Bozkurt NET

[kadir45]

yazınızın bazı bölümleri otağımızı sıkıntıya sokacak derecede ifadeler içermektedir.Bu bakımdan bazı bölümleri düzeltilmiştir.Ne olursa olsun bir yüksek hakim sıfatı taşıyan birisi için,bunlar kabul edilemez.Biz de kendisine çok kızıyoruz ve davranışlarını onaylamıyoruz.Ama bunları makul bir düzeyde eleştirmek gerekir.Bu işin şakası yok.Lütfen haklı iken haksız duruma düşmeyelim.

[Tugrulbeg]

Kadir beg Bozkurtlar Otagini sikintiya sokmak gibi bir girisimim olmadi,olamazda,yalniz sunuda ifade etmede yarar var Devleti yönetenler,Devlet'in temel kurumlarinda görev yapanlar ihanet içerisinde bulunabiliyorlar ise bunlarida açiklamak Vatandaslik görevi degilmi? ben burada kesinkes kisisel tartismadan uzak haberlerde'de izledigimiz kisinin yapmis oldugu açiklamayi ilettim,ben su kelimeyi kullandim''Hain"" Devletine ihanet edene ne denir Kadir Beg?

Ayrica vermis oldugum adreste daha agir ithamlar var,

Bir diger ayrinti ,vatikan beslemesi fettosa kimlerin kefil olduguna dair 3 ileti gönderdim yayinlanmadi ,Canin sag olsun,

Son olarak sunu ifade edeyim,C5 lerin ne oldugunu bilen bir Türk Milliyetçisi ve Ülkücülügü örüt bag sayfalarindan degilde bizzat yasayan bir nefer olarak Bozkurt net Otaginda Hakkim(var ise) sizlere Helal olsun,Sizlerde Hakkinizi Helal edin yolunuz açik olsun.

[kadir45]

Duygularınızı anlıyorum.Bir anayasa mahkemesi başkanının defalarca tanık olduğumuz şekilde,devletin ve Cumhuriyetin temel yapısı ve taşları ile oynamaya kalkışmasını ve bu konuda yol gösterici olmasını asla kabul etmiyoruz.Ben Haşim Kılıç hakkında şu son oylamada kullandığı oy,özellikle görevsizlik kararı verilmesi hakında da kendisine eleştirilerde bulundum.Hatta dedim ki;bu;"okullar olmasaydı,milli eğitimi ne güzel idare ederdim"diyen Osmanlı nazırı gibi olmaktır!
Ayrıca yıllardır,memurlar hakkında onların saklı haklarını çiğneyen iktidarların hep paralelinde oy kullanmasını da eleştirdim.
Hiçbirimiz bu davayı sanal ortamda yaşayan insanlar değiliz.Gerektiği zaman her ortamda tavrımızı da koyuyoruz koymaya devam edeceğiz.
Bugün akşam saatlerinde belediye başkanının kamuyoyu yoklamasına gönderdiği evime gelen elemanlara verdiğim cevabı da keşke duyabilseydiniz.
Öyledir ya da böyledir.Ama bu şahıs,Türkiyenin güvencesi bir kurumunun öyle veya böyle başkanıdır.Biz ne mahkeme ne de yargıcız.
Başka bir kaynakta hakkında böyle laflar ediliyor diye,bunları biz de kullanacak değiliz.Bahsettiğiniz gibi olup olmadığına karar verme makamı da biz değiliz.Biz eleştiririz,yanlışını söyleriz.Konu çok hassasdır.
Bugün bahsettiğiniz kelimeyi,dokunulmazlıkları olan muhalefet dahi kullanmamaktadır.Bugün Haşim Kılıca söylediğinizi,yarın biri çıkar bizim inşaallah bir gün atayacağımız bir anayasa mahkemesi başkanına söyler.
Bu işin önü alınmaz.Kamuyoyu elbette Haşim Kılıç a tepki göstermelidir.
Onu kendisini toplamaya,hangi kurumun başında olduğunu hatırlatması gerekir.Ama hepsi bu.Bundan ilerisi çizmeyi aşmak olur.
Bunda alınacak herhangi bir şey de göremiyorum.Otağı sıkıntıya sokmayı elbette düşünmemişsinizdir.Ama öyle kastetmemek başka,uygulamada otak ın maruz kalacağı yaptırım ve cezalara neden olmak başkadır.
Ben size bunu hatırlattım.

[kadir45]

	Alıntı:
	DTP'li Buldan, “Bu halk kendi iradesini ortaya koydu Murat Öztürk'ü seçti, ama güvenlik güçleri ve AKP hükümeti buna müdahale etti, buna engel oldu. Biz, bir kez daha ifade ediyoruz, bu ilde AKP belediye başkanı seçilen insan belediye başkanlığı yapmayacaktır. Bu halk o insana belediye başkanlığı yaptırmayacaktır. Bu ilin belediye başkanı Murat Öztürk'tür bu iyi biline” dedi. HÜRRİYET DEN ALINTI:

Dtp li ;sözde milletvekili olacak kadının şu sözlerine ibretle bakın.Pervin Buldan denilen bu kadın,herhalde Ağrıyı Kandil dağı zannediyor.
Dün Ağrı yı savaş alanına çeviren olayları,kimin tetiklediği ortaya çıkıyor.
Bu ne terbiyesizlik,bu ne cüret?
Kim olursa olsun;seçilmiş bir belediye başkanına sen nasıl görev yaptırmazsın ?Sen milletvekili misin,yoksa terörist mi?
Bu kadına devletin gücünü gösterecek,bu sözleri hakkında soruşturma açacak bir Cumhuriyet savcısı yok mu bu ülkede?

[kadir45]

	Alıntı:
	"Ne kadar kan akarsa aksın..." Muharrem KONTAZ- Esat TAŞTEKİN- Serdar SUNAR/ERGANİ (Diyarbakır), (DHA) 5 Nisan 2009 DTP Diyarbakır Milletvekili Selahattin Demirtaş, "Ne kadar kan akarsa aksın, Kürt halkının mücadelesi her zaman devam edecektir" dedi.

Bu milletvekili olacak kisi bunları söylerken,osman baydemir adlı terörist
yatakcısı; kürt davası uğruna ölenlerin cennete gideceğini söylerek
bozguculara şehitlik mertebesi dağıtıyor.Tabii,hiç düşünmeden ;aklını din ile bozmuş bir milleti bundan kolay kandırmanın yolu ne olabilir başka?
Ey iktidar olan adamlar!
Ergenekon gibi kutsal bir kavramı kirleterek;kendine muhalif herkesi içeri tıkarken;halkı kışkırtan bu dtp li sözde vekiller ile,bu osman denilen belediye başkanı hakkında neden kovuşturma başlatmıyorsun?
Başlatırsan,abilerin döverler mi seni yoksa?

[hilalugruna1]

kadir21 demiş ki:

Alıntı: "Ne kadar kan akarsa aksın..." Muharrem KONTAZ- Esat TAŞTEKİN- Serdar SUNAR/ERGANİ (Diyarbakır), (DHA) 5 Nisan 2009 DTP Diyarbakır Milletvekili Selahattin Demirtaş, "Ne kadar kan akarsa aksın, Kürt halkının mücadelesi her zaman devam edecektir" dedi. Bu milletvekili olacak kisi bunları söylerken,osman baydemir adlı terörist yatakcısı; kürt davası uğruna ölenlerin cennete gideceğini söylerek bozguculara şehitlik mertebesi dağıtıyor.Tabii,hiç düşünmeden ;aklını din ile bozmuş bir milleti bundan kolay kandırmanın yolu ne olabilir başka? Ey iktidar olan adamlar! Ergenekon gibi kutsal bir kavramı kirleterek;kendine muhalif herkesi içeri tıkarken;halkı kışkırtan bu dtp li sözde vekiller ile,bu osman denilen belediye başkanı hakkında neden kovuşturma başlatmıyorsun? Başlatırsan,abilerin döverler mi seni yoksa?

Eyvallah abi ,Aydinlik birligi bozulmamis bir Türkiye istiyorsak evvela bunlarin baslari ezilmeli,Türkiyenin en öncelikli sorunu pkk ve meclisteki sözcülerini dtp ve bu düsünceye hizmet edenlerin baslari ezilmeli sikayetcilermi ee ozaman bunlara karsi hicbir töleransi kabul etmiyoruz defolup gitsinler Türkiyeyi bölmeye calisan güclerin kapi kullari sizi.

[Vuslatim]

PKK SİLAH BIRAKMAZ ÖCALAN 5 YILDA ÇIKAR

Kürt politikalarının şekillendiği Washington Kürt Enstitüsü'nün başındaki Dr. Necmeldin Kerim'e göre PKK silah bırakmaz ve dahası...



Kürt politikaları Erbil'den olduğu kadar Washington'dan da şekillenir. O politikaların şekillenmesinde Washington Kürt Enstitüsü önemli bir merkezdir. Merkezin başında Dr. Necmeldin Kerim yer alır. Kerim, Molla Mustafa Barzani'nin en güvendiği isimlerden biriydi. Halen Barzaniler'e çok yakın. PKK'nın iç dinamiklerini ve karar mekanizmalarını iyi tanıyor. Kerim'e göre Erbil'de düzenlenecek toplantı gerçeküstü beklentilere yol açtı.
Celal Talabani'nin oğlu Kubat ise Washington Kürt Bölgesel Yönetimi temsilciliğini yürütüyor. Bir nevi, ABD yönetimi ve Erbil arasındaki iletişimi sağlıyor. Talabani, Obama yönetiminden umutlu bir portre çiziyor. ABD, Irak'tan çekildikten sonra Kürt bölgesinde bir üs istediklerini saklamıyor ancak ne derse desin Kürtlerin, Washington'da eski forsları yok. Talabani'nin ofisinde asılı duran '2009 hedefleri' durumu ele veriyor. Hedefler, 'Kürt bölgesine heyet götürmek, Washington'da kültürel etkinlik düzenlemek' gibi maddelerin ötesine geçemiyor.

PKK silah bırakmayacak
Kürt politikalarına yön veren isimlerden Kerim'e göre tek bir toplantıyla PKK'nın ateşkes ilan etmesini beklemek hayal. Kerim, 'Sorun sadece Türkiye ile çözülür' diyor

Kürt siyasetine yön veren bir isimsiniz. Nisan sonunda Erbil'de toplanacağı söylenen Kürt Kurultayı iddia edildiği gibi, PKK meselesini bitirecek mi?
Dürüst olmak gerekirse özellikle Türk basınından gelen haberlerin, gerçeklerden ileride olduğunu düşünüyorum. Öncelikle henüz toplantıya katılmaları için insanlara davetiye gitmedi. Nisanda ne olacağı henüz belli değil.

Böyle bir toplantı olmama ihtimali var mı?Toplantı olacak ama nasıl bir toplantı olacak? O toplantıda, PKK'ya silah bıraktırılacağı ya da en azından ateşkese ikna edileceği söyleniyor. Yapılmamış bir toplantıdan hangi sonucun çıkacağını nasıl biliyorlar?
ABD, Türkiye, Bağdat hükümetleri ve Kürt Bölgesel Yönetimi'nin bir plan üzerine anlaştığı ve bunun sonucunda PKK'nın bitirileceği söyleniyor. İddia buradan geliyor.
Washington, Ankara, Tahran ve Erbil hükümetlerinin böyle bir toplantıda bir araya gelecekleri yönünde bir bilgi henüz yok ki. Farklı Kürt gruplar bir araya gelip Kürt meselesini konuşacaklar, bu bağlamda PKK da ele alınacaktır ama ABD hükümeti işin içinde değil.

AF İÇİN ÇOK GEÇ Peki, ya Celal Talabani'nin açıklamaları? 'PKK ateşkese ikna edilecek' dedi.
Bu toplantıda bir ateşkes çağrısı yapılabilir ancak örgüte silahı nasıl bıraktıracaklar? Bu olmaz, olmayacak. Silahlı ya da değil hiç bir direniş grubu 'Hadi o zaman silah bırakalım' demez.
O yüzden de bazı şartlardan bahsediliyor...
Bu mesele, Türkiye'nin meselesi. Bu yüzden yalnızca PKK ve Türk hükümeti arasında çözülebilir. Tabii ki doğrudan PKK olmaz ama onun adına temsilcilerle... Türkiye PKK'yı hep Kandil'de arıyor ve büyük bir yanlış yapıyor.

PKK'ya aftan bahsediliyor. Bu, ateşkes için yeterli değil mi? Artık değil. Öcalan yeni yakalandığında olabilirdi. O zaman Abdullah Gül Başbakan'dı, Washington'a gelmişti. Mehmet Ali Birand da buradaydı. O zaman Birand'a bir röportaj vermiş ve 'Af sorunu çözer' demiştim. Artık çözmez.

O zamandan beri ne değişti?Öcalan yakalandığında güçlerini ateşkese davet etmişti. Örgüte Türkiye'yi terk etmesini söylüyordu, dengeler altüst olmuştu. Şimdi ise örgüttekiler daha bağımsız hareket edebiliyorlar. Artık her şeyi Öcalan kontrol etmiyor.

Örgüt içinde güçlenenler bir anda her şeyi bırakıp gitmeyi neden istesin?
Onların ateşkese razı olmaları için ne lazım?Politik adımlar atılacağının garantisi... Anayasada değişiklikler, Kürt kimliğinin garantiye alınması, bir de Öcalan'ın hapishanedeki durumunda iyileştirme yapılması; yalnızlığından kurtarılması vesaire. Zaten 5 yıl içinde, onun serbest bırakılacağını düşünüyorum. Türkiye o yönde ilerliyor.

TALABANİ İSTEDİ DİYE OLMAZ
PKK ne istiyor?Bir çözüm, bir teslimiyet değil.
Öyleyse kendiyle çelişiyor, çünkü geçtiğimiz günlerde konferanstan çıkacak herhangi bir çözüm önerisini kabul etmeyeceğini açıkladı...
Evet, çünkü çözüm olarak önerilen şey onlar için teslimiyet demek.
Bölgedeki destekleri kesilse zaten kendiliğinden yok olmaz mı örgüt?
Hayır, olmaz. Irak'taki Kürt bölgesinde gruplar hiçbir destek olmadan 70'lerde, 80'lerde ayakta kaldılar. Kimyasal silahlara rağmen yılmadılar. Barzani ve Talabani bunu iyi bilirler. Üstelik PKK Türkiye menşeli. Yani oradan çözüm lazım. İki taraf arasında Ahmet Türk gibi arabulucular kullanılmadan bitmez.
Resim böyle ise neden başka türlü bir portre gösteriliyor? Sanki iki kamp mevcut: Türkiye, Barzani ve Talabani PKK'ya karşı. Bu tablo gerçekçi değil mi?
Hayır, gerçekçi de değil, doğru da... Talabani bu tabloda arabulucu olmak istiyorsa adil davranmalı. Talabani öyle söylediği için PKK dağılmaz. Bunu o da biliyor. 1992'yi hatırlayın. Türkiye, KDP, KYB hep birlikte PKK'nın üzerine gitmişlerdi. Ne oldu? Örgüt daha da güçlendi. Bence, Talabani yaptığı açıklamalarla asıl PKK'yı iknaya çalışıyor.
Üzerinde konuşulan plan şöyle: PKK'nın silahlı eylemlerinde yer alanlar Kürt bölgesinde kalıp, siyasi faaliyet gösterebilecek, diğerleri eve dönecek ya da bir İskandinav ülkesine gidecek. Bu plana itirazınız var mı?
Teorik olarak kulağa hoş geliyor ama realite başka. Ne derseniz deyin, PKK Kürtler adına hala Türkiye'deki en büyük güç. Binlerce takipçileri var. Bu etkiyi sürdürmek istiyorlar elbette. Böyle bir plana razı olmazlar.

Zana Planı
Sizin 1990'ların sonunda üzerinde çalıştığınız bir plan vardı. Neydi o plan?
Öcalan yakalanmadan önce Leyla Zana'yı hapisten çıkarma planımız vardı. Mitterand hükümeti ile görüşüyorduk. Mitterand, karısı ve Richard Holbrooke da işin içindeydi. Bir deklarasyon yayınlanacaktı. Zana hapisten çıkıp, Elise Sarayı'nda Mitterand ile buluşacaktı ve birlikte Helmut Kohl'e gideceklerdi. Mesut Yılmaz Başbakan'dı ve bu planı biliyordu.

Sonra ne oldu?Zana arkadaşlarını içeride bırakarak hapisten çıkmayı kabul etmedi.
Etse bugünkü resim nasıl olurdu?
Bunu tahmin etmek zor ancak o dönem basında büyük yer alacaktı bu girişim. PKK ne hissederdi bilmiyorum. Sanırım, Zana'nın bu kadar popülerleşmesinden hoşlanmazdı. Sonra Öcalan yakalandığında onu İtalya'da ziyaret ettim. Bana savaşı kesip, siyasi mücadeleye geçmekten bahsetti. Ama sonrasında işler hızla değişti. Tutuklanıp Türkiye'ye getirildi. İşte o dönem af çıksa işe yarardı.

ABD'nin Kürt bölgesinde üs kurmasını istiyoruzCelal Talabani'nin oğlu Kubat, 'Türkiye ile gelinen diyalog seviyesinden memnunuz' diyor
ABD'de yeni bir yönetim var ve Irak'tan çekilme planları yapılıyor. Bir yıl öncesine kıyasla kendinizi nasıl hissediyorsunuz?
Karmaşık duygular içindeyim. Bir sene öncesine göre çok farklı meselelerle karşı karşıyayız. Her şeyden önce geçtiğimiz seneye göre Türkiye ile ilişkiler inanılmaz bir gelişme içinde. Diyalog seviyesinden çok memnunuz. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Neçirvan Barzani'nin Bağdat'taki buluşması da bunun bir kanıtı.

Cumhurbaşkanı Gül'ün 'Kürdistan' kelimesini telaffuz edip etmediği ile ilgili tartışmaları nasıl buluyorsunuz?Bu, toplantının içeriğine gölge düşürmemeli. Aşın bunları artık. Bizim ismimiz 'Kürdistan Bölgesel Yönetimi'. Bu, anayasada da yer alıyor.

Kürtler için dengeleri değiştirecek bir gelişme söz konusu. ABD'nin Irak'ı terk ediyor oluşunu nasıl karşılıyorsunuz?Irak'ın, ABD ile güçlerin statüsünü belirleyen bir anlaşması var. O devam ediyor. Başkan Obama da çekilme politikası hakkında gayet net. Görünen o ki ABD en az birkaç yıl daha Irak'ta.

2011'de tamamen çekilmiş olacak, değil mi?Öyle deniyor ama bu yılın sonunda Irak'ta hala Afganistan'dakinden daha fazla ABD askeri olacak. Amerika'nın öyle bir anda Irak'tan çıkmasını beklemiyorum... Diplomatik birçok çabaya girecektir. O nedenle 'sorumlu çekilme'den bahsediliyor.

'Sorumlu çekilme' ne demek?Giderlerken arkalarında bir karmaşa bırakmayacaklar demek. Bizim umduğumuz da bu.

Kürt bölgesinde bir üs bırakmak da buna dahil mi?Olabilir. Biz bunu istiyoruz. Her türlü ABD gücünün, Kürt bölgesi sınırlarında olmasını memnuniyetle karşılarız.
Böyle bir üs sizi bölgede İsrail gibi antipatik yapmaz mı?
Sanmam. Bu üs komşulara yönelik olmayacak. Irak'ın yeniden yapılandırılması için olacak. Hala ülkede yapılacak çok iş var. Yakın zamanda, 2011'den sonra ABD'nin Irak'ta nasıl bulunacağı üzerine görüşmeler başlamasını bekliyoruz.
Öte yandan yeni yönetim, Kürtlere eskisi kadar yakın değil sanki. Washington'daki Nevruz resepsiyonunda yönetimdeki etkin isimler yoktu.

Bush ile ittifak yaptığınız için dezavantajlı konuma düştünüz gibi bir hava var...Buna katılmıyorum. Biz hem Cumhuriyetçiler hem de Demokratlarla iyi geçiniyoruz. Zaten ilişkilerimiz kişilerin ötesinde, kurumsallaşmış. Ancak yeni yönetimin başında şu an çok sorun var. Dünya Irak'ın etrafında dönmüyor. Bunu anlıyoruz.

Yani ABD'ye güveniyor musunuz? Tarih bunun çok da doğru olmayabileceğini söylüyor...Güven, diplomaside kullanılmayacak kadar güçlü bir kelime. Sonuçta Irak, ABD için hala önemli. Kürdistan bölgesi de Irak için. Bu da Kürdistan bölgesini, ABD için önemli yapıyor. Sanırım Washington bunun farkında.


Bengütürk.com

[kadir45]

milletvekili kürt ahmet obama ya demiş ki;

Alıntı:

AHMET TÜRK’DEN OBAMA’YA KÜRT DOSYASI ABD Başkanı Barak Obama, TBMM’de yaptığı kısa görüşmede DTP’ye anlamlı bir mesaj verdi. Obama, “silahla, şiddetle hiçbir sorun çözülmez” dedi. Ahmet Türk ise, Obama’nın bu sözlerine karşılık ,”biz de şiddete karşıyız. Ama bölgede 17 bin faili meçhul cinayet var. Ve bu öldürülen kişiler sivil” karşılığını verdi. Türk ayrıca Obama’ya DTP’nin Kürt sorununda bugüne kadar savunduğu görüşleri içeren bir dosya sundu.

Elimde yetki olsa,bu adamı derhal vatandaşlık dan çıkartır,ve bu ülkeden defederim.Bir de milletvekili olacak.Şu rezalete bakın,olacak iş değil.
Bu nasıl vatandaşlık ki;gerek bu ve bunun gibiler,gerekse turbanı bahane eden dinciler;bu ülkeyi bir başka devlete şikayet ediyorlar.
Hepimiz;hayatımızda en az bir kere devlet de haksızlığa uğramışızdır.
Ama hiçbirimiz ne devletimize laf ettik,ne ettirdik,ne de şikayet ettik.
Neredeyse meclisinin 2/3 ü kürtlerden oluşan ,devlet kadrolarının çoğunu kürtlerin işgal ettiği bir ülkede;tc nin milletvekili bu şikayeti yapıyorsa;
bu nankörlüğün en büyüğüdür!Ya adam açıkça bağımsızlık istiyor!Hangi devlet bunu kabul eder?Utanmöadan ,biraz daha ileri gitse;resmi dilin kürtçe olmasını isteyecek neredeyse.
Ya siz ne istiyorsunuz?Bu ülkede neden mahrum bırakıldınız?Size yol,su,okul,elektrik mi gelmedi?Size öğretmen mi verilmedi?Size zenci muamelesi mi yapıldı?Nedir ya sizin derdiniz?Defolun gidin yeter artık be nereye gidecekseniz!Gidin!Danimarka ya,abd ye,fransa ya,Irak a;hangi cehennemin dibine gidecekseniz bir an önce gidin!Bu ülkenin size verilecek bırak bölgesi,bir çakıl taşı yok!Toplayın tasınızı tarağınızı defolun gidin,Yetti artık bu ülkeye ayak bağı olduğunuz!Yetti artık huzuru bozduğunuz!Ulan öğretmen veririz öldürürsünüz!Yatırım için müteahhit göndeririz;şantiyeleri basar,mühendislerini öldürür kaçırırsınız!Devletin iş makinalarını yakarsınız!Gündüz vatandaş gece pkk lı olursunuz!Devlet malına zarar verir,bacak kadar piçleri devlete kışkırtır,her yerde olay çıkartırsınız.Ne sanıyorsun sen burayı?BU ÜLKEDE TÜRK YOK MU SANIYORSUN?Sen önce;o sayın dediğin şerefsizin ve o şerefsiz örgütün yaptıklarının bir hesabını ver önce!Utanıp sıkılmadan "birlik de yaşayacağız,biz İzmir den de İstanbul dan da vazgeçmeyiz "diyorsunuz!
Nasıl olacak bu,ülkeyi size mi teslim edeceğiz?Bu adam nasıl hala daha milletvekili olarak kalabiliyor hayret etmemek mümkün değil!

[Vuslatim]

pkk sorunu mu, kürt sorunu mu, Güneydoğu sorunu mu?





Mevcut soruna ad koymadan önce yasanan süreci hatirlamak gerekmektedir.

1. Birinci binyilda Avrupa, ikinci binyilda Afrika, Amerika ve Avustralya hristiyanlistirilmis ücüncü binyilda da Asya ve Ortadogu hristiyanlastirilmak istenmektedir. Bu hedef papalar tarafindan defaatle itiraf edilmistir. Bu hedefin gercekelebilmesi icin Türk´ün engel olmaktan cikmasi gerekmektedir. En büyük engel Türk oldugu icin Türklügü unutturmak gerekmektedir. Bunun icin dinci bazi akimlar sekillendirilmistir. Saidi Nursi Türk milliyetciligine karsi cikip, küfür olarak nitelendirirken kürt milliyetciligi yapmakta hic bir cekince görmemis hatta kürd-i tealli cemiyetine ingilizlerin istegi üzerine katilmistir.

Bugün de dincilik milliyetcilikle catisir haldedir. kürt milliyetciligine hatta fasizmine izin veren din nasil oluyorsa Türk milliyetciligini küfür gösterebilmektedir. Islamin böyle bir hükmü yoktur. Hatta Hz. Peygamber (SAV) Efendimiz kisinin kavmini sevmekle suclanamayacagini buyurmustur. Bölücü unsurlar dincilik vasitasi ile Türkiye icinde otorite olmakla kalmamis Vatanimizi bölünmenin esigine getirmistir.

Dincilik ile dindarlik farkli seylerdir. Bizler emrolunan Islama inanan samimi dindarlariz. Dincilerin yüce dinimizi kendi amac ve cikarlari dogrultusunda batillastirmasina karsi her platformda karsi durmaktayiz.

Bugün dinler arasi dialog hristiyanlastirma calismalarina Abant konsilinin de büyük destegi ile devam etmektedir. Her ne hikmetse Güneydogu ile cok ilgilenilmektedir. Görünen o ki kürtcülük meselenin özü degil sadece aracidir.

Arastiriniz diye soruyoruz; Türkiye´deki gözde tarikatlerin cok büyük bölümünün hatta neredeyse hepsinin Kuzey Irak kökenli olusunun sizce ne tür manasi olabilir?


2. Mesele Türk-kürt kardesligi olarak önümüze sunulmus, iktidarda olan ihanet güruhlari tarafindan da alt ve üst kimlik olarak kasinmistir. Türk olmak ile kürt olmak farklidir. Türk; Turan boylarinin hepsini temsil icin verilen addir. Türk bu boylarinin agaci olduguna göre kürt ise sadece bir boydur ve Orhun Kitabelerin de "Ey kürt beyi" olarak gecmektedir. Bizler agac ile kollari bir kefeye koyarak en bastan hataya düsüyoruz. Kürtler Cepni boyu, Kayi boyu, Kinik boyu, Afsar boyu vs. boylardan sadace biri veya birkacindan olusmus topluluktur. Selcuklu döneminde adi gecen kürdistan bölgesi de bugün Tebriz yakinlarindadir. Güneydogu´da degildir.

Ingilizler, araplarla aramiza tampon bölge olusturmak, Türk´ü yalniz birakip yok etmek, olmazsa Asya´ya sürmek daha da olmazsa hristiyanlastirmak ve bu sayede Asya´yi da hristiyanlastirmak icin kürtleri bizlerden calmistir. Sandiklar dolusu altinlar bosuna yatirilmamistir. Bizler de gün gectikce meselenin özünden kopar olmusuz.


3. Güneydoguda yasanan gerilimin ana nedenlerinden biri yüzyillardir süregelen Türklügün ihmali meselesidir. Fetret devrinde oldugu gibi Asya´dan göc eden sii Türkmenler Anadolu´daki sunni Türkmenler tarafindan cok ta hos karsilanmamislardir. Bunun yaninda Sah Ismail ile Yavuz Sultan Selim´in hakimiyet savaslari acilarini hala hissettigimiz derin ucurumlara sebebiyet vermis bölücü akimlar bu yarayi kullanmaya calismaktan hic vazgecmemislerdir. Bu savaslarda özellikle Cepni boyu ikiye ayrilmis bir bölümü Yavuz´u diger bölümü de Sah Ismail´i desteklemistir. Ama neticede kardes kardesi kirmak durumunda kalmistir. Yavuz´u destekleyenler sunnilesmis Sah Ismail´i destekleyenler sii kalmistir. O zamandan bu yana siiler (Aleviler) protest müzik ile kendilerini ifade etmislerdir. Bu gün hala bu sogukluk yasanmaktadir.

Türk Tarih Kurumu eski baskani sn. Halacoglu´nun da ifadesiyle tecridden kacan ermeni dönmeler kendilerini kürt alevisi olarak lanse etmis, bugünkü bölücü yapilanmada öc almak icin cirpinmaktadirlar.

asala terör örgütünün bütün mal varligini pkk lanetine birakmasindaki manayi iyi incelemek gerekmektedir.


Ortada kürt sorunu yoktur. Güneydogu sorunu hic yoktur. pkk sadece ve sadece taseron bir yapilanmadir. Küfür tek milletse pkk arkasina tüm küfür milletini almis ihanet yapilanmasidir.

Meselenin adi; dincilik ve Asya ile Ortadogunun hristiyanlastirilmasidir. Bunun da yolu Türk Milliyetciligini ezmekten gecer. Müslüman Türk Islamin dün oldugu gibi bugün de bayraktaridir.


Mesleyi adlandirma ve anlamlandirmada Türkcü bakislarimizla kodlari cözecegiz.


TANRI TÜRK´Ü KORUSUN VE YÜCELTSIN

[kadir45]

hürriyet den alıntıdır:

Alıntı:

DTP'li Buldan'dan çok tartışılacak sözler Behçet DALMAZ/ HAKKARİ, (DHA) 27 Nisan 2009 DTP Iğdır Milletvekili Pervin Buldan, 29 Mart yerel seçimlerinde ‘Kürdistan' sınırlarını belirlediklerini söyledi. 29 Mart seçimlerinde ‘Kürdistan' sınırlarını belirledik. Yani, Van'ı aldık, Siirt’i aldık, 86 yıllık geleneği bozarak Iğdır'ı aldık. Hakkari'de yüzde 90'lara varan oy oranına ulaştık. Gücünüz varsa önce bize dokunun, önce biz DTP'li 21 milletvekilinin canını alın. Bizim canımız halkın yoluna feda olsun. Bu ülkeyi yöneten, özellikle AKP hükümetinin aklını başına toplamasını istiyoruz. AKP'nın eline geçen bir fırsat var. 1 Haziran'a kadar PKK'nın ilan etmiş olduğu silahları susturma, çatışmasız ortamı var. Bu fırsatı kaçırmasınlar, uzatılan bu barış elini havada bırakmasınlar. İsteseler de, istemezlerse de bugün bu coğrafyada, kabul etseler de etmeseler de Kürt halkı vardır. Bu coğrafya, Kürdistan coğrafyasıdır. Bugün bu ülkede sayın Abdullah Öcalan, bu halkın iradesidir. İsteseniz de, kabul etseniz de etmeseniz de ‘biz varız' diyoruz. Bu halkın yanında yer almaya devam edeceğiz.”

İnanılır gibi değil.Bir yerel seçim sonuçlarının değerlendirmesini yaparken;kurtarılmış bölgeden bahsediliyor.ÇİZİLEN KÜRDİSTAN SINIRINDAN BAHSEDİLİYOR.BU COĞRAFYANIN KÜRDİSTAN OLMASINDAN BAHSEDİLİYOR.
Bunu bir milletvekili söylüyor.Bir gazete bunu haber yapıyor.Milyonlarbu haberi okuyor.
Yerel seçimlerin hemen ardından;seçilmiş belediye başkanı dtp li değil diye;"bu adam belediye başkanlığı yapamaz,yaptırmayız"diyen bu kadın;bu kez de bunları söylüyor.
Üstelik bunları meclis kürsüsünden falan da söylemiyor.Bu nasıl bir dokunulmazlık anlayışı?
Bu sözleri söyleyen bir siyasi parti,bu sözleri söyleyenleri seçen bir halk ile neyi konuşacaksınız?Hangi açılımda bulunarak bunları sakinleştirip bu devletin vatandaşı olarak tutmaya kalkacaksınız?Bunların niyetleri apaçık ortada değil mi?Devletin gücünü bunlara göstermekten başka ;hangi açılım,hangi çözüm.hangi uzlaşma bunları hizaya getirebilir?
Hangi pişmanlık kanunu,hangi af dağa adam çıkmasını önleyebilir.Bu olup bitenlere ses çıkartamayan bir devleti kim dinler?Adamlar silahla başaramadıklarını,meclisden geçirerek yapmaya kalkışıyorlar.Buna daha ne kadar izin verilecek?O ilkel lehçelerini dil olarak kabul de etseniz,yüzlerce tv kanalı açıp yayın hakkı verseniz;eğitim dilinin o ilkel lehçe ile yapılmasını kabul da etseniz;binlerce kez pişmanlık yasası da çıkartsanız;bunların duracakları bir nokta olacağını düşünebiliyor musunuz?
Hayır durmayacaklar.Çünkü istedikleri belli.İstedikleri sözde kürdistan falan la sınırlı değil.
İstedikleri TÜM TÜRKİYE!Bunu açık açık söylüyorlar.
Bu olaya artık Türk milletinin el koynması gerekiyor.Millet teröre bulaşsın,bunu istemiyoruz.Ama artık yüce Türk milleti;bu tür palyaçoluklara son vermek üzere tavrını ortaya koymak,ve yüksek sesle bu densizlere ARTIK YETER DEMEK ZORUNDADIR!
Bu hükümet,bu adalet buna ses çıkartmıyorsa;Türk milleti hakkını meşru zeminde aramak
zorundadır.Sesszilik,kabul etmenin ta kendisidir.Bu kabul edilemez laflara artık tahammül etmek mümkün değildir.Bunun solu,sağı falan da kalmamıştır!
Vatanını,Bayrağını,milletini seven devletine yürekten bağlı her Türk vatandaşının,devleti göreve davet etmesi;kutsal bir ödevdir.
Bu iktidarı ile bu meselenin hallolmıyacağı,tam tersine bunların giderek azdıkları ortadadır.
Ya bu meseleyi halledip,bunların sesini keserler;ya da çekergiderler!
Devlet ve devletin güvenliğini sağlamakla ilgili kurumlar TÜRK MİLLETİ TARAFINDAN GÖREVE DAVET EDİLMELİDİR!
Ortada bir kalkışma,ayrışma,ve bir sınıfın diğer bir sıınıfa tahakkümü girişimi var.
Bu kabul edilemez.Devletin ve kurumlarının acziyeti ne düşünülebilir ne de kabul edilebilir.
Devletin ve kurumlarının buna sessiz kalması kabul edilemez!Bu görevini yapmamaktan başka bir şey değildir.Türk milletinin kendilerine emanet ettikleri bu görevleri;savsaklamak,kötüye kullanmak demektir.Kısacası İHANET DEMEKTİR!
BU MESELE PARTİ MESELESİ FALAN HİÇ DEĞİLDİR.İsterse milletin çoğunluğu bunların arkasında olsun.Bu da önemli değildir.Neticede istenilen;Türkiye Cumhuriyetinin ve devletinin yaşamasıdır.Anayasa değişikliği girişimleri yine başlamıştır.Kıyısından köşesinden yontarak;devlet daha da acziyete düşürülmek istenilmekte;ve bu rezalet demokrasi adına yapılmaktadır.
Akepe ve dtp dışında;gurubu olsun olmasın tüm siyasi partiler,her türlü oy hesabını,bilmemneyi bir tarafa bırakıp,ortak bir tavır koymak zorundadır.
Çakallar alanlarda;bozkurtlar sessiz.Böyle şey olmaz!

[hasan1299]

TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ başbakanını seçimlerden önce bir dtp milletvekili güneydoğuyu kastederek sakın buraya gelme olacak olanlardan biz sorumlu değiliz diye tehdit edebiliyor artık.yine bir dtp milletvekili mecliste KÜRTÇE konuşabiliyor,yine bir dtp milletvekili ölen teröristler için halka karşı yaptığı konuşmada kaybımız bilmem şu kadar oldu diyebiliyor,yine şu toprakalr bizim şuralar kürt coğrafyasının topraklarıdır diyebiliyorlar.çok uzak bir zaman değil 8 yıl öncesinde bu şarlatanlar bu derecede ağır beyanatlar verebiliyorlarmıydı.Avrupa birliği uyum yasaları,kopenhag kriterleri adı altındaki bu toprakları bölmeye yeltenen maddeleri 2002 den sonra hükümeti devralan TÜRK olmayan grup imzaladıktan sonra diğer amip beyinli şarlatanlarda bu şekilde açıklamalarda bulunuyorlar.
Ülkenin başbakanı YOZGAT da TÜRK MİLLETİ diyarbakır da TÜRKİYE HALKI diyor,heryerde başka başka konuşuyor,TÜRKİYE yi 36 etnik parçaya bölüyor TÜRKLÜK te diğer kimlikler gibi ayrıcalıksız hiç bir önemi yok diyor.CUMHURBAŞKANI KUZEY IRAK toprakları için KÜRDİSTAN diyor ve açıklamasında IRAK anayasasında o bölge kürdistan olarak geçiyor bizde öyle demek zorundayız diyor,öyleyse ermenistan anayasında da bizim doğu topraklarımızın bir kısmı batı ermenistan olarak geçiyor ozaman onuda kabul edelim.ciddiyetten bu kadar uzak,sürekli taviz vererek,birilerinin okşamasıyla politika güdüldüğü için,dtp li vatansız amip beyinlilerde oralar bizim buralar bizim diyebiliyor.bütün kabahat AKP hükümetinindir onları akp cesaretlendiriyor.
AKP ve bölücü gruplar cezalarını çekeceklerdir hiçbir suç cezasız kalmaz.
ALLAH TÜRK ü korusun ve yüceltsin

[gelibolulu]

Ah keşke bir kalkışsalar... Keşke birşeyleri ilan etseler.

Belki o zaman herşey daha net olur. Bizde ne yapacağımızı biliriz.

Türk - kürt kardeş vs. i savunanlar, bölünmez bütünlüğe sahip çıkanlar, Atatürk'e gerçekten inananlar kimlermiş ortaya çıkar...

"Provake olmayalım, çizgimizi bozmayalım, polisin askerin işini onlara bırakalım" söylemleri de işe yaramaz oluverir.
Zaten fazlaca sabırlı davranıyoruz. Bu sabır boyutunu da aşıp, vurdumduymazlık haline dönüşüyor. Sindiriliyoruz. Soyutlanıyoruz. Kavram karmaşasına itiliyoruz.



Bursa Nutku



Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir. Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, “Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır” demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.

Polis gelecek, asıl suçluları bırakıp, suçlu diye onu yakalayacaktır. Genç, “Polis henüz devrim ve cumhuriyetin polisi değildir” diye düşünecek, ama hiç bir zaman yalvarmayacaktır. Mahkeme onu yargılayacaktır. Yine düşünecek, “demek adalet örgütünü de düzeltmek, yönetim biçimine göre düzenlemek gerek”

Onu hapse atacaklar. Yasal yollarla karşı çıkışlarda bulunmakla birlikte bana, başbakana ve meclise telgraflar yağdırıp, haksız ve suçsuz olduğu için salıverilmesine çalışılmasını, kayrılmasını istemeyecek. Diyecek ki, “ben inanç ve kanaatimin gereğini yaptım. Araya girişimde ve eylemimde haklıyım. Eğer buraya haksız olarak gelmişsem, bu haksızlığı ortaya koyan neden ve etkenleri düzeltmek de benim görevimdir.”

İşte benim anladığım Türk Genci ve Türk Gençliği!

MUSTAFA KEAL ATATÜRK

[kadir45]

hürriyet den son dakika alıntı:

Alıntı:

Mersin'de Yeni Pazar Mahallesi'ndeki Siteler Polis Merkezi'ne yaklaşık 400 kişilik bir grup PKK yandaşı, molotof kokteylli ve taşlı saldırıda bulundu. Molotof kokteyllerinin isabet ettiği polis karakolundan açılan karşı ateş sonucu göstericilerden yaralananlar oldu. Olaylar sürüyor. SALDIRILARIN İLK GÖRÜNTÜLERİ - WEB TV BÖYLE SALDIRDILAR - WEB TV Bugün akşam üzeri PKK yandaşı grup, polis merkezi yakınında gösteri yapmaya başladı. Polislerinin uyarısına aldırmayıp slogan atan göstericiler karakola doğru yürüyüşe geçti. Grup polis merkezine molotof kokteyli attı, taşlı saldırıda buılundu. Polis de havaya ateş açtı. Çok sayıda polis ekibi gösteri yapılan bölgeye sevk edildi.. OKMEYDANI'NDA OLAYLAR ÇIKTI Mersin'in ardından terör örgütü PKK yandaşları bu kez de Okmeydan'ın da polis aracına saldırdı. Terör örgütü PKK lehine sloganlar atan bir grup Okmeydanı Kuzey Sokak'ta toplandı. Göstereciler zırhlı polis aracına molotof kokteyli attı. Molotof kokteylinin atılması ile polis aracı alevler içinde kaldı.Aracın içindeki polisler, güçlükle dışarı çıkarak yanmaktan son anda kurtuldu.Göstericiler molotof kokteylinin ardından havai fişekte attı.Olay yerine gelen çevik kuvvet ekipleri eylemcilere biber gazı ile panzerlerle müdahale etti. Polisin müdahalesi ile dağılan grup başka bir sokaktan tekrar gelerek molotof kokteyli ile polise saldırdı.Bu sırada yoldan geçen sivil araçlarda zarar gördü.İçinde kadın ve çoçukların bulunduğu bir araç molotof kokteylinin atılması ile ortaya çıkan alevlerin arasında kaldı.Aracın içindekilerin korku dolu anları polis panzerinin gelerek yanan aracı söndürmesi ile son buldu.

Başta sayın Abdullah gul olmak üzere,rte ,içişleri bakanı ve bülent Arın ç ın dikkatlerine.
Ülkede çok güzel şeyler olacak diyorlardı.Olmaya başladı bu engin görüşlü siyasetçilerin öngörükleri gibi...!Şimdi kalkıp da derler ki;bunu pkk yapmadı.Kim yaptı?Açılımı istemeyen derin devlet,ve onun suç örgütü.Bunu söylerlerse hiç şaşmam.
Daha bunlar bir şey degil.Daha neler neler olacak!

[kadir45]

hürriyet den alıntıdır:

Alıntı:

Urfa, Cizre ve Ağrı ve Yüksekova'da gerginlik Paylaş Haberi Paylaş Benim Sayfam Delicious Facebook Google MySpace Twitter E-posta DHA - A.A 5 Aralık 2009 Terör örgütü yandaşları, günlerdir yurdun çeşitli yerlerinde bölücübaşı Öcalan'ın cezaevi koşullarını bahane ederek olay çıkardı. Bugün Şanlıurfa, Şırnak'ın Cizre, Hakkari'nin Yüksekova ve Ağrı'nın Doğubeyazıt ilçelerinde öğle saatlerinde PKK terör örgütü yandaşları ile güvenlik güçleri arasında çıkan arbede çıktı. CİZRE'DE 4 GÜNDÜR GERGİNLİK SÜRÜYOR YÜKSEKOVA'DA ZIRHLI ARAÇLARI YAKTILAR DOĞUBAYAZIT'TA OLAYLAR ÇIKTI URFA SAVAŞ ALANINA DÖNDÜ OLAYLARDAN GÖRÜNTÜLER / WEB TV ŞIRNAK KARIŞTI / WEB TV

Aylardır soyluyoruz,yazıyoruz dinleyen yok!.Türkiye nin şu anda bazı bölgelerinde ayaklanmalar var.Ortada devlet yok.Tam rte nin abd yi ziyareti öncesinde;bakıyorsunuz 3 tane emekli kuvvet komutanı ifade vermeye çağrılıyor.Bu arada abd dişişleri bakanı savasci asker istiyor afganistan için.Bölücübaşı eşkiyanın yeri 11 metre kare mi olsun,11.20 metre kare mi tartışmaları arasında,bakyorsunuz her tarafta olaylar var.
Kalkmışlar kendi milli marşımız okumak istiyoruz naraları arasında her tarafta teror esiyor.
Teroro orgutleyen,tbmm meclisinde gurubu bulunan dtp adlı siyasi parti.
Hem birlikte yaşamak istiyoruz diyorlar,hem kendi marşlarını okumak istiyorlar.Kendi çaputlarını bayrak diye asıyorlar.Ve biz uyurken,ta İzmire kadar gelip,Türk milletine meydan okuyorlar.
Anayasa mahkemesi böyle bir ortamda bir kaç gun sonra dtp nin kapatılma kararını konuşacak.
"Asker sussun aman ha,magdur ayağına yatıyor rte"
"kışkırtmalara gelmeyeceğiz,oyuna gelmeyeceğiz,sokaklara çıkmayacağız"
"dtp yi kapatırsak ab den bizi atarlar"
şöyle olur,böyle olur lafları havalarda uçuşurken,bırakın Irak ı,kendi topraklarımız içinde bir kürdistan kurma hazırlığı yapılıyor.
Ortada devlet yok.Otorite yok.Guvenlik güçleri ne yapacağını bilmez halde.Çakallar meydanlarda,kurtlar evlerinde,bir felakete doğru hızla yol alıyoruz.
Bu yargı,bu siyasiler,bu ordu;hala daha akepenin niyetini anlamıyorsa,anlamamazlıktan geliyorsa,bu partinin Türkiye yi parçalamaya götürdügü görülmüyorsa;daha ne zaman görülecek?
Soru şu?Bu ülkenin %40 ı,hatta diyelim ki %80 i bu ülkenin parçalanmasını kabul ediyorsa;buna izin verilecek mi,verilmeyecek mi?
Milletvekilliği dokunulmazlığı demek;bir kadın akepe milletvekilinin ortaya çıkıp da;bu devlete ismini veren Türk kelimesini,bu anayasadan sileceğiz demesi midir?Bu suç mudur,degil midir?
Aman rte tavan yapıyor,aman ab ne der düşünceleri altında,yargı,ordu,muhalefet görevlerini yapmayacaksa;bu işleri kim düzeltecek?Bu ülkede bu sorunun cevabını verebilecek bir kişi yok mu?Yani parayı basacaklar,seçimi alacaklar,arkasından ne isterlerse yapacaklar.Bu demokrasi midir?
O zaman millet sokaga dökülecek diye ne diye telaş ediyorsunuz?Sizler görevlerini yapmazsanız,o zaman millet bu işe el koyar.Ondan sonra da kimin kime gücü yeter görüşürüz!İstediğiniz ülkeyi bu duruma getirmek mi?
Ya bu ne rezalet.Devlet görevini yapmıyor.Pkk ya teslim olmuş.Orduyu da teslim etmek üzere.Ben bu ordu ne işe yarar çok merak ediyorum.Ya mgk toplantısında savaşa hazırlık bütçesi yapıldığını duyuyoruz.Ya kardeşim bu ordu kiminle savaşacak?İçinden bölük börçük olan,topraklarında kalkışmalar olan bir devlet,kiminle harbedebilir?Silaha trilyonlar yatırıp da ,bu borç batağı içerisinde batağa saplanmış bir milletin ordusuna ,silah aldırıp da paslandırmanın adı ne zamandan beri harbe hazırlık oldu?Yok iran ile savaşacaksak onu bilmem.Afganistanda savaşacaksak ve onun silahları da bize aldırılıyorsa onu da bilmem.Ne hazırlığı bu?Nereye götürüyorlar bizi?Bu ülkede aklı başında adam kalmadı mı?