 |
Basın-Yazarlar: İşte MHP’siz Türkiye! / İsrafil K. Kumbasar
Gönderen:: Bozkurt |
|
|
Konu Basın-Yazarlar
MHP eski Genel Sekreteri ve Ankara eski milletvekili Prof. Dr. Abdurrahman Küçük, önceki gün Yeniçağ’daydı!..
AR-GE’de eğitim ile ilgili komisyonun başkanlığını yürüten Küçük, gazetemizin eğitim sorumlusu Sevilay Avcı’nın ‘eğitim problemleri ile ilgili’ sorularını cevaplandırırken, partinin ve ülkenin genel ahval ve şeraiti ile ilgili kendisine birkaç soru yönelttim. İlk sorum şu oldu:
- MHP şimdi Meclis’te olsaydı, iktidar bu kadar rahat hareket edebilir miydi?
3 Kasım öncesinde MHP’nin bazı çevreler tarafından planlı ve programlı bir şekilde Meclis dışına itildiğini belirten Küçük’ün cevabı şöyle: - “Eğer bugün MHP Meclis’te olsaydı, iktidardakiler ülkenin tapusunu yabancıların eline bu kadar kolay teslim edemezledi!..
Avrupa Birliği, Kıbrıs ve Kuzey Irak konusunda milli hassasiyetlerden uzak hareket ettiler!.. Kuzey Irak’ta Kürt devleti kurdurmayayım derken, Irak’ın tamamını Kürt devleti haline dönüştürdüler!..
Eğer MHP’nin direnci, Denktaş’ın dirayeti olmasaydı Kıbrıs çoktan elden gitmişti!..
Bizim dönemimizde farklı dil ve lehçelerin öğretilmesiyle ilgili bir maddenin ‘tam 7.5 saat’ tartışıldığını hatırlıyorum!. Şimdi Kürtçe yayın ve propogandayı serbest bırakan bir yasayı tartışmaya dahi açmadan, oldu bittiye getirmek istiyorlar!
Yüzlerce TV istasyonu, binlerce radyo var!..
Bugün ulusal nitelikteki kanalları denetleyemeyenler, yarın o kanalları nasıl denetleyecekler?..
Cemaat vakıflarının önü arkası yok!.. Üç kişi biraraya gelse cemaat olur!..
Yarın her önüne gelen, biz kilise açacağız, havra açacağız diye ortaya çıkarsa bunun önüne kim geçecek?.. Bu yasa Türkiye’yi en az 80 yıl geriye götürür. Yeni tartışmaları beraberinde getirir!.. Tehlikenin boyutlarının iyi görülmesi gerekir. Ok yaydan çıkınca bir daha dönüş olmuyor maalesef!..” **** AKP; yolsuzlukların üzerine gitmek amacıyla bir TBMM Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu kurdu!..
Sözde geçmiş dönemlere ait yolsuzluk iddiaları araştırılacak!.. Bakanlıklarda incelemeler yapıldı, raporlar hazırlandı!..
Birçok kişinin bilgisine başvuruldu!..
Ancak aradan 5 ay geçmesine bir arpa boyu dahi yol alınamadı!..
İşte ikinci soru: - Yolsuzlukların üzerine gittiğini söyleyen iktidar ne kadar ciddi? El cevap: - “Yapılanlar tamamen kamuoyunun gözünü boyamaktan başka bir şey değil!..
Yolsuzluklar ile mücadele ettiğini iddia edenler, ‘vergi affı’ ile ülke tarihindeki en büyük yolsuzluğu yaptılar!..
AKP işbaşına geldiğinde Türkiye *****huriyeti’nin vergi mükelleflerinden tahsil edilmemiş 70 katrilyon küsur vergi alacağı vardı. Vergi affı ile 9 katrilyon alınacak diye ortalığı ayağa kaldırdılar. Ancak, 9 trilyon toplayabildiler... Peki 60 katrilyona ne oldu?..
Vergi affından kimler yararlandı? Paralar kimin cebine girdi? Hepsi meçhul!..
Madem affedilecekti, o zaman vergiler neden kondu!.. Olan, vergisini kuruşu kuruşuna zamanında ödeyen dürüst, namuslu vatandaşlarımıza oldu!..
Bu af, devleti söğüşlemek isteyenlerin önünü açmıştır!.
Bundan sonra vergi mükellefleri, ‘Nasıl olsa 10 yıl sonra bir hükümet gelir, borçlarımızı affeder’ diyerek vergisini ödemekten imtina edecektir!..” **** 57. Hükümet döneminde, bazı çevreler, planlı bir şekilde MHP’nin üzerine gidiyor, “MHP ‘nerede?” diye feryad-ı figan edip ortalığı ayağa kaldırıyorlardı!.. Menfi olanları MHP’ye malediyor, müspet olanları ise gözlerden kaçırmaya çalışıyorlardı!..
Şimdi o kişiler, bir anda ortalıktan yokoldu. Sanki yer yarıldı da dibine girdiler!..
Kimsenin “Nerede bu hükümet?..” diye sormak akıllarının ucundan bile geçmiyor!..
Küçük, “MHP üzerine yorum yapanlar, oturup biraz da bu konuda kafa yorsalar iyi olur” diyor!..
MHP’yi suçlayanların en önemli malzemelerinden birisi başörtüsü meselesi idi!..
Aynı zamanda kendisi de ilahiyatçı olan Küçük’ün sözleri:
- “Ben aynı zamanda üniversiteden gelen ve başörtüsü meselesini en iyi bilen bir kişiyim!..
Bizim dönemimizde başörtüsü meselesiyle ilgili her hafta mutlaka bir gösteri olurdu!..
Şimdi bu gösteriler bıçak gibi kesildi!..
Değişen ne oldu?..” Mankurtlar ve Bozkurtlar!
BUGÜN Büyük Türk milleti üzerinde kimi gizli kimi açık pek çok oyun oynanmaktadır.
Beş bin yıllık büyük Türk tarihinde bu oyunların biri gelmiş biri gitmiştir.
Türk milleti, bu düşmanlıklarla milli hasletlerinin kendisine verdiği güçle mücadele etmiştir.
Türk milleti, milli, dini, siyasi, iktisadi, tarihi ve coğrafi sebeplere dayanan bütün oyunları, badireleri aşıp, üzerine çöken kara bulutları dağıtıp aydınlık günlere ulaşmasını bilmiştir.
Türk milletinin günümüzde başbaşa kaldığı en büyük tehlike kültür emperyalizmidir!..
Askeri ve iktisadi emperyalizmin Türk milletini çökertecek yapıdan uzak olması hasebiyle kültür emperyalizmi baş göstermiştir. Kültür emperyalizmi, beyinleri uyuşturmakta, milli düşünce duyguyu silip atmaktadır. Bu dilimize, dinimize, gelenek ve göreneklerimize yani kısacası töremize uzanan emperyalizm çeşidinin adıdır. **** Günümüzde; Türk bayrağının anlam ve önemini bilmeyen, Türkçe’yi önemsemeyen, ana okullarda İngilizce öğretim isteyen, Amerikan ve İngiliz bayraklı tişört giyen, her yanıyla emperyalizmin batağına batmış, mankurtlarmış bir gençlikle karşı karşıyayız.
Zaman artık daha fazla uyanık olma zamanıdır.
Zaman milli, kültürel değerlerimizi yaşatma ve güçlendirme zamanıdır.
Büyük Türk tarihi bu tip mankurt ve bozkurtların ilginç örnekleriyle doludur.
Çin imparatorunun yardımıyla tahta geçen Hun Kağanı Ho-Han-Yeh, daha sonra Çin emperyalizmin oyuncağı olmuş ve Çin egemenliğine girmek istemiştir.
Ancak devletin sol kanadının yabgusu olan kardeş Çi-Çi Yabgu bu teklifi onursuzca bulmuş ve kabul etmeyerek, onun kağanlığını tanımamıştır.
Çıkan savaşı kaybeden Ho-Han-Yeh güneye çekilerek Çin himayesine girer. Fakat Dünya tarihin tanıdığı ilk milliyetçi devlet adamı, milliyetçi devlet politikası yapan Çi-Çi Yabgu kısa zamanda güçlenir.
Türk Milleti de töreli ve güçlü olarak, milli yapısıyla bu günlere kadar gelir!.
Tefekkür edersek eğer; ibret alacak, ders çıkaracak ve tarih tekerrür etmesine müsaade etmeyeceğiz.
Sizce, binlerce yıl önce Hun İmparatorluğu zamanında yaşanmış bu olayla günümüzün olayları bir birine benzemiyor mu? Yoksa isimler ayrı, olaylar aynı mı? **** Yine cihan devletleri kurmak, mutlu ve güçlü yaşamak istiyorsak bunun bir tek çaresi vardır. O da Milliyetçi Türkiye’ye, Turan’a giden yolda durmadan, usanmadan ve yılmadan töreye bağlı kalmaktır.
Milliyetçiliği esas kabul etmektir.
Unutulmaması gereken, millet yaşamazsa devletin yaşayamayacağıdır. Millet ise ancak, diliyle, diniyle, töresiyle yaşar.
Bizler Ülkücü Türk Gençliği olarak; dilimize, dinimize ve töremize son derece önem veriyoruz.
Bu konuda seminerler düzenliyor, dilimizi, töremizi öğretiyor ve yaşatmaya çalışıyoruz! Gençliğimizin mankurt değil, Bozkurt olmasını istiyoruz!
Yüzde yüz Türk olduğumuzda cihan bizimdir!
Tanrı;Türkü Korusun ve Yüceltsin! n Barış S. Işık Kaynarca Ülkü Ocakları Başkanı
İsrafil K. Kumbasar / Yeniçağ Gazetesi
|
|
|
| |
|
|
| Giriş |
| Hala hesabınız yok mu? Hemen buradan açabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak yorum ayarları ve isminizle yorum gönderme gibi birçok avantajlara sahip olacaksınız. |
|
|
|
| Haber Puanlama |
Ortalama Puan: 4
Toplam Oy: 4
|
|
|
Haber :
Üyeler :
Servisler :
İletişim :
Dökümantasyon :
