İsmi Cihan-a değer bir Türk tamamen basiretsizliğin, neme lazımcılığın, özünden kopukluğun savurganlığı ile tam bir batağın içine gitmeye devam ediyor. Başkalarının gözünün üstünde kaş var derken, onun gözüne kaçan samanın çöpünü dahi dikkatlice takip edip o çöpü çıkartırken dönüp birde kendimize baktık mı acaba.
İnanç ve Türklük değer yargılarını hiçe saydığımızın farkında mıyız? En basit olarak şunu söylüyorum kendiniz için dua ettiniz mi hiç? Aslında en basit olarak söylüyorum diyorum, “Yer gök duayla yaratılmış” demi. İşin özü olan bizi bizden koparıp atan çirkefliklere karşı bizi koruya bilecek aslına döndürecek bir manevi olgudan bahsediyorum.
Yeri göğü duayla yaratan Rabbim, birbirimize edeceğimiz o duayla da bizi bu sıkıntılardan bu zorluklardan, unutmaya başladığımız dinimize, örfümüze, adetimize inanıyorum ki, o gönülden edeceğimiz dualarla gerçekleşecektir!
Bu gün Allah için ne yaptık, kalplerde yaşanan Allah, Peygamber, Kuran, Vatan, Millet aşkını ne kadar çıkardık hayatın akışına. Gönlümüzde ki o fetih duvarlarını yıkıp çıkara bildik mi ? Evet dostlar dediğim gibi asıl fetih gönüllerdedir. Eğer kişi veya kişiler veyada toplumlar nasıl bir şahsiyete sahipse o şekilde yöneltilmeye gerekirse beş bin kilometre ötelerden gelen haçlı bozmalarına İslam’ın adının altın harflerle yazıldığı şehirler öyle kolay teslim etmeye mahkum kalırlar!...
Bu güne kadar aynayı alıp kendimize bakmadık maalesef, hep o aydan arkada olup bitenleri izledik. Her zaman ileriye yönelmedik. Bu gün Türkiye üzerinde oynana Ermeni, İsrail oyunlarını bilmeyen yoktur, hükümetin en yetkili şahsına kadar...
Kıbrıs öylesine Allah’a emanet, Türkiye’yi paylaşmaya çalışan ‘kudurmuş haclı’ zihniyeti içten içten ülkemizi kemirmeye çalışıyor. Bir yerde Hizbullah, bir yerde KADEK, bir yerde PKK, bir yerde ASALA...
Yalan mı söyleyin ben aklımın erdiği kadarıyla bunları biliyorum, benim bilmediğim perdenin arkasında kalanlar. Her zaman şunu söylemişimdir, dünyanın tek süper gücü diye ifade edilen ABD üzerinde bu kadar oyunlar oynansa, bu oyanlarda bazı soysuzlar tarafından ülkemizde olduğu gibi desteklense idi, şuan o ülke, o süper güç çoktan parçalanmıştı....
Çoğu zaman ahkam kesmeyi biliriz, bazense en ala milliyetçiyiz, vatan için şehit verdik deriz... Evet bunlara bende katılıyorum. Milliyetçilik 3-5 kişiye ahkam kesip kışla önünden kaçmakla olmaz, İslam’ı yaşamak *****a namazıyla da kalmaz, Türklük çocuğunun ismini eski Türk Hakanlarının ismini koymakla da olmaz. Bir düşünün gönlünüz vatan millet aşkıyla dolan babasınız ve Allah size bir erkek çocuk bağışlıyor siz ismini oğlumun ismi şu .................? olsun diyorsunuz ve eksi Türk isimlerinden birini koyuyorsunuz....
Sonrası Allah’a emanet..... Sonrasında çocuk atalarını, dinini, özünü, saygıyı bilmeden bir ömür sürüyor. Çocuğa ad konulması şimdi çok kolay! Her kese zaten takıyoruz bir ad... Aslında söyleyecek çok şey var, ama birini yazarken diğeri aklıma geliyor ve yine başka bir konu aklıma geliyor....

Dostlarım sizler benim ne demek istediğimizi anlamışınızdır. Başkalarını açığını ararken, yaptıklarını ayıplarken kendi ayıplarımızı görmüyoruz. Dünyanın bir ucunda ki elin adamının gözündeki çöpü görüp çıkarıyoruz, kendi gözümüze kaçanı çıkarmıyoruz.... Üç kişi bir araya gelip sokakta gezemiyoruz, fitne, fesat derseniz ondan da geri kalmıyoruz.... Anlayacağınız inandığımız gibi değil, hissettiğimiz gibi yaşıyoruz... Gelin bu günden itibaren yaşamaya başlayalım ve bir birimiz için hayırlar dileyerek dua edelim... İnanıyorum ki Allah atalarımızın, şehitlerin yüzü suyu hürmetine dualarımızı kabul edecektir.. Ya bugünde bir birimize dua edelim... kıralım gönül kapısının kilidini, yaşayalım doyasıya fetihlerin yücesini diyor hepinizi Allah’a emanet ediyorum....

BOZUK YAYALISANDAN SELAM OLSUN....

TARIK