Bozkurt NET{ Bozkurt NET
  Tıklayın kayıtlı kullanıcı olun
Ana sayfa ::Hasabınız :: Forumlar :: Makaleler :: İndir :: İletişim :: KURALLAR
alt1 alt1 alt1
alt1 alt1
alt1
Atatürk
Başbug
Atsız´ın Mektupları
Bozkurt
Tarihte Türkler
Osmanlı Sultanları
3 Mayis
Türk İslam Ülküsü
Ülkücü Hareket
İslam
Türk Büyükleri
12 Eylül
Dokuz Işık
Kızıl Elma
Doğu Türkistan
Türk Dünyası
Şiirler ve Marşlar
Ülkücü Şehitler
Ülkücüye Mektuplar
Sorular ve Cevaplar
Komünizm
Videolar
Müzikler
Postakartı

alt1 alt1
alt1
 Haber :
 Haber Ekle
 Haber Arşivi
 Arama
 Konular
 Baskıya hazırla
 Üyeler :
 Hesabınız
 Günlük
 Üye Listesi
 Özel İletiler
 ICQ Servisi
 Servisler :
 Kur'an-ı Kerim Meali
 Resim Galerisi
 E-Kart
 Dosyalar
 Müzikli Postakartı
 Cep Melodileri
 İletişim :
 Forumlar
 Bozkurtlar 100
 Bize Ulaşın
 Bizi Önerin
 Dökümantasyon :
 Makaleler
 Fikir ve Tarih Dünyası
 Kısa Nükteler
 Şairler ve Şiirler
 İzlenimler
 Ansiklopedi
 Dosyalar
 Dosya Ekle
 Popüler
 İlk 10
 Bağlantılar
 

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1
AB'YE HAYIR

alt1 alt1
alt1
Makaleler
·Meluncanlar ve Biz
·Türk Tarihi ve Türk Adı
·Amerikan Genç Hristiyanlar Cemiyeti (Y.M.C.A.) ve Amerikan Kolejleri
·SEVR YASALARI MECLİS’TEN GEÇİRİLEREK TÜRKİYE YENİ BİR KURTULUŞ SAVAŞINA BAŞLAMAK MECBURİYETİNDE BIRAKILDI!
·ABD, Alenî Bir Düşman Haline Gelmiştir!
·Dedelerimiz Oğuzlar Çıkmış Yola Aral Kıyısından
·Avrupa Birliğine neden hayır.. Jeopolitik Yaklaşım
·Noel Üzerine
·Gümrük Birliği Anlaşmasının Anayasanın Başlangıç Kısmına Aykırılığı -1-
·Siyasi Konjonktürde Irak Türkmenleri
·Gümrük Birliği Anlaşmasının Anayasanın Başlangıç Kısmına Aykırılığı -2-
·Kıbrıs'ın Türkiyesiz AB üyeliği mümkün mü?
·Avrupa Birliği ve Kıbrıs Konusu
·Internet mi, İnternet mi?
·DİLDE, FİKİRDE, İŞTE BİRLİK (Gaspıralı ve Türkistan)
·İSMAİL GASPIRALI'NIN FİKİRLERİ
·Türkler ve İslamiyet
·Alparslan Türkeş'in Din Anlayışı ve İslama Bakışı
·Gök Tanrı
·Şamanizm Meselesi
·Ruhban Okulu neden açılmamalı?
·Ruhban Okulu
·Çanakkale Savaşları
·Türk Kültüründe Nevruz ve Milli Birlik-Beraberlik
· Sovyetler Birliği’nin Çöküşü ve Yeni Rusya Çeçen Mücadelesi
·Türkçenin Anadil Olarak Dünyadaki Yeri
·Masonların Kirli İşleri
·Gümrük birliği mi; sömürge antlaşması mı?
·17 Ağustos 1999 Depremi ve gizlenen gerçekler

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1

alt1
Bozkurt NET :: Başlığı Görüntüle - ATATÜRK'ÜN TÜRK'Ü TARİFİ
  Link 1Ana sayfa | Link 2
Arama       


Bozkurt NET
Bozkurtların Yuvası
 

Forumlar Gruplar Gruplar Hesap Aç Oturum Aç  

Sayfa: 1, 2  Sonraki »  

Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder 1. sayfa (Toplam 2 sayfa)
« Önceki başlık :: Sonraki başlık »  
Yazar İleti
cengizhan_333
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Jun 01, 2004
İletiler: 472
Şehir: Türk´ün oldugu her yerden

İletiTarih: Çar Ekm 12, 2005 6:59 pm    ileti konusu: ATATÜRK'ÜN TÜRK'Ü TARİFİ Alıntıyla Cevap Gönder

Bu memleket dünyanın beklemediği, asla umut etmediği ayrıcalıklı bir varoluşa sahne oldu...

ATATÜRK'ÜN TÜRK TARİFİ

Bu memleket dünyanın beklemediği, asla umut etmediği ayrıcalıklı bir varoluşa sahne oldu. Bu sahne en az 7 bin senelik bir Türk beşiğidir. Beşik doğanın rüzgarıyla sallandı; beşiğin içindeki çocuk doğanın yağmurlarıyla yıkandı, o çocuk doğanın şimşeklerinden, yıldırımlarından, kasırgalarından evvela korkar gibi oldu sonra onlara alıştı; Onların oğlu oldu. Birgün o doğa çocuğu, Doğa oldu; şimşek, yıldırım, güneş oldu; Türk oldu... Türk budur. YIldırımdır, kasırgadır, dünyayı aydınlatan güneştir.

M.KEMAL ATATÜRK
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
kerkuk_turk
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Aug 06, 2004
İletiler: 855

İletiTarih: Per Ekm 13, 2005 8:57 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Turk diye basimiza farz edilenler ve onlara destek veren kendilerini Turk zannedenler okusunlar ve kendilerine gelsinler
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
kurthan35
Yeni Üye
Yeni Üye



Kayıt: Aug 29, 2005
İletiler: 59
Şehir: Türkiye-İzmir

İletiTarih: Per Ekm 13, 2005 9:07 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Cengizhan_333 kardeşim Allah(c.c) senden razı olsun bu yazı için

ATAMIZ herşeyi söylemiş bunun üzerine birşeyler söylemek bizim haddimize değil..

YARADILIŞIMDAKİ EN BÜYÜK MÜKAFAT TÜRK OLARAK DOĞMAMDIR..!!!!
---------------------------------------------------------------------
Biz Tanrının kırbacıyız,Tanrı cezalandırmak istediği kavimlere BİZİ gönderir...!!!!! ATİLLA
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
cengizhan_333
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Jun 01, 2004
İletiler: 472
Şehir: Türk´ün oldugu her yerden

İletiTarih: Per Ekm 13, 2005 12:49 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

kurthan35 demiş ki:
Cengizhan_333 kardeşim Allah(c.c) senden razı olsun bu yazı için

ATAMIZ herşeyi söylemiş bunun üzerine birşeyler söylemek bizim haddimize değil..

YARADILIŞIMDAKİ EN BÜYÜK MÜKAFAT TÜRK OLARAK DOĞMAMDIR..!!!!
---------------------------------------------------------------------
Biz Tanrının kırbacıyız,Tanrı cezalandırmak istediği kavimlere BİZİ gönderir...!!!!! ATİLLA


bak sonunda söylediginede ben birşey ekleyeyim kardeşim ;


NE MUTLU TÜRK'ÜM DİYENE
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
Erol_21
Yeni Üye
Yeni Üye



Kayıt: Aug 28, 2005
İletiler: 49
Şehir: Turan Ülkesinden

İletiTarih: Per Ekm 13, 2005 1:20 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder


BAŞBUĞ ATATÜRK'ÜN MİLLİYETÇİLİK ANLAYIŞI

Ait olduğu milletin varlığını sürdürmesi ve yüceltmesi için diğer bireylerle birlikte çalışmaya, bu çalışmayı ve bilinci, diğer kuşaklara da yansıtmaya "milliyetçilik" denilir. Şu tanıma göre milliyetçiliğin en önemli öğesi "millet" olmaktır. Öyle ise millet nedir?

Bir insan topluluğuna millet diyebilmek için bazı niteliklerin o toplumda olup olmadığı saptanmalıdır. Bazı anlayış biçimlerine göre, bir topluluğun millet sayılabilmesi için ırk birliği yetişir. Bu eksik bir görüştür. Aynı ırktan olmadıkları halde bugün milletlikleri tartışılmaz topluluklar vardır, İsviçreliler ve Amerikalılar gibi, bazılarına göre ise millet olmanın baş şartı aynı dili konuşabilmektir. Bu da her zaman doğru sayılamayacak bir görüştür. İsviçre’de üç ayrı dil konuşulur ama bütün İsviçreliler bir millettirler. Buna karşılık aynı dili konuşan pek çok Arap milleti vardır. Iraklılar ile Faslılar aynı dili konuştukları halde aralarında büyük farklar bulunur, ikisi de ayrı birer millet sayılabilirler.

Kimileri de millet olmanın baş şartı olarak din birliğini kabul ederler. Kuşkusuzdur ki, artık bu da savunulamaz bir görüştür. Bugün dünyanın en büyük milletlerinden sayılan Japonların içinde çok çeşitli dinler vardır. Gene ayrı birer din gibi kabul edilebilecek Katoliklik ile Protestanlık Almanya'da, Amerika'da yan yana yaşamaktadır. Ama aynı dinden oldukları halde Müslümanlar hiçbir zaman tek millet sayılamamışlardır.

Öyle ise sayılan bütün bu şartlar bir insan topluluğunun millet olmasına yetmemektedir. Aynı toprak parçası üstünde yaşayan insanların millet olması için ilk şart, ortak bir geçmişe, kader birliğine, ortak bir gelecek hedefine sahip olmaktır. Bu, en tutarlı ve geçerli görüştür. Milliyet bağı böylece maddi olmaktan çok manevi bir ilişkidir. Bu görüşü benimseyen Atatürk, milleti şöyle tanımlamaktadır: Bir insan topluluğunun millet sayılabilmesi için "zengin bir hatıra mirasına, birlikte yaşamak hususunda ortak istekte samimi olmaya, sahip olunan mirasın korunmasını birlikte sürdürebilmek konusunda iradelerin ortak bulunmasına, gelecekte gerçekleştirilecek programın aynı olmasına, birlikte sevinmiş, birlikte aynı ümitleri beslemiş olmaya" ihtiyaç vardır, işte bu ana şartları taşıyan bir insan topluluğu millet sayılır. Gene Atatürk'e göre, bu şartların doğal sonucu, ortak milli bir düşünce, ideal ve en önemlisi ortak dilin ortaya çıkmasıdır. Gerçi dil birliği millet olmanın baş şartı değildir ama insanları düşünce, ruh ve kültür açısından birbirine bağlayan ana dilin, pek çok millette tek olduğunu da unutmamak gerekir.

Görülüyor ki, Atatürk, Türk milletini ırk veya din esası üzerine oturtmamıştır. Zaten akılcı bir yaklaşımla buna imkân da yoktur, özellikle Anadolu'daki Türk toplulukları başka ırklarla, yüzlerce yıldan beri kaynaşmış durumdadırlar. Anadolu'nun uygarlıkları birbirine bağlayan bir bağ olması bu sonucu doğurmuştur.

Atatürk'ün millet anlayışı akılcı ve insancıldır. Atatürk'e göre bir milleti başka milletlerden ayıran nitelikler vardır. Her millet kendi yetenekleri, kültürü ve imkânları çerçevesinde kendini diğerlerine kabul ettirmek ve mutlu yaşamak zorundadır, işte bir milletin bireylerinin bu biçimdeki davranışları milliyetçiliktir. Türk milliyetçiliğinin amacı, Türk'ün her alanda yükselmesi, yücelmesidir.

Atatürk'e göre, "asıl olan millettir, ilham ve güç kaynağı milletin kendisidir. Bir millet için mutluluk olan bir şey, diğer bir millet için felâket olabilir. Aynı sebepler ve şartlar birini mutlu ettiği halde, diğerlerini mutsuz kılabilir", öyle ise, her millet akıl ve bilim yolu ile yalnız kendi değerlerini ve çıkarlarını bulmalıdır. "Türk milliyetçisi, gelişme ve ilerleme yolunda ve uluslararası ilişkilerde bütün çağdaş milletlere paralel olarak, onlarla bir uyum içinde yürüyecektir. Ama bunu yaparken Türk milletinin özelliklerini, bağımsız kişiliğini koruyacaktır. Türk Milliyetçisi diğer milletlerin hakkına, bağımsızlığına saygı gösterecektir. Ancak böylelikle diğer milletlerden de saygı görecektir. Kimsenin yurdunda gözümüz yoktur. Çünkü her milletin yurdu kutsaldır. Türk, büyük gücünü ancak haklarına saldırı olduğu zaman kullanacaktır".

Atatürk, bütün milletlere saygı duyar, ama onların hepsinin üstünde Türk'ü görür. Ona göre, "Dünya yüzünde Türk'ten daha büyük, ondan daha eski, ondan daha temiz bir millet yoktur ve bütün insanlar tarihinde görülmemiştir". Atatürk, tarih alanındaki olağanüstü çalışmalarıyla Türk'ün geçmişini aydınlatarak bu görüşe erişmiştir. Böylesine üstün bir milletin yurdu da kutsaldır. Vatan sevgisi, milliyetçiliğin önde gelen öğelerindendir; "Vatanımız, Türk milletinin eski ve yüksek tarihi ve topraklarının derinliklerinde varlıklarını sürdüren eserleri ile bugünkü yurttur. Vatan hiçbir kayıt ve şart altında ayrılık kabul etmez ve bütündür".

Mademki vatan kutsaldır ve bir bütündür, öyle ise "memleketi doğu ve batı diye ikiye ayırmak doğru değildir". Çünkü yurdumuz kutsaldır. "Yurt toprağı, sana her şey feda olsun. Kutlu olan sensin. Hepimiz senin için fedaiyiz. Fakat sen, Türk milletini ebedi hayatta yaşatmak için feyizli kalacaksın".

Atatürk'ün Türk milliyetçiliği üzerinde bu kadar çok durmasının derin sebepleri vardır. Bu sebepler de gene tarihten kaynaklanmaktadır.
Türklerin dünya tarihine ve uygarlıklara yaptığı üstün hizmetler bilinmektedir. Ama ne yazık ki, Türklerin kurduğu en büyük, en görkemli
devletlerden Osmanlı İmparatorluğu’nun yapısı, tam bir milliyetçilik anlayışının doğmasına imkân vermemiştir.

Osmanlı İmparatorluğu’nda her bakımdan birbirinden farklı çok çeşitli uluslar yaşardı. Bunu biliyoruz. XVIII. yüzyıl sonlarına kadar dünyada milliyet ilkesi pek bilinmiyordu. Gerçi devletler kuran milletler, kendi yaşama biçimlerini, kültürlerini, anlayışlarını geliştiriyor, dillerini kullanıyorlardı, bağımsızlıklarını koruyorlardı. Ancak bunları belli bir millete bağlı olma bilinci içinde değil, belki toplumsal bîr zorunluluk olarak yapıyorlardı. Millete benlik veren milliyetçilik değil, din idi. Her millet mensup olduğu dinin buyruklarına ve kalıplarına uyarak yaşıyordu.

XVII. yüzyıldan itibaren Batı'da iyice güçlenen akılcılık, aynı zamanda milliyetçiliği doğurmuştur. Batıda, çeşitli milletlere mensup olan düşünürler, her milletin diğerinden farklı olduğunu görmüşler, insanları dinin değil, milliyetin ilk planda birbirine bağlamasının akla uygun olduğunu anlamışlardır. Böylece milliyetçilik Batı'da gelişerek siyasal hayata girdi. XVIII. yüzyıl sonunda çıkan Fransız İhtilâl ve onu izleyen büyük inkılâpla, milli devlet ve dolayısiyle milliyetçilik hızla bütün dünyaya yayılmaya başladı.

Özellikle çok uluslu devletler için milliyetçilik akımı bir felâketti. Milliyetçilik akımının çok uluslu bir devlet olan Osmanlı İmparatorluğu için önem taşımış, imparatorluk sınırlan içinde yaşayan ve Türk olmayan çeşitli uluslar bağımsızlık isteği ile ayaklandılar. Osmanlı devlet adamları buna karşı bir çare aradılar: Din ayrımını kaldırarak ülkede yaşayan herkesi "Osmanlı" ilân ettiler. Ama bu kesin bir çözüm yolu değildi. Milliyetçilik bir büyük akımdı ve bu hareketi böyle bir davranışla önlemek mümkün değildi. Nitekim ülkede yaşayan uluslar birer ikişer ayaklanarak Osmanlı yönetiminden kopuyor, kendi milli devletlerini kurarak bağımsızlıklarını ilân ediyorlardı.
Bu durum karşısında bazı Türk düşünürleri milliyetçilik akımının önlenemeyeceğini anlamaya başladılar. Şimdi yapılması gerekli olan, elde kalan ve üzerlerinde Türklerin yaşadığı vatan topraklarım, yeni milli devletlerin sataşmalarından kurtarmaktı. Hiç değilse bundan sonra Türk, vatanına sahip çıkmalıydı. Böylece, imparatorluk sınırlan içinde yaşayan çeşitli milletler arasında en son, Türklerin milliyetçilik anlayışı doğmuştur. Bu da XX. yüzyıl başlarına denk düşmektedir.

Türk milliyetçiliği doğarken, yalnız Türklerin değil, bütün Müslümanların tek millet olması gereğini ileri sürenler de çıktı. Ama Müslüman Osmanlı vatandaşı olan Arapların Birinci Dünya Savaşında, Hıristiyan düşmanlarımızla iş birliği yaparak bizi arkadan vurmaları, milletin dine dayandırılamayacağını çok açık ve acı biçimde göstermiştir.

Atatürk, yeni Türk Devleti'ni kurduğu vakit durum bu idi. Bütün millete Türklüğünü anlatmak, göstermek, bu çok önemli konu üzerinde durmak gerekiyordu. Artık çok uluslu Osmanlı Devleti tarihe karışmıştı. Anadolu'da ve Doğu Trakya'da yalnız Türkler yaşıyordu. Atatürk, Lozan Konferansında Türkiye'de yaşayan Rumları Yunanistan'a yollamayı başarmıştı. Engin ve büyük bir tarihe sahip olan Türkler, artık Türkiye'de en yüksek oranda çoğunlukta idiler. Milli devlet kurulabilirdi. Bu bölümün başında belirtildiği gibi, her millet kendi yücelmesini, kendi yetenekleriyle sağlar. Bunun için de katıksız bir milliyetçilik gereklidir.

Atatürk, yaşadığı sürece hep Türk milliyetçiliğini geliştirmeye çalışmıştır. "Ne Mutlu Türküm diyene" sözü, milletimiz yaşadıkça anlamı yücelecek çok üstün bir görüşün simgesidir.

Atatürk'ün Milliyetçilik ile İlgili Bazı Sözleri

Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Türk halkına, Türk milleti denir. (1930)

Diyarbakırlı, Vanlı, Erzurumlu, Trakyalı her bir soyun evlatları ve aynı cevherin damarlarıdır. (1923)

Biz doğrudan doğruya milliyetperveriz ve Türk milliyetçisiyiz. Cumhuriyetimizin dayanağı Türk toplumudur. Bu toplumun fertleri ne kadar Türk kültürü ile dolu olursa, o topluma dayanan Cumhuriyet de, o kadar kuvvetli olur. (1923)

Biz öyle milliyetçileriz ki, bizimle işbirliği yapan bütün milletlere saygı duyarız. Onların milliyetlerinin bütün gereklerini tanırız. Bizim milliyetperverliğimiz her halde bencil ve gururlu bir milliyetperverlik değildir. (1920)
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
cengizhan_333
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Jun 01, 2004
İletiler: 472
Şehir: Türk´ün oldugu her yerden

İletiTarih: Per Ekm 13, 2005 1:52 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

ONURUMU SATARSAM
TÜRKLÜGE SU KATARSAM
İTE KEMİK ATARSAM
GÖK GİRSİN KIZIL ÇIKSIN

ANA YURT TANRI DAGI
HAZIRLANSA HEP YAGI
TERK EDERSEM BASBUGU
GÖK GİRSİN KIZIL ÇIKSIN
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
funda3307
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Jul 20, 2004
İletiler: 712
Şehir: türkiye

İletiTarih: Per Ekm 13, 2005 3:52 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

YARADILIŞIMDAKİ EN BÜYÜK MÜKAFAT TÜRK OLARAK DOĞMAMDIR..!!!!

daha ne denilebilirki CENGİZHAN_333 KANDAŞIM,DOSTUM ATAM en güzelini zaten söylemiş
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
cengizhan_333
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Jun 01, 2004
İletiler: 472
Şehir: Türk´ün oldugu her yerden

İletiTarih: Per Ekm 13, 2005 4:45 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

:)) haklısın bizde zaten ona en büyük baglılıgımızı onun kurdugu türkiye cumhuriyetini milli kimliginden taviz vermeden yaşatarak gösterebiliriz

NE MUTLU TÜRK'ÜM DİYENE
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
reis269
Amatör Üye
Amatör Üye



Kayıt: Jul 15, 2005
İletiler: 180

İletiTarih: Per Ekm 13, 2005 9:43 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

kurthan35 demiş ki:
Cengizhan_333 kardeşim Allah(c.c) senden razı olsun bu yazı için

ATAMIZ herşeyi söylemiş bunun üzerine birşeyler söylemek bizim haddimize değil..

YARADILIŞIMDAKİ EN BÜYÜK MÜKAFAT TÜRK OLARAK DOĞMAMDIR..!!!!
---------------------------------------------------------------------
Biz Tanrının kırbacıyız,Tanrı cezalandırmak istediği kavimlere BİZİ gönderir...!!!!! ATİLLA


Bu dünyaya bir Türk,bir müslüman,bir vatansever,bir ülkücü ve milliyetçi olarak geldiğim için Allah'a her gece şükrediyorum.Ve büyük Ata'mızın böyle sözleri hatırlatıldıkça kendimle bir kez daha gurur duyuyorum.Saydığım özelliklerde biri olduğum için...

Ve bende Ata'mızın bir sözünü yazmak istiyorum:"BİZ DOĞRUDAN DOĞRUYA MİLLETPERVERİZ VE TÜRK MİLLİYETÇİSİYİZ!"

Allah(c.c.)'ye emanet olun gönüldaşlarım...
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
cengizhan_333
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Jun 01, 2004
İletiler: 472
Şehir: Türk´ün oldugu her yerden

İletiTarih: Cum Ekm 14, 2005 4:51 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

reis269 demiş ki:
kurthan35 demiş ki:
Cengizhan_333 kardeşim Allah(c.c) senden razı olsun bu yazı için

ATAMIZ herşeyi söylemiş bunun üzerine birşeyler söylemek bizim haddimize değil..

YARADILIŞIMDAKİ EN BÜYÜK MÜKAFAT TÜRK OLARAK DOĞMAMDIR..!!!!
---------------------------------------------------------------------
Biz Tanrının kırbacıyız,Tanrı cezalandırmak istediği kavimlere BİZİ gönderir...!!!!! ATİLLA


Bu dünyaya bir Türk,bir müslüman,bir vatansever,bir ülkücü ve milliyetçi olarak geldiğim için Allah'a her gece şükrediyorum.Ve büyük Ata'mızın böyle sözleri hatırlatıldıkça kendimle bir kez daha gurur duyuyorum.Saydığım özelliklerde biri olduğum için...

Ve bende Ata'mızın bir sözünü yazmak istiyorum:"BİZ DOĞRUDAN DOĞRUYA MİLLETPERVERİZ VE TÜRK MİLLİYETÇİSİYİZ!"

Allah(c.c.)'ye emanet olun gönüldaşlarım...



ülküdaşım hergece şükrediyorum türk oldugum için gurur duyuyorum diyorsun çok haklısın zaten bu dediklerin gibi türk oldugu için gurur duyupta allaha şükretmeyenin kanından şüphe etmemek delilik olur.

NE MUTLU TÜRK'ÜM DİYENE
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
gelibolulu
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Jun 25, 2005
İletiler: 750
Şehir: TÜRKİYE-Çanakkale

İletiTarih: Cum Ekm 14, 2005 6:27 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

''.............. Türk Milletinden olmak, Türk milletini sevmekveTürk Devletine sadakatla hizmet aşkı taşımak, vatana bağlılık duygusu içinde bulunmak ve Türk Milletinin yükselmesi için elinden gelen her fedekarlığı yapmak ve çalışmak duygusu ve şuurudur. Bu duygu ve şuuru taşıyan herkes Türk'tür. İşte Türk Milliyetçiliğinin temel görüşü budur.....................''
Dokuz Işık ve Türkiye - Alparslan Türkeş

Başbuğumuz Alparslan Türkeş'in bu sözlerini buraya aktardım. Çünkü siteye giren diğer arkadaşlar da okuyup bizi anlayabilsinler istedim...
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
Bedii
Özel Üye
Özel Üye



Kayıt: Aug 22, 2003
İletiler: 119

İletiTarih: Cum Ekm 14, 2005 9:47 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Rahmanın Adıyla, Rahmanın selamıyla.

Değerli Ülküdaşlarım,

Güzel çalışmalarınızı, ilgiyle takip ediyor; istifade ederek okuyorum.
Yüce HALIK size, bize ve bütün Gönül dostlarımıza beyin, kalp ve fizik sağlığı versin.
Bozkurtlar için önemli bir "OTAĞ"olan "Bozkurt.net" te, bir kaç günden beri "Erol_ 21" Ülküdaşımı görmek, Gakanos arakadaşımız gibi bizim de dikkattimi çekti. Önemli çalışmalarını, büyük bir dikkatle müteala edeiyor ve müstefit oluyoruz. Şimdiye kadar olduğu gibi, budan böyle de yolunuz ve bahtınız açık olsun Erol_21 kardeşim.

Gazi Musatafa Kemal Atatürk'ten söz açılınca, haliyle duramadım..Üç-beş cümle ile de olsa, ben de katkıda bulunmak istedim...

Yıl: 1921 Sakarya Meydan Savaşı'nın sürdüğü yıllar. Başkomutan Musata Kemal Paşa, arazide, çadırda yatıyor. Suvari Kolordu Komutanı Nİralay Faharettin Altay da çadırda. Bir gece uykusu kaçıyor ve ordukahı dolaşırken, Musatafa Kemal Paşa'nın çadırında ışığın yandığını görüyor ve içinden" ŞİMDİ O BİRAZ İÇKİ ALIYORDUR, BELKİ BANA DA BİR YUDUM VERİR." diye geçiriyor. Mustafa Kemal Paşa'yı yatağına uzanmış kitap okurken görüyor. Kendisine"HAYROLA FAHRETTİN UYKUN MU KAÇTI?" diye sorunca cevaben:VALLAHİ PAŞAM SİZİN DEMELENDİĞİNİZİ ZANNEDEREK BİR İKİ YUDUMDA BANA VERİR UMUDUYLA GELMİŞTİM. VEBAL ALTINDA KALDIM, HAANGİ KİTABI OKUYORSUNUZ?" diye soruyor.

"İSLAM DİNİ VE TEFSİRİ" cevabını alaınca da" PAŞAM ŞİMDİ DAHA ÇOK UTANDIM" diyerek çadırdan çıkar.(Atatürk ve Dinimiz Üzerine, emekli Albay İlhan İloğlu, B.Kurultay 16 Şubat 1998 5.sayfa)

"İşte bu savaşta gösterdiği başarıdan dolayı Türk Milleti MUSTAFA KEMAL'e "GAZİLİK" ünvanını vereçektir. Bu öyle bir ünvandır ki, dinimize göre"ŞEHİTLİKTEN SONRA İKİNCİ RÜTBE"dir. Ve Gazi Mustafa Kemal, bir ilki daha başaraçaktır. 1923'de Balıkesir Paşa Camiinde ilk ve tek hutbe okuyan Devlet Başkanı olaçaktır. Orada cemaata şöyle seslenir:
(Not:Daha önce Forumda bunlar mutlaka paylaşılmıştır. Olsun...Her Türk Ülkücüsü, bu ve benzeri tarihi verileri mutlaka ezberlemelidir. Dava adamları artık, "SES" çıkarmayı terk etmeli vesselam!!.ADAM gibi...konuşmalı ve İNSAN gibi de tartışmalı..Ve, TÜRK-İSLAM Ülkücüsüne yakışır bir hayat yaşamalıdır!! Bunların hiç birisi, afaki olmamalıdır! Bu kutsal işleri, bilerek, anlayarak, hissederek..tek kelime ile ALLAH(c.c.) rızası için yapmalıdır!!)

"EY MİLLET ALLAH BİRDİR. ŞANI BÜYÜKTÜR. ALLAH'IN SELAMETİ, ATİFETİ VE HAYRI ÜZERİNİZE OLSUN. PEYGAMBER EFENDİMİZ HAZRETLERİ, CENAB-I HAK TARAFINDAN İNSANLARA DİNİ HAKİKATLERİ TEBLİĞE MEMUR VE RESUL OLMUŞTUR. KOYDUĞU ESAS KANUNLAR CÜMLEMİZCE MALUMDUR, Kİ KUR'AN-I AZİMUŞANDAKİ HUSUSTUR. İNSANLARA FEYİZ RUHU VERMİŞ OLAN DİNİMİZ, SON DİNDİR, EKMEL DİNDİR. ÇÜNKÜ DİNİMİZ AKLA, MANTIĞA, HAKİKATE UYGUN OLMAMAIŞ OLSAYDI, BUNUNLA DİĞER İLAHİ VE TABİİ KANUNLAR ARASINDA AYKIRILIKLAR OLMASI GEREKİRDİ. ÇÜNKÜ BÜTÜN KEVNİ KANUNLARI YAPAN CENAB-I HAKTIR.
EFENDİLER, CAMİLER, BİRBİRİMİZİN YÜZÜNE BAKMAKSIZIN YATIP KALKMAK İÇİN YAPILMAMIŞTIR. CAMİLER İBADET VE İTAATLE BERABER DİN VE DÜNYA İÇİN NELER YAPILMAK GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNMEK, YANİ MEŞVERET İÇİN YAPILMIŞTIR. MİLLET İŞLERİNDE HER FERDİN ZİHNİ BAŞLIBAŞINA FAALİYETTE BULUNMAK ELZEMDİR...
Atatürk Ve Din, Sadi Borak, Anıl Yayınları 1962 İst.28-29 sayfa.)

Sadece İstikalal Savaşında Değil

"Atatürk, 1923'de böyle söylemiş de, gerçekten düşmanı kovduktan ve iktidarı ele geçirdikten sonra tam tersi mi hareket etmiştir? Hayır, ATATATÜRK'ün fikirlerinde hiç bir değişiklik olmamıştır. Bunun örneklerini çoğaltmak mümkündür. Fakat bu başlıbaşına bir inceleme konusudur. Ancak, Tekkelerin kapatılmasından güç alarak Hz. MEVLANA'ya dil uztan bir devlet erkanını sofrasından kovması bunların en çarpıcı örneklerinden sadece biridir.

Bir başka çarpıcı örnek de, 1931 yılında yaşanır. Bu tarihte Türkiye kurtulmuştur. ATATÜRK Cumhur Başkanıdır. Ama fikirleri değişmemiştir. Önüne "İLMİ ESER" diye bir kitap koyarlar.

HZ.MUHAMMED'i anlatmakatadır. Kitap iki cihan Serverini, yakınlarının telkiniyle hareket eden, sönük(Haşa!) şahsiyetli bir derviş gibi göstermeketedir. ATATÜRK kitabı okuduktan sonra bir arslan gibi kükrer. Bundan sonrasını Muhittin Nalbnantoğlu'nun kaleminden takip edelim:
"Hz. Muhammed'i bana cezbeye tutulmuş, sönük bir derviş gibi tanıttırmak gayretine kapılan bu gibi cahil adamlar O'nun yüksek şahsiyetini ve başarılarını asla kavrıyamamışlardır. Hz MUHAMMED UHUD Harbi sonunda çevresindekilerin direnmelerini yenerek ve kendisinin yaralı olmasına bakmıyarak galip düşmanı takibe kalkışmamış olsaydı, bugün yeryüzünde Müslümanlık diye bir varlık görülemezdi.
(Türk Ordularının Başkomutanı İSLAM Ordularının Ebedi Başkomutaı Hz. Muhammed'i Anlatıyor. Muhiddin Nalbantoğlu, B.Kurultay 20 Nisan 1998)

"Din luzumlu bir müessedir. Dinsiz milletlerin devamına imkan yoktur. Yalnız şurasu var ki, Din ALLAH ile kul arasındaki bağlılıktır". " Din vardır ve lazımdır. Temeli sağlam bir dinimiz var. Malzeme iyi. Ne var ki uzun asırlar ihmale uğramış..." "Türk Milleti daha dindar olmalıdır. Yani bütün sadeliği ile dindar olmalıdır demek istiyorum. Dinimize bizzat hakikate nasıl inanıyorsam buna da öyle inanıyorum."

Sözlerini her fırsatta ifade eden ve fani hayattaki son sözü:"ALEYKÜMSELAM"(ALLAH'ın selamı üzerinize olsun) olmuştur.

ATATÜRK, ölüm döşeğinde iken, ALtemur Kılınç'ın büyük annesine haber gönderir:" Ben herhalde sonsuza gidiciyim. Benim için bu gece bizzah Yasin okusun der. Böyle bir kişiye asıl olur da dinsiz(haşa!) diyebilisiniz? Ey din adına en büyük d...liği kendileri yapan karacahiller!! (Altemur Kıllıç Bey, bir TV konuşmasında nakletmişti)

Bir Başka Olay

Atatürk bir okula gider. Öğrencilerden birine, (Semiunbasir)in tecvitte ne met olduğunu sorar ve cevabını aladıktan sonra hocaya dönerek:" Hocafendi, İnşirah suresinin yorumunu yapar mısınız?" der. Cevap olarak, yanımda tefsirim yok. Cevabını alınca ATATÜRK önce mezkur sureyi okur ve daha sonra da tefsirini yapar. Hocaya dönerek: Hocam, lütfen eksiğimi söyleyin der. Hoca, Efendim, siz bu millete ALLAH'ın bir lutfusunuz. RABBİM sizi bu milletin başından eksik etmesin temennisinde bulunur.(Merhum KIŞLALI Cumhuriyet Gazetesinde yazmıştı.)

Bir Diğer Not

ATATÜRK, Bir genaralin cenazesi vesilesiyle Hacıbayram Camiine gelir. O gün Vaiz, din adına birtakım hurefelerden bahseder. Atatürk, yanında bulunan Kılıç Ali Paşa'nın kulağına eğilerek:İşimiz zor Ali Bey, işimiz gerçekten de çok zor! ....Bunlara bir sure daha tahammül etmek zorundayız! der.

ATATÜRK, Kurtuluş Savaşında şahid olan analar, babalar, bacılar askerler için BMM Kürsüsünde FATİHA OKUYAN VE TÜM MECLİSE OKUTAN bir şanlı bir Türk büyüğüdür.
(13 Ağustos 1924. Ata'nın Meclis açış konuşmasıdan)

Musatafa Kemal Atatürk'ün şu sözleri de hakikaten de çok mühimdir:

"Biz cahil dedğimiz zaman mutlaka mektepte okumamış olanları kasdetmiyoruz. Kasdettiğimiz, ilim, hakikatı bilmektir. Yoksa, okumuş olanlardan da en büyük cahiller çıktığı gibi, hiç okumamış ve okuma-yazma bilmeyenlerden hakikatı gören gerçek alimler çıkar."

Not:

Gazi Musatafa Kemal Atatürk ile alakalı, daha öncede, önemli çalışmalar yapılmıştı. İstirhamım: Onların da zaman zaman vitrine çıkarılması ve genç Ülküdaşlarımızın daha sık okumalarının temin edilmesidir.
Dostça, kardeşce bütün Ülküdaşlarımıza selam, sevgi ve dualarımızla.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
gelibolulu
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Jun 25, 2005
İletiler: 750
Şehir: TÜRKİYE-Çanakkale

İletiTarih: Cmt Ekm 15, 2005 4:55 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Allah (cc) sizden razı olsun Bedii ağabey...
Atatürk'ü din düşmanı gibi göstermek gafletinde bulunanlara çok iyi bir cevap niteliği taşıyan bu son yazınızı zevkle okudum... Ellerinize yüreğinize sağlık...
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
cengizhan_333
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Jun 01, 2004
İletiler: 472
Şehir: Türk´ün oldugu her yerden

İletiTarih: Cmt Ekm 15, 2005 6:07 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

gelibolulu demiş ki:
Allah (cc) sizden razı olsun Bedii ağabey...
Atatürk'ü din düşmanı gibi göstermek gafletinde bulunanlara çok iyi bir cevap niteliği taşıyan bu son yazınızı zevkle okudum... Ellerinize yüreğinize sağlık...


Atatürk'e din düşmanı diyenler şunu asla unutmasınlarki Türkiyede müslümanlıgı rahatça yaşayabiliyorlarsa o da Atatürk'ün sayesindedir.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder 1. sayfa (Toplam 2 sayfa)

Sayfa: 1, 2  Sonraki »  


 
Forum Seçin:  
Bu forumda yeni konular açamazsınız
Bu forumdaki iletilere cevap veremezsiniz
Bu forumdaki iletilerinizi değiştiremezsiniz
Bu forumdaki iletilerinizisilemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © 2001, 2005 phpBB

alt1
1998-2007 Bozkurt NET
alt1
1998-2010 BOZKURT NET
--------------------------------------
Web sitemiz PHP-Nuke (© 2003) kodlarına sahiptir. PHP-Nuke GNU/GPL lisansı altında dağıtılan ücretsiz yazılımdır.
alt1