Bozkurt NET

[kadir45]

Sn.Deniz Baykal yıllardır yürütmekte olduğu genel başkanlık görevinden;
belli kaset olayı yüzünden istifa etti.
İşin burası bizi ilgilendirmez.Kişisel kararıdır,chp nin iç meselesidir; saygı duyarız.Ama olayın basına yansıması üzerine meydana gelen rezalet ve yapılan ahmakça yorumlar ile,kasetin internete servis edilmesi;elbet de bu ülkenin bir vatandaşı olarak bizi fazlasıyla ilgilendirir.
Kaset ;doğrudur değildir bilemeyiz,görmediğimiz bir şey hakkında yorum yapamayız.Olay gerçektir ya da kurgudur bunlar bir tarafa.
Meselenin asıl dehşet verici tarafı;yıllar önce yazdığım gibi;bazı kişilerin ;insanların harim-i ismet(kutsal sayılan korunan yer,ocak)ine tecavüzün bu akepe iktidarı ile birlikte başlamış olmasıdır.
Ülkemiz siyasi tarihinde şer yönünde ilklerin yaratıcısı akepe iktidarı bu işin birinci derecede failidir.
Komutanlara,yüksek yargı ve yargı üyelerine uzun zamandır dinlemeler ve izlemeler yapıldığı zaman zaman gündeme getirildi.Telekom ellerindedir.Anayasa mahkemesi üyeleri ,savcılar izleniyoruz,dinleniyoruz diye feryat ederken;rte olayları seyretmekte;
ondan sonra da Baykal ın suçlamalarına;"en az görüntüler kadar rezilce"diye cevap vermektedir.
Bakmayın ilk anda,"o kasetin yayınlandığı siteye erişimi engellemek için talimat verdim "demesine.Olaydan ciddi şekilde rahatsız olmuş bir devlet adamı gibi değil,yukarıda yazdığım cümlesiyle içindekileri dökmüştür.
Yani Baykal ın suçlamasına adam gibi cevap vereceğine;onu yargılamış ve mahkum etmiştir.Canı yanmış bir insanın feryatlarına,vahşice cevap vermiştir.Bu tam da kendisinden beklediğimiz bir davranıştır.
İnsanların yatak odalarına dalınacak,görüntüler alınacak,telefonlar dinlenecek ve sen bu ülkenin başbakanı olarak bunu seyredecek,ondan sonra da biz işin içinde değiliz diyeceksin.Kim inanır buna?
Yandaş yazarlar başta nazlı ılıcak denilen kadın olmak üzere;olaya rezilce yaklaştılar.Bazıları bunun chp nin Baykal ı yükseltmeye yönelik bir tezgah olduğunu iddia ederken;nazlı ılıcak denilen namus teraziliğine soyunmuş hanımefendi!"olaya özel hayata yönelik dir ama?....."diyerek
kafaları karıştıracak açıklamalar da bulunmuştur.
O zaman biz de nazlı ılıcak hanımefendiye şunu hatırlatalım.Biz balık kafalı değiliz.Madem o ama var da;o zaman,hayranı olduğun,yıllarca savunup uğruna kan davası güttüğün Adnan menderes ne yaptı?
opera sanatçısı Ayhan Aydan isimli hanımefendiyi evli olduğu halde makamına davet ederek kocasından açıkça isteyen;ardından tayinini çıkartan,intiharına neden olan,onunla yasak aşk yaşayan,evine makam aracıyla giden,sayısız çapkınlıkları bulunan menderes hakkında bu ama lafını kullanıyor musun?O ama,Deniz Baykal için geçerli de,Menderes için değil mi?Bu nasıl bir adalet anlayışı,nasıl bir tartıdır?
İnsanların özel hayatlarını delik deşik ederek,bunun üzerinden siyasi şantaj yapmak,batı demokrasilerinin bir ürünüdür.Bunun üzerine batılıllar kafa yorarlar ve sehemler kurarlar.Bunlara mı özendin?
Bunca yaşa gelmiş,torun sahibi bir insan bu derece ahlaksızca bir tertibi;mağdur görünüp de oy kazanmak,güçlenmek uğruna yapar mı?
Bu şekilde kendini rezil eder mi?Ama kendileri mağdur rolünü iyi oynadıkları için,yorumları da böyle oluyor haliyle.
abd nin uzun zamandır sarıgül denilen kişiyi chp genel başkanlığına getirmek istediğini yıllardır biliyoruz.Böylece sağ gibi solu da emri altına alacak,ve ülkede kendisine direnen bir siyasi görüş barındırmayacak,kim gelirse gelsin işini yürütecektir.
Muhalefetin ve ordunun neden fazla ses çıkaramadığını artık anlıyoruz.Belli ki elllerinde başka kasetler de var.Açığı olmayan,sırrı bulunmayan insan var mı?Vrsa kaç adet,kaç tanesi siyasetin içinde ya da makam sahibi?Zamanı geldiğinde kasetler sevis ediliyor ve edilmeye devam edecek.
rte de bu ülkenin başbakanı olarak bunları seyredecek,hiçbir suçluyu yakalıyamıyacak,sadece internet den erişimi yasaklıyacak,ondan sonra da ben bu işin içinde yokum diyecek!
mit,emniyet teşkiları,tüm istihbarat birimleri senin elinde değil mi?80 küsur dinleme aracı yollarda serseri mayın gibi dolaşıyor.Sen ne yapıyorsun?Başbakanlık makamı korkuluk mu dur?
Bu nasıl bir görev anlayışı,nasıl bir mantık?Elbet de seni suçlayacak Baykal.Ama ya senin ona verdiğin cevap?Hayret ve dehşete düşüren bir açıklama.
Peki rte hiç düşün müyormusun?Ya yeniçağ da Arsan Bulut un yazdığı gibi ,ya da Uğur Dündar ın söyledikleri gibi bir gün birileri de sizlerin kasetlerini servis ederse ne yapacaksın?Yok mu sanıyorsun?Elin oğlunun dinlemesine izlemesine göz yumuyorsun;seni dinleyip izlemedikleri,seni kasete almadıkları ne belli?
Bu bir rezaletdir.Sen ülkenin başbakanı olarak Baykalın kaseti için yorum yapacağına,bu işi kimler yapıyorsa onları yakalat!Senin görevin budur!
Bu ülkede artık kimsenin ne mal ne can ne de namus güvenliği kalmamıştır.Dindar geçinen ler,çarşaf çarşaf bu kaset olayının üzerine balıklama atlayanlar;islamda başkalarını gözetlemenin,dinlemenin olup olmadığına bilmiyorlar mı?Bu nasıl bir din,nasıl bir ahlak anlayışıdır?
Bunları yapıyorlar,yaptırıyorlar,servis ediyorlar ki;insanlar ürksün,sinsin,korksun!Olay bu.
Yaşar Büyük anıt Paşa ya sormak gerekir.
Bir ara pkk inleri bizim için birileri bizi gözetliyor evleri demişti.
Ardından genelkurmayın öyle olduğunu ortaya koydular.Sayın Paşam;
Neresi bizi gözetliyor evleri;pkk nın inleri mi yoksa Türkiye mi?
İnsanı çıldırtmayın muhteremler!
Ortalığı dinleyip de karıştıran 3-5 iti yakalıyamıyor da bu devleti rezil ediyorsanız,bu orduyu da,bu polisi de bu miti de bu kurumları da terhis edin vatanı da teslim edin bitsin gitsin!
Bu devleti bu kadar aciz göstermeye ne hakkınız var?
Bu saat den sonra bu vatandaş bu devlete nasıl güvenecek,nasıl adaletine sığınacak,nasıl canını,malını ırzını teslim edecek?
rte bunları iyi düşün.Daha fazla özgürlük getireceğim martavalları arasında,insanların özgürlükleri tek tek yok ediyor,özel yaşam diye bir şey bırakmıyorsun ortada!

[kadir45]

Konu ile ilgili olarak genel başkanımız sn Bahçeli nin açıklaması aşağıdaki gibidir.

Alıntı:

Bahçeli'den ilk açıklama Paylaş Haberi Paylaş Benim Sayfam Delicious Facebook Google MySpace Twitter E-posta Friend Feed A.A 11 Mayıs 2010 MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Ana muhalefet liderinin özel hayatına yönelik muhatap olduğu utanç verici tertibin kara bir leke olarak siyasi tarihimize geçeceği de açıktır” dedi. Bahçeli, “Deniz Baykal'la ilgili iddialara ve sonrasında ortaya çıkan gelişmelere” ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye'nin içine düştüğü puslu siyasi ortamın gerilimlerini ve gerginliklerini alabildiğine yaşadığını savundu. Son dönemde yaşanan olayları “düşündürücü” olarak nitelendiren Bahçeli, yaşananların milleti şaşırttığını ve endişeye sevk ettiğini belirtti. Bahçeli, şunları kaydetti: “Çok ciddi sosyal çözülme, ahlaki çöküş ve hayatın her alanında ortaya çıkan yozlaşma hali, üst düzey siyasetçileri de etkisi altına almıştır. Bunun en son örneği Sayın Deniz Baykal'ın da içinde yer aldığı iddialarda ortaya çıkmıştır. Kişisel ilişkilerin ve özel hayatın mahremiyetinin sınırlarını tayin etmek elbette ki şahısların belirleyeceği bir alandır. Ancak ana muhalefet liderinin özel hayatına yönelik muhatap olduğu utanç verici tertibin kara bir leke olarak siyasi tarihimize geçeceği de açıktır.” MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Deniz Baykal'ın CHP Genel Başkanlığından istifa kararını açıklarken kendisiyle ilgili iddiaların komplo olduğunu vurgulamasının, ülkenin her sorununu çözmekle görevli ve yetkili olan hükümete büyük bir sorumluluk yüklediğini belirtti. Bahçeli, “Deniz Baykal'la ilgili iddialar ve sonrasında ortaya çıkan gelişmelere” ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, “kutuplaşma ve çatışmanın tırmandığı bugünkü ortamda” kurumların birbiriyle çarpıştığını, çekişmelerin had safhaya ulaştığını, insanların birbirinden kuşku duyduğu tam bir çöküntü halinin yaşanmaya başlandığını savundu. “Medyaya kadar yansıyan görüntülerin meşruiyeti ve doğruluğunun, suçlama ve komplolara maruz kaldığını iddia edenlerin bileceği ve açıklayacağı hususlar” olduğunu belirten Bahçeli, şunları kaydetti: “Ancak burada esas üzerinde durulması gereken nokta, Türk siyasetinin gizli mihraklar tarafından tanzim edilmeye çalışılıyor olması, kritik bir sürece giren ülkemizde siyaset aktörleri üzerinde yoğun bir kampanyanın başlatılmış bulunmasıdır. İki kişiye ait olduğu iddia edilen görüntülerin, özel hayatın dokunulmazlığı ve gizliliği ilkelerini hiç dikkate almadan ve umursamadan, medya üzerinden ahlaksız yöntemlerle sızdırılması tarifi olmayan bir alçalma halinin son şeklidir. Bu gelişmeler üzerine Sayın Baykal'ın, CHP Genel Başkanlığından istifa kararını açıklarken iddiaların komplo olduğunu vurgulaması, ülkemizin her sorununu çözmekle görevli ve yetkili olan AKP hükümetine de büyük bir sorumluluk yüklemiştir.” MHP'NİN BEKLENTİSİ İddia edilen komployu bütün yönleriyle ve en kısa sürede çözüme kavuşturmanın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ve hükümetinin en önemli siyaset sorumluluğu haline geldiğini belirten Devlet Bahçeli, şöyle devam etti: “Yaptıkları görev itibarıyla göz önünde olan siyasetçilerin internet üzerinden yayımlanan ahlak, vicdan ve hukuk dışı saldırılara hedef haline gelmiş olması, ülkemizin hangi karanlık noktalara sürüklenmek istendiğinin en son delili olmuştur. Türk siyasetinin, kaset savaşlarının ortasına düşmesi çapsız ve ahlaksız gelişmelerin odağına gerilemesi hiç kimseye bir şey kazandırmayacaktır. MHP, son olayla birlikte ortaya çıkan bireysel hak ve özgürlük alanlarını doğrudan ihlal eden, bu ve benzeri kanunsuz girişimlerin ve arkasındaki mihrakların tespitini ve gerçeklerin gün ışığına çıkarılmasını hükümetten acil olarak beklemektedir.” hürriyet den alıntı

Bir devlet adamı nasıl olmalıdır diye düşünenler;sn .Bahçeliye baksınlar.Ders veriyor sn.Bahçeli.
rte olayın faillerini bulacağına;hiç utanıp sıkılmadan;"Baykal ın iddiaları en az görüntüler kadar çirkin!"demek suretiyle olayın tertip değil ,kasetin gerçek olduğunu iddia ediyor çaktırmadan ve Baykal ı da yargılıyor.
Bu mu bunca geri zekalının peşine takıldığı lider?Bu mu devlet adamlığı?
Bu mu Türkiye yi çağ atlatacak kişi;bu mu karizmatik siyasetçi?
Hayır.Bu ;vahşi,kaba,ilkel bir kasaba siyaset türü!

[Vuslatim]

Baykal'ın yatağında iki kadın var!




CHP'nin bilişim uzmanı vekili Tacidar Seyhan o kaseti inceledi. Kasetteki kişilerin hiçbir zaman birarada olmadığını söyledi.



CHP Adana Milletvekili Tacidar Seyhan, CHP Genel Başkanlığından istifa eden Deniz Baykal'a ait olduğu ileri sürülen görüntülerde iki ayrı kadın figürünün kullanıldığını ve oradaki şahısların hiçbir zaman aynı ortamda bulunmadıklarını söyledi.

Aynı zamanda bilişim uzmanı da olan Seyhan, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Seyhan, görüntüleri defalarca incelediğini, teknik olarak ayrıştırmasını yaptığını ifade ederek, şunları söyledi:

FARKLI ORTAMLARDA FARKLI KAMERALARLA ÇEKİLMİŞ

“Bu görüntülerin farklı ortamlarda farklı kameralarla çekildiği belli. Bu görüntülerin tamamı belli bir frekanstan yayın yapan mikro kamera ile yapılmıştır. İki ayrı yere yerleştirilen kamera vardır. Bu frekansı alan büyük bir ihtimalle araca yerleştirilmiş bir de alıcının olduğu, bu alıcının da videoya hızlandırarak kaydedildiği görülüyor. Daha sonra bu, yüzde 15 oranında karartılmış, yüzde 21 oranında eskitme uygulanmış . Görüntüyü detaylı olarak incelediğimizde 43 parçadan oluştuğunu görüyoruz.

İKİ AYRI BAYAN FİGÜRÜ

Aynı video çekimi içerisinde kullanılan bayan figürünün iki ayrı figür olduğu görünüyor.

Olayın gerçekleşme biçimi, oluşturma biçimi bireysel olarak görünmüyor. Kurumsal bir görüntü.

BU TEKNOLOJİ ŞAHISLARDA YOK, KURUMLARDA VAR

Çekimin biçiminden kurumsal araçlar tarafından yapıldığını düşünüyorum. Bu sistem sadece oralarda var. Bu birinin yerleştirdiği hafızalı kamera değil. Zamana, günlere yayarak yapılan çekimlerin birleştirilmesidir. Bu bir araç teşkilatıdır. Eğer bu tür araçlar kişilerin elinde dolaşıyorsa bu da kurumsal suçtur. Ama (ülkeye bunlar şahısların elinde girmez) diyorsanız, buradaki işlemin kurumsal işlem olduğunu düşünebiliriz.”

'İKİ KADIN MI VAR?'

“İki kadın mı var” sorusuna Seyhan, “Hayır. İki ayrı kadın figürü kullanılmış. Aynı kamerada boyutlar çok farklı” yanıtını verdi.

“Kişilerin kim olduğunu söyleyebilir misiniz? Yani Deniz bey mi oradaki görüntü” sorusunu ise Seyhan, şöyle yanıtladı:

“Bunu benim söylemem çok doğru olmaz. Çünkü, o kadar çok montaj var ki... Üzerinde çalışıyoruz. Tespit ettiğimizde bunu da paylaşacağız. Çalıştığımız görüntüler internet üzerinden alınmış görüntülerdir. Çekim aslını bulmak gibi iktidarın bir görevi vardır. O asıl bize ulaşırsa nerelerden birleştirme yapıldığını gösterebilme imkanına sahibiz.

ŞAHISLAR AYNI ORTAMDA BULUNMAMIŞTIR

Büyütme, karartma, eskitme kullanılmış. Farklı zamanlarda çekildiği belli. Uzaktan frekansla alış yapan profesyonel bir cihazla yapıldığı belli, bir VHS kasete kaydedilerek. Oradan hızlandırılarak yeniden çoğaltıldığı belli. Oradaki şahıslar hiçbir zaman aynı ortamda bulunmamışlardır. Aynı sürelerin çekimi değildir bu.”

“Mekan aynı mekan mı” sorusu üzerine ise Seyhan, “Birinde şüphem var. Aslını görmek lazım” dedi.


Internethaber

[Vuslatim]

Böyle bir iliski var mi yok mu bilemiyoruz. Ama bildigimiz CHP bugünlerini Baykal´a borcludur. Ve CHP icindeki zararli kisilerden Baykal sayesinde kurtulmustur.

Elbette CHP ile cok yönde fikir ayriliklarimiz var. Lakin yillar öncesine baktigimizda Baykal´in CHP´yi getirdigi konumu görmek ve tebrik etmek durumundayiz.


Türkiye´nin Baykal gibi bir siyasetciye ihtiyaci var. Sahsen cok üzüntü duyduk.

Böyle bir iliski varsa varligina, yoksa iftiraya kurban gitmesine...

Baykal´in yokluguna en cok bölücüler sevinecektir. Bunu kesin olarak biliyoruz.

rte´den zaten adam gibi mantikli bir yaklasim beklemiyorduk. Bizi sasirtmadi. Bunlar Hz. Ömer´in (ra) Adaletini agizlarindan düsürmeyip bu adalete basta kendileri ihanet NE IDÜGÜ belli olan kisiler.

Saglikli yaklassaydi sasardik...


TANRI TÜRK´Ü KORUSUN ve YÜCELTSIN

[-ULKUCU-GARDAS-]

ALINTI : etikhaber.com


Evet, haysiyet cellâdısınız hepiniz.
Haysiyeti katlederek tükettiniz.

Utanma nedir bilmeden yaptıklarınızla bu toprakların değerlerini temsil etmediğiniz bir kez daha anlaşılmıştır.

Günah da sevap da gizlidir gerçeğine menfaatleriniz emrettiği için hiçbir zaman itibar etmediniz. Sevaplarınızın reklamını yapmak sevdanızı bilmeyen yoktu ama anlaşıldı ki günahları örtmek erdemine de sahip değilsiniz.

Türk siyasi tarihinde 40 yıllık mazisi olan bir ana muhalefet partisi liderini özel hayatına ilişkin bir ayıbı ile vurmak, ancak sizin gibi beyaz saray soytarılarına yakışırdı.


Edepsizsiniz,

Hüseyin ÜZMEZ isimli sapığın küçük bir kız çocuğuna yaptıklarını savunacak kadar alçalanlarınız olduğunu unutup; kin ve nefretinizin sınır tanımadığını bir kez daha ortaya koydunuz.

Görüntülerin içeriği umurumda dahi değil. Öyle de olmalı. Onun bunun ses kayıtlarını internet ortamına sızdırmaya benzemez bu yaptığınız. En az onun kadar ahlaksızdır ama ondan daha ağırdır.

Gözünüzün ne kadar döndüğünü, gizli ajandalarınızı, satılık vicdanlarınızı, yok olmuş ahlakınızı, sahte Müslümanlığınızı bizzat deşifre ettiniz.

***

Sizi gidi Maskeli demokratlar...

Basın özgürlüğünden anladığınız bu mudur sizin?

Milletin mahremini, özel hayatını deşifre etmek midir?

Bir kadının çıplak bedenini tüm dünyaya servis etmek midir?

Bir siyasetçinin onur ve şerefi ile oynamak mıdır?

***

Köşelerinizde yer tutmuş muhteremler, hadi biriniz çıkın da bu edepsizliğe dur deyin bakalım.

Hadi sağa sola ayar veren büyük ülkü adamı, mütefekkir, Müslüman, özgürlükçü İrfan SÖNMEZ!!! Hadi yüreğin yetiyorsa istifa et! Hadi son bir yazı yaz ve de ki ben bu alçaklığa ortak değilim.

Hadi bakalım Arzu ERDOĞRAL. Çık da de ki; ben bir kadınım, siyasi hesaplaşmalar uğruna, kin ve nefretin tatmini uğruna, bir kadının çıplak bedeninin milyonlara teşhir edilmesi, bir parti liderinin şerefiyle oynanması ayıptır günahtır de. Yaz da öğrenelim bu edepsizlik hakkındaki görüşünü.

Hadi ABDURAHİM KARAKOÇ, hidayete erenlerin arasında olmak nasıl bir şeymiş anlat bakalım. Bu yapılan alçaklık mıdır? Cevabını ver! Şair ruhlu adam, anlat da öğrenelim senden mahrem nedir, özel hayat nedir?

***

İyi oldu diyen soytarılar...

Haber değeri var diyen alçaklar...

O zaman sorarlar size...

Başbakan'ın hukuk dışı yollardan elde edilen ses kayıtlarının haber değeri yok muydu?

Turgut ALTINOK hakkında da aynı iğrençlik yapıldı.

Yayınlasaydınız ya.

İyi ki yayınlamadınız...

Zira gerçekten onları da yayınlamak en az bu kadar alçaklık olurdu.

Ama edebiniz eksik, topal Müslüman olmak size yetiyor anlaşılan...

İçinizde biriken kinin, savunduğunuz İslam ahlakı ile çatıştığının farkına dahi varmaktan acizsiniz.

Halen savunmaktasınız yaptığınızı, halen kaşımaktasınız yarayı...

***

Unutmayın sizin dilinizden düşürmediğiniz ilahi adalet bir gün gelir hesap sorar size.

Unutmayın keser döner sap döner.

Bu utanç kapısını siz araladınız. Bir gün ayağınıza dolandığında sığınacak liman bulamaz olursunuz.

Aranızdan yeni Hüseyin ÜZMEZLER çıktığında, kimselere derdinizi anlatamazsınız.

Günahı örtecek erdemi gösteremediğiniz için gün gelir günahlarınızı döker birileri, çok güvendiğiniz uluslar arası hamileriniz servis eder ayıplarınızı sizinle işi bittiğinde.

O zaman anlarsınız edebin ehemmiyetini.
Av. Yücel BULUT


Devlet adamı demek; adam gibi adam olmaktır. Cesur, bilgili, kültürlü, onurlu, haysiyetli, dürüst, şerefli, namuslu, akıllı, kararlı, ciddi, herkese eşit mesafede olan tüm milletin-toplumun takdirini, güvenini kazanan kimsedir. Devlet adamı teslimiyetçi olmaz, uşak olmaz. Hele hele işgalcilerin, sömürgecilerin, Haçlı zihniyetlilerin, uygarlık, demokratlık, laiklik karşıtlarının uşağı hiç olmaz.
DEVLET ADAMLIĞINA SOYUNANLAR ATATÜRK'Ü VE BAŞBUĞ'U TANIMALI

ALLAH(c.c.) emanet olunuz

ALLAH (c.c.) TÜRKÜ KORUSUN VE YÜCELTSİN (ÂMİN)
TANRI TÜRKÜ KORUSUN VE YÜCELTSİN (ÂMİN)

[cCcBilgecCc]

Vatan elden gidiyor derken , onun bunu attigi iftiralarla ,yada uckurunu konusmaya basladik,gecemiz gunduzumuz dedi kodu programlarini takip etmekle geciyor artik. Su dustugumuz hale bakin burada bile milletin uckurundan ,onun bunun attigi iftiralardan bahsediliyor,hicmi isimiz gucumuz yok !..

[tamerr]

Bu konuda başbakanın samimi olmadığını belirtmek istiyorum, olay patlak verdiğinde, başbakan çıkıp olaya el koyduğunu belirtmiştir. Fakat; üstünden saatler geçmesine rağmen, görüntüler internet sitelerinde duruyordu, bende izledim görüntüleri, hemde akepe yanlısı bir siteden. He görüntüler gerçekmi değilmi? Onu işin ehli olan kişilere bırakmak gerekir. Şahsen ben ikna olmadım. Bu tarz görüntüleri her kişi için yapmak gayet basit. Çelişkiler yumağı çünkü.


Saygılarımla

[kadir45]

Deniz Baykal ın tasfiyesinden sonra,o şok içerisinde yapılan kurultay sonrası chp de ki genel başkanlık ve yönetim değişikliği şekillendiğinde
ortaya çıkan tablo bizi düşünmeye yöneltti.Ortaya çıkan durum;milliyetçiliğin chp de tasfiye edilmiş olması anlamına geliyor.Chp deki samimi Türkçü kanat ne yazık ki tasfiyeye uğramıştır.Bundan sonraki aşamada haklarını yememek lazım;sn Bülent Ecevit ve sn Deniz Baykal ın siyasi hayatlarının en sonunda partilerinde yapmış oldukları ve tarihe geçecek çok olumlu temizlik hareketi,DURDURULMUŞTUR.Bundan sonraki aşamada,kürtçülerin,komünistlerin ve devlet ve Cumhuriyet ile problemleri olanların chp ye akın akın doluşacağını görmek için kahin falan olmaya gerek yok!Kılıçdaroğlunu kimlerin alkışladıklarına bakarsanız bunu anlamak hiç de zor degil.
Ben oldum olası,bazı yolsuzlukları dillendirmiş olmasına rağmen kılıçdaroğluna asla bir sempati ile bakmadım.Yıllarca takım kaptanının ardından sahaya çıkmış ikinci adamların,birinci adamlıkta ne kadar zorlandıklarını da iyi bilirim.Kendisinin kesinlikle bir liderlik niteliği yoktur.
Ayrıca başa getiriliş tarzı oldukça amerikanvaridir.Sayın Demirel in,tansunun,mesutun,özalın başa getirildiği kongreleri bilip de hatırlayanlar bunu rahatlıkla göreceklerdir.
Sarıgül mayasının tutmaması üzerine,chp üzerinden çevrilen fırıldak kılıçdaroğluna döndürülmüştür.Ayni ;mhp olayında Ümit Özdag üzerinden yapılan gibi.Tüm birikimine ve bazı artı degerlerine rağmen,nasıl ümit özdag a güvenmediysem,kılıçdaroğluna da kesinlikle güvenmiyorum.
Bunu haklı çıkaracak tezlerim var.
Bir istanbul belediye başkanlığı adaylığında dahi ittirilerek ortaya çıkarılan bir kılıçdaroğlu nun,böyle zor bir dönemde bu ateşten gömleği giyecek cesaret de görmediğim gibi,Türkiye nin bırakın sorunlarını çözmeyi;partisini Atatürk ün partisi çizgisinde tutacak irade ve kararlılığı dahi bulamıyorum kendisinde.
Kendisi ;milletin çok rahatsız olugu soygun ve vurguna karşı önce bir takım bilgi ve belgeler sızdırılarak ortaya çıkarıldı.Yani resmen ittirildi.Bunu yapan eller; iyice şımaran ve kendini fasulye gibi nimet den kabul eden rte ye sopanın ucunu gösterdiler.Ya yaparsın ya da gidersin dediler.Şimdi o elllerin elinde 2 tane büyük parti,2 tane iktidar seçeneği vardır.Yani akepenin oy kaybının artık onlarca zerre kadar değeri yoktur.Yeni sahte rüzgar artık bulunmuştur.Çok yakında 6 okun ne hale getirileceğini hep birlikte yaşarsak göreceğiz.Dersim ci Kemal,chp yi ne hale getirecek izlemeye devam edelim.
Bu ülkede birkaçyüz satın alınmış delege ile;partilerin ne hale getirldiklerini görüp bilecek kadar yaşadım ve deneyim kazandım.Hiç kuşkunuz olmasın ki;GANDİ KEMAL!!!!(Gandi sapına kadar milliyetçi idi bizim gandi ise dersim ci)yönetimindeki chp de artık ab ci,küreselci,milliyetçiliği dışlamış,iyi ve cici çocuk olacaktır.
Gandi Kemal mhp den de oy alırmış.Gülerim!Bizim tabanımız oynanan bu oyunun farkında.Bizim tabanımız asla tasma takmaz!Bizim tabanımız milliyetçi çizgiden asla dönmez.Bizim tabanımız liderini 5 dakikada satıp da,ne olduğu belirsiz adamı genel başkan yapmaz!Bizim tabanımız lider ister,baş ister,adam ister,cesaret,yürek ister!
Kabul etmek gerekir ki son kale olarak artık sadece MHP KALMIŞTIR!
Atatürk ün 6 ilkesini genişleterek 9 a çıkarmış,ve ortaya 9 ışık doktrinini koymuş olan mhp bu ülkede Atatürkün tek partisi olarak kalmıştır.Bu ülkenin yegane umudu olmuştur.
Ben mhp nin Atatürk ilkelerine daha sıkı sarılarak,Türkçülüğü daha da ön plana çıkararak,ve içine sızmış ajanları (dinciler)temizliyerek Türk tarihini yeniden yazacağına,ve abd nin kurdurduğu ya da ele geçirdiği bu partileri tek başına sıraya dizip sandığa gömeceğine inanıyorum.Bu çizgiye gelebilirsek sizi temin ederim ki belki bu seçimde degil ama ondan sonraki ilk seçimde tüm chp,yediği kazığı anlayarak bize katılacaktır.
Ülkücü hareket bir kemik gibi; liderine sahip çıkarak,sımsıkı sarılarak azimle yoluna devam etmelidir.Aksi takdirde satın alınmış adamlarla ayni oyunun bize de oynanması işten bile değildir.
rte evvelsi günü yerlere kadar eğilmiş olarak genel başkanımız ile tokalaşıyordu.Ben bu resimden tiksindim!
Ama Devlet Beyin gözlerindeki anlam,beni çok sevindirdi.
Şu anda yolunu şaşırmamış,ne istediğini bilen tek parti mhp dir.
TANRI HEM TÜRK Ü HEM DE MHP Yİ KORUSUN!

[Delikanli66]

Ben Milliyetçi'yim,Ülkücü'yüm diyen herkes partimiz MHP'ye oy vermeli.
Artik uyanalim medya'ya(basin-yayin'a)bakmayin hele haberTürk'e ve bu gibi televiziyon kanallari'na hiç bakmayin.Kiliçdaroglu meselesi'ni balon gibi sisirdiler.Partimiz MHP'nin haberini nerdeyse hiç yayinlamaz oldular.

Yine diyorum akli,basinda olan Ahlak'a bakin Ahlaka'a çok önem verenler,ben Milliyetçi'yim,,Ülkücü'yüm,Türkçu'yüm diyenler degerli partimiz Milliyetçi Hareket'e oy versinler.

[yahyaoglu]

"keser döner sap döner gün gelir hesap döner". Allah hayırlısı ile şu 14 yıllık hesabı döndürür. Akabinde bu imanla gençliği muktedir eder diyorum.

[kadir45]

hürriyet den alıntı:

Alıntı:

Kılıç'tan Kılıçdaroğlu'na tuhaf mesaj A.A 29 Mayıs 2010 AK Parti Grup Başkanvekili Suat Kılıç, CHP Genel Başkanlığı'na seçilen Kemal Kılıçdaroğlu'nun başarıyı yakalayamayacağını savunarak, “Soyadı Kılıçdar bir kere... Soyadında darlık var. Yapamayacak, yürütemeyecek göreceksiniz” dedi. Kılıç, partisince düzenlenen “Türkiye Buluşmaları” etkinliğinde yaptığı konuşmada, partisince yapılan çalışmaların sürekli eleştirildiğini, bunun da çalışmalara zarar verdiğini söyledi. “İstanbul'daki köprü satışa çıkarılırken, bazı kesimlerin 'istemeyiz' diyerek karşı çıktığını, aynı tutumun ikinci köprü yapılırken de yaşandığını” savunan Kılıç, “AK Parti hükümetinin Marmaray Projesine karşı çıkan zihniyet, yine aynı 'istemezük' zihniyetidir. Şimdi boğaza 3. köprüyü yapmak istiyoruz, yine istemezük zihniyeti karşı çıkıyor. Oysa ki birlik olup, bu güzel çalışmaları hızlandırmamız, eksikliklerini konuşmamız gerekir” dedi. Konuşmasında CHP ve MHP'nin iktidar olduğu dönemlerden örnekler veren Kılıç, şöyle devam etti: “Anayasamız darbe anayasası yerine sivil, demokratik halkın oylarıyla benimsenmiş çağdaş bir anayasa olsun istiyoruz. Ama karşı çıkan birileri var. O da CHP ve MHP zihniyeti. Bunlara gökten ne yağdırırsan yağdırın hepsine karşı çıkarlar. Çünkü bunların mazisinde bu millete hizmet etmek yoktur. Ne zaman CHP iktidara yanaşmıştır, bu ülkede kuyruklar başlamıştır. Ne zaman CHP iktidarın ortağı olmuştur, bu ülke insanı bir litre mazota, bir kilogram tohuma, bir kalıp sabuna, bir litre zeytinyağına, hasret hale gelmiştir.” Kılıç, referandum kapsamında kapı kapı gezip, partilerine oy isteyeceklerini belirterek, “Din, dil ve mezhep ayrımı yapmadan bütün kapıları çalarak, referandumu anlatacağız. Bu konuda il ve ilçe teşkilatlarımıza büyük görevler düşüyor” dedi. “BİZİM RAKİBİMİZ OLAMAZ” CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun giydiği “Etro” marka gömlek ile ilgili tartışmaları hatırlatan Kılıç, şunları kaydetti: “Sayın Genel Başkan, daha giydiği gömleğin bile arkasında duramıyor. Kendilerinin memleketi olan Tunceli'de vakti zamanında CHP'nin yaşattığı dramlar ve kıyımlar var. Dersim İsyanı'nı bastırmak için insanlarımız yargılanmadan infaz edilmiş. CHP'nin Eski Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen de diyor ki, 'Ey hükümet terörle mücadelede Dersim'de CHP ne yaptı ise sen de onu yap'. Bu söylendiğinde, Tunceli halkının, hukukunu arayamayan, bir gömleğin bile arkasında duramayan bir adam, bizim rakibimiz olamaz. Göreceksiniz 3 aya kalmaz sıkıntılar başlayacak. Soyadı Kılıçdar bir kere... Soyadında darlık var. Yapamayacak, yürütemeyecek göreceksiniz. Bizim rakibimiz CHP veya MHP değil, bizim rakibimiz biziz. Bunlar sıcakta güneşe çıkamazlar, çamurda yürüyemezler. Sıcakta erir, soğukta donarlar. Çıtkırıldımdır bunların yaptığı siyaset.” Kılıç, kriz söylemlerin olduğu dönemde Türkiye'nin başarılı bir ekonomik politika izlediğini belirterek, “Dünya krizden çökerken, deyim yerindeyse yerle bir olurken, Türkiye IMF'yi kapı dışarı etti. Artık IMF yok. Göreve geldiğimizde Türkiye'nin IMF'ye 23.5 milyar dolar borcu vardı, şu an 8 milyar dolar. Bu büyük bir başarı” diye konuştu. Toplantıya, Ak Parti milletvekilleri Kürşad Tüzmen, Ali Er, Ömer İnan ile çok sayıda partili katıldı.

Herhangi birisi mesela biz,sn Kılıçdaroğlu için yorum yapsak ve eleştirsek,ki eleştirdik;su götürür.Ama herhangi bir siyasi parti yetkilisi olacak kişinin bu şekilde bir açıklamada bulunması en hafif deyimi ile bir hafiflikten ibarettir!
Sayın BAHÇELİ NİN KILIÇDAROĞLUNUN genel başkan seçilmesi üzerine yaptığı açıklamaya bakın,bir de şu dagları ben yarattım havalarında dolaşan adını bile doğru dürüst bilmediğim ama gensoru görüşmelerinde beni çileden çıkaran şu kişinin açıklamalarına bakın.
Bu ne saygısızlık,bu nasıl rakibini hafife alma,alay etme,nasıl bir seviyesiz konuşmadır?
Bu tür alaycı üslubu siyasi hayatımıza taşıyan özal ın pis bir kopyacısı bunlar!
Genel başkanları da bu tarz konuşmaları sık sık yapmaktadır.Yarın bir gün eşşekten düştüklerinde bu yaptıkları konuşmaları iyi hatırlasınlar.Lazım olacak çünkü.
Benim bu konuşmada asıl takıldığım;kafasını dersim isyanı ile bozmuş bu kişinin ettiği şu laflar.

Alıntı:

Kendilerinin memleketi olan Tunceli'de vakti zamanında CHP'nin yaşattığı dramlar ve kıyımlar var. Dersim İsyanı'nı bastırmak için insanlarımız yargılanmadan infaz edilmiş. CHP'nin Eski Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen de diyor ki, 'Ey hükümet terörle mücadelede Dersim'de CHP ne yaptı ise sen de onu yap'. Bu söylendiğinde, Tunceli halkının, hukukunu arayamayan, bir gömleğin bile arkasında duramayan bir adam, bizim rakibimiz olamaz.

Tarih bilgisi olmadan;sistem ile problemi olan bu dar görüş ve sabit fikirli doldurulmuş sahibinin sesi gramofonlar;hiç utanıp sıkılmadan gerçekten Cumhuriyet tarihimizin çok üzücü ve elem dolu bir kalkışmasını kutsamak suretiyle;iktidara geldiklerinden beri ;batının emir ve talimatları doğrultusunda yaptıkları kürtçülük siyasetini meşrulaştırmak için;kanayan bir yarayı kaşımak suretiyle chp nin ve ismet paşa nın şahsında ;Atatürk ve Cumhuriyet karşı kinlerini ortaya koyuyorlar.Asıl söyleyemedikleri ;seyyit rıza ve kürt sait kalkışmalarını bastıran ve bunları cezalandıran Atatürk hakkındaki düşünceleridir.
O tarihteki olayların tüm siyasi sorumluluğu ne chp nin ne de ismet paşa nın dır.Diyarbakır da Atatürk ün,kendisini bilgilendirme toplantısında,kürt sait in yakalanmamış olmasını eleştirdiği ve kendisini bilgilendiren İsmet Paşa ya;"bir isyanın bastırılmasında başarı,isyancının ele geçe geçirilmesidir,sait i bulun "demesi;sözlerimin kanıtıdır.
Yani tüm tarihi sorumluluk Atatürk ündür.
Atatürk ün yaptıkları doğrudur.Bu isyanlarda verilecek en küçük bir ödünün
Devletin sonu olacağını o çok iyi biliyordu.
80 li yıllara kadar bu isyanlar hep böyle bastırıldı.Kürtçülük hiç bir zaman affedilmedi.Deniz Gezmişin asılması da,kaç kere yazdım,yaptığı eşkiyalıklar değil,güttükleri kürtçülük davasıdır!Çünkü onu kullanan eller,Türkiyeyi en basit bölme metodunun kürtçülük den geçtiğini bizim milletimizden çok daha iyi biliyorlar.
Sen kimsin ya?Sen iktidarını sürdürmek ve hayvanca hortumlamak için abd ve israilin her dediğini yapan bir kukla dan başka nesin?İmf ye boyun eğmemiş de bilmem neymiş de.Senin aga babaların degil mi;ırak ı bahane ederek Türkiye nin işgal planını utanıp sıkılmadan bu meclise getiren?
Sen değil misin imralıdaki it ile pazarlık eden?Sen değil misin terörle savaşmak iradesini göstereceğine,terörist ile pazarlığa kalkışan?Sen değil misin idare ettiğin devletin ordusunu iki paralık eden,ettiren,yıpratan,sürekli belden aşağı vuran?Sen kim dersim hakkında konuşmak kim?Sen kim devletin isyanlardaki politikasını eleştirmek kim?Sen kim,tarih kim?
Ucuz pis kasaba siyaseti ile abuk subuk konuşup da adamın tepesini attırmayın!

[Vuslatim]

Bel alti vurmaya alismis bir zihniyetin hatiplerinden baska birsey beklemiyoruz zaten.

Ön plana cikanlar hakikatte basarili olanlar degil, hitabi güclü olanlar. Bunun hikmeti; siyaseti söz kavgasi seklinde millete sunmaktir.

Bunlarin derdi; hizmet degil KÖR DÜGÜSÜ yaparak cukkalari cebe indirmektir. Bu yolda din, Iman, Allah (c.c.), Kur´an ne varsa bütün kutsaliyet sadece ve sadece bir ARACTIR.


suat kilic denen herifi (!) uzun zamandir ibretle takip etmekteyiz. Bu sebeple bir VITRIN GÜZELI oldugunu söylemek hic te zor degil. Belden asagi vurmaktan cekinmeyecek, sonucu nereye varirsa varsin kilitlendigi hedefte agzina ne gelirse savurabilecek ve en önemlisi devletadamligina milyonlarca kilometre uzak kalmis bir VITRIN GÜZELI...


Yalanci pehlivanlar gibi kükreyisleri bizi oldukca rahatsiz etmistir. Kediyi kükremeye sevkeden bu demokrasiyi (!) neresinden daha dogrusu neresiyle anladigini cok ta merak etmiyoruz.


Bizim merakimiz; "nasilsaniz, öyle yönetilirsiniz" isaretince yüce Türk Milleti hakikaten böyle mi?


Bir yerde okumustuk; fakir, cahil biraktirilma meseleleri. Komplo teorisi gibi birsey. Devlet, siyasetciler hakikaten bilincli olarak bir milleti fakir, cahil ve bicare birakmak isteyebilir mi? Milletin zengin olmasindan devletin yada siyasetcilerin ne zarari olabilir? Calacaklarsa daha rahat ve daha cok calabilirler. Karni doyan bir millet cokta tinlamaz. Nasil olsa karni hala doyuyordur. Neticede neredeyse her ülkede yolsuzluk var.


Yüce Türk Milletinin "kader" diye benimsedigi yada benimsettirilen bu halin hikmeti nedir?

Bir agabeyimizle sohbetimizde; "Türkiye´nin sanayilesmesi toplum degerlerini alt üst edebilir" demisti. Yani ekonomik olarak tüketim masraflarini karsilayabilmek icin eslerin calismaya mecbur olmalari, annelerin is hayatina mecbur dahiliyeti, cocuklarin yetersiz ilgiyle büyümesi gibi... Katiliriz katilmayiz...


Bütün tartismalardan uzak bir gercek olarak sunu söyleyebiliriz; ÜRETMEDEN TÜKETENLERIZ... Tükettikce fitne üretiyoruz. Hain üretiyoruz...

Közkaman üretiyoruz...

Iste sagda solda kükreyen bu sahte kahramanlari üretiyoruz.


Iste üretmeden tüketen, tükettikce fitne üretenlerin tercihi; AKP ve benzeri odaklar.


Bu millet hain üretiyor, hain yetistiriyor.


Biz cagrimizi yeniliyoruz; UDCI TÜRKE BUDUN ERTEZ ÖKÜN




TANRI TÜRK´Ü KORUSUN VE YÜCELTSIN

[kadir45]

Takke düştü kel göründü.Kılıçdaroğlu ;hakkında yazdığımız görüşleri doğru çıkarmak için ne gerekiyorsa yapıyor.

Alıntı:

Kemal Kılıçdaroğlu geçen hafta Oray Eğin’le konuşurken “Kendimi tam bir Türkiyeli olarak görüyorum” demişti. Bu laf arasında geçen bir cümle miydi? Yoksa parti çizgisinde ciddi bir sapmanın işareti mi? CHP’de yeni bir Kürt raporu hazırlamak üzere komisyon kurulmuş. Bu komisyonun üyelerinden Genel Sekreter Yardımcısı Tekin Bingöl’e “Türkiyelilik” vurgusu soruluyor. Cumhuriyet’te Türay Köse’nin sorusuna Tekin Bingöl şu yanıtı veriyor: “Türkiyeli olmak kimseyi rahatsız etmemeli... Hangi etnik kimliğe sahip olursak olalım hepimiz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyız...” Anlaşılıyor ki Türkiyelilik çok da tesadüfen sarf edilmiş bir sözcük değil. Bir temel çizgi değişikliğinin işareti... CHP’den bir dostumuz dün dedi ki: - Anayasamız “Türk” sözcüğünü ırk değil, millet adı olarak ortaya koymuştur. O yüzden herkesin kendisini Türk olarak adlandırmasının sakıncası yoktur. Türk sıfatı Kürtleri dışlamaz. Ama PKK ve radikal Kürtçüler bunu mesele yapmıştır. Türkiyelilik bugüne dek onların vurgusu oldu. Şimdi Kürtlere şirin görünmek için Türklüğümüzden vaz mı geçeceğiz? Adımızı mı değiştireceğiz? Üstelik bu sıfata Kılıçdaroğlu ve arkadaşları bugüne dek hiç itirazda bulunmamıştır. Şimdi ne değişti? * Melih Aşık / Milliyet

Partinin başına getirilişi hayli ilginç olan Kemal kılıçdaroğlu yavaş yavaş çapını ortaya koymaya başlıyor.
Yine bu başlıkta yazdığımız bir yazıda Kılçdaroğluna karşı adem-i itimat(itimatsızlık)içerinde bulunduğumuzu yazarak şöyle söylemiştik.
kadir45 demiş ki;

Alıntı:

Ben oldum olası,bazı yolsuzlukları dillendirmiş olmasına rağmen kılıçdaroğluna asla bir sempati ile bakmadım.Yıllarca takım kaptanının ardından sahaya çıkmış ikinci adamların,birinci adamlıkta ne kadar zorlandıklarını da iyi bilirim.Kendisinin kesinlikle bir liderlik niteliği yoktur. Ayrıca başa getiriliş tarzı oldukça amerikanvaridir.Sayın Demirel in,tansunun,mesutun,özalın başa getirildiği kongreleri bilip de hatırlayanlar bunu rahatlıkla göreceklerdir. Sarıgül mayasının tutmaması üzerine,chp üzerinden çevrilen fırıldak kılıçdaroğluna döndürülmüştür.Ayni ;mhp olayında Ümit Özdag üzerinden yapılan gibi.Tüm birikimine ve bazı artı degerlerine rağmen,nasıl ümit özdag a güvenmediysem,kılıçdaroğluna da kesinlikle güvenmiyorum. Bunu haklı çıkaracak tezlerim var. Bir istanbul belediye başkanlığı adaylığında dahi ittirilerek ortaya çıkarılan bir kılıçdaroğlu nun,böyle zor bir dönemde bu ateşten gömleği giyecek cesaret de görmediğim gibi,Türkiye nin bırakın sorunlarını çözmeyi;partisini Atatürk ün partisi çizgisinde tutacak irade ve kararlılığı dahi bulamıyorum kendisinde.

Kılıçdaroğlu,ilk açığını meclis de dersim olayı tartışmaları sırasında;gerçekleri dillendiren kendi partisinin milletvekili sn.oymen e ,tepki vererek gösterdi.
Bu; tunceli milletvekili olmasının hassasiyeti olarak yorumlandı.Ama gerçek öyle degildi.Ne milletvekili olursan ol!Senin ahalin,orada bir kalkışma başlatmış.Uyarılmış,dinlememiş.Sonuçlarına da o zaman katlanacak.Eline silah alarak askere saldıranlara karşı;bomba degil de konfeti mi atacaktı ordumuz yani?TÜRK MİLLETİNE karşı özür borcu bulunanlar,şimdi terbiyesizlik yapıp,seyyit rıza denilen vatan hainini kutsuyorlar.Chp den milletvekil olan kılıçdaroğlu efendi ise;geçmişte iktidarda bulunan partisinin o gün o kalkışmada orantısız güç kullandığı iddiası ile eleştirisini yapıyor.
Böyle bir kafa yapısındaki kişinin,şimdi kalkıp da ben TÜRK ÜM diyeceğine,"kendimi acaip Türkiyeli hissediyorum"demesi son derece normaldir.
Bu laf rte nin lafı degil mi?Akepe ve bdp den sonra;Türkiyenin en köklü partisinin genel başkanı da TÜRKİYELİLİK kavramını millete yedirmeye çalışıyor.
Tuttu bir de bunlar yetmemiş gibi;rte ye görüşme imkanı verdi.
Ne görüşeceksin rte ile?Kafa yapısı belli,yaptıkları ve yapacakları belli rte ile sen neyi görüşecek,hangi çizgide uzlaşacaksın?
Bu da yetmedi.İzmir teşkilatı başta;Türkçülükü ön plana çıkaran batı illerinde tasfiye hareketi başlattı.
Bütün bu marifetleri yapan kişi;chp yi bırakın Atatürk çizgisinde tutmak,mevcut Baykal dönemindeki halinden bile saptıracaktır.Şüphesi olan var mı?
Bu kafa ile giderse akepe nin ekmeğine kaymak sürmeye devam edecektir.Belli ki,o makama gelirken birileri ile anlaşmış ve birtakım sözler vermiş.Kılıçdaroğlu da belli ki chp yi kürtçülüğe kaydıracak.
Bilinç altlarındaki o damarı bir türlü yenip de Türk üm diyemeyenlerden bu ülkeye ne fayda gelir?Kılıçdaroğlu bir balondur.Patlaması da çok yakındır.chp bunu genel başkan yaptığına yapacağına çok pişman olacaktır.
Bu kadar lider geçinenlerin arasında sn Bahçeli,pırıl pırıl,tertemiz ;orada duruyor.Milletimiz bakalım kendisine ne zaman fırsat tanıyacak;bu fırsatı vermek için daha neyi bekliyor anlamış degilim!Chp böyle bir genel başkanla fazla yürüyemez.Sarıgülün tutmayacağını görenler,sanıyorum böyle bir konu mankenine gerek gördüler ve bunu ön plana çıkardılar.
Biz ayrımcılık yapmıyoruz ama;Tüm parti genel başkanlarının,sn.Bahçeli dışında ya kürt,ya da etnik vurgu yapanlardan oluşması sadece rastlantı mı?
HANİ TÜRKLER NEREDE?

[Vuslatim]

Kanaatimiz odur ki; bir dahaki genel secimlere görünüste cok parti katiliyor olsa bile aslinda iki parti giriyor. Bunlar akp ve MHP.

Niye böyle bir düsünceye kapildigimiz cok acik. CHP icinde bir darbe ve pesinden SP icinde serbakan´in tasviyesi. Düne kadar akp´ye vuran Kurtulmus efendi olayli kongre sonrasi referandumda "Evet" oyu kullanacagini acikladi.

Zaten hic sevmedigimiz Sarigül (karadiken) kaset santaji olasiligi yüzünden parti kurmaktan vazgecti. Ne gariptir ki; kurulma asamasindaki teskilati akp saflarinda yer aliyorlar.

Ortada büyük bir operasyon var. Bunu görmemek ahmaklik olur. Bu operasyonlari akp´nin basarisi olarak görmek ise saflik olmali. akp birilerine kulluk yaptigina göre "Efendileri" daha kapsamli bir senaryoyu hayata gecirdi dersek gercekten uzaklasmis sayilmayiz.


MHP´nin isi gittikce daha da zorlasiyor. Allah (c.c.) yardim etsin.


Tanri Türk´ü korusun ve yüceltsin