Tatlıses geçen akşam programında, malum pozlarıyla demagojiyle tevil etmeye çalıştı ama, “İkinci ve sonraki adımların ne olduğu malum.

Acı gerçek, nankör bölücü Kürtlerin, o olmayan –hiç olmamış “xqw” kültürleriyle başlayarak, artan ve yayılan  nüfuslarıyla, Türkiye’ye hakim olmaları.. Televizyonlara bakınız; Anadolunun diğer oyunları ezgileri ortada yok artık. Ama bir çelişki daha var; IBO SHOW’la aynı akşam başka bir kanalda yayınlanan Pekinel Kardeşlerin mükemmel konseri ve buradaki seyirci seviyesi ve görünüşü arasındaki tezat!

          Biz Aile planlaması yaparken, onlar Türkiye’yi, nasıl Kürdistan yapacaklarının planlarını yapıyorlar! Avrupalılar ve maalesef Amerika  tarafından desteklenen bu planları –bu oyunu görmemek için budala olmak gerekir.

           Avrupa Birliği hayali uğruna AKP iktidarının kabul ettirdiği uyum yasalarıyla, Kürtçe eğitime, Kürtçe TV ‘ye kapılar açıldı. Birkaç yıldır bölücü organlarında  “tek Kürtçe”nin promosyonu yapılmasına karşılık,  “Tek millet-tek dil  ilkeleri” üzerine kurulu Üniter TC’nin temellerine  dinamitleri kendimiz “iftiharla” koymaktayız. Bazı gazeteler ve yazarlar ya bu oyunun farkında değiller, ya da liberal ukalalık uğruna, bazı milliyetçi  yargıç ve yöneticilerin  Kürtçe konusundaki dirençlerini eleştiriyorlar. Ve son zamanlardaki XWQ hamlesini,  masum istekler zan etmeyin, bunlar da, Ibo'nun umduğu o  “ikinci adımın” hazırlıklarıdır. AB Brüksel Zirvesinde “Güneydoğu’da, a Yapısal değişiklikler yapılması şartının ileri sürülmesinin anlamı ne?

Ama bizin entel liboş yazarlar, “Türklerin milliyetçilikleri varsa, onların da Kürt milliyetçilikleri meşrudur- Bizim “Atatürk’ümüz varsa onların da "Atakürtleri" vardır, Şeklindeki ukalalıklarını devam ettirirlerse eminim AB’nin son şartını da sineye çekerler!

          DOKUNULMAZLIK

          IBO'ya gelince,  Hakkı Devrim işaret etmiş, IBO’nun, medyada hatta emniyette ve yargıda –garip bir  dokunulmazlığı var, kadınlarını ve hasımlarını tehdit eder vurdurur, hasır altı edilir, geliştirilir. Medyamız da herze ve hareketlerini - hatta bir arkadaşımızı tehdit etmesini teğet geçtiler. IBO acaba bu dokunulmazlığını neye borçlu? Sanatına mı, şöhretine mi? Avenesinin korku saçmasına mı? Bakın son olaylardan sonra özür bile dilemiyor, ama bizim arkadaşımız, her nedense, haklı şikayetini geri aldı. Yok mudur bu Türkücü magandaya haddini bildirecek? Milliyetçi gençler, ona hak ettiği  cevabı, “bir gece ansızın gelebiliriz” şarkısıyla- yani anlayacağı düzeyde vermişler. İBO, inşallah  mesajı almıştır ve eğer o ikinci adımı atarsa başına neler geleceğini de bilir! 

TÜRK MAFYASI  

Bu vesileyle, bazı medyamızın bu gibi bazı olayları ve magandaları görmezlikten gelmeleri ve çarpıtmaları da ilginç. Londra Polisi, İngiliz gazetelerinin adı üstünde “ Kürt Buldogları” mafyasını dedikleri çetenin  üzerine gitmiş. Bütün sanıklar Kürt asıllı ama Bazı gazetelerimiz - “Türk” veya “Türk-Kürt Mafyası “demişler. Zaten hep öyledir, kötü işler yapanlar hep Türk, iyi işler yapanlar da, ya Ermeni  ya da  Kürt’türler!

NOT- Bu yazıyı yazdıktan sonra İbrahim Tatlıses’e bazı kendilerini bilmezlerin suikast teşebbüsünde bulundukları haberi geldi. Önce gerçek Ülkücüleri böyle teşebbüslerden tenzih ederim. Şu bağlamda, böyle bir hareket- hatta rivayeti bile - ,sorunlarını silahla çözmek eğiliminde olan IBO’yu kahraman yapar. Belki de, bu rivayetleri ortaya atmak bir halkla ilişkiler oyunudur. Her halde öylesine teşebbüslerin  varsa bile, bu  benim bu yazımdaki kanaat ve ifadelerimi değiştirmez.

Altemur Kılıç