Bozkurt NET

[Vuslatim]

Ülkücülerden Ziya Gökalp tepkisi



Ziya Gökalp'in adının silinmesi ülkücülerin tepkisine yol açtı.

Bir süre önce Diyarbakır'ın Sur Belediye Meclisi'nin almış olduğu kararla yıllardır yıllardır Ziya Gökalp sokağı ismiyle anılan bir sokağın Süryani asıllı olduğu iddia edilen Naum Faik Palak olarak değiştirilmesine Ayvalık'taki Ülkücüler sert tepki gösterdi.

Ayvalık Ülkü Ocağı Başkanı Fatih Akdeniz imzasıyla yayınlanan basın açıklamasıyla gösterilen tepkide, "Ömrünü Türk milliyetçiliği davasına vakfeden, Türk milliyetçiliği düşüncesinin yurdumuzda gelişiminde ve kök salmasında çok mühim bir yeri bulunan; ayrıca yeni kurulan devletin milli bir nitelik arz etmesinde büyük katkıları bulunan Ziya Gökalp Bey'in isminin silinmesi kabul edilecek bir olay asla değildir" denildi.

Açıklamada, "Düşünceleri ve eserleriyle necip Türk milletinin tertemiz gönlünde güzide bir yer edinen Ziya Gökalp, şanlı Türk tarihinde bir tavır alış ve duruş olarak kendini gösteren Türk milliyetçiliğini sistemli bir ideoloji haline getiren cennetmekân münevverlerin başındadır. Ziya Gökalp gibi değerler ülkemizde kolay yetişmemiştir. Yaşamı boyunca ülke bekası için ter dökmüş Gökalp'in ismini taşıyan sokağın adının yeniden Ziya Gökalp olarak konulması gerektiğine inanıyoruz" denildi.

MECLİSİN ALDIĞI KARAR KAYMAKAMLIĞA GÖNDERİLDİ

Bir süre önce Diyarbakır'da yaşanan olayda, Sur Belediyesi Meclisi'nde Ziya Gökalp Pusucu 1. sokağa Süryani asıllı yazar Naum Faik Palak'ın isminin verilmesi kararı alınmıştı. Sur Belediye Meclisi'nin aldığı bu karar, onay için Büyükşehir Belediyesi ve Sur Kaymakamlığı'na gönderilmişti.

Kaymakamlık, Naum Fail Palak'ın Türk vatandaşı olup olmadığının belirlenmesi için Dışişleri Bakanlığı'ndan görüş alınmasını istemişti. Eğer Dışişleri Bakanlığı'ndan "olumlu" bir yanıt gelirse, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş felsefesini, fikirleriyle büyük oranda besleyen Diyarbakırlı büyük fikir adamı Ziya Gökalp'in adı, Diyarbakır sokaklarından silineceği belirtilmişti.

Diyarbakır- Sur Belediye Meclisi'nde ayrıca Hasırlı Mahallesi Direkçi sokağa Ermeni yazar Mıgırdıç Margosyan ve Fatih Mahallesi'nde bulunan Yağcı sokağa da Ahmed Arif'in isimlerinin verildiği öğrenilirken, Kaymakamlığın bu isimlere onay verdiği öğrenildi.


Etikhaber

[kadir45]

Olay,tepki verilmesini gerektirecek kadar büyük bir rezalettir.Seyyit rıza ve kürt sait in;bizzat rte tarafından kutsanmasının üzerinden çok az bir zaman geçtikten sonra bu kararın alınması bir rastlantı degildir.Birisi etnik miliyetçilik yapmaktan yurt dışına kaçmış,diğeri eski tck 141 maddeden yargılanmış ve hapse mahkum edilerek bu cezasını yatmış 2 kişiye iade-i itibar edilmesi ve aydın muamelesi yapılması;bu ülkenin yetiştirdiği gerçek aydınlara en büyük hakaret ve küfürden başka bir şey degildir.
Bu iki kişi yaşadığı dönemlerde etnik milliyetçilik ve kürtçülük peşinde koşmuşlardır.
Sen şimdi kalkıyorsun;ittihatçılarla birlikte çok hataları olan;ama bu vatana sadakatinden
asla şüphe edilemeyecek,elimizde onun yazdığından başka doğru dürüst bir Türkçülük eseri bulunmayan bir düşünce adamının ismini sokaklardan siliyorsun.Neden?Çükü ziya Gökalp ne etnik bölücülük ne de komünistlik yapmamıştır da ondan.Çünkü ziya Gökalp in Türk tanımını,diyarbakır ın yerel yöneticileri kabul etmemektedir de ondan.Ziya Gökalp,eline silahı alıp da kürt milliyetçiliğine kalkışsaydı durum bugun farklı olurdu.
Bu sokak cadde ad değiştirmeleri;çekilen hatırla sevgili,bu kalp seni unutur mu adlı dizilerle
69 ların felaketi deniz gezmiş lerle,80 öncesinin komünistlerinin aydın ve miliyetçi olarak tanıtılmaları hep ;bu meşru ve milli olmayan kalkışmaları kutsamak içindir.
Yine bu kalp seni unutur mu adlı ayni dizide,ezik,bir kızla konuşmasını bile beceremeyen,kavga dövüşten başka bir şey den anlamayan,bir kızı istemeyi,ona çiçek almayı bile beceremeyen bir ülkücü tipinin çizilmesi ne kadar gerçeklere aykırıdır!
Görülüyor ki tv lerle beyin yıkama yetmemiş,rte nin vatan hainlerini kutsaması üzerine birileri bunu fiiliyat aşamasına s0kmaya kalıkşmaktadırlar.
Hepsini bir taraf bırakın;sokak adları degiştirmek bir şeye götürmez.
Sen bugün onu kaldırırsın,birisi Menderesin,Süleyman demirel in,İsmet İnönü nün isimlerini kaldırır.
İsim koyup kaldırmakla tarihin gerçekleri değişmez.Bunun sonu taaaa Atatürk ün isimlerini kaldırmaya kadar gider.
Ziya Gökalp bir köhne sokağa ismi verilecek bir adam degildir.Onlar öyle yaptıysa,biz de kalkar mesela İzmirde en büyük bir alana adını veririz.Bunlar aptalca ve çocukca hareketlerdir. koskoca belediye meclis üyeleri,o parmak kaldırma makinaları;bu yanlış kararı almak suretiyle hainlik ve yobazlıklarını ve kimin maşası olduklarınıi göstermişlerdir!
Sizin işiniz belediyeyi iyi yönetmektir,böyle ahmakça,bağnazca,yobazca kararlar almak degil!

[Delikanli66]

Bizim degerli Turk buyuklerimizi unutturmaya calisiyorlar.
Iste bunun ispati ,Ziya Gökalp'in ismini sildiler.

Ayrics"ittihatçılarla birlikte çok hataları olan derken Ziya Gokalp'in ne gibi hatalari olmus'ki.
Bunu cevaplarsan memnun olurum.

[kadir45]

	Alıntı:
	Bizim degerli Turk buyuklerimizi unutturmaya calisiyorlar. Iste bunun ispati ,Ziya Gökalp'in ismini sildiler. Ayrics"ittihatçılarla birlikte çok hataları olan derken Ziya Gokalp'in ne gibi hatalari olmus'ki. Bunu cevaplarsan memnun olurum.

Bu konuda ziya gökalp ile ilgili başlıklarda bu mesele uzun uzun konuşuldu.Onları okursan bazı açıklamalar bulacaksın.Ama ileri düzeyde bu konunun içerisine girmek istiyorsan;
ord.prof.dr Yusuf Hikmet Bayur un Türk inkilap tarihi adlı kaynak eserine başvurabilirsin.
Ayrıca atsız ata nın gok sultan abdulhamit adlı eserişni okumanı isterim.Orada ittihatçıların hatalarından bahsedilmektedir.Zaten ziya gökalp in en çok eleştirilen tarafı,ittihat terakki nin resmi sözcülüğü ve ideologluğunu yaparken,bazen bilimsel şekillerden çıkıp,ittihat terakkinin yaptıklarını ideolojik kalıplara dökmesidir.Şüphesiz biz bunlara art niyet demiyoruz.Batmak üzere olan imparatorluğu kurtarmak için bir maceraya girişildi.Ama başaramadılar.Yapabilselerdi elbet de çok iyi olurdu.
Ayrıca bu konuda kaynak verdiğim uzmanın bir biyografisini de alıntı olarak koyuyorum
ki,kaynağın güvenilirliği ortaya çıksın.Yusuf hikmet Bayur güvenilir ve yakın tarihimizi çok iyi bilen bir bilim adamıdır.işte hayat hikayesi.

Alıntı:

Ord. Prof. Yusuf Hikmet Bayur (1881 - 1980) Türk siyaset adamı ve tarihçisi Yusuf Hikmet Bayur, 1881 yılında İstanbul'da doğdu. Türk devrim tarihi konusundaki çalışmalarıyla tanınmıştır. Son Osmanlı sadrazamlarından Kamil Paşa'nın torunuydu. Mekteb-i Sultani'de öğretmenlik yaptı. Kurtuluş Savaşı'nda Salihli cephesinde çarpıştı. TBMM'nin açılmasından sonra, 1 Ekim 1920'de Dışişleri Bakanlığı Siyasi İşler Genel Müdürü oldu. Londra ve Lozan Konferanslarında Türk kurulana danışmanlık etti. 1923'te Londra Büyükelçiliği Danışmanlığına, 1925'te siyasal temsilci olarak Belgrad Ortaelçiliğine atandı. 1917'de Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği, 1928'de Kabil büyükelçiliği, 1932'de ikinci kez Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği, 1933'de Manisa Milletvekili seçildi ve Ekim 1933-Temmuz 1934 arasında Milli Eğitim Bakanlığı görevini üstlendi. 1933 Üniversite Reformu ile bütün üniversite ve yüksekokullara zorunlu ders olarak konan Türk İnkılâp Tarihini okutmakla görevlendirildi. Daha sonra Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi'nde Hint Tarihi Ordinaryüs Profesörü oldu. 1946'da Cumhuriyet Halk Partisi'nden ayrıldı. Temmuz 1948'de kuruluşuna katıldığı Millet Partisi'nin iki yıl Genel Başkanlığını yaptı(1948-50). Bu partinin yayın organı olan "Kudret" gazetesinin de başyazarlığını yaptı. 1952'de partiden ayrıldı. 1954 ve 1957 seçimlerinde Demokrat Partiden bağımsız Manisa Milletvekili seçildi. 27 Mayıs 1960'tan sonra Demokrat Partililerle Yassıada'da yargılanıp hüküm giydi. 1963 affıyla serbest bırakıldıktan sonra siyasal yaşamdan çekildi. Türkiye Devleti'nin Dış Siyasası (1934), Türk İnkılâp Tarihi (1940-67, 3 cilt), Hindistan Tarihi (1946-50, 3 cilt), Atatürk, Hayatı ve Eseri (1963), XX. Yüzyılda Türklüğün Tarihi ve Acun Siyasası Üzerine Etkileri (1974), başlıca yapıtlarıdır. 27.10.1933 - 08.07.1934 yılları arasında Türk Dil Kurumu başkanlığı yapan Yusuf Hikmet Bayur 1980 yılında öldü.

Bu yazarın Türk inkilap tarihi adlı eserini çok iyi inceledim.Yazılanları da mantıklı buldum.
Bu yüzden hatalarından bahsediyorum;bugun de geçmiş te de.Kimse hatasız,kimse tabu degildir.Tarih namuslu yazarların eli ile yazıldığında en doğru kanıt ve yargıçtır.
Ama bütün bunlar ziya gökalp in iyi bir Türk çü oldu gerçeğini ortadan kaldırmaz.Bugün Türkçülük ile ilgili kaç bilimsel kitap var elimizde?Sırf bu yüzden dahi kendisi takdire deger bir Türk büğüdür.Nitekim atsiz da kendisini dışlamamış,kime Türk denir isimli makalesinde bunları anlatmıştır.Ve gerçekten bugün kü Türk milleti tarifini de kendisine borçluyuz.
Mesele ne ziya gökalp ne de itihatçıları yargılamak degildir.Mesele bizi batıran yanlışları defalarca yinelemeyi artık bir tarafa bırakmaktır.
O kitap biraz dili itibari ile de ağırdır.Ama orada yanlız ziya gökalp ve ittihatçıların degil,yeni osmanlıların da hatalarını okuyacaksınız.Ben tavsiye ederim.Bunları bilmeyen Türk inkilap tarihini de bilmez.

[Gokcebala]

Muhteşem Türk Mustafa Kemâl Atatürk'ün "fikir babam" dediği Ziya Gökalp'in ismi sadece Diyarbakır'da değil, diğer illerden de siliniyor!
Belki sokak tabelâlarından değil ama zihinlerden ve yüreklerden kaldırılıyor.

Gökalp'in kabri;
(İsmi kabrin alt kısmındadır. Sol taraftaki kabrin alında sarı levhâ gibi üzerine yazılıdır ama siliktir. Diğer kıısmlarda görünttüden belli ne olduğu...)

alinti

[Delikanli66]

kadir45 demiş ki:

Alıntı: Bizim degerli Turk buyuklerimizi unutturmaya calisiyorlar. Iste bunun ispati ,Ziya Gökalp'in ismini sildiler. Ayrics"ittihatçılarla birlikte çok hataları olan derken Ziya Gokalp'in ne gibi hatalari olmus'ki. Bunu cevaplarsan memnun olurum. Bu konuda ziya gökalp ile ilgili başlıklarda bu mesele uzun uzun konuşuldu.Onları okursan bazı açıklamalar bulacaksın.Ama ileri düzeyde bu konunun içerisine girmek istiyorsan; ord.prof.dr Yusuf Hikmet Bayur un Türk inkilap tarihi adlı kaynak eserine başvurabilirsin. Ayrıca atsız ata nın gok sultan abdulhamit adlı eserişni okumanı isterim.Orada ittihatçıların hatalarından bahsedilmektedir.Zaten ziya gökalp in en çok eleştirilen tarafı,ittihat terakki nin resmi sözcülüğü ve ideologluğunu yaparken,bazen bilimsel şekillerden çıkıp,ittihat terakkinin yaptıklarını ideolojik kalıplara dökmesidir.Şüphesiz biz bunlara art niyet demiyoruz.Batmak üzere olan imparatorluğu kurtarmak için bir maceraya girişildi.Ama başaramadılar.Yapabilselerdi elbet de çok iyi olurdu. Ayrıca bu konuda kaynak verdiğim uzmanın bir biyografisini de alıntı olarak koyuyorum ki,kaynağın güvenilirliği ortaya çıksın.Yusuf hikmet Bayur güvenilir ve yakın tarihimizi çok iyi bilen bir bilim adamıdır.işte hayat hikayesi. Alıntı: Ord. Prof. Yusuf Hikmet Bayur (1881 - 1980) Türk siyaset adamı ve tarihçisi Yusuf Hikmet Bayur, 1881 yılında İstanbul'da doğdu. Türk devrim tarihi konusundaki çalışmalarıyla tanınmıştır. Son Osmanlı sadrazamlarından Kamil Paşa'nın torunuydu. Mekteb-i Sultani'de öğretmenlik yaptı. Kurtuluş Savaşı'nda Salihli cephesinde çarpıştı. TBMM'nin açılmasından sonra, 1 Ekim 1920'de Dışişleri Bakanlığı Siyasi İşler Genel Müdürü oldu. Londra ve Lozan Konferanslarında Türk kurulana danışmanlık etti. 1923'te Londra Büyükelçiliği Danışmanlığına, 1925'te siyasal temsilci olarak Belgrad Ortaelçiliğine atandı. 1917'de Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği, 1928'de Kabil büyükelçiliği, 1932'de ikinci kez Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği, 1933'de Manisa Milletvekili seçildi ve Ekim 1933-Temmuz 1934 arasında Milli Eğitim Bakanlığı görevini üstlendi. 1933 Üniversite Reformu ile bütün üniversite ve yüksekokullara zorunlu ders olarak konan Türk İnkılâp Tarihini okutmakla görevlendirildi. Daha sonra Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi'nde Hint Tarihi Ordinaryüs Profesörü oldu. 1946'da Cumhuriyet Halk Partisi'nden ayrıldı. Temmuz 1948'de kuruluşuna katıldığı Millet Partisi'nin iki yıl Genel Başkanlığını yaptı(1948-50). Bu partinin yayın organı olan "Kudret" gazetesinin de başyazarlığını yaptı. 1952'de partiden ayrıldı. 1954 ve 1957 seçimlerinde Demokrat Partiden bağımsız Manisa Milletvekili seçildi. 27 Mayıs 1960'tan sonra Demokrat Partililerle Yassıada'da yargılanıp hüküm giydi. 1963 affıyla serbest bırakıldıktan sonra siyasal yaşamdan çekildi. Türkiye Devleti'nin Dış Siyasası (1934), Türk İnkılâp Tarihi (1940-67, 3 cilt), Hindistan Tarihi (1946-50, 3 cilt), Atatürk, Hayatı ve Eseri (1963), XX. Yüzyılda Türklüğün Tarihi ve Acun Siyasası Üzerine Etkileri (1974), başlıca yapıtlarıdır. 27.10.1933 - 08.07.1934 yılları arasında Türk Dil Kurumu başkanlığı yapan Yusuf Hikmet Bayur 1980 yılında öldü. Bu yazarın Türk inkilap tarihi adlı eserini çok iyi inceledim.Yazılanları da mantıklı buldum. Bu yüzden hatalarından bahsediyorum;bugun de geçmiş te de.Kimse hatasız,kimse tabu degildir.Tarih namuslu yazarların eli ile yazıldığında en doğru kanıt ve yargıçtır. Ama bütün bunlar ziya gökalp in iyi bir Türk çü oldu gerçeğini ortadan kaldırmaz.Bugün Türkçülük ile ilgili kaç bilimsel kitap var elimizde?Sırf bu yüzden dahi kendisi takdire deger bir Türk büğüdür.Nitekim atsiz da kendisini dışlamamış,kime Türk denir isimli makalesinde bunları anlatmıştır.Ve gerçekten bugün kü Türk milleti tarifini de kendisine borçluyuz. Mesele ne ziya gökalp ne de itihatçıları yargılamak degildir.Mesele bizi batıran yanlışları defalarca yinelemeyi artık bir tarafa bırakmaktır. O kitap biraz dili itibari ile de ağırdır.Ama orada yanlız ziya gökalp ve ittihatçıların degil,yeni osmanlıların da hatalarını okuyacaksınız.Ben tavsiye ederim.Bunları bilmeyen Türk inkilap tarihini de bilmez.

Ben sadece merak ettimistim'de ondan sordum herkes'in hatasi elbet olur sonucta Insan.
Tavsiye ettigin yazar'in kitabini mutlaka alip okuyacagim tesekkur ederim.