UTANÇ TABLOSU / NECDET SEVİNÇ
Tarih: 2.09.2003 Saat: 00:00
Konu: Basın-Yazarlar


Kimdi o, "ayaklarıma kapanıp, Paris'in anahtarlarını altın tepsi içinde takdim etseler bile Avrupa Birliği'ne girmem" diyen adam? - Bendim.
Günü geldiğinde Avrupa Birliği'ne nasıl girileceği hususunda bâzı ufak-tefek ipuçları veren adam da bendim.


Hani plâna göre Atilla'yı, Cengiz Han, Hülagû Han ve Emir Timur'u imha birliklerinin komutanları olarak muhtelif ceplere sevkettikten sonra, bir yanımıza Yavuz Sultan Selim Han Hazretlerini, öte yanımıza Yıldırım Bayezid Han Hazretlerini alıp, mehter köslerini gümbürdeterek Edirne'den sefere çıkacağımızdan bahsediyorduk ya, işte o yazıdan söz ediyorum.
Geçen akşam Merzifonlu Kara Mustafa Paşa'yla beraberdik. Bana içini döktü. Cennette de Viyana'yla yatıp Viyana'yla kalkıyormuş.
Ben bile bir punduna getirip, hıristiyan dünyasıyla özdeşleşmesi sebebiyle bu lânetli şehrin defterini dürmeyi düşündüğüme göre, eminim ki öyledir.
Benden Viyana seferine kendisinin memur edilmesini istedi. Hakkıdır. Bir şartla kabul ettim: Yanına ne Tatar'ı alacak ne devşirmeyi! Eminim ki, bu kez Viyana'da taş üstünde taş bırakmayacaktır.

Yooo, sakın yanlış anlamayın. Telâşlanmayın. Aklım, şuurum yerinde. Çok şükür herhangi bir hastalıktan muzdarip değilim. Bir Gaziantepli olarak gölgede 42-43 derecede yaşamaya alışkın olduğum için başıma sıcak geçtiği falan da söylenemez. Tansiyonum, kolesterolüm, nabzım normal.
Şunu demek istiyorum: Bırakın Türklüğün gururunu yaşamayı, Türklüğü idrâk etmekten, Türklüğü hissetmekten ve hattâ Türklüğü zikretmekten bile âciz olan bilumum siyasî esnaf yüzünden AB'nin ve ABD'nin önünde iki dizimizin üzerine çökertildiğimiz şu günlerde bile 60'ına merdiven dayamış biri olarak ben bunları yazabiliyorsam biliniz ki, Türk Birliği mutlaka, ama mutlaka kurulacaktır.
Fakat Türk evlâdı da şunu bilmeli ve bir yanına yazmalıdır:
Pazar günü Özbekistan'ın 12. İstiklâl Yıldönümü'ydü. Özbekistan'ın bu en büyük bayramına Türkiye'den Allah'ın bir tek kulu bile katılmamıştır.

Ne *****hurbaşkanı, ne Başbakan, ne Bakan!
İktidara getirildikleri günden beri tam 22 kez arap ülkelerine gidenler, Hâriciye'den bir tek müsteşarı bile göndermemişlerdir Taşkent’e! Ve ne muhalefetten bir ses yükselmiştir, ne iktidardan!

Milliyetçilikten söz açılınca mangalda kül bırakmayanlar iki satırlık bir kutlama mesajı yayınlamayı dahi idrâk edememişlerdir!
Taşkent’e gitmesi gereken herkesin, Türkiye'de bulunduğu müddetçe Türkiye'ye ihanet eden Karen Fogg'un doğum gününe katıldığını kaydedersek ortaya çıkacak tablo hepimizin yüzünü kızartacaktır!

Necdet Sevinç / Yeniçağ Gazetesi







Bu haberin geldigi yer: Bozkurt NET
http://www.ulkuocagi.net

Bu haber icin adres:
http://www.ulkuocagi.net/modules.php?name=News&file=article&sid=1553