 |
|
|
|
Konu Basın-Yazarlar
Kenan Evren gibi olmayan Kenan'lar da var. Ülkemizde sevdiğim birinci Kenan Şemdinli'de mahkum edilen Jandarma Astsubayımızın ağabeyi Kenan Kaya, ikincisi de altmış yıl önce inkarcı M. Eğitim Bakanı H. Ali Yücel'e karşı Milliyetçileri korumayı üstlenen Avukat Kenan Öner'dir.
Birinci Kenan'ı, bir hafta önce gazetelerdeki beyanatı ile tanıdım. Şemdinli davasında 39 yıl 5 ay hapse mahkum olan jandarma Astsubay Ali Kaya yavrumuzun ağabeyi, Korucubaşı Kenan Kaya. Türk'e uygun konuştu; "-Kardeşime 100 yıl da ceza verilse üzülmem. Çünkü o devleti için görev yaptı. Onon bedel ödemesi bize gurur verir. Şehit de düşebilirdi. Üzüntü duymuyoruz. Ali Kaya yüz kızartıcı bir suç işlemedi. Hırsızlık ya da yolsuzluk yapmadı. Böyle bir kararı üç aydır bekliyorduk. Biz utanmıyoruz, bu oyunları oynayanlar bu kararı verdirenler utansın. O, bölücü terörle mücadele etmek için görev yaptı. Şehit de düşebilirdi, gazi de olabilirdi. Onun bedel ödemesi, bize ancak gurur verir" dedi. İşte Türk budur. Hırsızlık ve yolsuzluk gibi yüz kızartıcı suçlardan utanır, fakat devleti ve milleti için görev yapar ve gerekirse canını da seve seve verir. Şehitlik Türk ailesinin "şeref madalyası" der. Bu madalyadan hepimizin ailesinde de vardır. Ankara'nın Gölbaşı İlçesi'ne bağlı Yavrucuk Köyü'nde 15 - 16 yaşlarında iken komşu köyün bir delikanlısı ile evlendirilen Atiye Hala'mın da genç eşi, düğünlerinden üç dört ay sonra, Çanakkale'de şehit düşmüş ve rahmetli halam da yarım asırlık ömrünü, bizim evimizde şehit eşine dua ederek, şikayetsiz tamamlamıştır.
İkinci sevdiğim Kenan da, altmış yıl önce tanıdığım, politikacı Avukat Kenan Öner'di. Devrin M. Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel'in eğitimimizdeki köksüz ve gayri milli uygulamalarını ve Türk Milliyetçilerine karşı haksız işlemlerini, ağır dille tenkit ettiğinden "hakaret davası"na muhatap olmuştu. Ankara Adliyesi'nin birinci katındaki 2. Asliye Ceza Mahkemesinde devam eden H. Ali Yücel Kenan Öner Davsaı'nın bizler de Türk Kültür Derneği mensubları, genç dinleyicilerindendik.
H. Ali Yücel'in avukatı da, o devrin en gözde avukatlarından Bülent Nuri Esen'di. Mahkemenin her celsesi karşılıklı itham dolu sert tartışmalarla devam ederdi. Bir gün Bülent Nuri Esen, Kenan Öner'e Hocam diye hitap ederek, siz niçin hep bu ırkçı Turancıları müdafaa ediyorsunuz? deyince, şu sert cevabı almıştı;
"Ne yapacaktım yani, senin gibi komünistleri kollayan bir köksüzü mü müdafaa edecektim." Bizler de Kenan Öner'in bu cevabını alkışlayarak, hakim Saffet Bey'in azarını işitmiştik. İşte, bu olayı gördükten sonra da, benim sevdiğim bir başka Kenan da D.P kurucularından rahmetli Kenan Öner olmuştur.
Sevgili okurlarım, şimdi aydınlandı mı? Türk Milliyetçilerinin hangi Kenan'ları sevdiği. Emperyalistleri denize dökerek kurdukları devletlerini her türlü yabancı ideolojilerin temsilcilerine karşı koruma görevini yerine getirenlerle, "kurtarılmış bölgeler"e haveslilerini bir tutan, Kenan'ların farkını.
Tanrı Türk'ü Korusun.
Sami YAVRUCUK
|
|
|
| |
|
|
| Giriş |
| Hala hesabınız yok mu? Hemen buradan açabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak yorum ayarları ve isminizle yorum gönderme gibi birçok avantajlara sahip olacaksınız. |
|
|
|
| Haber Puanlama |
Ortalama Puan: 4.83
Toplam Oy: 6
|
|
|
Haber :
Üyeler :
Servisler :
İletişim :
Dökümantasyon :
