Ermeni konusuna gelince. Ermeni soykırımını yasallaştırma çabaları Washington'da yeni değil. Ama bu çabalara karşı mücadele edilirken Türk Dışişlerinin el altından gizlice Amerika'daki Ermeni örgütlerinin liderleri biraraya gelmek için randevu istedi. Neden acaba dersiniz? Bu Kongre deki soykırımını kayda geçirilmek isteyen tasarıların geçmesini önlemek için mi? Yok bu olamaz. Zira soykırımı öylesine bir şey ki Ermenileri birarada tutan tek konu. Bir zamanlar kendisi ile rüportaj yaptığım Amerika Ermeni Asamblesi Direktörü Ross Vartian, neden soykırımında ısrar ettikleri yolundaki soruma teybimi kapattırdıkdan sonra önce aynı Almanya'nın yahudilere verdiği gibi tazminat isteyeceklerini sonra da toprak alacağız demişti. Amaç belli. Peki Ermenilerin görüşme için ileri sürdüğü soykırımı koşulunu bizimkiler neden kabul ettiler? Herhalde bu ülkeden bir kaç milyonluk ihale kapmak için veya askerleri çıldırtmak olabilir. Kabul ettiler diyorum, etmeselerdi Washington'a gelecek Türk Dışişleri yetkilisi Ecvet Tezcan Washington'da bu işi yapmayacaksa mevsim sonu indirimli alış veriş için mi geliyor? Amerika'daki Türk dernekleri ise hop oturup hop kalkıyor. Onların muhatabı Türk devleti değil Amerika'daki Türk dernekleri diye. Doğru da Diasporaya Türk Dışişleri ne yanıt verecek ki?

Gelelim Kürt konusuna. Bakın APO İmralıdan fetvalar veriyor. Bildirilere yayınlıyor. Amerika'daki Helsinki Komisyonu Kongre de Güneydoğu Anadoluda yerinden edilen kürtler konusunda oturumlar düzenliyor. Bunlar hep tesadüf değilmi? Yapmayın Allahınızı severseniz bu kadar saf olmayın.

Bakın Tayyip bey hükümeti, bu sorunlara nasıl yaklasıyor. Ege konusunda sesini çıkarmıyor, konu bizim değil sanki Fransa'nın sorunu gibi. Kıbrıs'a vereceği zararı zaten verdi. Ermeni konusunda Washington'a uzlaşmak için heyetler yolluyor ve PKK'nın affı için af yasası hazırlıkları içinde. Doğal değilmi tavır ve düşünce olarak dinciler ümmete önem verirler, millete değil. Ümmet te herkes olabilir. Arap olabilir, Yunanlı olabilir, Kürt olabilir ve hatta Fransız olabilir. Ülke toprakları falanda önemli değildir onlar için. Önemli olsaydı bu güne kadar binlerce mehmetçiğin kanları ile suladığı bu topraklardan bir santimi bile pazarlık etmezlerdi. Herhalde Erbakan hocanında dediği gibi şarkı söyleyen AK partililer, evlerindeki eşyaları buzdolabını ve odalarını satıyorlar. Allah milletimin ve memleketimin yardımcısı olsun. Bu yazıyı da Namık Kemal'in şu beyiti ve bizimkilerin pek de sevmedikleri Atatürk'ten yanıtla bitirmek istiyorum.

Meclis'te bir milletvekili Vatanın kurtuluşu konusunda Namık Kemal'in şu mısralarını söyler, "-Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini, yokmudur kurtaracak bahtı kara maderini?" Atatürk de bu milletvekiline yanıt verir, "-Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini, bulunur kutaracak maderini. Siz Ankara'dan giderseniz ben Elmadağı'na çıkar ve kurşunum bitene kadar vatanı tek başıma müdafaa ederim."
Ne demişler anlayana sivrisinek saz, anlamayana ise davul zurna az. Savaş Süzal / HaberGazete