Konu Basın-Yazarlar
TC Devleti, Çankaya zirvesinde Annan’ın son planını kabul edilir bulmadı ve KKTC Başkanı Rauf Denktaşı. 10 Mart’ta Laheyde Referandumu Kabul edip etmemek hususunda serbest bıraktı. Denktaş’ın bu teklife hayır diyeceği muhakkak gibi.
Zirveden sonra yapılan açıklamayı “kararsızlık” diye yorumlayanlar yanılıyorlar. Bilmem Recep Tayyip Erdoğan Başbakan olursa ne yapar ama Devlet, ordusu ile O’nun yanındadır. Birileri- TBMM’de yaptığı konuşmayı iyi okumaları algılamaları gerek.
Evet, şimdi sıra geldi Kıbrıs’a. Kıbrıs’ta “Annan Mannan” çözümlerini kabul etmezseniz AB’ne giremezsiniz!” diyorlar. Sanki Rauf Denktaş imzayı hemen atsa, hemen ertesi gün Kıbrıs’ın bütünü ile birlikte Avrupa Birliğine alınacakmışız! Ne ham hayal ! Burada taviz verirsek, ardından Güneydoğu konusunda, APO ya özgürlük diye. Ege Adaları konusunda, başka dayatmalar gelecek ve akılları sıra AB nin kahrolası sürecinde, bizi kapılarda bekletecekler, lokma lokma ettikten sonra eyaletleri olarak, belki alacaklar. Hem Irak sonrasında dünya nizamında AB nın Avrupanın yeri, gücü ne olacak ki!
ÜLSEVER -KARAKAŞ
Köşesinden hep abuk subuk laflar eden Cüneyt Ülsever, “Kıbrıs meselesini çözemeyen Türkiye AB’de avucunu yalar” demiş. İkinci Dünya harbinde,-Hitler’in, “İngilterenin boynunu tavuk boynu gibi koparacağız” demesine karşılık, Churchill, “Ama ne boyun, ne tavuk!” diye meydan okumuştu. Bizimkisi de “Hangi AB karşısında, hangi avuç yalamak ta Ülsever’e düşer! Pofesör Eser Karakaş ta Kıbrısı verip kurtulmayı görev edinenlerden. “AB ne üye olacagımız kesin değil ama ama üye olamayacagımız kesin!” diyor. Yani kesin olmayan bir hayal uğruna somut kazanımlarımızı feda etmeliyiz. Böyle mantık ancak profesörlükle mümkün. Karakaş, çözüm olmazsa gelecek nesillerimizi tarümar edecek felaket senaryoları çiziyor; AB dışında kalırsak kavruk olurmuşuz. Asıl AB’ni beklerken kavrulmaktayız! Asıl felaket bu planlar kabul edilirse, belki ben görmem ama, çocuklarımızın muhakkak görecekleri tablo, Türk Kıbrıs-Kıbrıs Türklüğü, Rumların boyunduruğu altında yok edilmiş olacak.
UYARI MESAJLARI
Ülsever, Birand, Mehmet Ali Talat kimbilir nerelerde iken, Kıbrıs Türkünün –Türlüğün mücadesini veren Rauf Denktaş 10 Martta, Annan’ın referandum dayatmasını kabul etmeyecek. Ve arkasında Ülsever ve Bürand yadırgasalar da Türk milleti ve Türk Ordusu var. Genel Kurmay Başkanının Irak konusunda açıklamasını yaptığı gün makamında Denktaş’ı kabul etmesi bir işaret bir uyarı idi.
Ülsever, Türk Genel Kurmayının Kıbrısın stratejik önemi hususundaki görüşüne de, aklınca laf atmış, bu analiz ne kadar gereçekçi diye, Genel Kurmayı sorguluyor. Herhalde, kendisi onlardan bilgili bir strateji dehası! Kuzey Irak’ın geleceğinin, Kürt Bağımsızlığı tehlikesinin ve Kıbrıs ın bibirleri ile, Türklüğün varoluşu üzerinde nasıl örtüştüğünü görmemek, ancak Karen Fogg şebekesine mensup olmakla mümkün.
TRAJEDİ ve İHANET
Kıbrıs konusunun biri hainane ikincisi trajik iki ucu da var.
Kıbrıstakı mandacıların başı, Kıbrıs Ticaret Odası başkanı ve Mehmet Ali Talat ın para kaynağı Ali Erel in AB den para ile beslendiğini söyleyen Denktaş’a “bu iddiayı ispat edemezse namussuzdur” demişti. Şimdi Kıbrıs’ta bir basın toplantısında MAP Başkanı Çetin Atalay AB den Erel’e gönderilen 250.000 EURO’ luk çeki gösterdi. Bakalım kim namussuz! .
Trajik olaya gelince bu, Shakespeare in Kral Lear trajesini andıran hazin bir olay. Dostum Rauf beyefendiyi rencide etmek ve üzmek istemem, ama oğlu Serdar Denktaş’ın, babasının davasına- Türkiyenin Kıbrıs davasına KKTC’ye ihanet ettiği izlenimim var. Geçenlerde Radikal Gazetesinde Neşe Düzel’le yaptığı sohbette söyledikleri bu kanaatimi teyid etti. Serdar Denktaş Kıbrıs davasına sadece ve sadece “Kıbrıslı gençlerin AB –Avrupa istikballeri yönünden ve Babasının koltuğuna onların lideri olarak oturmak açısından bakıyor. En acı en vahim görüşü ve çabası da Kıbrıs Türklerini Anavatan Türklerinden ayırmak. Rumların ekmeklerıne yağ sürmek! Daha vahimi de ,gençleri tehlikelı yollara itmek.
Kendi müktesebatı dolayısı ile değil de, sırf Babasının oğlu olduğu için bugünkü mevkilerine –Turizm Bakanlığına ve Başbakan yardımcılığına, oturan Serdar Denktaş, Babasına da, TC’ne da karşı. Özellikle onları suçluyor ve Kıbrıs halkının u*****larını kararttıklarını iddia edıyor.
Serdar, Kıbrıs Türklerinin yapılarının karakterlerinin farklı olduğunu, Kıbrıslıların “adalı” olarak daha uysal yani Rum boyunduruğuna girmeye müsait olduklarını, üzerlerinden İngilizler, Rumların geçtikleri için, bir mozaik, ve hatta Türkiye Türklerinden ziyade Rumlara yakın olduklarını benzediklerini, Rumlarla aralarında kültür farklılığı olmadığını iddia ediyor. Türkiyeli-Kıbrıslı ayırımını açıkça tahrik ediyor. Kuzey Kıbrıs,ve KKTC Türkiye ve Türklük için, Serdar Denktaş ve gibilerinden daha önemlidir. Sevgili Rauf Denktaş’ı bu yazımla üzdümse- özür dilerim..Allah ona sağlık ve uzun ömürler versin!
Altemur KILIÇ
HaberGazete
|
Haber :
Üyeler :
Servisler :
İletişim :
Dökümantasyon :
