Bozkurt NET

[kaganos]

Değerli Kardeşlerim,

Geçenlerde ilginç bir tespit ile karşılaştım,

Hergün okuduğumuz.. cinayet haberleri..cinnet geçirip..4 kişiyi öldürenler..

polisimizin elinin kolunun bağlanması..

asayişin bozulması.. Terörün artması.. her ilimizde çetelerin cirit atması...

Din kavgaları...

aslında bir planın parçası imiş..

Ülkemizde.. aynı 1980 öncesi bir durum yaratılarak..

Ülke KAOS ortamına sürüklenecek...

Ama bu sefer.. Müdahaleyi.. TSK değil..

Özelikle ülkeye davet edilip.. gel bizi bu durumdan kurtar denilerek..

Birleşmiş Milletler'e teklif yapılacakmış.. Amaç buymuş...

Ülkede dönen dolapları görünce.. İnanmamazlık edemiyoruz...

MHP kongresi için bu kadar dolaplar çevrilirken..

Ülke için neler çevrilir kimbilir....



saygılarımla.

[Bozkurt-Yakup]

Olaylar maalesef ortada.Cogundan belki haberimiz bile yok ama üstümüzde büyük oyunlarin oynandigi kesindir.Bence bunun en iyi aciklamasi sudur:avrupaya özenti akabinde milli degerlerimizi,dinimizi,töremizi ve kültürümüzü kaybetmek,bilgisizlik cahillik,menfaat gütmek yani kendi cikarlarini düsünenler.Sonuclarida bunlar:millet isyanda,issizlik,yoksulluk,catismalar ve her gün ölen askerlerimiz vesayre...

[-ULKUCU-GARDAS-]

Geçen hafta bir TV kanalının haberlerinde Pazar yerinde baş komiser suçluyu yatırmış yere kelepçeyi takmak için vatandaştan yardım istiyor bağırıyor ne duyan var nede yardım eden kaldırımda durup seyrediyor vatandaş baş komiser elinden suçluyu kaçırınca haklı olarak vatandaşın bu tutumuna isyan ediyor sivil baş komiserimizin o gayreti hele o konuşması böyle vatan evlatlarının varlığı biz ülkücülere gurur veriyor bizim toplum olarak bu kadar duyarsız olmamız gerekir ülkemde sürekli birlik beraberlikten söz edilir, birlik halinde olduğumuzda aşamayacağımız engel bulunmadığını özellikle de siyasilerimizden sıkça dinleriz. Ama bir türlü birlik olamayız.Vatandaş olarak birlik olup ta baş komisere yardım edemiyoruz bas bas bağırıyor kimden korkuyorsunuz diye bence bu korku değil her şeye seyirci kalmaya alışmışız
Vatan toprakları satılıyor çıt yok
Kerkük te Türklere yapılan katliamlar ortada çıt yok
AB uğruna verilen tavizler ortada çıt yok
Bayrağım yakılıyor çıt yok
Vatan evlatları şehit oluyor çıt yok
Biz bu kadar duyarsız bir toplum değildik yazıklar olsun toplumumuzu bu hale getirenlere
Adeta birileri bu toplumun birlik ve beraberlik içinde hareket etmesini istemiyorlar “Birbirimizin ölümüne oh çeken bir ülkede yaşıyoruz” maalesef bu kadar duyarsız olduk Ülkücüklerden başka tepki gösteren yok bizim işimiz zor ama olsun sizleri ülkücü duyarlılığını öğretene kadar uğraşacağız biz bu ülkeyi nasıl karşılıksız sevdiysek sizlere de öğreteceğiz ALLAH (c.c.) izniyle

ALLAH (c.c.) emanet olunuz.

[-ULKUCU-GARDAS-]

Şu an ülkemizi yöneten AKP, kendisini nasıl tarif ediyor?
Muhafazakar demokrat.
Bu partinin demokratlığını tartışmayı bir kenara bırakalım; acaba muhafazakar mı?
Artık bu konuda ciddi kuşkularım var...
Muhafazakarlık; toplumun geleneksel değerlerini korumak demektir. Bugün o değerler korunmuyor, yıkılıyor; AKP de seyrediyor. Biraz düşünün: Türkiye'nin geleneksel değerleri acaba son 4 yılda olduğu kadar hiç yıpratıldı mı?
Aklıma; sadece Turgut Özal'ın başbakanlık yaptığı son dönem geliyor...
O zamanlar da takunyalı Turgut Bey'in icraatları; Türkiye'yi alt üst ediyordu. Bir yandan tarikat şeyhinin eteğini öpüp bir yandan Türkiye'yi ahlaksızlaştıran işler yapmak Turgut Özal'a mahsustu.
Şimdi; ekonomik uygulamalar; özelleştirmeler, borsa, banka satışları, sendikaların çökertilmesi ile yeni bir çürütme dönemine girdik. Yoksullaştırarak, milletin ahlakı çökertiliyor.
Bunun için de özellikle televizyonlar kullanılıyor. RTÜK boşuna göz boyamasın. Örneğin; gelin-kaynana programları kaldırıldı; yerine daha beterleri getirildi. Diziler, fuhuş pazarlaması yapıyor. Tarihte bizi biz yapan hangi manevi değerimiz var ise onun içine tv mikrobu sokulup bayağılaştırılıyor.
Millet, bayrak, vatan, yardımlaşma, aile hayatı, ahlaklı olmak, dürüstlük artık kötülenen değerler. Bencillik, bedeni zevk ve şehvet hissi, aldatma, para kazanma hırsı, kandırma, fuhuş, vatanı ve milleti değersiz görme; yabancı hayranlığı ise pohpohlanıyor. Küçük-büyük ilişkisi bayağılaşmış; aile hoyratlaşmış; para neredeyse Allah haline getirilmiş...
Ya haberler? Milletimiz; her olaydan sonra suçluluk saplantısına itiliyor.
Türk olmak sanki kadersizlikmiş gibi gösteriliyor.
Bu saldırı karşısında çaresiz insanlar; kendi kimliklerinden utanır hale geliyorlar.
Geriye sarılacak bir din değerleri kalıyor.
Dini de tarikatçiler ele geçirmiş durumda. Tarikatçiler, tarih boyunca hep dış güçlerle ilişki içinde oldular ve bulundukları devlete ihanet ettiler.
Bu yüzden sahte din adamları, Hıristiyan ülkelerini mekan tutmaya özen gösterdiler. Sivas'ta aydınları yakan yobazların Avrupa'ya kaçması, Fethullah Gülen'in Amerika'ya gitmesi boşuna mı sanıyorsunuz?
Dinin toplumcu özünü boşaltıp onu geri bir kurallar demetine çevirenler yüzünden; halk, eski inancından da uzaklaştırılıyor. İslam dinini Arabizmin yayılma aracı haline getirenlerle televizyonlarda ahlakı çökertenler el ele vermiş durumdalar: Hedef diri, gerçekçi Türk halk kimliğini yere sermek...
Bu yüzden de yabancı hayranlığı körükleniyor. Filmler, diziler; batılıyı yüceltip bizleri aşağılık kompleksine itiyor.
Televizyon, bugün yalan makinesi değil evimize girmiş bir ihanet çetesidir. Haber kanalları; yalan kanalları; diğerleri ahlaksızlık üretim merkezi... Kendinizi de çocuklarınızı da ondan ne kadar uzak tutabilirseniz o kadar güvendesiniz demektir.
SAHTE AYDINLAR
Türkiye'yi çürüten bu görünmez dalganın mimarları da aydın görüntülü işbirlikçi okumuş takımıdır. Bunlar; yaydıkları değerlere uygun davranırlar. Para için her şeyi yaparlar. Bir yandan muhafazakar görünür öbür yandan var olan ulusal değerleri yakıp yıkarlar. Vatansızlar takımı gibi hareket ederler.
Bunları gören sıradan insanlar, özellikle gençler; ya onlar gibi olmak için saf değiştirirler ya da tam aksine, onlara cephe alırlar. Cephe alanları da gizli örgütler avlar; militan olarak kullanır.
Bu hızlı aşınmanın AKP iktidarı döneminde ortaya çıkması gerçekten düşündürücüdür. Özal muhafazakarlığını taklit eden Başbakan Erdoğan'ın bu benzerlik ve etkileri üzerine düşünme zamanı gelmedi mi acaba?
Yoksa seçim kazanma uğruna bütün kapıları açmak dışında bir çıkış yolları kalmadı mı?

Rıza ZELYUT

[turkuaz51]

Ülkemiz parsel parsel satiliyor!


Israil'in GAP'i vaadedilmis topraklar olarak gördügü bir gerçek. 2003’te çikarilan ''Yabancilarin mülk edinmesine izin veren yasa'', Yahudilerin GAP Bölgesi’ne akin etmesine neden oldu. Yasa çikmadan önce 200 bin araziyi kullanan Yahudiler, 2003 yilinda çikan yasayla 450 bin dönüm arazi satin aldi. Bu elbette göz ardi edimeyecek bir rakam. Üstelik satin alinan bu arazilerin tapu kayitlarinin da gizli oldugu ifade edilmesi ayri merak konusu olusturuyor.
Türkiye'nin her bir yanini Yunanlilar, Ingilizler, Almanlar, Fransizlar, Hollandalilar da Ege ve Akdeniz kiyilarinda adeta gayrimenkul edinme yarisina girdi.

HANGI ÜLKELER TÜRKIYE'DEN ARAZI ALIYOR?
Türkiye’de satilan sadece GAP bölgesi topraklari degil, turistik kiyi kesimlerinde de gayrimenkuller parsel parsel satiliyor. Gayrimenkul satin alan yabancilarda ilk sirayi Yunanlilar ve Almanlar aliyor. Bunlari Ingilizler, Israilliler ve Araplar takip ediyor. Irlanda, Danimarka, Finlandiya, Belçika, Norveç gibi ülkelerin de 1 yilda gözle görülür bir biçimde Türkiye’de mülk edindikleri belirlendi. Gayrimenkul alan yabancilarin özellikle Ege, Marmara ve Akdeniz kiyi kesimlerini tercih ediyor. Türkiye’de gayrimenkulü olan yabancilarin üçte birini (yüzde 33.4) Yunanlilar olusturuyor. Halen Türkiye’de 14 bin 459 Yunan vatandasinin 12 bin 557 tasinmazi bulunuyor. 10 bin 827 adet gayrimenkule sahip 11 bin 750 Alman vatandasi ise Türkiye’de mülk ediniminde Yunanlilari izliyor. Üçüncü sirada Suriyeliler yer alirken, Türkiye’de mülkü bulunun yabancilar listesinde Ingilizler üst siralarda yer aliyor. 5 bin 258 Ingiliz’in 4 bin 101 tasinmazi bulunuyor. Yabancilar özellikle sahil kesimlerini tercih ediyor. En gözde iller ise Antalya, Mugla, Aydin ve Balikesir. Fransizlar, Nevsehir’e büyük ilgi gösterirken, Uçhisar Ilçesi’ndeki Tekelli Mahallesi’ni adeta satin aldiklari ortaya çikti. Mülk Edinme Yasasi, yabancilarin Türkiye topraklarini turizm bahanesiyle parsel parsel aldiklarinin en çarpici örnegini ise Fransizlar’in Uçhisar Ilçesi’ndeki Tekelli Mahallesi’nde satin aldiklari binalarla burayi, “Fransiz Köyü” haline getirmeleri oldu.



UYGULAMA NASIL ISLIYOR?
Satin alma talepleri Tarim Reformu Genel Müdürlügü'ne yapiliyor. Müdürlük konuyu Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterligi'ne iletiliyor. MGK Sekreterligi ise Milli Istihbarat Teskilati'ndan ve Emniyet'ten bu firmalara iliskin istihbarat raporlarini aldiktan sonra satisa onay veya ret karari veriyor. PKK ile iliskisi olanlara ise toprak satilmiyor.

Ankara, Israil'in PKK'ya karsi kullanilan Bucak asiretinden koruculari GAP bölgesinden toprak satin almada araci olarak kullandigini biliyor. AK Parti yönetimi, AB'ye uyum çerçevesinde yabancilara toprak satilmasini serbestlestiren yasa tasarisini gündeme getirir ve GAP bölgesi içinde MGK özel iznini kaldirirsa, Yahudilerin artik aracilara da ihtiyaci kalmayacak.

TARIM DA ELDEN GIDIYOR!
Diger dikkat çeken bir konu ise Tarim... Genetik yapisiyla oynanmis misir ve soyayla baslayan tartismlar, ekmeklerde oldugu öne sürülen kansorejen maddelerle iyice tartisma konusu oldu.

Israil’in gelistirdigi seracilik ve sulama metodlari birçok ülke tarafindan kullaniliyor. Böylesi bir avantajdan yararlanarak Israilli is adamlari GAP’a rahat giriyor. Isbirligi önerileri karsilikli mal alim satiminin yani sira GAP çercevesinde tarima dayali sanayilerin gelistirilmesinde sulama sistemleri, tohum islah birimleri ve verimlilik artirici diger tekniklerin yerlestirilmesi gibi konulari da kapsiyor. Tarim ve hayvancilikla ilgili her alana ilgililer, özellikle sulama projelerine talipler.

Israil’i bölgede yatirim yapmaya sevkeden sadece bulundurdugu tarim teknolojisi degil. Onu bölgeye yönelten bir baska neden ise ileride kendi ülkesinde muhtemel tarim arazilerinin azalma tehlikesi. Kanada ve Hollanda tarim teknolojisi konusunda tecrübeli ülkeler. Su politikalarinin önümüzdeki yillarda savas sebebi sayilacak kadar deger kazanacagi göz önüne alinirsa suyun basina Yahudilerin geçmesi ulusal güvenligimize uygun olmasi gerekir.

FILISTIN TAKTIGI
Dogu ve Güneydogu Anadolu Bölgesi’ni vaadedilmis topraklar arasinda gören Yahudiler, GAP Bölgesi’ne de tipki Filistin’de yaptiklari gibi toprak satin alarak yerlesiyor. 1940’li yillarda Filistin’deki topraklari bedelinin üstünde paralar ödeyerek satin alan Yahudilerin, Türkiye’de ayni taktigi uyguluyor. Yahudiler bunu da ''GAP Bölgesi’ndeki tarimi gelistirme'' maskesi adi altinda kullaniyor.

[metingt]

özür baslik atamiyorum ama türk milliyetcilerini ricam bu konu önemli
bakin almanya br kanun cikariyor ve cikardi bazi bölgelerde uygulaniyor
sinifta tenefusde okul cevresinde türkce konusmak yasak kim türkce konusursa temizlik yapacak teesir edilecek gözlem altina alinip fislenecek
ve bir ürk cocugu ögretmen cikti bir okulda göreve basladi ilk söyledikleri
ögrencilerinle türkce konusamasin ders saatinde ve tenefusde okul esnasinda tükce konusamasin tebligi edildi kabul etti ve okulda görecve basladi
ayni almanya demokrasi yok insanhaklari yok diye bizim ülkemizi bölmek icin seferberlik ilanetti okulda ders görsunler kendi dillerini özgürce konussunlar diye baski yapiyor nicin bizim liderlerimiz bunu halka anlatmiyor nerde bizim milliyetci gazete medya kuruluslarimiz nerde bizim sosyal halkci beylerimiz
ben braya yazdim türk halkina anlatmak size duser
yani tüsiat bunu niye görmemezlikten geliyor biz niye soramiyoruz
saygilarimla sayin liderimiz devletbahceli bu konuyu niye melcise getirtmiyor halka anlatmiyor
saygilar
allaha emanet olun
tekrar özür bu konu tüsiatin istedigi demokrasi yatzisiyla size bir aydinlatma

[Vuslatim]

metingt demiş ki:

özür baslik atamiyorum ama türk milliyetcilerini ricam bu konu önemli bakin almanya br kanun cikariyor ve cikardi bazi bölgelerde uygulaniyor sinifta tenefusde okul cevresinde türkce konusmak yasak kim türkce konusursa temizlik yapacak teesir edilecek gözlem altina alinip fislenecek ve bir ürk cocugu ögretmen cikti bir okulda göreve basladi ilk söyledikleri ögrencilerinle türkce konusamasin ders saatinde ve tenefusde okul esnasinda tükce konusamasin tebligi edildi kabul etti ve okulda görecve basladi ayni almanya demokrasi yok insanhaklari yok diye bizim ülkemizi bölmek icin seferberlik ilanetti okulda ders görsunler kendi dillerini özgürce konussunlar diye baski yapiyor nicin bizim liderlerimiz bunu halka anlatmiyor nerde bizim milliyetci gazete medya kuruluslarimiz nerde bizim sosyal halkci beylerimiz ben braya yazdim türk halkina anlatmak size duser yani tüsiat bunu niye görmemezlikten geliyor biz niye soramiyoruz saygilarimla sayin liderimiz devletbahceli bu konuyu niye melcise getirtmiyor halka anlatmiyor saygilar allaha emanet olun tekrar özür bu konu tüsiatin istedigi demokrasi yatzisiyla size bir aydinlatma

Otag´a göz atsaydiniz bu konu ile ilgili basliklarimizi görürdünüz. Gecen sene bu konu üzerinde durduk.

Devlet bey Meclis´te mi ki getirsin?

[hasan1299]

türkiye sonu belli olmayan karanlık bir yolda ilerliyor.türk milleti hiçbirzaman bu kadar tepkisiz olmamıştı.artık hiçbir şeye tepki veremez hale getirildik.sokak ortasında cinayetler işleniyot,hırsızlık yapılıyot ama kimse dur demiyor.çünkü bu milletin kültürünü yok etmeye çalışıyorlar.özellikle bu hükümet döneminde bu olaylar çok arttı.ab ye gireceğiz diye verilmedik tavizler kalmadı.şerefimizle onurumuzla oynadılar yine tepki veren olmadı.başımıza çuval geçirdiler kerkük istila edildi devletin kendisi tepki vermedi.bir milletin mensup olduğu devlet tepki veremezse insanlarıda devletine uyar tepki veremez uyuşturulu.elimizde ne var ne yok alırlar şimdi olduğu gibi.bu hükümetin yok oluşuyla bu tepkisizlikte sona erecektir.ALLAH TÜRK Ü KORUSUN VE YÜCELTSİN

[kadir45]

internethaber.com dan alıntı:

Alıntı:

İstanbul'da bölücü dehşeti 12 Ağustos 2007 Pazar 22:48 İstanbul'da yasadışı örgüt üyeleri bir İETT otobüsünü yaktı Beyoğlu'nda köprü üzerinde seyreden İETT otobüsünün önünü kesen bir grup, yolcuları indirdikten sonra otobüse molotoflarla saldırdı. Yolcuların gözü önünde alev alev yanan otobüs, kullanılamaz hale geldi. Olay, Halıcıoğlu Caddesi'ndeki Çıksalın Köprüsü'nde saat 21.30 sıralarında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Mecidiyeköy-Zeytinburnu hattında çalışan Ali Osman Poyraz yönetimindeki 34 TN 2402 plakalı İETT otobüsünün önü, 10 kişilik bir grup tarafından kesildi. Yüzlerini peçelerle kapatan grup üyeleri, yolcuları otobüsten indirdikten sonra otobüse molotoflar attı. Otobüsün camlarını da kıran grup, hızla olay yerinden uzaklaşarak gözden kayboldu. Son model belediye otobüsü ise, yolcuların gözü önünde alev alev yandı. Kaynak:

Bu olay yurdun herhangi bir kenar köşesinde değil;İstanbul un ortasında oluyor.Nasıl bir cesaret,nasıl bir rezalet insanın aklı almıyor.
HÜKÜMET,İÇİŞLERİ BAKANI,iSTANBUL VALİSİ VE EMNİYET MÜDÜRÜ CEVAP VERSİNLER.NEDİR BU REZALET?
BU LAÇKALIK,BU VURDUMDUYMAZLIK NEDİR?
Devletin başındakiler de terörle mücadele kararlılığı yok,güvenlik güçleri bünyeye doldurulmuş cemaatçilerle yalama olmuş,pkk mecliste,sular akmıyor ses yok,elektrikler kesiliyor çıt yok.İstanbul un göbeğinde ancak bir dağ yolunda olabilecek bir eylem oluyor,gene ses çıkmayacak.
Nereye gidiyoruz;artık ben de bilmiyorum!

[Vuslatim]

Aci aci güldük.

Ankara´da su kuyrugunda bekleyen orta yasli bir adam(!) bagirip cagiriyor.

-Bu akpye oy verdim. Keske vermeseydim. Su rezalete bak...

Bu adama (!) icimden gecenleri buraya yazsam herhalde kapi disari olurum. Yeminim var bu tiplere acimayacagim.

Adam(!) kendisine batinca "aaaa n´oluyoruz?" hesabina girdi.

Be utanmaz, arlanmaz adam IKI GÜN SUSUZ KALINCA AKLIN BASINA GELIYOR DA YARINSIZ KALDIGINDA N´APACAKSIN? Bir de piskin piskin bunlara verdigin oydan bahsediyorsun. Sen o verdigin oyla kendini susuz birakmakla yetinmedin DOGMAMIS BEBEKLERIN BOGAZINI SIKTIN...GELECEGIN KATILI OLDUN... Yumusak yerin aciyinca aklin basina gelir gibi oldu. Öyleyse o yumusak yerin ACIYA HASRET KALMASIN...


Gittigimiz yer belli. Ergenekon´dan cikacagiz. Cikista DAG VAR ISE ERITECEGIZ. Eritirken de icimizdeki ve disimizdaki ODUNLARdan yararlanacagiz.

Yukarida örnek verdigim adami(!) baz alirsak bize yetki verilmesi anca yumurtanin meshur mekani hadisesi. O zamana hazir olmak gerek. Lakin hazir olmaktan hazir olmaya anlayis farki var. Laf ile peynir gemisi mi yürür, rüzgara karsi mi yürünür yoksa suyu tersine akitmak mi gerekir bakacagiz.

Bilinen teksey bir avuc TÜRK ISLAM ÜLKÜCÜSÜ´ne cok is düsecek...

Secimler sizin olsun BIZI HAKK KINALI KUZU SECSIN ISTERIZ...

[tamerr]

kadir21 demiş ki:

internethaber.com dan alıntı: Alıntı: İstanbul'da bölücü dehşeti 12 Ağustos 2007 Pazar 22:48 İstanbul'da yasadışı örgüt üyeleri bir İETT otobüsünü yaktı Beyoğlu'nda köprü üzerinde seyreden İETT otobüsünün önünü kesen bir grup, yolcuları indirdikten sonra otobüse molotoflarla saldırdı. Yolcuların gözü önünde alev alev yanan otobüs, kullanılamaz hale geldi. Olay, Halıcıoğlu Caddesi'ndeki Çıksalın Köprüsü'nde saat 21.30 sıralarında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Mecidiyeköy-Zeytinburnu hattında çalışan Ali Osman Poyraz yönetimindeki 34 TN 2402 plakalı İETT otobüsünün önü, 10 kişilik bir grup tarafından kesildi. Yüzlerini peçelerle kapatan grup üyeleri, yolcuları otobüsten indirdikten sonra otobüse molotoflar attı. Otobüsün camlarını da kıran grup, hızla olay yerinden uzaklaşarak gözden kayboldu. Son model belediye otobüsü ise, yolcuların gözü önünde alev alev yandı. Kaynak: Bu olay yurdun herhangi bir kenar köşesinde değil;İstanbul un ortasında oluyor.Nasıl bir cesaret,nasıl bir rezalet insanın aklı almıyor. HÜKÜMET,İÇİŞLERİ BAKANI,iSTANBUL VALİSİ VE EMNİYET MÜDÜRÜ CEVAP VERSİNLER.NEDİR BU REZALET? BU LAÇKALIK,BU VURDUMDUYMAZLIK NEDİR? Devletin başındakiler de terörle mücadele kararlılığı yok,güvenlik güçleri bünyeye doldurulmuş cemaatçilerle yalama olmuş,pkk mecliste,sular akmıyor ses yok,elektrikler kesiliyor çıt yok.İstanbul un göbeğinde ancak bir dağ yolunda olabilecek bir eylem oluyor,gene ses çıkmayacak. Nereye gidiyoruz;artık ben de bilmiyorum!

Birilerine müstehak bunlar, emin olun müstehak, neden diye soracaksınız elbette açıklayayım;

Aynı olay otobüs yakılması olayı, okmeydanında oluyor, belediye otobüsü molotof atıyorlar ve otobüs şoförünün gözleri bu molotofdan dolayı rahatsızlanıyor, bunu bana gelip oğlu anlatıyor, kimse birşey yapmamış abi deyip feryat figan ediyor, adamlar otobüse saldırıp ellerini kollarını sallayarak gitmişler, babamın gözlerine hastanede müdahale ettiler demişti, sonra ne oldu ? Anlattım birer birer, bak bugün otobüsü yakarlar, yarın babanı yakarlar, bugün sokaktalar yarın senin evindeler, dikkatli ol ve ona göre yolunu çiz, işler kötüye gidiyor, yarın öbürgün bu çıbanlar büyürler vücudu sararlar ve karşılarında farklı bir şekilde durmak gerekir diye anlattımda anlattım, sonra nemi oldu? Yine ailecek akepe oy verdiler, tabiki bu olayların neden yaşandığını iktidarın nasıl bir uykuda olduğunu anlattığım halde ve her söylediğime hak verdiği halde, gidip yine ailecek akepeyi desteklediler, yani anlayacağınız bunlar anlamayacak, biz anlatsakta anlamayacaklar, yaşasalarda anlamayacaklar, ne zamanki canları iyice yanacak ondan sonra siz haklıymışsınız diyecekler ama o zaman belkide çok geç olacak ......

Saygılarımla

[tamerr]

kadir21 demiş ki:

internethaber.com dan alıntı: Bu olay yurdun herhangi bir kenar köşesinde değil;İstanbul un ortasında oluyor.Nasıl bir cesaret,nasıl bir rezalet insanın aklı almıyor. HÜKÜMET,İÇİŞLERİ BAKANI,iSTANBUL VALİSİ VE EMNİYET MÜDÜRÜ CEVAP VERSİNLER.NEDİR BU REZALET? BU LAÇKALIK,BU VURDUMDUYMAZLIK NEDİR? Devletin başındakiler de terörle mücadele kararlılığı yok,güvenlik güçleri bünyeye doldurulmuş cemaatçilerle yalama olmuş,pkk mecliste,sular akmıyor ses yok,elektrikler kesiliyor çıt yok.İstanbul un göbeğinde ancak bir dağ yolunda olabilecek bir eylem oluyor,gene ses çıkmayacak. Nereye gidiyoruz;artık ben de bilmiyorum!

Bir olay anlatayımda durumun ne olduğunu anlayın;

İki gencin bir devlete ait araçta devletin görevlileri tarafından söylenen zorla kürtçe şarkıyı dinlediklerini ve zorla kürtçe şarkıya eşlik etmelerinin istendiğini ve olayın mahkeme sürecinde olduğunu, biliyormuydunuz?

Saygılarımla...