Bozkurt NET

[kadir45]

	Alıntı:
	Türkiye’nin bütün illerinde, ülkücüler otobüsleri tuttular, bekliyorlar. Gelip bunları Genel Merkez’den uzaklaştıracaklar. Biz de gidip emaneti teslim alacağız!.."

Yıldıray ustanın yazısından bir ibret alıntı.Kim söylemiş bu lafları,ümit özdağ!Bu mantıkta bir adam mhp ye genel başkan olabilir mi?Hayal görüyor!Çıldırmış,isteri krizine girmiş!Beyzade bu ne hınç?Bu ne şaşkınlık?Bu ne hırs,bu ne akılsızca sözler!Mhp ye ne zaman böyle bir metodla genel başkan seçilmiş?Sen hem yüreksiz,hiçbir eyleme kalkışamayacak kadar korkak bir adamsın;hem de şiddet tehdidiyle gözdağı verip,genel başkanlığı ele geçirmeye kalkışıyorsun!Sen kimsin be adam?Profesör isen haddini bil,bir bilim adamına yakışır tarzda konuş!Anlaşılan konferans verdiğin yerlerde,ilişkide bulunduğun ülkede senin beynini değiştirmişler!

[gelibolulu]

Cevabın için teşekkür ederim Ülküdaşım...

Katılacaksınız ki; "MHP genel başkan adaylığı" son derece önemli bir mevkidir.

Böyle bir mevkiye talip olacak kişinin, pek çok artı değerler taşıması gerekir.

Geçmişi; partisi için yaptığı olağanüstü çalışmalarla, süslü olmalıdır.

Teşkilat tarafından sevilip, sayılmalıdır.

Vizyon sahibi olmalıdır.

Ciddi projeler üretebilmelidir...

vs. vs. vs...

Bunlar sadece "ADAYLIK" için gerekenler...

Yoksa, ben de çıkar "adayım kardeşim" derim...

Derdimiz sadece, Parti içi demokrasi ise benim adaylığım da doğal olacaktır...
Herkes aday olmaya kalkarsa, delege kim olacak ?

MHP ciddi ve köklü bir partidir.
Önüne gelen "ben de genel başkan adayıyım" diyemez...

Bunun kriterleri vardır...

Her kurmay albay general olamaz.
Kaldı ki, bir sivil çıkıp "ben general adayıyım" desin...

Bence Ümit Özdağ olayı; medyanın alışageldiği, magazin programlarından öte değildir...

Saygılarımla...

[Sebas]

Ümit Ödag'in MHP'deki geçmisi belli ( onu konusmiyacagim burda gelecege bakalim )

Simdi Ümit Özdag adayligini koymak istiyorsa, arkasinda bir güç vardir elbette ! bu güç hem içte hemde DISTAN geliyor !!

Bildigimiz gibi parti tabani diye adlandirilan kesim destek veriyor Ümit Özdag'a .
ve kendilerine göre ürettikleri fikirler vardir herhalde, kendi kafalarina göre proje vardir herhalde ....vs vs vs

Ama ne olursa olsun, bugünkü sartlarda, MHP Genel Baskanligina, sayin Devlet Bahçeli'den baskasi yakismaz !!!

Eger Özdag'in gücü yetiyorsa, arkasinda yeterince destek varsa, aday olmalidir BENCE, ve Büyük kongre günü oylama yapilmalidir .

Nasil olsa eminiz kendimizden, kazanacagiz !
Sayin Bahçeli yeniden Genel Baskan seçilecek !

Neden disardakiler ( medya, ve diger partililer, ve halk ) bizlere " anti demokratik " seçim yapildi desinler ? neden kendimizi böyle hallere düsürelim !! ??

digerleri yapiyorlar diye bizdemi yapalim !! ?

Saygilar sevgiler

60. HÜKÜMET MILLIYETCI HAREKET

BASBUG TÜRKES
BASBAKAN BAHCELI !!

[turkuaz51]

* KÜÇÜK IŞLERI IYI YAPMAK, BÜYÜK IŞLERI DAHA IYI YAPABILMEYE GIDEN YOLDUR.

GORUNUSE ALDANMAYIN ; KANDIRICI OLABILIR. ZENGINLIGE ALDANMAYIN YOK OLUP GIDEBILIR. SIZI GULDUREN BIRINI SECIN CUNKU KARANLIK BIR GUNU AYDINLATAN SEY BIR GULUMSEMEDIR.KALBINIZI GULUMSETEBILEN BIRINI BULUN.

ülkücü harekti kim KIZILELMA ülküsüne götürecekse o genel baskan olmalıdır....ulkucu hareket denekm tahtası değildirki birde ümit özdağ deneyelim diyelim.... eğer bizler inanıyorsak sayın prof.dr.ümit özdagı genel bskan yapmalıyız...ama sunuda unutmayalımki kırıcı olmadan ülkücü harekete zarar vermeden... davamızdan taviz vermeden .secimle yapmalıyız. su anda bizim genel başkanımız sayın devlet bahçeli.bizim davamızın yol başçısı odur...kimseyi karalamadan bunu secimle yapalım ...onumuzde bir secim var kararda miliyetçi hareket partisi delegesinindir o karara saygılı olalım...ve bekleyip gorelim.sonuç ne olursa olsun..
60. HUKUMET MİLİYETÇİ HAREKET olması için çalışalım..

[Zeybek64]

Yalçın Güzelhan/Ortadoğu/24-10-2006

Binlerce kilometre uzaklardan gelerek Irak'ta 700 bin insanın ölümüne neden olan ABD,yeryüzünde istila edebileceği başka bir yer kalmadığına kanaat getirmiş olmalı ki,şimdide UZAYI sahiplenmeye başladı. ABD Başkanı Bush'un imzaladığı 10 sayfalık belge "uzayda ki hareket serbestisinin, ABD için hava ve deniz gücü kadar önemli olduğu, buradaki ABD haklarının ve gücünün korunması ve uzayın ulusal çıkarlarına karşı düşmanca kullanılmasına müsade etmeyecekleri" ifadelerini içeriyor. Ne garip değilmi! bizim Türkiye Cumhuriyetinin üniter yapısını ve milli birliğini korumak için kafa patlattığımız bir süreçte, elin adamı Uzayı parselliyor. Uzayın ABD ulusal çıkarlarına aykırı kullanılamayacağınıda tüm dünyaya deklare ediyor. İşte, kendi çıkarları açısından bu milli bilinçle hareket eden ABD'yi anlamak, bir noktaya kadar mümkünken. Kendi ülkesinin çıkarlarının ABD'nin güvenini kazanmaktan geçtiğini ima eden ve CFR'nin KÜRT KONFERANSINA katılmaktada bir sakınca görmeyen Sayın Ümit Özdağ'ın, MHP genelbaşkanlığına aday olmasını anlamak ta bir o kadar mümkün değildir.

18 kasımda MHP'nin olağan kurultayı var. Bu kurultay Türkiye cumhuriyetinin istikbali ve Türk milletinin birliği açısından son derece önemlidir. Çünkü BOP'un asbaşkanı Mr.Bush'un ve eşbaşkanı Tayyip Erdoğanın Projeleri önündeki, en büyük engel olarak görülen MHP'nin, bugün ki lideri ile yoluna devam etmesi, onlar için ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. Mevcut olan veya kurulması düşünülen partilerin ekseriyetinin, bağlılıklarını dile getirerek, icazet almak üzere Beyaz sarayın kapısında sıraya girdikleri bir dönemde,sadece ve sadece MHP bu tür onursuz bir davranışın

içerisinde yer almamıştır. Hatta bırakın Beyaz sarayı,kendisiyle görüşme talebinde bulunan ABD büyük elçisi Ross Wilsona "eğerki öncelikle mecliste gurubu bulunan partileri ziyaret ederseniz sonrasındada gelip bizimle görüşebilirsiniz" diyen Devlet Bahçeli ,Dünya ya Diplomasi tarihine geçecek birde ders vermiştir. Türk milletinin sorunlarının çözümünün ancak ve ancak, yine Türk milletinin kendi bünyesinde aranması gerektiğine yürekten inanmış olan sayın Bahçelinin varlığı, malum güçleri son derce rahatsız etmeye başlamıştır. ABD'li gazetelerin dahi itiraf etmek zorunda kaldıkları MHP' deki ciddi yükseliş,bu rahatsızlığı son derece artırmış olmalıki,ABD ve işbirlikçilerini MHP'yi içerden ele geçirmenin yollarını aramaya zorlamıştır.

Gizlenmeye çalışılan asıl hedefleri ise doğrudan MHP değildir. Onun başında bulunan lideri Devlet Bahçelidir. Kamuoyunda sıklıkla dile getirilen şartlar ve konjuktür milliyetçiliği yükseltiyor, bu nedenlede MHP'nin oyları sürekli artıyor biçimindeki varsayımlar ise gerçeği tam olarak yansıtmamaktadır.

Eğer ki MHP oylarındaki artışının tek sebebi yükselen milliyetçilik olsaydı,

ATP'nin , BBP'nin ve milliyetçiliğe soyunan sağlı sollu partilerin hepisinde de oylarının artması beklenirdi. Hatta aynı yanılgıya düşen Tayyip Erdoğan bile Milliyetçiliğe soyunmasına rağmen, oylarının dahada düşmesini engelleyememiştir. Burada gözden kaçırılan en önemli gerçek, MHP oylarının artışındaki tek sebebin milliyetçilikteki yükselmenin olmadığıdır. Liderinin tutarlı ve samimi bir davranış sergileyerek, Türk milletinin geneline güven ve ümit telkin etmeside, bir o kadar etkin olmuştur. İki gün'ün birinde değiştiğini ilan ederek yol almaya çalışan bunca siyasetçilerin arasında, çizgisinde hiç bir kırıklık olmadan ve de milletine boş vaatlerde bulunmadan yoluna devam eden Devlet Bahçeli, MHP'nin oylarının yükselmesindeki en önemli faktör olmuştur. Bu nedenle deEmperyal güçlerin ve işbirlikçilerinin de asıl hedefleri konumuna oturtulmuştur. Önlerindeki bu engelin bertaraf edilmesi içinde, maddi ve manevi her türlü olanaklarını da seferber etmişlerdir. Eğerki MHP liderine karşı uzunca bir süredir sürdürülen kampanyaların mali kaynağını sorgularsanız, ne demek istediğimide daha iyi anlarsınız. İşte bu güçler MHP'nin başına ABD'nin güvenine duçar olmanın gerekliliğine inanan ve CFR'nin toplantılarına katılmaktada bir sakınca görmeyen Ümit Özdağın getirilmesini istemektedirler. Kamuoyundaki yaygın kanı; teslimiyetçi poltikasından dolayı israil ve ABD'nin tam desteğini alanTayyip Erdoğan'ın, Başbakan olmazdan önce ekonomik ilişkiler içerisinde olduğu Ülker grubunun, sayın Özdağ ile de bağlantılarının olduğu şeklindedir. Önceki makalelerimden birisinde sayın Özdağı böyle bir bağlantısının olmadığını ilan etmeye davet etmiştimde, ancak bu konuda hiçbir cevabı da olmamıştı. İşte sayın Özdağa bu desteği verdiklerini düşündüğüm güçler,kontrolleri altında olacağını düşündükleri bir MHP'nin alacağı %10 civarındaki oy'un kendileri için bir tehlike arz etmeyeceğini düşünüyorlar. Aksitaktirde ise Milliyetçi oyların üzerine sağdaki ve soldaki diğer gruplardan da hatırı sayılır derecede oylar alarak, Başbakanlığa oturacağı hissedilen Devlet Bahçelinin,önlerinde ciddi bir engel oluşturacağı kaygısını taşımaktadırlar. Bu nedenle de O'nu yıpratmak uğruna sağlığı ile ilgili spekülasyonlarda dahil olmak üzere, bu yoldaki her şeyi mübah sayarak,bütün kozlarını oynamaktadırlar. Geçmişte babası Başbuğa bayrak açmış olan sayın özdağ'ın kendiside, bugün Devlet beye bayrak açmaya çalışmaktadır. Ancak onunda akibeti babasınınkinden çokta farklı olmayacaktır. Çünkü o MHP'li olmanın tescilinin Ülkücülerin gönüllerine girmekten geçtiğini dahi göremeyerek, sadece ve sadece yargıtayın tescilinden geçtiği yanlışına düşmüştür. Yani ruhsuz bir beden düşleyerek, Türk Milliyetçiliğinin içerisinde sarsılmaz bir inanç ve ideali barındıran bir ruh olduğu gerçeğinide görememiştir.

[kadir45]

Bu konuda uzun uzadıya konuşma yapmaktansa,mhp genel merkezindeki bayramlaşma resimlerine bakmak yeterlidir!Taban liderine olan güvenini burada olsun,illerdeki bayramlaşmalarda olsun göstermiştir.Bayram sonrası bir kez daha dün bir araya geldiğimiz il başkanımız ile yaptığımız değerlendirme,bu tabloyu açıkça ortaya koyuyor.Camia liderinin etrafında kenetlenmiş,seçimlere hazırlanmaktadır.Son derece de neticeden emindir.
Delege satın alarak genel başkan seçtirme yöntemi bizde sökmez.Onu mhp dışındaki her partide uygulayabilirler ama bizde asla!Adı geçen şahıs çocukça laflarla,bir bilim adamına yakışmayacak davranış ve iddialarla şansını boşuna zorluyor ve kendisini rezil ediyor.Bence ortaya çıkması çok iyi oldu.Acaba diyenlerin de artık şahıs hakkında tereddütü kalmadı.Ümit Özdağ şişirilmiş bir balondan başka bir şey değildir.Ve bu balon kongrede patlayacak!Ben eğer işbirliği yaptığı çevreler kendisini zorlamazsa,adaylığını dahi koyamıyacağını,ve camianın karşısına çıkacağını sanmıyorum!

[kaganos]

Diyelim ki! Ümit Özdağ Genel Başkan seçildi..

Halk arasında edindiğim izlenim.. Ümit Özdağ'lı bir MHP'ye oy vermeyiz..şeklindedir.. Bazı üyeler ..üyelikten bile ayrılırım demekte...

Bu durumdaki bir lider nasıl önünü, göremezde.. ısrarcı olur bu kadar...

100 partiliden 98'i üye bile olmasın diyor.. 2 kişi girsin.. hevesini.. alsın diyor...

Bir şeylere güveniyor ...ama kime ...neye....


saygılar.

[polat_38]

ümit özdag kendine güveniyorsa girer secime secilir bu kadar basit
secilirse o genel baskan ve lider olur bunu büyütmenin geregi yok sonucda secilirse kongere sececek
su anda davanin lider DEVLET BAHCELIRDIR


saygilarimla


NE MUTLU TÜRKÜM DIYENE

[kocakurt_adil]

birlik beraberlik içinde tek adayla seçime ramak kalmış bir zamanda.iki adayla kongre partde ikilik görüntüsüne sebeb olacak,mhp zarar görecektir millet bizden kuvvetli br mhp
iç işleri bir olan liderini seven onun yolunda giden onun için var olduğunu bilen ülkücüler istiyor TÜRK MİLLETİNİN HER MESELESİNİ ÇÖZERSE MHP VE LİDERİ DEVLET BAHCELİ ÇÖZER .kongreden TÜRK MİLLETİ BUNU BEKLİYOR ... son ra nerde hata yaptık demeyelim ülküdaşlarımı sağ duyuya davet ediyorum

[-ULKUCU-GARDAS-]

19 Kasım'da akla karayı herkes görecek.
Bu kadar iki yüzlü politikacının karşısında siyasi duruşunu değiştirmeyen sizlerin seviyesine inmeyen siz satılmış medya siz muhalif gurup siz fotokopici profesör sizde olmayan ALLAH (c.c.) herkese nasip etmediği bağlılık KURANA,VATANA ,LİDERİNE biz ÜLKÜCÜ’ lerde bulunan bu değerler ALLAH (c.c. ) sizlere de nasip eder inşallah sayın fotokopici profesör 19 kasımda amacınıza ulaşamayınca akp başı rte başvurunuz eminim ki büyük bir törenle sizi kabul eder fotokopici profesör
Karalama kampanyaları, nifak tohumları ekerek, MHP'yi çökertmek mümkün değildir.
Bu dava, masa başında oturarak, komplolar kurarak yönlendirilemeyecek kadar kutsaldır.
Bu dava, 5 bin kişinin kanı ile buraya kadar gelmiştir.
Bu hareket, dışardan gazel okuyarak yürütülemeyecek kadar kutsaldır.
Bu davayı bölmeye çalışan ve kendilerinin gelmişini geçmişini çok iyi bildiğimiz malum zatlar, şu anda tek başına iktidara yürüyen ve Ülkemin tek yıldızı MHP'ye zarar vermek için hep birlikte kolları sıvadılar.
ÜLKÜCÜ'lük zor iştir beyler bu sitede ÜLKÜCÜ KİMMİDİR ? başlıklı değerli "Bedii"adimizin bir yazısı var defalarca okunması gereken bu yazıdakilerin ne kadarı bizde mevcut ne kadarının yaşıyoruz kendimizi sorgulamamız gerekiyor
ÜLKÜCÜLERİN başucu kitabı DOKUZ IŞIK’TA da Başbuğ ''Türk milliyetçiliği ne demektir? Türk milliyetçiliği, Türk Milleti'ne karşı beslenen derin sevgi, bağlılık duygusunun, müşterek bir tarih ve müşterek hedeflere yönelme şuurunun ifadesidir. Türk milliyetçiliği insani duygularla beslenen bir anlayıştır. Türk milliyetçiliği garazı, karalamayı, art niyeti esas almayan, sevgiyi esas alan bir düşünce tarzıdır. Milliyetçilik, milletini sevmek, vatanını sevmek ve milletinin tehlikelere karşı korunması için her fedakarlığı göze almak duygusu ve düşüncesidir'' diyor.


ALLAH (c.c.) emanet olunuz

[kaganos]

Değerli Ülküdaşlarım,

Çok ilginç bir tespitimi sizlerle paylaşayım. Geçen seçimlerde.. AKP'ye oy veren sözde Ülkücü.. kardeşlerimiz.. Bu seferde.. Ümit Özdağı destekleyeceklermiş..

Her ne hikmetse.. Bu ilginç Ülkücüler.. Kimin gemisine binerlerse..

Onun BORAZANINI çalan tipler..

Özelikle son zamanlarda çok ilginç ''Ülkücü'' tipler ortaya çıktı..

Her ne hikmetse.. Bunların hiç MHP ile ilgileri yok...

Oy vermiyorlar.. Adama göre muamele yapıyorlar..

Oldukça ilginç. değil mi?

saygılar.

[kocakurt_adil]

kaganos evet ülküdaşım çok yerinde tespit ben bunlardan bir kaçını tanı
yorum ülkücüyüm ! diyor ama melih gökceki destekliyor ,bu seçimde akp
ye oy veriyor onu destekliyor ama konuşmaya gelin ce ülkücü olduğunu
ballandıra ballandıra anlatıyor bütün partilerde ÜYE KAYDI VAR bu nasıl iş
dediğimde bana birşey olmaz kartlarını gösteriyor mhp,akp,dyp,chp,bbp
işte görüyormusun ben her zaman İŞİMİ HALLEDERİM BANA BİRŞEY OLMAZ ,diyor evet ne yazıkki bu tip KARTVİZİT ÜLKÜCÜLERİ ÇOK bir de
bu parti üye kayıtları na bir standart getirilmeli ne bileyim eskiden sendika
lar şu kadar üyem var diye övünürdü ona çözüm NOTERLE ÜYE TASDİKİ
ile şimdi ŞİŞİRME ÜYELİK SONA ERDİ partilerdede bu tip düzenleme ile
SAHTEKAR ÜYELİKLER SONA ERER on parti üye kartı ile aramızda dolaşamazlar

[-ULKUCU-GARDAS-]

"Siyaset, öncelikle haddini ve hakkını bilenlerin işidir. Siyasetteki had ve hak emekle elde edilir. Siyasette emeği olmayanların, geçmişi olmayanların hak iddia etmesi abes olarak karşılanır. Onun için siyasette birinin hak iddia edebilmesi için mutlaka geçmişi, emeği, çabası, gayreti ve teri olması gerekir.

Fikri temelli siyasi hareketlerde insanın siyasi geçmişi, bir ayna vazifesi görür. Eğer bir kişinin siyasi serüveninde zikzaklar varsa görüntüsü aynaya fulü olarak yansır, net değildir.

Bir süredir basın organlarında "Prof." Bir kişinin MHP Genel Başkanlığı'na adaylığıyla ilgili yazılara rastlamaktayız. Bu "Prof." Unvanlı kişi ile has bel kader arkadaşlığımız olmuştu. Onun için hakkında yazmayı düşünmüyordum. Açıkçası önceleri ciddiye almamıştım. Hevestir, geçer, dedim. Çocukça hevesten vazgeçer, dedim. Hatasını fark eder, dedim. Gün gelir, hatasından döner, dedim. Birilerinin oyununa geldiğini anlar, dedim. "Tezgâh"ta olduğunu anlar, dedim. Oyunları görür, dedim. Aklı başına gelir, dedim. Doğruyu bulur, dedim. Yanlıştan döner, dedim. Gerçekleri görür, dedim. "Nöbet"i geldi, dedim. Hastalığını fark edip tedavi olur, dedim. Yemişliğimiz-içmişliğimiz var, ayıp olur, dedim, cevap vermedim. "Özel"ini bilirim, bize uygun düşmez, dedim, sustum. Ben bana uygun olanı yapayım, deyip, defteri açmadım, kalemimi oynatmadım. Sustum, uygun düşmez, deyip yazmadım vb. benzeri gerekçelerle yazmamıştım.

Ayrıca bu "Prof." Unvanlı arkadaşın görüntüsünün aynada fulü olduğunu da biliyordum.

Fakat bu "Prof." arkadaş, sınırı aşmaya başladı. Haddini bilmez oldu. Hak çiğner oldu. "Tezgâh"ın parçası oldu. Oyunun oyuncusu oldu. Kural bozar oldu. Yalan söyler oldu. İftira atar oldu. Çizmeyi aşar oldu. Zarar verir oldu. Ümitsiz vaka haline geldi.

Ahlak sınırları içerisindeki "özel"e girmeden yazacağım. Fakat haddini ve hakkını bilmesi bakımından birkaç küçük şey hatırlatacağım. Belki aklını başına toplar.

Konuşmalarında ve yazılarında "Türkeş çizgisi"nden söz etmekte bu "Prof." arkadaş. Doğrusu, bu sözlerini duydukça ve okudukça önceleri tebessüm etmeye, sonraları ise kahkaha atmaya başladım. Neden mi? Çünkü... Çünkü bu arkadaşı biz, Başbuğ karşıtı biri olarak tanımıştık. Bu ona "baba mirası"dır. Hani diyor ya, "MHP benim babamın partisi" diye. Ben de diyorum ki, bu doğru ama doğru olan bir şey daha var. O da Başbuğ karşıtlığı da ona "baba mirası"dır. "Ölülerinizi hayırla yâd edin" düsturunca rahmetli babasıyla ilgili başka bir şey yazmayacağım. Fakat bu "Prof." arkadaşla ilgili birkaç cümle daha yazmak istiyorum.

Bu "Türkeş çizgisi"ni başkalarına anlatabilir, belki ama bana veya diğer arkadaşlarına nasıl anlatacak? Yüzü kızarmayacak mı, hiç? Bu arkadaşta Türkeş sevgisi ne zaman oluştu bilmiyorum. Benim tanıdığımda yoktu. 2002'den sonra mı oluştu? Birilerinin oyununda oyuncu olduğu gün ona verilen görev bu muydu? Bilmiyorum. Biz Başbuğ'dan söz edince, Başbuğ'un sözlerini söyleyince onun attığı kahkahalar hala daha kulaklarımı çınlatıyor. Hele rahmetlinin "Onlar ne kadar Kürt ise biz de o kadar Kürt'üz, biz ne kadar Türk isek onlar da o kadar Türk'tür" sözü karşısındaki tutumu gözlerimin önünden hiç gitmiyor, doğrusu. Bu dünyanın menfaatleri nelere kaadir?

Hele bir "Ayasofya'da Cuma namazı" muhabbeti var ki sormayın. Vallahi bunu okuyunca gülmekten kendimden geçmişim. Benim tanıdığım "Prof." mu bunları söylemiş diye defalarca okudum ve her okuyuştan sonra gülme krizine tutuldum. Yahu kardeşim, sen cenaze namazları dışında Hacı Bayram'ın yolunu öğrensene önce, demek geliyor içimden ama neyse...

Bir basın açıklaması elime geçti. Bu basın açıklamasında ülkücü geçmişinden bahsederken Ülkü Ocakları Dergisi'ne yazdığı yazılardan ve Başbuğ ile Genel Başkan'a verdiği raporlardan söz etmiş. Camiayı ve bu Hareket'in ruhunu tam olarak bilmediği için bu hatasını normal karşıladım. Fakat bu açıklamasında normal karşılamadığım husus da var. O da şu: Bunları Genel Başkanlığa adaylık gerekçesi olarak sunmasını doğrusu oldukça yadırgadım. Şundan dolayı yadırgadım. Eğer Ocak Dergisi'nde her yazı yazanın veya Başbuğ ile Genel Başkan'a her rapor verenin Genel Başkanlık adaylığı hakkı ise o zaman kendisine sıra gelmez de ondan. Ayıptır, ayıp! Bu camia kaldırmaz böyle şeyleri. Haddini bil. Sus. Otur.

Bir açık mektup yazmış. Okudum. Hakkı tabii, yazabilir. O mektupta bir gerekçeye bağlı olarak yazdığı bir cümlesi dikkatimi çekti. Genel Başkana hitap ederek "1997 yılında, MHP Genel Başkanlığına adaylık açıklamanızı benim yazmamı rica etmezdiniz" diye yazmış. Böyle bir şey oldu mu, olmadı mı bilmiyorum, fakat olmuş olsa bile bunda anormal ne var? Dünya'nın her yerinde Genel Başkanların yazılarını birileri "daktilo" eder. Her Genel Başkanın danışmanları, yazarları ve çizerleri vardır. Bilmiyorum ama ondan da böyle bir yazı istenmiş olabilir. Bu neyi ifade eder? Bu son derece normal bir şeydir. Burada anormal hiç bir şey yok. Eğer kendisi normal olmayan bir örnek isterse yazayım.

Normal olmayan şudur. Onu tenzih ederim ama eğer bir gün biri çıkar da "Ortak kitap yazalım" derse ve arkadaşını bir buçuk yıl çalıştırıp da daha sonra arkadaşının emeğini bir üniversitede ders olarak verirse ve bu emek mahsulünden bazı bölümleri de makalelerinin içine koyarsa işte bu, normal değildir. Dediğim gibi onu tenzih ederim. Örnek olsun diye yazdım.

Prof.Dr.Metin Ergun www.etikhaber.com

Haddini bil, haddini!

[KizilElma15]

bu ileti yönetici tarafından değiştirilmiştir.
YÖNETİCİ NOTU:SADECE 2 İLETİ,BİRİSİ ÜMİT BİRİSİ ARİF HAKKINDA!
NE AMAÇLA SİTEYE GELDİĞİN BELLİ.BURASI MUHALEFETİN REKLAM ALANI DEĞİL!ÜYELİĞİN İPTAL!