Bozkurt NET{ Bozkurt NET
  Tıklayın kayıtlı kullanıcı olun
Ana sayfa ::Hasabınız :: Forumlar :: Makaleler :: İndir :: İletişim :: KURALLAR
alt1 alt1 alt1
alt1 alt1
alt1
Atatürk
Başbug
Atsız´ın Mektupları
Bozkurt
Tarihte Türkler
Osmanlı Sultanları
3 Mayis
Türk İslam Ülküsü
Ülkücü Hareket
İslam
Türk Büyükleri
12 Eylül
Dokuz Işık
Kızıl Elma
Doğu Türkistan
Türk Dünyası
Şiirler ve Marşlar
Ülkücü Şehitler
Ülkücüye Mektuplar
Sorular ve Cevaplar
Komünizm
Videolar
Müzikler
Postakartı

alt1 alt1
alt1
 Haber :
 Haber Ekle
 Haber Arşivi
 Arama
 Konular
 Baskıya hazırla
 Üyeler :
 Hesabınız
 Günlük
 Üye Listesi
 Özel İletiler
 ICQ Servisi
 Servisler :
 Kur'an-ı Kerim Meali
 Resim Galerisi
 E-Kart
 Dosyalar
 Müzikli Postakartı
 Cep Melodileri
 İletişim :
 Forumlar
 Bozkurtlar 100
 Bize Ulaşın
 Bizi Önerin
 Dökümantasyon :
 Makaleler
 Fikir ve Tarih Dünyası
 Kısa Nükteler
 Şairler ve Şiirler
 İzlenimler
 Ansiklopedi
 Dosyalar
 Dosya Ekle
 Popüler
 İlk 10
 Bağlantılar
 

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1
AB'YE HAYIR

alt1 alt1
alt1
Makaleler
·Meluncanlar ve Biz
·Türk Tarihi ve Türk Adı
·Amerikan Genç Hristiyanlar Cemiyeti (Y.M.C.A.) ve Amerikan Kolejleri
·SEVR YASALARI MECLİS’TEN GEÇİRİLEREK TÜRKİYE YENİ BİR KURTULUŞ SAVAŞINA BAŞLAMAK MECBURİYETİNDE BIRAKILDI!
·ABD, Alenî Bir Düşman Haline Gelmiştir!
·Dedelerimiz Oğuzlar Çıkmış Yola Aral Kıyısından
·Avrupa Birliğine neden hayır.. Jeopolitik Yaklaşım
·Noel Üzerine
·Gümrük Birliği Anlaşmasının Anayasanın Başlangıç Kısmına Aykırılığı -1-
·Siyasi Konjonktürde Irak Türkmenleri
·Gümrük Birliği Anlaşmasının Anayasanın Başlangıç Kısmına Aykırılığı -2-
·Kıbrıs'ın Türkiyesiz AB üyeliği mümkün mü?
·Avrupa Birliği ve Kıbrıs Konusu
·Internet mi, İnternet mi?
·DİLDE, FİKİRDE, İŞTE BİRLİK (Gaspıralı ve Türkistan)
·İSMAİL GASPIRALI'NIN FİKİRLERİ
·Türkler ve İslamiyet
·Alparslan Türkeş'in Din Anlayışı ve İslama Bakışı
·Gök Tanrı
·Şamanizm Meselesi
·Ruhban Okulu neden açılmamalı?
·Ruhban Okulu
·Çanakkale Savaşları
·Türk Kültüründe Nevruz ve Milli Birlik-Beraberlik
· Sovyetler Birliği’nin Çöküşü ve Yeni Rusya Çeçen Mücadelesi
·Türkçenin Anadil Olarak Dünyadaki Yeri
·Masonların Kirli İşleri
·Gümrük birliği mi; sömürge antlaşması mı?
·17 Ağustos 1999 Depremi ve gizlenen gerçekler

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1

alt1
Bozkurt NET :: Başlığı Görüntüle - PKK TV’den naklen tahrik
  Link 1Ana sayfa | Link 2
Arama       


Bozkurt NET
Bozkurtların Yuvası
 

Forumlar Gruplar Gruplar Hesap Aç Oturum Aç  

Sayfa: 1, 2, 3  Sonraki »  

Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder 1. sayfa (Toplam 3 sayfa)
« Önceki başlık :: Sonraki başlık »  
Yazar İleti
selo52
Amatör Üye
Amatör Üye



Kayıt: Mar 22, 2005
İletiler: 227
Şehir: İstanbul

İletiTarih: Pzr Kas 13, 2005 9:15 am    ileti konusu: PKK TV’den naklen tahrik Alıntıyla Cevap Gönder

Şemdinli’de kitabevindeki bombanın patlamasından sadece 2 dakika sonra Roj TV’nin canlı yayına girmesi kafaları karıştırdı


HAKKARİ’NİN Şemdinli İlçesi’nde, bir kitabevine atılan bomba ve sonrasında iki kişinin ölümü ve 15 kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan olaylar Türkiye’nin gündemine oturdu. 22.15’teki patlamadan iki dakika sonra, patlama anı ve sonrasında gelişen olayların Danimarka’dan yayın yapan terör örgütü PKK’nın televizyonu Roj TV’de yayınlanmasının düşündürücü olduğunu söyleyen bir askeri istihbaratçı, olayda PKK’nın provokasyonunun olduğunu söyledi. Terör örgütünün sözde askeri kanat sorumlusu Murat Karayılan’ın telsiz konuşmalarının da tespit edilerek, bu konuşmaların askeri istihbaratta değerlendirmeye alındığı belirtildi. Patlamadan 15-20 saniye sonra büyük bir kalabalığın meydana toplanmasının düşündürücü olduğunu söyleyen Sakarya Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Emin Gürses, Yabancı istihbarat ve PKK’yı işaret etti.

Hangi derin Devlet

Askerin bölgede operasyonları durdurmaması üzerine, olaya JİTEM süsü verdiklerini belirten Gürses şunları söyledi:

“Kuzey Irak’ta yabancı istihbarat ile PKK ortak örgütlenem çalışmaları yapıyor. Maalesef her tarafa sızmışlar. Trabzon’da meydana gelen olaylarda da PKK izi vardı. Bunlar telefon konuşmalarıyla tespit edildi. İhbarı yapan PKK’lı. Araba patlama yerinin karşısında duruyor. İçinde iki kaleşnikof var. Bütün bunlar bu kadar acemice yapılmaz. Bu bir provokasyondur. Genelkurmay Başkanlığı çok kısa sürede bunu ortaya çıkaracaktır. Son günlerde önemli miktarda bölgede uyuşturucu yakalanıyor. PKK da bu işin göbeğinde. Bazı çevrelerin karşı operasyonları başarılı olmuştur. Başbakan Erdoğan ve bazı çevrelerin söylediği, ‘Derin Devlet’ bana göre orada terör örgütü PKK ile bazı istihbarat örgütlerinin kurduğu ‘Derin Devlet’tir.”

Askere leke atılıyor

Şemdinli olaylarıyla ilgili Genelkurmay’a leke atılmak istendiğini belirten Gürses şöyle devam etti:

“AB üyesi bazı ülkeler ve askerin varlığından rahatsız olan çevreler Güneydoğu’da PKK’ya yönelik operasyonları engelleme yönünde çaba sarfediyorlar. Bunlar kamuoyuna da sık sık yansıyor.

Bir istihbaratçı eylem yapacaksa, bu kadar acemice deliller bırakmaz. Bölücübaşı İmralı’dan, ‘Dağdaki arkadaşlarımız Kuzey Irak’a geçsin’ diyor. Ardından dağdaki 5-6 bin kişi elini kolunu sallayarak Kuzey Irak’a giriyor. ABD ses çıkarmıyor.”

Kesinlikle kışkırtma

Daha önce Hakkari’de istihbarat görevinde bulunan bir askeri yetkili ise Şemdinli’de yaşanan olayın güvenlik güçlerinin üzerine yıkılmaya çalışıldığını söyledi. Kitabevine el bombası atıldığı sırada Jandarma istihbarat görevlilerinin olay yerinden geçtiğini tahmin ettiğini belirten yetkili, “Küçük yerlerde herkes birbirini tanır. O araç da zaten bilinen, halkın tanıdığı bir araç. Siz bu araçtan inip bir dükkana bomba atacaksınız ve bunu gündüz vakti herkesin gözü önünde yapacaksınız. Devlet geleneği taşıyan hiçbir resmi görevli bu tip bir eylemde bulunmaz. Bu akıl alır iş değil. Kitabevinin sahibinin eski bir PKK itirafçısı olduğunu ve örgütün bu tip insanlara iyi bakmadığını hatırlarsanız kesinlikle kışkırtma olduğunu göreceksiniz” dedi.


kaynak:Tercüman gazetesi
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
ergenekon18
Amatör Üye
Amatör Üye



Kayıt: Oct 17, 2005
İletiler: 237
Şehir: Ergenekon

İletiTarih: Pzr Kas 13, 2005 8:11 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Bu yasanan olayda da görünüyor ki islerin arkasinda gizli bir el var.Bir kitapevi bombalaniyor ve hemen ardindan askeri bir aractan ates edilip insanlarin ölmesine sebebiyet veriliyor.Tutuklanan 4 kisiden biri uzman cavus digeri ise Pkk itirafcisi.Eger Jitem hakkinda biraz bilgisi olan varsa bu olayda da Jitem´in elini görür.Hic bir yetkili agiz Jitem´in varligini kabul etmesede bu olusumun var oldugu artik dilden dile yayiliyor.Devletin de bazi zamanlar legal olmayan yollardan terör örgütleriyle catistigini zaten biliyoruz.Buna örnek vermek gerekirse bir zamanlari meshur YESIL´ini hatirlayalim.YESIL kimdi? Devletin Pkk´la mücadelesinde kullandigi bir insan.Ve bir sürü operasyonda Devletimizin Pkk itirafcilarini kullandigi ve bu kisileri özel yetkiler ile donnattigini biliyoruz.Bu kisiler bazen kendi kafalarina göre hareket edip Devletimizi zor duruma düsürmüslerdir.Bu olaydada öyle oldugunu görüyoruz.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
selo52
Amatör Üye
Amatör Üye



Kayıt: Mar 22, 2005
İletiler: 227
Şehir: İstanbul

İletiTarih: Pts Kas 14, 2005 12:28 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Jitem jandarma genel komutanlığına bağlı yasal bi oluşumdur.Jandarma istihbarat teşkiltıdır.Jandarmanın kendi istihbarat birimidir.Yeşile gelince yeşil jitemci degil.Mit adına çalışan istihbaratçılardan biriydi.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
ergenekon18
Amatör Üye
Amatör Üye



Kayıt: Oct 17, 2005
İletiler: 237
Şehir: Ergenekon

İletiTarih: Pts Kas 14, 2005 12:38 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Arkadasim sen Jitem´in yasal bir olusum oldugunu da nerden cikariyorsun.Ikincisi Yesil dedigin gibi Mit adina calisan biriyse bu daha da kötü.Bir cok faili mechul cinayet bu adam tarafindan islenmis.Eger bu tür suikastlari yapan bir Mit calisaniysa Türkiye´nin geldigi durum cok vahimdir.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
ergenekon18
Amatör Üye
Amatör Üye



Kayıt: Oct 17, 2005
İletiler: 237
Şehir: Ergenekon

İletiTarih: Pts Kas 14, 2005 12:50 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

'JİTEM' iddianamesi

Diyarbakır Başsavcılığı'nın 13 yıl sonra hazırladığı 3 sayfalık iddianameye göre, 8 cinayetin failinin 'JİTEM' olduğu belirtildi. JİTEM'i 'çete' diye nitelendiren savcılık, 'sözde' devlet adına cinayet işlendiğini vurguladı

Güven Özalp – Brüksel / MİLLİYET

Diyarbakır Başsavcılığı, faili meçhul cinayetlerle anılan bir dönemi, 13 yıl sonra hazırladığı 3 sayfalık iddianameyle aydınlattı. 1992 - 1994 arasında Diyarbakır'da işlenen 8 ayrı faili meçhul cinayetin failinin, JİTEM olduğunu belirten savcılık, "çete" diye nitelendirdiği oluşumun, sözde devlet adına hareket ettiğini vurguladı. Savcılık, çete üyelerinden Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım'ın bir adının da "Mehmet Kırmızı" olduğunu açıkladı.
Savcı Mithat Özcan'ın 29 Mart 2005'te tamamladığı iddianamede, varlığı inkar edilen JİTEM, "Sözde devlet adına ancak yasadışı yollarla birçok adam öldürme, adam kaldırma ve terör örgütü PKK yandaşı olduklarına inandıkları veya sandıkları kişiler aleyhine ve kendi çıkarlarına gasp eylemleri yapan çete" şeklinde, net biçimde tanımlandı. Diyarbakır'da bir JİTEM Merkezi bulunduğu belirtildi.
İddianamede, 1992 - 1994 arasındaki 8 faili meçhul cinayeti işleyen isimler şöyle sıralandı:
"PKK itirafçıları Mahmut Yıldırım, Abdülkadir Aygan, Muhsin Gül, Fethi Çetin, Diyarbakır Emniyet Güvenlik Şube Görevlisi Kemal Emlük, Askerlik Şubesi'nde sivil memur Saniye Emlük, Uzman Çavuş Yüksel Uğur ile emekli Binbaşı Abdülkerim Kırca."

Mehmet "Kırmızı"
Türkiye'nin 'Yeşil' kod adı ile tanıdığı Yıldırım'ın bölgede, "Ahmet Yeşil-Mehmet Kırmızı" olarak da tanındığının vurgulandığı iddianamede, emekli Binbaşı Kırca'nın çetenin yöneticisi olduğu, eylemlerde başrolü Aygan'ın oynadığı ifade edildi. İddianamede ayrıca, JİTEM'in, korku filmlerini aratmayacak biçimde işlediği cinayetler de şöyle anlatıldı:
HEP Muş İl Örgütü Üyesi Harbi Arman (1964): "Yıldırım, Aygan ve Çetin'in, Arman'ı 'ifade verip, gideceksin' diye JİTEM Merkezi'ne getirerek Tuzik Deresi Köprüsü altında kafasına iki tabanca mermisi sıkarak öldürdükleri.."
Zana Zuğurli (1975) - kuzeni Lokman Zuğurli (1977): "Evlerinden Aygan, Gül, Saniye Emlük ve Uzman Çavuş Yüksel Uğur tarafından alınan maktullerden Zana'nın Kozan Mezrası Taşlıdere mevkiinde elleri arkadan bağlanarak başına iki mermi sıkıldığı, Lokman'ın da Erimli Köyü Kuşaklı Mevkii'nde sağ şakak ve burun kökü civarından yakın atışla öldürüldüğü, cesedinin 2 gün sonra bulunduğu."

Ayakkabı topuğu, çuval
Servet Aslan (1971)-Şahabettin Latifeci (1973): Aygan ve Uğur'un, Arslan ve şehiriçinde dolaşan Latifeci'yi JİTEM Merkezi'ne götürdükleri, çene alt kemiğinde kırık, ayakkabı topuklarıyla meydana getirilen ekimozlarla işkence yaptıkları, boğarak öldürdükleri..."
Ahmet Ceylan (1956)-Sıddık Etyemez (1964): Aygan ve Uzman Çavuş Uğur'un PKK'lı olduklarına inandıkları maktülleri JİTEM Merkezi'ne götürdükleri, işkence yaptıktan sonra iple boğarak beyaz naylon çuvallar içinde kayalıklar arasına attıkları..."

Beyaz Toros
Abdülkadir Çelikbilek (1956): Aygan, Kemal Emlük, Binbaşı Kırca ve Uzman Çavuş Uğur'un, Çelikbilek'i Toros marka araçla JİTEM Merkezi'ne götürdükleri, işkence yaptıktan sonra elleri arkadan pardesü kemeriyle bağlı halde boğularak öldürüldüğü..."
İddianamede, sanıkların 3'er kez ömür boyu hapisle cezalandırılmaları talep edilirken, akıbeti bilinmeyen Yıldırım için "Bingöl Yenidal Köyü'nde mukim" denildi.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
selo52
Amatör Üye
Amatör Üye



Kayıt: Mar 22, 2005
İletiler: 227
Şehir: İstanbul

İletiTarih: Pts Kas 14, 2005 1:09 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Hangi faili meçhul cinayetler.Devlet kendi için zararlı oluşum ve kişilerle elbette mücadele edecek.Örnek verim. Ölen ömer lütfi topal kumarhaneler kralı ve pkk'ya para toplayan ve kirli parayı kumar yoluyla aklayan biriydi.Tansu Çiller zamanın da asala olayındaki başarısıyla Öne çıkan Reis Çatlı tekrar mite çağrıldı.Kürtçe blen özeltim mensuplarıyla pkkya operasyon planlandı.ama sonra bu plan uygulanmadı bu haber eylülde yanılmıyosam haftalık dergisinde çıkmıştı

Aserin ifadeside altadır.

HAKKARİ (ANKA)

Hakkari'nin Şemdinli İlçesi'nde yaşanan olaylarda, içinde kalaşnikov marka tüfek ve silahlarla el bombalarının bulunduğu aracı kullanan Jandarma Astsubay Ali Kaya, terör örgütünün hedefi haline getirildiklerini ve can güvenliğinin olmadığını söyledi.


Şemdinli’de Umut Kitabevi’nin bombalandığı olaylar sırasında burada bulunan araçta yer alan Jandarma İstihbarat Astsubay Ali Kaya, çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Kaya, açıklamalarda bulundu.

Kaya, 2004 yılının Temmuz ayından bu yana Hakkari’de istihbarat Şube’de görevli olduğunu belirtti. Kaya, aracı kendisinin kullandığını, aracın ön kolduğunda diğer Jandarma Assubay Özcan İldeniz’in, arka koltukta ise Veysel Ateş’in oturduğunu anlattı.

Şemdinli’ye, bazı "haber elemanları" ile buluşmaya gittiklerini söyleyen Kaya, "Özcan ’ben sıkıştım’ dedi. AKP’nin ilçe teşkilatının önünde bir yerde park ettim. O inerken, patlama oldu. Orada toplanan kalabalığa sordum ’Ne oldu’ diye. Onlar da ’Bunlar güvenlik görevlisi’ diye bağırıyorlardı. Bize saldırdılar" diye olayları anlattı.

KROKİLER VE DOSYA ARABADA NE ARIYORDU?

Kaya, krokiler ve dosyanın arabada ne aradığının sorulması üzerine, Umut Kitabevi sahibi Seferi Yılmaz’ın telefonlarının dinlendiğini bildirdi. Kaya, bu telefon kayıtlarından Yılmaz’ın ev ve işyerinin izlemeye alındığını söyledi. Kaya, krokiler ve diğer dosyaların bu ilişkiler sonucu elde edilen istihbari bilgiler olduğunu kaydetti.

Kaya, arabada bulunan kalaşnikov tüfek silahlarla el bombalarının ise Jandarma’ya ait olduğunu bildirdi. Kaya, bunları herhangi bir saldırı ihtimaline karşı yanlarına aldıklarını anlattı.

"CAN GÜVENLİĞİMİZDEN ENDİŞE EDİYORUZ"

Ali Kaya, can güvenliklerinden endişe ettiğini bildirdi. Kaya, "Psikolojimiz bozuldu. Suçumuz günahımız yok. Herşey legal" diye konuştu.

Kaya, "Tesadüfen oradaydık. Özcan arabadan indi ve 3-4 dakika geçmeden patlama oldu. Bizi linç etmeye çalıştılar. İllegal birşey yapmadık ki" dedi. Kaya, "İnsan devletine sahip çıkmaz mı?" diye konuştu.

"HALİMİZ PERİŞAN"

"Halimiz perişan" diyen Kaya, "Çocuklarımız ve eşimiz sıkıntıdayız. Hedef haline getirildik. Kimliğimiz, resmimiz, adresimiz yayınlandı. Can güvenliğimizden endişe ediyoruz. Allah’a şükür her zaman onlarla savaşırız ama hedef haline getirildik" diye konuştu.

Kaya, olaya Susurluk benzetmesinin yapıldığının anımsatılması üzerine, "Öyle birşey yok. Siyasi baskılar çok" diye konuştu.

Halen Hakkari’de bulunan Kaya, evli ve iki çocuklu.

İKİ ASTSUBAY VE BİR İTİRAFÇININ İFADELERİ KAFA KARIŞTIRDI

Bu arada Şemdinli’de Umut Kitabevi’nin bombalanmasıyla başlayan olaylarla ilgili yapılan hazırlık soruşturmasında adı geçen iki astsubay ile bir itirafçının ifadeleri kafaları karıştırdı. Astsubaylar tuvalet ihtiyaçları için, üçüncü şahıs olan itirafçı ise "sayısal loto" kuponu almak için durduklarını söylüyor.

Şemdinli'de 9 Kasım günü Umut Kitabevi’ne atılan bombayla başlayan gerginliğin ardından olaya el koyan Cumhuriyet Savcısı Harun Ayık, hazırlık soruşturması kapsamında iki jandarma astsubay ile bir itirafçının ifadelerine başvurdu.

İfadelerde, astsubay Ali Kaya’nın kullandığı 09 AK plakalı aracın neden olay yerinde durduğuna ilişkin anlatımlarda çelişki bulunması dikkat çekti.

SAYISAL LOTO KUPONU MU, TUVALET İHTİYACI MI?

Edinilen bilgiye göre, Jandarma Astsubay Özcan İldeniz, ifadesinde 1990 yılından beri istihbarat biriminde astsubay olarak çalıştığını 1,5 senedir de başçavuş olarak görev yaptığını belirtti. İldeniz, bölgeye bazı haber elemanları ile buluşmaya gittiklerini söylerken, arabayla giderken sıkıştığını ve tuvalet ihtiyacını karşılamak için arabayı durdurduklarını ifade etti.

İldeniz, arabadan inip burada bulunan camiye doğru giderken, patlama sesinin duyulduğunu ve olay yerine toplanan kalabalığa ne olduğunu sorarken, saldırıya uğradıklarını kaydetti.

HABER ELEMANLARI İLE BULUŞMA

İldeniz, istihbarat görevlisi olarak bu bölgede sık sık çalıştığından buradaki insanların kendisini tanımış olabileceğini aktarırken, "Bu nedenle İlçe Jandarma Komutanlığı’na doğru hızla yürüdüm. Eğer koşsaydım kalabalık bana da saldırırdı. Burada haber elemanları halkı engellemeye çalıştı. Grubun dışına doğru çıkarken ’mavi montlu’ diye bağırdılar. Polis ve özel harekatın vesilesiyle kurtuldum" dedi.

Jandarma Astsubay Ali Kaya da haber elemanları ile buluşmak için bölgeye gittiklerini ve İldeniz’in tuvalet ihtiyacı nedeniyle AKP ilçe teşkilatı yakınlarında park ettiklerini, daha sonra İldeniz’in ihtiyacını karşılamak için camiye doğru gittiği sırada patlamanın gerçekleştiğini anlattı.

İTİRAFÇI ATEŞ: SAYISAL LOTO İÇİN DURDUK

İtirafçı olduğu belirtilen Veysel Ateş ise tuvalet ihtiyacı için değil sayısal loto kuponu almak için durduklarını belirtti.

Ateş, ifadesinde "9 Kasım günü sabah 08.30’da haber elemanları ile buluşmak için yola çıktık. Şemdinli’ye geldim. Bu sırada Özcan abdest alacaktı. Ve sayısal loto oynamak için kupon alacaktık. Daha arabadan çıkmadan bomba sesini duyduk. Ali sordu ne oluyor diye. ’Hem yapıyorsunuz hem soruyor musunuz’ deyip dövdüler" diye konuştu.

ARAÇ İÇİN SUÇ DUYURUSU

Hazırlık ifadeleri alınırken, Kaya, İldeniz ve Ateş, arabalarına, eşyalarına ve kendilerine saldırıldığı gerekçesiyle şikayetçi oldu.

Ali Kaya, ifadesinde, arabanın içinde 3 kalaşnikov tüfek, 11 kalaşnikov tüfek ve el bombası ile bazı belge ve dökümanların bulunduğunu belirtirken, "Devletin aracına ve dökümanına saldırıldı. Şikayetçiyim" dedi.

Özcan İldeniz de vücudunun bir çok yerinde dayak izi bulunduğunu belirtirken, bu nedenle kalabalıktan şikayetçi oldğunu ve mahkemenin Adli Tıp Kurumu’ndan kendisiyle ilgili gelecek raporu dikkate almasını istedi. İldeniz, devlete ait olan araç ve dökümanlara da saldırıldığı gerekçesiyle şikayetçi oldu.

Veysel Ateş ise silahlar ve şarjörlerin jandarmanın olduğunu belirtirken, el bombasından haberinin olmadığını söyledi. Ateş de gruptan şikayetçi oldu.

KROKİLERİ İLDENİZ HAZIRLAMIŞ

Öte yandan, aracın içinden çıkan Umut Kitabevi’nin sahibi Seferi Yılmaz’ın işyerine ait krokileri ise Jandarma Assubay Özcan İldeniz’in hazırladığı ortaya çıktı.

İldeniz, hazırlık ifadesinde, Seferi Yılmaz’ın bir örgütle bağlantısının bulunduğunu ve bu nedenle telefon konuşmalarının dinlenildiğini anlattı. İldeniz, telefon konuşmalarından elde edilen bilgiler kapsamında Yılmaz’ın takibe alındığını söylerken, "Krokileri de bizzat kendim tanzim ettim" diye konuştu.

"ÖRGÜTLE İRTİBATLI HERKES İÇİN YAPIYORUZ"

İldeniz, söz konusu krokilerin sadece Yılmaz için hazırlanmadığını belirtirken, "Örgütle irtibatı olan bütün şahıslar için krokileri yapıyoruz" dedi.


En son selo52 tarafından Pts Kas 14, 2005 1:21 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 2 kere değiştirildi.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
ergenekon18
Amatör Üye
Amatör Üye



Kayıt: Oct 17, 2005
İletiler: 237
Şehir: Ergenekon

İletiTarih: Pts Kas 14, 2005 1:19 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

İKİ ASTSUBAY VE BİR İTİRAFÇININ İFADELERİ KAFA KARIŞTIRDI

Bu arada Şemdinli’de Umut Kitabevi’nin bombalanmasıyla başlayan olaylarla ilgili yapılan hazırlık soruşturmasında adı geçen iki astsubay ile bir itirafçının ifadeleri kafaları karıştırdı. Astsubaylar tuvalet ihtiyaçları için, üçüncü şahıs olan itirafçı ise "sayısal loto" kuponu almak için durduklarını söylüyor.

Şemdinli'de 9 Kasım günü Umut Kitabevi’ne atılan bombayla başlayan gerginliğin ardından olaya el koyan Cumhuriyet Savcısı Harun Ayık, hazırlık soruşturması kapsamında iki jandarma astsubay ile bir itirafçının ifadelerine başvurdu.

İfadelerde, astsubay Ali Kaya’nın kullandığı 09 AK plakalı aracın neden olay yerinde durduğuna ilişkin anlatımlarda çelişki bulunması dikkat çekti.

SAYISAL LOTO KUPONU MU, TUVALET İHTİYACI MI?

Edinilen bilgiye göre, Jandarma Astsubay Özcan İldeniz, ifadesinde 1990 yılından beri istihbarat biriminde astsubay olarak çalıştığını 1,5 senedir de başçavuş olarak görev yaptığını belirtti. İldeniz, bölgeye bazı haber elemanları ile buluşmaya gittiklerini söylerken, arabayla giderken sıkıştığını ve tuvalet ihtiyacını karşılamak için arabayı durdurduklarını ifade etti.

İldeniz, arabadan inip burada bulunan camiye doğru giderken, patlama sesinin duyulduğunu ve olay yerine toplanan kalabalığa ne olduğunu sorarken, saldırıya uğradıklarını kaydetti.

Bu ifadelerdeki celiskiler sanada ilginc gelmiyor mu.Astsubay diyor ki zaten onlari dinliyorduk.Takip ettigimiz icin krokiler vardi arabda.Daha sonra diyorki biz tesadüfen oradaydik.Sen adami dinleyeceksin, kroki cizeceksin bagajinda kalasnikof marka türek ve el bombasiyla gezeceksin ve patlama aninda orada olacaksin sonrada ben tesadüfen oradaydim diyeceksin.Buna kim inanir Allah askina.Cocuk mu kandiriyorlar.Eger bu bombayi onlar attiysa acikca söylesinler.Eger bunun yasal bir yönü varsa zaten suclanmazlar.Eger gayri yasal bir davranis sergilemislerse bunun cezasini da cekerler.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
selo52
Amatör Üye
Amatör Üye



Kayıt: Mar 22, 2005
İletiler: 227
Şehir: İstanbul

İletiTarih: Pts Kas 14, 2005 1:25 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Kardeş nedir bu Jitem düşmanlığı keşke o ifadelerin hepsini okusaydın.Bir ülkede bi asker can güvenliğimiz yok diyosa orda bi sorun vardır.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
sancaktar
Amatör Üye
Amatör Üye



Kayıt: Jul 30, 2004
İletiler: 90

İletiTarih: Pts Kas 14, 2005 3:05 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

ne yazık ki vatanımızda iç savaş tehdidi gün be gün çoğalıyor. iç savaş çıkma ihtimali üzerinde düşünmeliyiz...AŞAĞIDAKİ HABER İÇ SAVAŞ TEHDİDİNİ AÇIKÇA ORTAYA KOYUYOR:




Bunun sonu ic savas





Emekli Org. Özgen, Güneydoğu’daki ayaklanma bastırılmazsa sıkıyönetim ilanının kaçınılmaz hale geleceği uyarısında bulundu.




OLAYLAR KIŞKIRTMA

“GÜneydoĞu’daki son hadiseler teröristlerle işbirlikçilerinin kışkırtmasıdır. Provokasyon kokan bu olayların güvenlik güçlerine maledilmesi yanlıştır. Tedbirler alınmazsa olaylar ülke geneline yayılır ki, bu durum Türkiye’yi bir iç savaşa kadar sürükler”

HALKI KANDIRIYORLAR

“Parİs’te yaşananlar Şemdinli ve diğer yerlerdeki olayları tetikledi. Burada ‘İşte bakın onlar da bizim gibi mücadele ediyor’ mesajı verilmek isteniyor. Amaçları halkı kandırıp orduyla karşı karşıya getirmek. Böyle bir tırmanış PKK’nın ekmeğine yağ sürer”

3.ORDU ESKİ KOMUTANI ORGENERAL ÖZGEN ŞEMDİNLİ’Yİ DEĞERLENDİRDİ:

Iç savaşa sürükleniyoruz

Ordu ile milletin karşı karşıya getirilmeye çalışıldığına dikkat çeken emekli paşa Necati Özgen, Güneydoğu’da yaşananların PKK’nın kışkırtması olduğunu söyledi
“Gerginliğin sorumlusu iktidar”


Güneydoğu’da yaşananlarla ilgili olarak iktidarın acil tedbirler alması gerektiğini belirten 3.Ordu eski Komutanı emekli Orgeneral Necati Özgen, Hakkari’nin Şemdinli ilçesinde yaşananların kanlı terör örgütü PKK’nın bir kışkırtması olduğuna dikkat çekti. Özgen, “Ordu ile milleti karşı karşıya getirmeye çalışıyorlar” dedi. Yaşanan olayları son derece üzücü bulduğunu belirten emekli Orgeneral Özgen, “Güneydoğu’da yaşananlar her şeyden önce PKK’nın bir kışkırtmasıdır. PKK militanları ve işbirlikçileri sayesinde yaşananlar 1984 yılında yaşananlarla örtüşüyor. Tekrar bir başlangıç yapılmak istenmektedir. Olay yaşandığında görevliler haliyle ‘ne oluyor’ diye olay mahalline giderek görevlerlerini yapmışlardır. Ancak provokasyon kokan bu olayın onlara mal edilmesi son derece yanlış. Burada ordu ve halk karşı karşıya getirilmek istenmektedir. Bu durum da Türkiye’yi iç savaşa kadar sürükler” açıklamasında bulundu.


İKTİDARIN İLGİSİZLİĞİ

Paris’te yaşanan olayları hatırlatan emekli Orgeneral Özgen, Paris’teki olayların Şemdinli ve diğer yerlerde yaşanan olayları ateşlediğini söyledi. “Burada ‘İşte bakın onlar da bizim gibi mücadele veriyorlar’ mesajı verilmek istenmektedir” diyen Özgen, şu noktalara dikkat çekti: “PKK’nın ekmeğine yağ sürmek için bir gerginlik ortamı oluşturuluyor. Olaylar büyüyor ve bütün şehirler adeta kuşatma altına alınmak isteniyor. Hükümetin ilgisizliği buna adeta yol vermektedir.”


“BASTIRILMALI”

Hükümetin bir an önce ortaya çıkıp birlik ve beraberlik mesajı vermesi gerektiğine işaret eden emekli Paşa Necati Özgen, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Bizzat Başbakan bölgeye gitmeli. Heyetler göndermek yetmez. Ortada bir ayaklanma var. Bu ayklanma bir an önce bastırılmalı. Aksi takdirde Sıkıyönetim’e kadar gider. Hükümet ayrı Türk Silahlı Kevvetleri ayrı demeçler veriyor. Bu da haliyle ülkeyi kaosa sürükler. Tedbirler alınmazsa olaylar Türkiye geneline kadar yayılır ki bu durum Türkiye’yi bir iç savaşa kadar sürükler.”


“Gerginliğin sorumlusu iktidar”

AKP iktidarının uyguladığı yanlış politikaların terörü azdırdığına işaret eden DYP Genel Başkan Yardımcısı Saffet Arıkan Bedük, hiç tereddüt etmeden toplumsal güvenliğin sağlanması için gerekli önlemlerin bir an önce alınması gerektiğini söyledi. Bedük, Şemdinli’de yaşananların nedeninin altında iktidarın terör karşısındaki tutumunun yattığını belirtti. “Şiddet eylemleri arttıkça toplumun devlete olan güveni sarsılmaktadır” diyen DYP Genel Başkan Yardımcısı Saffet Arıkan Bedük şöyle konuştu: “Hiçbir iktidarın bu şekilde sorumsuz davranması kabul edilemez. Ancak görüyoruz ki bir süreden beri artan şiddet eylemleri karşısında hükümet gerekli tedbirleri almazken, gerçekleştirdiği yasal düzenlemelerle güvenlik güçlerinin elini kolunu bağlamakta, savcı ve hakimlerin taleplerini dikkate almamaktadır. Bu şekilde bir tutum sergilenmesi elbetteki olayları arttıracaktır.”


CHP araştırmalarını tamamladı

Hakkarİ’nin Şemdinli İlçesi’nde yaşanan olaylarla ilgili önceki gün ilçeye giden Selvi başkanlığındaki CHP heyeti, araştırmalarını tamamladı. CHP Genel Sekreteri Cevdet Selvi, Şemdinli’deki olaylarla ilgili “Bu olayın kapatılarak, hafife alınarak geçiştirilmeyecek kadar büyük olduğu gördük” dedi. Şemdinli’de 9 Kasım’da meydana gelen olayların, çok ciddi bir şekilde ele alınması gerektiğini belirten Selvi, “Tüm yurttaşlar huzursuz ve tedirgin. Patlama, Türkiye’de bu olayların yeniden ele alınmasını, çok yönlü değerlendirilmesini gerektirecek boyutlara ulaştığını gösterdi” diye konuştu.



İktidar önerge verecek

Şemdİnlİ’de inceleme yapan AKP heyeti, olayın Meclis tarafından araştırılması için Salı günü(yarın) önerge vereceklerini açıkladı. AKP Genel Başkan Yardımcısı Şükrü Ayalan başkanlığındaki 6 kişilik heyet, dün sabah ilk olarak olaylarda yaşamını yitiren Mehmet Zahir Korkmaz’ın evine giderek ailesine başsağlığı diledi. Şükrü Ayalan burada, “Teftişi yapmakta olan insanlarla görüştük. Kesinlikle bu işin peşini bırakmayacağız. Olayların failleri kimse bedelini ödeyecektir. Bu Başbakan’ın emridir” dedi. Heyet üyeleri daha sonra ilçe merkezinde patlamaların meydana geldiği işyerleri ve son olarak el bombasının atıldığı Umut Kitabevi’ni dolaştı.


“Sahnelenen
tezgahı artık
görelim”

Hukukçular Birliği Şemdinli’deki olaylarla ilgili olarak yaptığı açıklamada PKK terör örgütünün sahnelediği oyun karşısında iktidarın düştüğü acizliği kabullenmenin mümkün olmadığını kaydetti. Yaşanan olayların terör örgütünün bir provokasyonu olduğuna dikkat çekilen açıklamada, “Bu tezgahı görmemek için ya gaflet yada ihanet içinde olmak gerekir. Bir kısım medyanın maksatlı olarak ikinci susurluk vakası olarak göstermek istemesi büyük bir talihsizliktir. İhanet gurupları ile birlikte adeta el ele verilerek devlet otoritesinin son kalan kırıntıları da yok edilmek istenmektedir” denildi.


”YAKIŞIKSIZ TUTUM”

AKP iktidarının olaylar karşısındaki tutumunun eleştirildiği Hukukçular Birliği açıklamasında şu ifadelere yer verildi: “Hükümet her zamanki gibi gardını yine devlete ve millete karşı alarak etnikçilerin yanı başında yerini almış, sanki ortada devlet görevlileri olayın faili gibi peşin hükümle hareket edilmekte. Başbakan Erdoğan, bu görevlilere iltimas ve ayrımcılık yapmayacağını beyan ederek, devlet adamlığına yakışmayacak tutum içerisine girmektedir.”


‘Kürt sorununa’ taşlı çözüm

BaŞbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “Kürt sorunu” söyleminden cesaret alan terör yandaşları, düzenledikleri “Kürt Sorununa Demokratik ve Barışçıl Çözüm” mitinginde polise taşlarla saldırdılar. PKK terör örgütünün paçavrası ile meydanları dolduran gruplar, terör örgütü lehine sık sık sloganlar attılar. Diyarbakır Valiliği ve Emniyet Müdürlüğü’nün daha önce izin vermediği miting dün saat 11.00’de İstasyon Meydanı’nda başladı. Terör örgütü PKK’nın sözde bayrakları ve “Dağlara Çıkacağız” yazılı bez afişlerle miting alanına yürüyen kalabalık ile polis arasında gerginlik yaşandı.


DTP ORADAYDI

Miting alanına Urfakapı semti istikametinden gelen kalabalığın içindeki çok sayıda vatandaşın orta refüjlerdeki taşları toplamaları dikkat çekti. Demokratik Toplum Partisi Eşbaşkanı Ahmet Türk ise birkaç gün önce kurdukları partilerinin, sadece bölgenin değil tüm Türkiye’nin sorunlarını çözmeye çalışan bir parti olduğunu ileri sürdü. Türk, Şemdinli’deki olaylarla ilgili olarak “Bu olay çok önemlidir. Başbakan ‘Kürt sorunu benim sorunumdur’ dedi. Ancak AB çalışmalarında Güneydoğu sorunu deniyor. AB’yi Şemdinli’ye davet ediyoruz’’ diye konuştu.


“Brüksel
Şemdinli’deki sesi duy”

DİyarbakIr Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, ‘’Şemdinli’den çıkan sesi Ankara ve Brüksel duymalı’’ dedi. Baydemir, mitingdeki konuşmada, barış için çaba göstermenin savaşmaktan çok daha zor olduğunu belirterek, herkesin barışa sahip çıkması gerektiğini söyledi.



POLİSE SALDIRDILAR

Mitingin sona ermesinin ardından Ofis Semti’ne doğru yürüyüşe geçen bir grup, terör örgütü PKK ve elebaşı lehinde sloganlar attı. Polisin ‘’dağılın’’ uyarısına rağmen yürüyüşüne devam eden gruptan bazı göstericiler, Bağlar Beldesi’nde polise taşlar attı. Havaya ateş açarak, biber gazı kullanan polis, bazı göstericileri gözaltına aldı.


Provokasyon sürüyor

Şemdİnlİ Cumhuriyet Caddesi’nde toplanan bir grup, ellerinde meşale ve mum yakarak Cumhuriyet Meydanı’na kadar yürüdü. Terör örgütü PKK lehine slogan atarak yürüyen grup, bir süre Cumhuriyet Meydanı’nda bekledi. Grup adına açıklama yapan DEHAP İlçe Teşkilatı yönetim kurulu üyesi Nevzat Geylani, ‘’karanlığa karşı aydınlık’’ sloganıyla yürüyüş yaptıklarını ifade etti.Geylani, bir hafta boyunca her gece saat 21.00’da ışık söndürme eylemi yapacaklarını bildirdi. Bu arada çeşitli gruplar Ankara, İstanbul, İzmir’de de gösteriler düzenledi.







14.11.2005
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
selo52
Amatör Üye
Amatör Üye



Kayıt: Mar 22, 2005
İletiler: 227
Şehir: İstanbul

İletiTarih: Pts Kas 14, 2005 7:02 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Bugün Diyarbakırın pkklı belediye başkanı Osman baydemir ve beraberindeki bir grup terör yandaşı kişilerin şemdinliye gidip sanki Başbakan edasıyla Atıp tutuyo bu soruşturmada devletin arkasındaymış.Sen kimsinde devletin arkasındasın avrupa yalaması vatan haini kansız.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
ergenekon18
Amatör Üye
Amatör Üye



Kayıt: Oct 17, 2005
İletiler: 237
Şehir: Ergenekon

İletiTarih: Pts Kas 14, 2005 7:15 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

selo52 demiş ki:
Kardeş nedir bu Jitem düşmanlığı keşke o ifadelerin hepsini okusaydın.Bir ülkede bi asker can güvenliğimiz yok diyosa orda bi sorun vardır.


Arkadasim bende senin bu Jitem askinin nereden kaynaklandigini anlayamadim.Senin icin bir yazi yayinlayacagim bu yaziyi lütfen oku.


"Murat Aslan isimli şahıs, Yenişehir semtinde, yani Diyarbakır Belediyesi civarından alınarak zorla sivil Toros arabaya bindirildi ve JİTEM'e getirildi. Daha sonra Silopi JİTEM İstihbarat Tim Komutanlığı'na götürüldü. Burada işkenceyle sorgulandıktan sonra Dicle Nehri'nin kenarındaki bir dereye götürüldü. Derede öldürülerek üzerine benzin döküldü ve yakıldı. Bu dere Körtük Köyü'nün karşısında bir dere idi."
Bunları kim anlatıyor?
Abdülkadir Aygan...
Abdülkadir Aygan kim?
Jandarma İstihbarat Teşkilatı'nın yedi kişilik ilk kadrosunda yer alan eski bir PKK itirafçısı...

Abdülkadir Aygan'ın anlattığı bu tüyler ürpertici cinayet "Acı bir Susurluk öyküsü" başlığıyla Radikal gazetesine manşet oldu. Savcının ve askeri yetkililerin gözetiminde açılan mezardan öldürülen Murat Aslan'ın DNA testiyle doğrulanan kemikleri çıktı.
Cinayeti uzaktan gören bir çoban, cinayetten birkaç gün sonra cesedi gömerek etrafını taşlarla çevirmişti. Çoban ve köylüler korkudan kimseye bir şey söylememişti.
Ne var ki, 1994'te öldürüldüğünde açık öğretim ikinci sınıf öğrencisi olan 25 yaşındaki Murat Aslan'ın babası aradan geçen on yıl boyunca oğlunu arayıp durdu. JİTEM üyesi Abdülkadir Aygan, bu cinayeti de içeren itiraflarını geçen yıl Özgür Gündem gazetesinde tefrika edip, ardından da kitap olarak çıkarınca, on yıldır susan çoban ve köylülerin yardımıyla durum aydınlandı.
JİTEM'ci Abdülkadir Aygan'ın itirafları yayınlandığında bir iki çok küçük istisna dışında herkes susmuştu.
O itiraflarda anlatılan cinayet aydınlanınca, durum ne olacak diye merakla izlemeye başladım.
Olay Radikal gazetesinde manşet olduğu gün Hürriyet'in 19. sayfasında "on yıl önce kaçırılan oğlunun kemiklerini buldu", Milliyet'in de 21. sayfasında "JİTEM'e infaz suçlaması" başlıklarıyla haber oldu.


Haberin ertesinde Zaman gazetesinde "JİTEM'ciden tüyler ürpertici itiraflar" başlığıyla, kitap haline gelen anıların bir özetine rastladım.
Geçen yıl itiraflar Özgür Gündem'de yayınlanmaya başlayınca medyanın sessizliğini eleştiren Yeni Şafak'taki Medya Kronik'te dün de gelişmelerin tarihçesini vererek medyayı sorgulayan analizi gördüm.


Konu, yakıcı olmasına rağmen henüz hiçbir köşe yazarının yazısına konu olmadı.
Yayınlandığında kimsenin söz etmediği bu itiraflar, inanılmaz bir vahşetle öldürülen bir gencin cinayetiyle sınırlı değil.
Abdülkadir Aygan itiraflarında 29 kişinin daha JİTEM tarafından öldürüldüğünü söylüyor. Bunlardan biri doğrulanınca, iddialar çok daha önem kazanır hale geldi.
Geçen yılki yazı dizisiyle kitabın ortada durmasına rağmen sessizlik devam edecek mi, yoksa demokratik hukuk devletinin ve onun gazetecilik anlayışının gereği yapılacak mı?




Tabii bir de olayın bir başka boyutu var... 28 Şubat sürecinde JİTEM'in varlığı daha sonra bankacı olan dönemin Jandarma Komutanı tarafından yalanlanmıştı. Aynı kişi, Türkiye Büyük Millet Meclisi Susurluk Komisyonu'nun davetine de gitmemişti. Kendisinin bu konuları da kapsayan NTV televizyonundaki bir söyleşisini hatırlıyorum. Yeniden yayınlansa doğrusu iyi bir gazetecilik olayı olur.


Evet, on yıl önce, Dicle kenarında işkence edilerek öldürüldükten sonra yakılan genç bir adamın cesedi ortada duruyor...
Katilleri yakalanacak mı? Yakalamak için gereğini yapacak mıyız, yoksa süregelen sessizliği korumaya devam edecek miyiz? Eğer bu sessizlik sürerse o zaman da şu soruya sıra gelecek:
"Bu sessizlik ne anlama geliyor?"
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
selo52
Amatör Üye
Amatör Üye



Kayıt: Mar 22, 2005
İletiler: 227
Şehir: İstanbul

İletiTarih: Pts Kas 14, 2005 7:49 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Kardeş kimmiş o Murat Aslan onuda söyle bilelim bi pkk miitanı degilmiydi o.pkklının ölmesi sence kötü bişeymiki.Askerlerin şehit olması dahamı iyi.Bu vatan kim kafa kaldırırsa kafası ezilir olay bu kadar basit.Bende jitem hayranlığı yok ama bi güvenlik birimini zan altında kalmasıda hoş bişey degil
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
zeybek45
Yeni Üye
Yeni Üye



Kayıt: Mar 21, 2005
İletiler: 22

İletiTarih: Pts Kas 14, 2005 10:14 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Bu sitenini yöneyicileri uyuyor mu?

Yoksa bizim sitemiz artık Hasan Cemal ağzıyla kürtçülük yapanların eline mi geçti?

Kimdir bu ergenekon 18 nikli pkk sempatizanı?

pkk lileri bu kadar detaylı takip ediyor da; bunların katlettikleri öğretmenlerden, pusuya düşürülerek şehit ettikleri bu vatanını has evlatları şehitlerden, bölgeyi temizlemek için masum halka yapılanlardan, katlettikleri çocuklardan hiç mi haberi yok? O' nların evlerindeki ateşten hep mi bihaber?

Bütün bunlardan ergenekon18 in bu vatan için dökülmüş kanı, verilmiş canı olmadığı sonucuna varmak herhalde yanlış olmaz.


"BAYRAKLARI BAYRAK YAPAN ÜSTÜNDEKİ KANDIR,
TOPRAK EĞER UĞRUNDA ÖLEN VARSA VATANDIR."
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
ergenekon18
Amatör Üye
Amatör Üye



Kayıt: Oct 17, 2005
İletiler: 237
Şehir: Ergenekon

İletiTarih: Pts Kas 14, 2005 10:19 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

zeybek45 demiş ki:
Bu sitenini yöneyicileri uyuyor mu?


Kimdir bu ergenekon 18 nikli pkk sempatizanı?




Bak aslanim sen kimi Pkk sempatizanligiyla sucluyorsun.Sen kimsin.Aklini basina topla.Benim ne kadar Milliyetci oldugumu bilenler biliyor zaten.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder 1. sayfa (Toplam 3 sayfa)

Sayfa: 1, 2, 3  Sonraki »  


 
Forum Seçin:  
Bu forumda yeni konular açamazsınız
Bu forumdaki iletilere cevap veremezsiniz
Bu forumdaki iletilerinizi değiştiremezsiniz
Bu forumdaki iletilerinizisilemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © 2001, 2005 phpBB

alt1
1998-2007 Bozkurt NET
alt1
1998-2010 BOZKURT NET
--------------------------------------
Web sitemiz PHP-Nuke (© 2003) kodlarına sahiptir. PHP-Nuke GNU/GPL lisansı altında dağıtılan ücretsiz yazılımdır.
alt1