Bu zavallının MHP ve ülkücülere düşmanlığı ta o zamanlardan kalmadır anlayacağınız.Kendisini muhatap aldırmak için her gün orasını burasını yırtan bu zevat muhatap alınmadıkça yırtacak yeri kalmayacak galiba.Utanma sıkılma duygusu olmadığı içinde ölçüsüzlüğü ölçü edinmiş durumda.Daha önce psikolojik tedavi görmüş olması yeterli gelmemiş olsa gerek ki hala paranoyaları devam etmekte.Defalarca kahraman olmasına asla müsaade etmeyeceğimizi,ne kadar tahrik ederse etsin asla ona karşı bir şey yapmayacağımızı deklare etmiş olmamıza rağmen hala olayı vahim hale getirmek için bana saldıranların içinde Genel Başkan da vardı yalanlarına devam ediyor.

Ey zavallı; Boşa yorma kendini asla mağdur ve mazlum rollerini ifa etmene sebep olmayacağız.Kimin yaptığı nasıl olduğu belli olmayan bu olayı kullanman sana bir fayda sağlamayacak.Ülkü Ocaklarının geleneğinde pusu kurmak tezgah yapmak yoktur.Eğer Ülkü Ocakları bir şey yapacak olursa bunu bulunduğun yerde sen ve senin gibilerin ibret alması için yapar.Ve yaptığının arkasında da sonuna kadar durur.

Yine malum paçavrada arada bir yazan adı padişahtan alınmış fakat kendisi padişahın kölesi bile olamayacak kadar kişilik erozyonuna uğramış bir zat (zat'ı laf olsun diye yazdım) yazısında karakterini ortaya koymayı ihmal etmemiş.Antalya dolaylarında Alanya kıyılarında gezmediği dolaşmadığı bar pavyon bırakmayan, yabancı uyruklu fahişelerle yatıp kalkmayı Turancılık olarak adlandıran, ayık olduğu zamanlarda da (pek olmasa da) yazı yazmaya çalışan bu garabet yalan ve iftira kampanyasında benimde tuzum olsun diyerek ayık olup olmadığından şüphe ettiğimiz kafasıyla bir yazı yazmış.

Yıllardır arkasından koştuğu,Genel Başkanlık yarışında danışmanlığını yaptığı (neden sürekli kaybettiği anlaşılıyor değil mi.Danışmanına bak adayı tanı) Ramiz Ongun için 'Ben onun ne halt bir adam olduğunu biliyorum ama ne yapayım başka şansım yok' diyecek kadar kişilikli(!) olan bu garabet adam (adamı da laf olsun diye yazdım) içindeki kinini kusmak için fırsat bulmuş görüyor kendisini.(Bu konuşma Ülkü Ocakları Genel Merkezi'nde benimde bulunduğum bir ortamda Ramazan içerisinde gerçekleştirilmiştir).

Utanma duygusundan arınmış bu kalem varlığını sürdürebilme adına her türlü çirkefliği yapacak karaktere sahip olduğu için fıtratının gereğini yerine getirmektedir.Birilerinin tahsilatçılığını yapmaya soyunup Ülkü Ocakları'nın ismini kullana bilmek için yanıma geldiğinde tarafımdan uğradığı hakaretleri unutmuş görünüyor ki şimdi ortaya çıkmış şereften haysiyetten bahsediyor.Şerefsizlerin şerefiyle şereflenmektense onların gözünde şerefsiz olmak evladır bay yavuz.Senin şereflilik anlayışını çok yakından bildiğim için mümkünse kendinle aynı kategori de görme bizleri.Senin anladığın şeref eğer yıllardır beraber olduğun genel başkan adayının arkasından atmaksa,bar ve pavyonların loş ışığında yabancı hayat kadınları ile beraber olmaksa,Otel kurtarmak için tahsilatçılığa soyunmaksa o şeref sende kalsın.Bu arada unutmadan o attığın başlığın hesabını da bu harekete vereceğini de unutma.Bu iş loş ışıklar altında kafan iyiyken yaptığın kolpacılığa benzemez.

Son olarak tekrarlamakta fayda görüyorum.Bu olayla ne Genel Başkanın ne de Ülkü Ocaklarının alakası vardır.Bu alakayı kurmaya çalışanlar kendi varlıklarını MHP ve Ülkü Ocakları düşmanlığı ile korumaya çalışanlardır.Ülkü Ocakları böyle bir muhataplığın içinde onlar istediği halde,tahrik ettikleri halde olmamıştır.Bu böyle biline….

Şenol Uğurlu