU SOZLERİ UYGULAMAK DUSER.HAYDİ AYAGA KALKALIM VE TURKUN GUCUNU GOSTERELİM

Milli şuurun uyanık olduğu yerlerde yabancı unsurların borusu ötmez.
H.NİHAL ATSIZ

Ey Türk! Uyan Artık Tüm Dünya Sana Karşı,Herkes Cephesini Belirlerken Sen de Türk Cephesini Oluştur!!

T.D.B

[kocakurt_adil]

BUNDAN SONRA BAŞINIZA GETİRECEĞİNİZ ADAMIN KANININ TÜRK
OLMASINA DİKKAT EDİNİZ.
ATATÜRK
ne yazıkki türk milleti bu tavsiyeyi yerine getirmemesinin cezasını çek
mektedir.R.TAYYİP ERDOĞAN BİR AN ÖNCE TÜRK MİLLETİNİN BAŞIN
DAN İNDİRİLMELİDİR. 16 BÜYÜK İMPARATORLUK KURAN,ÇAĞ AÇAN,
TÜRK MİLLETİNE YAKIŞMIYOR .
R.T.E =soygun+yalan+talan+inkarcılık+pişkinlik+hile+yandaşlık
İŞTE BÖYLE BİRİ ANCAK ÇIKAR ŞEBEKESİNİN
BAŞI OLUR

[-ULKUCU-GARDAS-]

2003 IMF TANIMAZSANIZ DÜNYA SİZİ TANIMAZ
YIL 2008 IMF’YE İHTİYACIMIZ YOK
Tarih ..20/04/2003..... Yer İstanbul... MÜSİAD'ın genel kurulu yapılıyor. Bir süre öncesine kadar eski Devlet Bakanı Kemal Derviş'i IMF'nin memuru olmakla suçlayan akp başı rte, bakın o tarihte IMF'ye teslim bayrağını hangi sözlerle çekiyor:

"Eğer IMF'yi tanımazsanız, dünya da sizi tanımaz. IMF'siz yerinizden bile kıpırdayamazsınız. Ne bir kuruşluk ihracat, ne de bir kuruşluk ithalat yapabilirsiniz. Bu dünyada yaşıyorsanız IMF'yi tanıyacaksınız. Tanımazsanız yerinizde sayarsınız. Seçimden önce bazılarının söylediği gibi, 'IMF'yi gönderirim' demek Türkiye'nin gerçeklerine kesinlikle uymaz!"
Tarih ..31/10/2008 akp başı rte şöyle devam etti:
“Büyümede bizim hedeflerimiz var. Bir defa ‘bu hedeflerin altına düşemeyiz’ dedik. Bunu da yine arkadaşlarım kendilerine ilettiler. Bunun yanında yatırımlardan bu çerçeve içerisinde zaten vazgeçemeyiz. Yatırımlarımıza da devam edeceğiz. Çünkü Türkiye büyüyen, kalkınan bir ülke. Yıllarca geri kalmışlığın bedelini ödeyen bir ülke. Ağır bedel ödemiş bir ülke. Biz bu makas açığını bir defa kapatmaya çalışan bir ülkeyiz. Yani sen kalkıp da ‘karayolları inşaatlarını durdur’ diyecek olursan, ’kusura bakma’ deriz. Böyle bir şeye de mecbur değiliz. Biz kendi yağımızla kavrulmasını biliriz. Bu altyapı çalışmalarını da sürdüreceğiz. Üstyapıya yönelik çalışmalarımızı da sürdüreceğiz. Ve bu konuyla ilgili olarak da eğer IMF bize bu sıkıntılı dönemde ‘ben sizlere borç vermiyorum’ derse, vermeyebilir. Vermek zorunda da değil. Çok da ihtiyacımız yok.

Anaaaaaaa yahuuu bu hangi ülke yoksa biz G8 Sanayileşip zengin olmuş ülkelerin arasındayız haberimizmi yok
ALLAH(c.c.) emanet olunuz

ALLAH (c.c.) TÜRKÜ KORUSUN VE YÜCELTSİN (ÂMİN)
TANRI TÜRKÜ KORUSUN VE YÜCELTSİN (ÂMİN)

[mustafa1995]

ATATÜRK GENÇLİĞE HİTABESİNDE seneler önce bugünleri görüp zaten belirtmiş.Şu an o hitabeyi alıp satır satır okuyarak özellikle son 6 yıldır olanları gözümüzün öününe getirirsek rahmetli nin ne kadar ileri görüşlü olduğunu görebiliriz.Yüce ALLAH ın bizleri bu gafil ve beceriksizlerin ellerinden bir an önce kurtarması dileğiyle NE MUTLU TÜRK ÜM DİYENE HER NEREDE YAŞIYOR VE YAŞATILIYORSA.